![]() |
Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmazİstanbul'un Topkapı semtinde, sur dışında, eski Edirne yolu üzerinde, (Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Camiyi yaptıran Arakiyeci (keçeden takke yapan) İbrahim Ağa, eski İstanbul'un Topkapı'sında yaşayan bir garibandı ![]() ![]() pazar dolaşarak satar, karısıyla birlikte zar-zor geçinirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Hep bunu konuşuyor, bunun hayalini kuruyordu ![]() "İhtimaldir padişahım, belki derya (deniz) tutuşa!" (Denizin yanması bile ihtimal dahilindedir ![]() "Deniz tutuşur mu be, sen bu kafayla daha çok sürünürsün!" Takkeci garibi çevresine aldırmıyor, çok çalışıyor, üçü beşe katıp biriktiriyor, umutsuzluğa düştüğü zamanlarda ise, "Nemrud ateşini gülistana çeviren ALLAH, isterse deryaları da tutuşturur" diye söyleniyordu ![]() ![]() Bir kandil gecesi, bağlı bulunduğu tarikatın şeyhi, rüyasına girdi ve hemen Bağdat'a gitmesini emretti: "Derhal Bağdat'a git gel ![]() Sebebini düşünmek, akıl ve mantıkla bağlantısını bulmaya çalışmak, gönül erlerinin derdi değildir ![]() ![]() Takkeci İbrahim Ağa da öyle yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gözlerini kapatmak üzereyken, yaşlı hancı dikildi başına: "Hayrola yolcu, nereden gelip nereye gidersin?" "Darülhilâfe'den" diye cevap verdi Arakiyeci, "Âsitâne'-den, Dersaâdet'ten (İstanbul'un isimleri) geliyorum ![]() "Hayırdır inşaALLAH, geliş sebebin nedir?" Önceleri söylemek istemedi, ama hancı o kadar ısrar etti ki, rüyasını anlatmak zorunda kaldı ![]() Rüya üzerine İstanbul'dan kalkıp Bağdat'a geldiğini duyan yaşlı hancı kahkahayı bastı: "Hay akılsız! Hiç rüyaya ümit bağlanıp bunca zahmete girilir, bunca masarif yapılır mı? Ben dahi geçenlerde bir rüya gördüm ![]() küp Bizans altını gömülüdür, al keyfince yaşa' dedi ![]() ![]() Hancıyı dinlerken, Arakiyeci İbrahim Ağa'nm gözleri parlamış, tüm yorgunluğu geçmişti ![]() ![]() Gece gündüz demeden, yağmurdu güneşti dinlemeden İstanbul'a döndü ![]() ![]() ![]() ![]() "Arakiyeci İbrahim Ağa Camii", hedefe kilitlenmenin, sabrın ve sebatın sembolü olarak hâlâ durur ![]() Düşünüyorum da, Arakiyeci İbrahim Ağa, şartların elverişsizliğine, imkânlarının azlığına bakıp cami yaptırma emelinden vazgeçseydi ![]() ![]() ![]() Bağdat'a kadar gitmese, bu zahmeti göze almasaydı da köşesinde yalnızca dua ederek beldeseydi, emeline nail olabilir miydi? Eğer imkânlarınızı, hatta dünyanızı aşan büyük hedefleriniz, kalıcı emelleriniz varsa ![]() ![]() ![]() Eğer sizi hedefinize ulaştırıp emellerinizi gerçekleştirecek sabra, sebata, ihlâsa, gayrete sahipseniz ![]() ![]() ![]() Ve eğer bu uğurda bazı çilelere, dertlere, yorgunluklara, güçlüklere, sıkıntılara katlanmayı göze alabiliyorsanız ![]() ![]() ![]() Rahmet tecelli eder ve hedefinize ulaştırılırsınız ![]() KAYNAK YAVUZ BAHADIROĞLU |
![]() |
![]() |
|