Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çığlıkları, hikayeleri, kadınların, müebbetlik, sessiz, yaşam

Müebbetlik Yaşam Hikayeleri,Kadınların Sessiz Çığlıkları

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müebbetlik Yaşam Hikayeleri,Kadınların Sessiz Çığlıkları



Yaşanmış gerçek hikayeler-cezaevi hikayeleri-kadınların bitmeyen çilesi-müebbetlik hikayeler-hayatın içinden bir kadın geçti



NURGÜL: “Her şeyimi vermek zorunda kaldım, üstüne seni de’ demişti, yüzü duvara dönük uyuyordu, baltayla vurdum”

Nurgül’ü dinlerken insanın aklına tek bir soru geliyor, küçücük bir beden bu koca dünyada kendine bir yer bulamaz mı? Tercihlerini hep başkaları yapmış Nurgül’ün, o, kararların günahlarını taşıyor sırtında Anası koca dayağından evi terk etmiş, üvey anası da Nurgül’ü istememiş Amcasına vermişler, orada da yengesi başından atmış 14’üne varmadan zorla evlendirilmiş, kocasını ilk kez düğününde görmüştü “Menenjit geçirmiş, zekâ geriliği vardı Küçük bir çocuk gibi, altını ıslatır, temizlerdim Boşanırken öğrendim ne kadar başlık döndüğünü” diyor

“Babam ‘Delik verilmez’ deyip"
“Babam ‘Delik verilmez’ deyip abime gönderdi beni O da başka görücüye verdi Adam bağımlıymış, parası bittikçe ‘Bak şu kadınlara köşeyi dönüyorlar Sen de çık’ derdi Abime sığındım ‘Ne haliniz varsa görün’ diye kovdu Eve döndüm mecbur Kocam geldi bir gün ‘Her şeyi vermek zorunda kaldım, üstüne seni de’ dedi İtiraz ettikçe döverdi Kilere ilaç sıkıp kilitledim kendimi, ama kurtardılar Aylar geçti böyle O gün ‘Ben yatıyorum, sen de namazını kıl gel’ dedi Yaptıkları yetmedi bir de yanına çağırıyordu 5 dakika sonra odaya girdim, uyuyordu, yüzü duvara dönüktü Baltayla vurdum kafasına Sokağa çıktım, yürüdüm, yağmur yağıyordu O anda üzerimden bir yük kalktı Rahatlık yaşadım Çocuklarıma yaşattıklarımdan pişmanım sadece Küçük kız 6 yaşındayken geldi, gözlerine baktım ama nasıl bir acı ‘anneciğim ben biliyorum neler yaşadın ama o da benim babamdı’ dedi Bir daha getirmediler Ne zaman çıkacağımı saymadım, bekleyenim mi var? Dünyada kimsem yokmuş, burada doğmuş burada ölecekmişim gibi geliyor"

SEVDA: "Dün gece söylediklerini yine söyle’ dedim, söyledi ‘Sevmiştim seni’ dedim, tetiğe bastım İki kez vurdum!"

“Yatakta yatıyordu, çıplaktı Odaya gidip, tüfeği aldım, kalkmış üstünü giymişti Yüzüne doğrulttum, ‘Dün gece söylediklerini yine söyle’ dedim, söyledi ‘Sevmiştim seni’ dedim, tetiğe bastım İki kez vurdum, yere yığıldı Sırtını çevirdim, bir poposunun sağından, bir solundan vurdum ‘Öyle yapılmaz Sinan Efendi, böyle yapılır’ dedim Ceketini, pantolonunu, çoraplarını çıkardım banyo kazanına attım Elbiselerinin ısıttığı suyla yıkandım, rahatladım, kendimi ilk defa o kadar arınmış hissettim Ben böyle banyo yapmadım daha önce Vücuduna dokundum, buz gibiydi, tanıştığımızdan bu yana yaşananların hepsi geçti gözümün önünden bir film şeridi gibi, ‘Keşke böyle olmasaydı Sinan

"Dağa götürüp, tecavüz etti Soyup bıraktı beni"
Seviyordum onu, sözlenmiştik, ev tutmuştuk, evliymiş meğer Öğrenince bırakmak istedim ama o beni bırakmadı İş çıkışlarımı bekleyip tehdit etti O gün konuşmak istedi, arabasına bindim, dağa götürüp, tecavüz etti Soyup bıraktı beni Kapkaranlıktı, köpekler geliyor el yordamıyla bulduğum taşları atıyordum Yarım saat sonra geldi, evlenelim dedi, kurtulmak için kabul ettim Eve götürdü beni, orada da tecavüz etti Sonrası bildiğiniz gibi

ADİLE TEYZE: "Anlatamadıklarımdan dolayı müebbetliğim!"

Adile Teyze’nin hikâyesi insanın suratına, yüreğine çarpıyor, dağıtıyor; bir erkeğin içindeki faşizmi bir kadına nasıl kusabileceğinin ispatı, dinleyenlerin dahimidesini kaldırıyordu Asıl şaşılacak olan, Adile Teyze’nin “Tam38 sene çektim ben onu” demesiydi Bir insan 38 sene çekermi? Nasıl bir sabır? Ona göre, sabrından değildi çekmesi; kentleri, kültürleri, aileleri farklı onlarca kadın gibi “gidecek yeri olmamasındandı” Üstelik o da diğerleri gibi “anlatamadıklarından” dolayı,müebbetlikti Şalvarıyla, başörtüsüyle, ayağında lastik pabuçlarıyla 60’ını geçmiş bir kadın “Çocuk yaşta evlendirdiler köy yerinde Ama yüzüm hiç gülmedi Ne dayağı, ne hakareti bıraktı ne de

"Şimdi açarlarmı benim davamı yeniden, şimdi söylemek istiyorum"
Çocukları boy boy, 4, 5, 6 derken, susmuş bugüne kadar Tarlada çapa, köy yerinde iş derken, “Eve girmeye korkardım, sesimi de çıkaramazdım” Yarım asır boyunca bir sıcak çorbalı sofraya oturamamasının kahrını masmavi gözleri anlatıyor Adile Teyze’nin Birkaç kez “sapkınlıklarından” kaçmak için ikinci kattaki evinin balkonundan atlamış, tabanları patlasa da kurtulamamış Her ne kadar “Mahkemeye çıksamşimdi anlatırım” dese de hâlâ boğazında düğümleniyor olanlar “Ne bileyim kızım, çok içerdi İçince de ne yaptığını bilmezdi Oraya buraya tuvaletini yapardı Öyle işte çok sapkınlıkları vardı” dedi, tek pişmanlığı olan suskun tavrına yeniden sarıldı Dile kolay, 38 sene susmak Üstüne bu demir parmaklıklar ardında 8 yıl daha susmak “O gün yine dövdü Kapıya koştum, kilitliydi Saçımdan tutup, sürükleyince, bıçakla vurdum, sonra balkondan atladım Sonra mahkeme, ama söyleyemedim işte Üç mahkemede müebbet Kimseye diyemedim Şimdi açarlarmı benim davamı yeniden, şimdi söylemek istiyorum

CEREN: "O gün çay bahçesinde buluşacaktık, babamın silahını aldım yanıma!"

“Sevmeden evlendirdiler Çok dayağını yedim, ayrıldım Bu adamla tanıştım, iki yıl yaşadık ama laf ne vakit nikâha gelse döverdi İkizlerim vardı, nikâh olmayınca aldırdım Çok zoruma gitti, evi terk ettim Dönmeyince gördüğü yerde dövdü, tehdit etti

"Masanın altından vurdum!"
O gün çay bahçesinde buluşacaktık, babamın silahını aldım yanıma Orada da hırpalayınca, masanın altından vurdum Ağlamadım hiç, pişman da olmadım Ama yıllar geçiyor burada Ben eskiden nasıl yaşarmışım, şimdi korkuyorum insanlardan

NADİDE: “Anıları var, çıldırıyorum Rüyamda görüyorum hep Okuyorum, okuyorum gitmiyor

Nadide Teyze 70’inde 19’unda görücü usulü evlenmiş, çok sürmemiş, boşanıp Almanya’ya gitmiş, işçilik yapmaya Yıllar sonra Türkiye’ye dönmüş, 40 yaşında ikinci kez evlenmiş “İyi biriydi ama içerdi, şiddet kullanırdı

"Ekmek bıçağını sapladım ama öldürmek istemedim!"
O akşam yine alkol almış üzerime yürüyünce ekmek bıçağını sapladım ama öldürmek istemedim Gel seni hastaneye götüreyim dedim ‘Hastaneye gidersek seni gözaltına alırlar’ dedi Sabaha kadar bekleştik, ağlaştık” diyor 13 yıl çekeceği var, sohbet boyunca psikolog Alp Ardıç’a dönüp, “Anıları var, çıldırıyorum Rüyamda görüyorum hep Okuyorum, okuyorum gitmiyor

KÜBRA: "O gün ablamla eniştem bana sürpriz yapmak için oğlumu alıp eve getirmişlerdi"

“Görücü usulü evlendik, beni aldatıyordu Babama söyledim, ‘oğlunu bırak gel’ dedi Mecbur kabul ettim İkinci kez babamın iş arkadaşıyla evlendim Onun da bir oğlu vardı, yanımıza aldık Ama benim oğlumu istemedi, eşim Pazarları oğlumu görme günümdü Eşim her pazar çocuk gelmesin diye kavga çıkarıyordu Aylarca oğlumu göremediğim oldu, bunalıma girmiştim

"Sofradaydık ekmek bıçağını aldım, sapladım"
O gün ablamla eniştem bana sürpriz yapmak için oğlumu alıp eve getirmişlerdi Onlara sinirlendi, kavga çıkardı, dövdü Ablama, oğlumu al odaya götür, dedim Sofradaydık ekmek bıçağını aldım, sapladım Mahkeme salonundayken, olan bitenden utanç duyduğumu anlattım Bir de şunu söyledim: Türkiye’de kadın olmak çok zor

GÜL: "Babama dönmek istedim, ‘Benim senin gibi kızım yok’ dedi"

“Eşimi seviyordum ama babam ayağı aksıyor diye izin vermemişti evlenmemize Biz de kaçarak evlendik Üç çocuğumuz oldu, 8 yıl çok güzel geçti Doğu’da yaşıyorduk, küçük bir dükkânı vardı, iflas etti Borç aldı, ödeyemedi, ödeyemeyince de oradan kaçtı Gittikten sonra arayıp, sormadı Borçluları benim evimi bastı, çocukların önünde tehdit ettiler Babama dönmek istedim, ‘Benim senin gibi kızım yok’ dedi

"Buradan çıkınca, akrabamla evleneceğim
Kaynanam bizi kabul etmedi Üç yıl sonra çıkıp geldi Bizi de alıp, kente götürdü Bu kez de başka kadınlara gitti Yine sahipsiz kaldık Bir akrabam geldi sahip çıktı, eşimle tartıştı Akrabam, eşimi öldürdü Cesedi bir ay sonra denizde bulundu Beni azmettirmekten aldılar Buradan çıkınca, akrabamla evleneceğim

(NOT: Kadınların isimleri ve yaşadığı kentler, semtlerin isimleri değiştirilmiştir)

Habertürk-Sibel Hürtaş Yazısı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.