Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlattıkları, aralın, inci

İnci Aral'ın Anlattıkları

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnci Aral'ın Anlattıkları



İnci Aral'ın Anlattıkları Yazısı - İnci Aral'ın Anlattıkları Başak Sayan - Başak Sayan Yazıları

Bir sonbahar günü yaptığımız bir telefon görüşmesinin ardından şirin bir bahçe içindeki evine gitmiştim İnci Aral'ın

Kafamda, dahil olmasını istediğim bir proje vardı

Oturup konuşurken sadece o projeyi değil, hayatı, insanları, ilişkileri, aşkı, romanları, edebiyatı, tarihi, toplum bilincini, siyaseti kattık sohbetimizin içine

İlk romanlarını nasıl yazdığını anlattı Yazarken neler hissettiğini Karşısına çıkan tümsekleri nasıl geçtiğini

O anlatırken ben can kulağıyla dinledim kendisini, yazmaya yeni başlamış genç bir yazarın ilgisiyle

Zaman içinde öğrendiği pek çok şeyi paylaştı benimle O sıralarda en büyük derdim olan ve yaklaşık bir ay boyunca hiçbir şey yazamamış olmamın getirdiği huzursuzluğun bir parça da olsa dinmesini sağladı

O gün üç-dört saatlik sohbetten çok şey öğrenmiş olarak çıktım

İnci Aral'ın o gün üzerinde çalıştığını söylediğini yeni romanı 'Şarkını Söylediğin Zaman' çıktı geçtiğimiz günlerde

Hemen alıp, bir çırpıda okuyuverdim yine

Ve okur okumaz İnci Aral'ı neden sevdiğimi bir kez daha anladım

İkili ilişkileri ve bu ilişki içindeki tarafların psikolojilerini, olayların nedenlerini o kadar güzel ve akıcı anlatıyor ki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz

Aşkı, ilişkilerin yorucu ama aynı zamanda kadersel doğasını, zaman içinde karşımıza çıkan dönemeçlerin bizi hiç bilemeyeceğimiz yerlere nasıl götürdüğünü anlatıyor yine

Ve çok güzel anlatıyor


SCREAM

'Scream' serisi, 90'lı yılların en çok izlenen film serilerinin başında geliyordu

Ben de ortaokul yıllarımda tüm seriyi kaçırmadan izlemiştim

2011 yılının şu günlerinde serinin yeni filminin vizyona girdiğini görünce izleyelim bakalım bir dedim

Eski bir dostu yad edercesine kuruldum koltuklara

Fakat o da ne?

Art arda perdede görülen klişe sahneler, 90'larda herkesin yediği ama 2011 yılında hiç kimsenin yemeyeceği, ortaokul müsameresi tadında trükler, diyaloglar, planlar

Film boyunca sıkıntıdan patlayacağımı düşünsem de ilk yarı çıkıp gitme dürtümün önüne geçtim büyük bir sabırla Finali nasıl bağladıklarını merak ettiğimden

Orada da bir numara yok En akla gelmeyecek insanı yapıvermişler maskeli, eli bıçaklı katil

İnsan böyle bir bütçe elinde varken daha doğru dürüst, günün tekniklerinden yararlanarak bir film çekmez mi?

Eskinin kaymağını yeriz umuduyla hiçbir yenilik katmadan çekilmiş alelade üçüncü sınıf film olmuş

Bu haliyle ne bir korku filmi, ne komedi, ne macera ne de dram Kötü bir film olmanın ötesine geçemeyen bir iş olmuş

Paranıza yazık


TUTKU

İnsan kendi doğasını anlamakta zorlanıyor çoğu zaman

İlk gençlik kendini aramakla ve sorgulamakla geçiyor bu yüzden

Karşımıza çıkan her insan bir ayna adeta bizim için, kendi yansımamızı görebileceğimiz

Sonra bir gün geliyor ve bir bakmışsın ki anlıyorsun artık kendini Daha da önemlisi tanıyorsun

Mesela kendim

Tutkulu bir insanım ben Her şeye karşı üstelik tutkum Yaşarken de, bakarken de, severken de öyleyim

Hiç kimse fark etmeden önce ben fark ederim baharın gelişini mesela Kuru ağaç dalında gördüğüm tomurcuklarla

Dünyanın bir ucunda, bir kanalın üzerinden gelip geçen tekneler, insanlar, gülüşmeler başkaları için bir şey ifade etmezken ben derin bir mutluluk duyarım mesela

İçtiğim şarabın, yediğim yemeğin, baktığım manzaranın tadını benden iyi kimse çıkaramaz mesela

Severken öyle büyük bir enerjiyle severim ki karşımdaki kendisini dünyanın en harika erkeği, tek merkezi zanneder Öyle olmasa bile

Benim kadar hiç kimse göremez gözlerine baktığım insanın gözlerinin güzelliğini

Ya da kimse bilemez benim kadar şükretmeyi

Ama öfkem de dağları delip geçer bu yüzden Kimsenin aklına gelmeyecek şeyler yapabilirim mesela

Hepsinin nedeni tutku Tutkulu olmak

Yaşamak tutku olmadan ne mümkün ki zaten

Şimdi düşünüyorum da

Şanslıyım ben

Ya tutkulu bir insan olarak yaşayamayıp bir sebze olarak devam etseydim soluk alıp vermeye


YUUUUH!

Yeni Akit yazarı Serdar Arseven'in yazısını okuyunca uzun bir 'yuh' çektim

Beyefendi buyurmuş; Bedri Baykam'ın bıçaklanma olayı düzmeceymiş

Çünkü doktor arkadaşının dediğine göre bıçak karaciğere kadar ulaşamazmış

Çünkü bıçaklanan kişi ayakta duramazmış

Çünkü karın kasları yırtıldığından bağıramazmış

Çünkü paçalarından kan damlarmış

Yetmemiş bir de bunları ima etmiş korkusundan, delikanlıca yazacağına

Öncelikle kendisine en kısa zamanda Allah akıl fikir versin deyip şunu söylemek istiyorum;

İnsan bıçaklandığı zaman hemen hissetmez sıcağı sıcağına Üstüne üstlük müthiş bir can derdine düşmüş insan son gayretiyle yapabilir her şeyi

Bu olayda sadece Bedri değil, Bedri'nin asistanı Tuba'yı da iyi tanırım En yakın dostumun kardeşidir

Hastanede nasıl perişan olduklarını, ailesinin yoğun bakım odasının önünde kızlarını bir saniye görmek için nasıl günlerce beklediklerini gözlerimle gördüm ben

Bu tür akıllara ziyan teoriler ortaya atan şahsa tek bir şey söyleyebilirim;

Umarım sizin başınıza benzer bir olay gelmez de; hastaneye gitmek için kendini paralamak nasıl oluyormuş, insanın paçasından kan damlar mıymış damlamaz mıymış, ayakta durabilir miymiş duramaz mıymış yaşayarak öğrenmek zorunda kalmazsınız


ŞU ÇILGIN PROJE DEDİKLERİ

Memlekette yüzlerce köyde okul, alet, edevat, yol yokken

Milyonlarca insan sanayi gelişemediğinden ve türlü nedenlerle işsizliğin pençesinde kıvranırken

Tarım ve hayvancılığın ruhuna el-fatiha dedirtildiğinden, büyük şehirlere göç önlenemediğinden, buraya göç edenler ayak uydurmak için türlü sorunla uğraşırken

Bunların hepsini at bir kenara, İstanbul'u Venedik gibi, Amsterdam gibi yapacağım de

Kanalımız olacak, içinde yüzen gondollarımız olacak de

İyi, güzel, hoş da demezler mi;

Ayranı yok içmeye


Başak Sayan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.