Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
denizler, tutuşmadan, tutuşmaz, yürekler

Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz



İstanbul'un Topkapı semtinde, sur dışında, eski Edirne yolu üzerinde, (Sultan III Selim zamanı) yapıldığı sanılan bir cami var: Arakiyeci İbrahim Ağa Camii (Takkeci Camii yahut İbrahim Çavuş Camii olarak da bilinir)


Camiyi yaptıran Arakiyeci (keçeden takke yapan) İbrahim Ağa, eski İstanbul'un Topkapı'sında yaşayan bir garibandı Kendisi ne kadar fakirse, gönlü o kadar zengindi Ördüğü takkeleri, serpuşları çarşı


pazar dolaşarak satar, karısıyla birlikte zar-zor geçinirdi Zar-zor geçinirdi ya, yine de ebedî bir emeli, bir büyük hedefi vardı: Surların kıyısına bir cami yaptırmak istiyordu


Hep bunu konuşuyor, bunun hayalini kuruyordu Hangi parayla cami yaptıracağını soran ve büyük emelini alaya alan tanıdıklarına ise, şu cevabı veriyordu:


"İhtimaldir padişahım, belki derya (deniz) tutuşa!" (Denizin yanması bile ihtimal dahilindedir)


"Deniz tutuşur mu be, sen bu kafayla daha çok sürünürsün!"


Takkeci garibi çevresine aldırmıyor, çok çalışıyor, üçü beşe katıp biriktiriyor, umutsuzluğa düştüğü zamanlarda ise, "Nemrud ateşini gülistana çeviren ALLAH, isterse deryaları da tutuşturur" diye


söyleniyordu (Tabii bu gerçeği idrak için, insanda, Takkeci İbrahim sabrı lâzım)


Bir kandil gecesi, bağlı bulunduğu tarikatın şeyhi, rüyasına girdi ve hemen Bağdat'a gitmesini emretti: "Derhal Bağdat'a git gel"


Sebebini düşünmek, akıl ve mantıkla bağlantısını bulmaya çalışmak, gönül erlerinin derdi değildir Onlar ihlâs ile buyruğa koşarlar


Takkeci İbrahim Ağa da öyle yaptı Hemen o gün Bağdat yoluna düştü Bin türlü zahmetten sonra şehre girdi Yorgundu, bitkindi, ama ümit doluydu Hanın avlusundaki tahta peykeye kıvrıldı


Gözlerini kapatmak üzereyken, yaşlı hancı dikildi başına:


"Hayrola yolcu, nereden gelip nereye gidersin?"


"Darülhilâfe'den" diye cevap verdi Arakiyeci, "Âsitâne'-den,


Dersaâdet'ten (İstanbul'un isimleri) geliyorum"


"Hayırdır inşaALLAH, geliş sebebin nedir?"


Önceleri söylemek istemedi, ama hancı o kadar ısrar etti ki, rüyasını anlatmak zorunda kaldı


Rüya üzerine İstanbul'dan kalkıp Bağdat'a geldiğini duyan yaşlı hancı kahkahayı bastı:


"Hay akılsız! Hiç rüyaya ümit bağlanıp bunca zahmete girilir, bunca masarif yapılır mı? Ben dahi geçenlerde bir rüya gördüm Rüyama giren nur yüzlü bir ihtiyar, 'İstanbul'a git, Topkapı'daki kulübesinde Arakiyeci İbrahim Ağa diye birinin evi var, evi bul, odunluğunda bir


küp Bizans altını gömülüdür, al keyfince yaşa' dedi Ama rüya ile amel edilmez dedim, hiç üstünde durmadım"


Hancıyı dinlerken, Arakiyeci İbrahim Ağa'nm gözleri parlamış, tüm yorgunluğu geçmişti "İşte şimdi derya tutuştu!" diye düşünüyor, tatlı tatlı gülümsüyordu


Gece gündüz demeden, yağmurdu güneşti dinlemeden İstanbul'a döndü Evinin odunluğunu kazdı Altın dolu küpü topraktan çıkardı Camiini inşa etti


"Arakiyeci İbrahim Ağa Camii", hedefe kilitlenmenin, sabrın ve sebatın sembolü olarak hâlâ durur




Düşünüyorum da, Arakiyeci İbrahim Ağa, şartların elverişsizliğine,


imkânlarının azlığına bakıp cami yaptırma emelinden vazgeçseydi


Bağdat'a kadar gitmese, bu zahmeti göze almasaydı da köşesinde


yalnızca dua ederek beldeseydi, emeline nail olabilir miydi?


Eğer imkânlarınızı, hatta dünyanızı aşan büyük hedefleriniz, kalıcı


emelleriniz varsa


Eğer sizi hedefinize ulaştırıp emellerinizi gerçekleştirecek sabra, sebata, ihlâsa, gayrete sahipseniz


Ve eğer bu uğurda bazı çilelere, dertlere, yorgunluklara, güçlüklere, sıkıntılara katlanmayı göze alabiliyorsanız


Rahmet tecelli eder ve hedefinize ulaştırılırsınız




KAYNAK


YAVUZ BAHADIROĞLU

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.