07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kediler
Kediler Yazısı - Kediler Şule Meryem Canpolat - Şule Meryem Canpolat Yazıları
kediler son bir kaç yüzyılda evcil lakabıyla girmiş aramıza  bu yüzden henüz acemiler ve yırtıcı ya da nankör olarak algılanabiliyorlar  onlara süre vermeliyiz bence  alıştıkça bize, seveceklerdir elbette  
gelgelelim bizim mazideki kediye  
kedi beslemek bir yara benim için  çok küçükken, kız kardeşimle gizlice evimizin yanındaki kilerde kedi besleme projesine atılmış ,epey de başarılı olmuştuk  daha kedinin köpeğin kıymetinin bilinmediği yıllar biz ilki başaranlardanız  
gel zaman git zaman aylardan mart olmalı  evet muhakkak mart  yavrulamasın mı bizim kedi oyy zaten gizli bakıyoruz  al başına belayı aile çoğaldı masraflar arttı kardeşim cin gibi ve cesurdu bense korkak ve çekingen  yine de iyi bir takım gibiydik  
annem anlayacak diye ödüm kopuyor benim, kardeşimse gayet rahat  saklıyoruz yuvasını görünmüyor nitekim 
aylardan bayram bu sefer de hem de kurban  kediler ne sever  tabi ki ciğer   
bize de bayram oldu ilk defa evlat büyütüyorduk zira  kardeşim her mutfağa girmesinde biraz et aşırıyor  kemikli kemiksiz  ciğeri nasıl verdik hatırlamıyorum şimdi  nankör dememişler kedilere boşuna   yememiş hiçbirini,dokunmamış bile ,duruyor öyle  yoksa biz bilmiyoruz da hala lohusa mı ne  
tatlıydı anne kedi  ya çocuklar biz kediyi ikinci el almıştık  arabamızdan (olmayan) daha çok sevmiştik  emanetti bize  böyle biraz gitti  de hiç miyavlaması durmayan yavruları annem farketti  geçtikçe önünden 
-burda bir şey var!
-yok anne ,ne olsun
-kedi sesi sanki
-tövbeler olsun anne, uyduruyosun 
e sonrası malum  annem kilerinin pisletilmesine mi yansın zayi olan etlere mi ,rızkımızdan çaldığımız  
altı yaşındaki meraklı ikizler burcu "yaramaz" kardeşim kendi cinsini görüyor gibi sevinçle bir hareket yaptı ve bilmem niye çocuk aklıyla yavrulardan birini evin önündeki su arkına attı  tam bir savaş yaşamıştık  
meraklı gözler ,gecekondusu yıkılan insanları seyreder gibi bakıyordu bize  hem ağladım hem olanca kuvvetimle koştum rahmetli yavrunun peşinden  heyhat  işe yaramadı ,eceli gelmiş yavrunun  suda kaybolup gitti narin cesedi  
bir çocuk ne hisseder bunun sonrasında tabi ki bir ömür acı   annem de üzüldü sonra  ama alerjisi vardı ,özellikle de kedilere  istemedi bu yüzden kalanları da evde işte böyle  
kardeşim aynı arka kendi de düşmüş ama köprünün altında son anda kurtarılmıştı  ne saçma bir şeymiş su arkları yapılması yollara  onu affetim ,yine de benzemesin kaderi arka attığı kedinin kaderine  amin  
bizim ev hayvanat bahçesi gibi şimdilerde  
en küçük ,hepimize okudu ,geçmişin intikamını alırcasına adeta  balıklar ,kaplumbağalar ,tavşan, ve kuşlarımız   sürekli rahmetli olup yenileri alınan 
ve mahalle ile bitireyim (sohbetimi  yok yok hayvan sevgisi hakkında irad ettiği hutbemi  
tüm kimsesiz köpek ve kediler de yukarıdaki kategoriye girer   bu bizim genimize yerleşmiş demek ki ne şikayette bulunduğum veteriner, ne kardeşimin okul müdürü" oniki yaşındaki bir çocuğun zincirle yollarda dolaşıp ,marketten aldığı sütleri köpeklere götürmesine, komşu kasabın kanatlarını kendi eliyle vermesine ve bir baba gibi onları içli içli düşünmesine çare bulamadı  bunun temiz koşullarda yapılamaması en büyük sorun  galiba dernek kurmak bunun da çözümü  belediyemize ve hayvanseverlere duyurulur
serçe beslemek için üç kız kardeş balkonumuza tuzak kuruşumuz ve evde gizli yerde beslerken deşifre oluşumuz da bir dahaki bahara inşallah 
Şule Meryem Canpolat
|
|
|