Prof. Dr. Sinsi
|
İncelen Fikirlerin Masalımsı Öyküsü
İncelen Fikirlerin Masalımsı Öyküsü Yazısı - İncelen Fikirlerin Masalımsı Öyküsü Şule Meryem Canpolat - Şule Meryem Canpolat Yazıları
 1
bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde;
fikirlerin özgürce paylaşıldığı, kurtla kuzunun kardeş gibi yaşadığı bir site ormanı varmış  
adına incefikir denilen bu orman; beyinlere şifa, kalplere cila, dostluklara gıda sayılacak bir yermiş  
gel gör ki nihayetinde burası da bir site ormanıymış ve sakinleri sanıldığı kadar tekin değilmiş  
içinde her masal karakterinden bir canlı barındıran sitede aslanından kaplanına, kurdundan, kuzusuna, hatta kelebeğinden kuşuna her tür varlık barınırmış  bazen kendi halinde, çoğu zaman da bir şamata içinde yaşar giderlermiş işte  
akşam olunca site ormanı hareketlenir, tüm canlılar aynı melodileri mırıldanmak ve huşu içinde fikirleri dinleyip, düşünmek üzere sitenin merkezinde toplanırlarmış  ortaya kocaman bir ateş yakılır, sıcaklığında şiir ve yazı tadında bütün kalpler ısınırmış  
gel zaman git zaman, günler böyle akarken ve aylar yıllara dönerken, incefikir site ormanı da her geçen gün yenilenmiş, ününe ün katarak değişip gelişmiş  karakterler yine aynıymış, ama sadece yenileri eklenmiş  ve orman büyümüş, büyümüş  giderek ne canlılar ne de fikirler sığmaz olmuş siteye  
ormanda geçici düzenden sorumlu bakan, aslan krapi yaşarmış  kimse onun sözünden çıkmazmış  hele tilkiler ve kurtlar peşini hiç bırakmazmış  
sabah olunca mor yazmalı kız evine, nil nehri dinlenmeden akmaya ve gürlemeye, ayıboğanlar sorunlu ayıları boğmaya ve kalanlar da değişik maceralara atılmak için doğaya bırakırlarmış kendilerini  
doğada bu karmaşa sürüp giderken hepsinden uzakta bir de kibritçi melankolik kız yaşarmış  orman, şu'lesinden yanmasın diye kibritlerini bir kenarda yakarmış  ve her kibritte derin hülyalara dalarmış  aslında çok cesurmuş ama orman kanunlarını tam bilmediğinden ormana dalmaya korkarmış  
gelelim doğaseverlere; kimisi canlıların sağlığından ve daha uzun yaşaması için korunmasından dem vurur, kimileri doğa kendiliğinden doğmuştur bırakın doğa kendisini korusun diye muhalefette bulunurmuş  
ben efendiyim diyen aslana, efendisizler de var bu ormanda diyen firariler de yok değilmiş hani  
ama site ormanı çok renkli, cıvıl cıvıl ve macera kokarmış her karesiyle  bir kere gezip dolaşmadan içinde ve anlamaya çalışmadan içinde olanları kimse site ormanını anlatamazmış uzaktakilere  
 2
ormanda evvel zamanlardan kalan kanunlar uygulanır, doğru ve güzel olan herşey yaşatılmaya çalışılırmış  site ormanı sabaha güneşle uyanır, içindekiler yiyecek bulmak ve avlanmak üzere erkenden ormanın çetin yollarına dalarmış  
eee ne de olsa ekmek aslanın ağzındaymış  herkese fikirlerden ve dostluklardan bir pay düşermiş elbet, rızık derseniz? tek telaş bu gibi gözükse de, yiyecek avlama bahanesiyle birbirini avlamaya çalışanlar da varmış bu ormanda  
orman çok bereketliymiş, bir fikir atsan toprağa, binler çıkarmış  bir sevgi atsan doğaya, nehirler coşarmış  
her karakterin ayrı bir hikayesi varmış demiştim ya;
mor yazmalı kız yine sepeti elinde rengarenk meyveler içinde, al al yanaklarıyla büyükannesinin yolunu tutmuş  meğer tilkiler, kurtlar pusuya durmuş, ama mor kızın henüz haberi yokmuş  o tıngır mıngır gide dursun  biz diğerlerine bakalım  
site ormanında son zamanlarda değişik gelişmeler olmuş ve hala olmaktaymış  ormanda bir grup canlı, biz özgürlük isteriz! diye aslan kral krapinin yoluna durmuş  krapi şaşkın, canlılar isyanlardaymış  henüz ortak nokta bulunamadığından arada hedefler de şaşıyor, canlılar birbirine dalıyormuş ormanda  bir barış sözcüsüne ihtiyaç varmış ama krapi de çaresizmiş  
diğer yanda efendisiz maceracı aslana gözükmeden ormanda seyahatler yapmaktaymış  herkesin varmış da bir macerası onun ki daha bir başkaymış  krapiye yakalanmadan sınırdan sınıra atlarmış  ama hep neşe içinde, hep zararsızmış ormanda kimse ondan dolayı kaygılanmaz, herkes onu severmiş  
kelebekler uça, balıklar yüzedursun  nil yine tüm coşkunluğuyla seller gibi taşmaya;
bizim kibritçi melankolik kız yine kendi halinde bir köşe başında, minik kıvılcımlar eşliğinde kibritlerini çakarmış  her kibrit tanesinde bir mutluluk yaşarmış, yaşarmış da ışığı hep kendinde kalır, iyice parlamadan elinde sönüverirmiş  ormanı özlermiş kibritçimelankolik kız, özgürce, arkadaşlarıyla oyunlar oynamayı ama korkarmış işte  henüz hazır değilmiş, oyuna karışmaya  
 3
site ormanı her zamanki gibi sakin ve telaşsız sabahlarından birini yaşıyormuş  tüm canlılar, kendileri ve sevdikleri canlıların yaşaması için ormanda dolaşıyor ve yiyecek temin etmeye çalışıyormuş  
uzaklarda; ince ve uzun yolda görünmüş yine mor yazmalı kız  elinde de sepeti  ama bu sefer bir farklılık hissediyormuş mor kız  ama kendine ifade edemiyormuş bu hislerini  
yine, ormanın merkezi bir yerinde, vatandaş isimli bir canlı kuleden tüm ormanı kolaçan etmekteymiş bir arıza varsa hemen kral krapiye bildirmekteymiş  
aslında mor yazmalı kız hislerinde yanılmıyormuş  zira hemen arkasında mor yazmalı kızın yazmasına kafayı takmış bir kurt ve tilki gizliden onu takip etmekteymiş  amaçları büyükanneye torunundan önce varıp, bu yazmayı ele geçirmekmiş  ve büyükanneye bir daha torununa bu yazmayı takmaması için gözdağı vermekmiş  
herkes fikirlerin kurduyken bizim kurtla tilki fikirlere karşı çıkma çabasındaymış  yeni fikirlere ve yeni renklere tahammül edemezlermiş her nedense  sürekli aslan krapiye meydan okur, özgürlük! özgürlük diye bağırırlarmış  
ne olmuş, nasıl olmuş bilinmiyor ama bizim kurtla tilki istediklerini yapmışlar ve kulübeye torundan önce gelmişler  birisi fikir dedesi olmuş oturmuş sandalyeye, diğeri de fikir anası olarak geçmiş karşısına  
torun gelene kadar başlamışlar; şapkadan, yaşmağa, yazmadan, tülbente kadar türlü örtülerden dem vurmaya ve tartışmaya  mor yazmalı kızın yeni yazmasını kendileri tasarlamak istiyorlarmış meğer  
büyükanne mi o nerede kimse bilmiyor şimdilik?  
ennihaye mor başlıklı kız belirmiş kapıda  tilki kurnaz;
-fikir dedesini bilmez mor kız  sen aç kapıyı!
kurt sevinçli ama sinsi bir yandan da  eee kurban gelmiş kapıda  bekler büyükannesini  
-tık tık tık!  
-kimo?
-benim büyüakanne  sevgili torunun  
-ıhı ıhı  yavrum çok hastayım bugün sen aç kapıyı ve gel içeri  
demeye kalmamış  bizim kurnaz tilki, kurdu bile beklemeden, mor yazmalı kıza doğru büyük bir manevra yapmış  kızın yazmasını aldığı gibi, tozu dumana katıp, ormana karışmış  
bu garip hadiseyi görenler de olmuş elbet  ormanın kuledarı olan vatandaş farketmiş ilkin ve de   durumu aslan krapiye bildirmiş  büyükannenin hali ise hala bilinmemekteymiş  
aslandan kaçar mı böyle özgürlük karşıtı hareketler  almış yanına ayıboğanları ve ormanı korumaktan sorumlu birkaç vatandaşı, bu sefer bir ayıyı değil, canlı iradesine savaş açan kurt ve tilkileri acemi yapmak için yola çıkmışlar  
mor başlıklı kız ise ismiyle özdeşleşen ve çok sevdiği yazmasını tilkiye kaptırdığı için çok hüzünlüymüş  mor kız; kral krapi ve askerleri gelene kadar etrafı kolaçan etmiş ve büyükanneyi kulubedeki difrizde duyguları ve iradeyi donduracak bir halette, kilitli olarak bulmuş  
eline geçirdiği aletlerle difrizi açmaya çalışmış  ama nafile gücü yetmemiş buna bir ayı gücü gerekmiş  tam da o esnada kral krapi ve askerleri içeri girmişler ve mor yazmalı kızın perişan halinden neler olduğunu sezmişler  bir ayıboğan hemen kızın gösterdiği yere gelmiş ve dişleriyle kilidi kırmış tek hamlede  büyükanne zor nefes almaktaymış ama hala yaşadığı için herkes çok sevinçliymiş  
büyükanneyi yeniden yatağına yatıran askerler, kral krapi eşliğinde yazmasını yitiren, mor yazmasız kızdan özürdilemişler ve ilk fırsatta kurnaz tilkiyi yakalayıp, yazmayı getireceklerine, ormanın özgürlüğü adına yemin etmişler  
bu bölüm de böylece mutlu sonla sonlanmış  bakalım sonraki bölümlerde askerler başlığı bulabilecek mi? ve yaptığı bu ormandışı hareketten dolayı tilki ve kurt cezalandırılacak mı orman kanunlarına göre?  hem acemi kurt hem de acemi tilki mor yazmasız kızdan özürdileyecekler mi yine?  ileride göreceğiz  
 4
site ormanında mor yazmalı kıza yapılan haksızlığa tüm orman içerlemiş, özürler ve ziyaretler birbirini izlemiş ama en güzel şey de bu durumu ilk görüp haber veren, kulenin güvenlikten sorumlu "vatandaşına" verilen ödül olmuş bir canlının daha hayatta kalması ve özgürce yaşamasına katkıda bulunduğu için kral krapi tarafından onur ödülüne layık görülmüş  ödülünü akşam vakti site ormanındaki meydan ateşi önünde şiirler ve takdirler eşliğinde almış krapinin elinden  
bizim kibritçi melankolik kız ise uzakta bir köşede olduğu için yine olanlardan habersizmiş  o bazen nil nehrinin kenarında oturur, taşkın nehrin sesini dinler, bazen de çimlerden uzakta bir yerde sessizce kibritlerinden birini daha yakarmış  
bugün de kendi halinde ormanı gezerken içinin üşümesi üzerine ruhunda yaşadığı karakışı unutmak için hemen bir kibrit çöpü yakmış ve sesliden hayaller kurmaya başlamış  biz de dinliyoruz   
sevgli ateş!  yak içimi sıcaklığınla sar beni parıltılı renginle gözlerim senin kıvılcımlarında , gönlümse sönen ateşlerden elemli  
mısralar şiir tadında dökülürken, dalmış yine kibritçi kız  kimsenin gitmediği alemleredalmış  kah anka'nın kanatlarında uçmuş, kah zümrütten bahçelerde gezmiş  birden çölde mecnunla karşılaşmış, bir bakmış kendisi bir leyla olmuş  düşten düşe, alemden aleme geçişler yapmış her saniye  
ama kibrit tanesi de ne yazık ki rüyalar gibi beş altı saniyelikmiş  ve kibrit çöpünün ateşi sönmüş aniden  kibritçi melankolik kız kız tren yolları gibi uzun, yarıda kalmış çocukluklar gibi buruk, bir daha başlayacak masallar gibi umut dolu hayallerinden uyanmış ve üflemiş kibrit çöpünü son bir hamle ile  isler kaybolup, mutluluklar yeniden gelsin diye  ve özlemlerini, sevinçlerini bir daha ki kibrit çöpüne saklamış kibritçi kız   site ormanının içlerine dalmış o da herkes gibi  
 5
gelelim efendisiz maceracıya  
efendisiz maceracı bi rkaç gündür ormanda gözükmüyormuş  kimbilir hangi maceranın peşinde yorgun düşmüş  belki de sınırda aslana yakalanmış  şimdilik kimsenin bilgisi yokmuş  biz masala dönelim  
yaz mevsiminin, yağmurlara teslim olduğu serin bir orman gününde maceracı yanına arkadaşını da alarak yeni yollara koyulmuş  yeni dünyalara  ama macera güzel şey olsa da yoculuklar ve yeni şeyler bazen tüm canlıları yorgun düşürürmüş  
işte maceracı da dinlenmek için kendisine tenha bir yeri seçmiş  karşıdan nil nehrinin hınzır uğultusu, birbirinden farklı kuşların cıvıltısı, doğaya ayrı bir güzellik katıyormuş  
maceracı da doğadır, kendinden vardır, tanrıdır ha vardır ha yoktur düşüncelerine aldırmadan, yorgunluktan kendisini doğanın yeşilliğine bırakmış  içi gürül gürül akmaktaymış  
rüyasında iğrenç adamı görmüş oysa bu sakin halinde farklı gizler varmış  iğrenç adam rüya boyunca yaptığı iğrençliklerle maceracıyı çileden çıkarmış  bir boğuşma, bir şamata derken bir kibrit çakma sesi duyulmuş az öteden  işte bu ses iğrenç adamın iğrençliklerinin sonu olmuş  ve maceracı kendisini macera içre bir maceranın içinde bulmuş  
yeşilliklerin biraz aşağısında bir kız çömelmiş ve sesli hayallere dalmış  evet bu kibritçi melankolik kızmış  
bu defa sesli şekilde site ormanında huzurlu günlerin yaşandığını, mor başlıksız kızın yazmasının kral krapi ve askerleri tarafından bulunduğunu ve görkemli bir törenle yazmanın mor kıza takdim edildiğini hayal etmekteymiş  az önce ormandan geçen bir kelebek anlatmış çünkü, ormanda tüm olan biteni  
kibritçi melankolik kız gibi başlangıçta her şeyden habersiz maceracı bu güzel hayalleri duyunca, rüyasında bir hikmet olduğunu anlamış  ve kral krapiye gözükmeden, tilkiyi bulmaya karar vermiş  hem de kral ve askerlerinden önce  nasıl mı?  tabi ki iğrenç adamı ormana salarak  
bakalım iğrenç adam, kral krapi ve askerlerinden önce mor yazmasız kızın yazmasını bulabilecek mi?  
sorular sorular, her soru yeni bir cevabı açadursun, gökten üç melek inmiş şimdilik  birisi efendisiz maceracıya yardım için diğeri kibritçi melankolik kızın hayalleri için üçüncüsü de mor yazmasız kızın umutlarının yeşermesi için  
eee biz de şimdilik evlerimize ( evrenimize) dönelim  ve masal kahramanlarımız yeni şeyler yaptıkça masala devam edelim  şimdilik hoşçakalın  
 6
site ormanı yaz akşamlarından sakin bir pazar akşamında daha aydınlığa gebe karanlıklara bürünürken ve her şey yokluğa karışacak, gün hiç doğmayacak sanılırken, site ormanında o hep bilinen büyük ateş yakılmış amaç yine aynıymış şiirler ve şarkılar, dostluklar ve yazılar eşliğinde güzel bir akşamı daha sabaha bağlamak  
sitede gönüllü kişiler yakarmış bu ateşi  ama nedendir bilinmez ateşi kardeşlik için değil kaos için yakanlar da varmış  aslına bakılırsa onların başka gayeleri varmış  tıpkı mor yazmasız kızın yazmasınıı çalan kurt ve tilki gibi  
bu akşam da bir gönüllü çıkıvermiş işte ama pek bi gönülsüzmüş muhabbet ateşini yakmaya içinde kendinin bile anlayamadığı kara bulutlar, zehirli oklar varmış  hep içini acıtan bu okları birilerine fırlatmak hayalindeymiş  ama önce ateşi yakıp, okları ateşte kızdırmalıymış  ateş-i ok bu defa aşk için değil nefret için batacakmış yüreklere  ve site halkı bir oyunla daha acıtılacakmış bir kez daha  
siteyi alevlendirmek isteyen marşsıtlan isimli canlı diğer marşsıtlanları da çağırmış akşam ateşi için  plan gerçekleşirse ormanın hali vahimmiş  
kötülük iyiliğe dönüşecekmiş elbet bir kez daha, yürekler eriyecekmiş ama zaman gerekliymiş  
öte yandan maceracı uzun seferinden döndükten ve çalı dibinde dinlendikten sonra kibritçi melankolik kızdan aldığı işaretle kötü niyetli kurt ve tilkinin peşine düşmüş  iz sürmek için de iğrenç adamı kullanmış ama çok sessiz ilerlemeliymiş ormanda  zira kral krapi ve askerleri de şu anda ormanda aynı noktadaymış  kurtla tilki çaldıkları mor yazmayla sinsi sinsi ilerlerken, her şeyi çözdüklerini düşünmektelermiş  bir "mor yazma" meğer nelere kadirmiş  yazmayı çalmak bir saltanata sahip olmak gibi keyifliymiş  
ya mor yazma yeniden elden giderse?  ya bu sevinç kısa sürerse?  bu evhamlar kurtla tilkiyi düşündürse de onlar yine de ilk galibiyetten yeterince hoşnutmuş  
kurtla tilki yazmayla sevine dursun, marşsıtlanın arkadaşları gelmiş bile ateşin yanına  hepsi de eğlenceyi şimdiden büyük bir yangına dönüştürme derdinde  hem kuledar hem de site ormanı sakinleri bu oyunlardan habersizmiş yine  ateşli ve zehirli oklarla saldırılarak canlı katliamı yapılacakmış ama bakalım kral krapi bunu önceden duyacak mıymış?  
Şule Meryem Canpolat
|