07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri 7
Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri 7 Yazısı - Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri Şule Meryem Canpolat - Şule Meryem Canpolat Yazıları
"En büyük acılar kadar, en büyük mutluluklar da bir kapının çalınışı kadar yakındır bize Plansız yaşamak daha anlamlıdır bu bakımdan İnsan niye böyle, niye değil demeden sabretmeyi bilse her yeni şey bir süpriz gibi gelecektir değil sahibini üzmek, memnun bile edecektir "
  
Bu süprizlere hazır olmayı öğrenmişti kibritçi melankolik kız da Kaldırım taşlarından, yolları vuralı ömrünü kabullenmişti süprizlerle yaşamayı 
O insanları değil, hayallerini sahiplenmişti çünkü Esir etmeden, esir olmadan sevmeye adamıştı ruhunu Geçtikçe yollardan, nice dramlara eşlik etmişti bu hassas ruhu nice tecrübelerden geçmişti, elenmekten yorgun bedeni 
Bulunca bir dost yürek, tebessümler saçardı kibritçi kız Her güzellik yeni bir kibrit tanesinin yanması demekti onun için yanan her bir tane, bir hayalin gerçekleşmesi demekti öyle ki 
Durdu melankolik kız yollar durdu İçinde kaynayan nehirler taşmak için bekleyen, yağmurlar durdu Usulca bir kibrit tanesi çıkardı kutudan, tüm hayaller gerçeğe durdu 
"Hayallerin sıcaklığı gerçekliğinde saklıdır adı hayal olsa da, onlar gerçek olmak için vardır herkesin büyük küçük hayalleri vardır bu yüzden küçük bir dünyası renkli hayallerle kurulu"  
Daldı melankolik kız Cesur olduğu sürece, gerçekleşmesi kesin olan hayallere daldı Gayret ettiği müddetçe, başarıya dönüşecek, dileklere Bir dalıp bir çıktı, hayal okyanusundan hayallerle yüzmeye doyamadı 
Artık ne bir evin sıcaklığı, ne sevgi dolu bir bakış? melankolik kızı olmayanlar değil, ilk defa umutları aydınlattı yanan yüreğine aldırmadan, bir kibrit, bir kibrit tanesi daha yaktı Yakmaktan da yanmaktan da usanmadı O Söz verince kendine, gidenlerden kahrolmadı avunmayı öğrendi melankolik kız olanları bereketlendirmeyi mutlulukları çoğaltmayı en çok da 
O bu demeden hayallerinin akıcılığına bıraktı kendini yıkadı her dalışta, kirli saydığı mazisini Hayallerle arındı melankolik kız ateşe attığı, gözyaşlarıyla yıkandı Kimse bilmedi melankolik kızı Kimseler görmedi O bazen bir kaldırım taşında, bazen sürgüncesine yollarda yürüdü etrafı ondan, o etrafından bihaberdi Herkes dünya telaşında melankolik kızlar kimin umrunda? 
Yine de seven yürekleri bilen yürekliler de vardı alemde Melankolik kızları görenler de vardı Kibrit tanelerine karşılık, ateşli gönüller de vardı yaktıkça kavrulan  yandıkça savrulan gerçek olmasına hayallerin, bir adım kala, tek bir kalpte sükun bulanlar da vardı 
Uzun yollardan, soğuk kış günlerinden sonra bahara yüreğini açmanın sevinci vardı melankolik kızda yeryüzüne düşen cemreler kadar hissedardı o da mutluluklardan Yeşermenin, meyve vermenin sevinciydi bu şenlik olmaz sanılan hayallerin gerçekliğiydi bu güzellikler İşte şimdi manidardı, geçmişteki hezimetler işte şimdi yenilgilere değerdi, baharla gelen yenilikler herkese cemre düşmez bazen çöllere durmuşsa bir de insan ızdırabı bilmeyen, cemreyi bilemez beklemekten yorulanlar asla meyve veremez 
"Helal mutluluklara günahlardan geçilirdi bazen sevaplardan da günahlardan da geçmeden hakka varılamazdı samimice işte bu yüzden" 
Temiz hayallerini süsleyen temiz hayatları olsun istemişti tüm kibritçi melankolik kızlar Bunun için bir ömür beklemişlerdi şüphesiz hayalleri kirlenmesin diye arzularından vazgeçmişti bir çok melankolik kız Yüreklerine verdikleri bir sözdü bu Sadece nezafete önem verenlerin gittiği bir yoldu bu 
Günahlarına rağmen yürüdü melankolik kız durmamaya and içti Ağaçlara, kuşlara anlattı sevmenin günahını ağaçlar, kuşlar; söylememeye and içti bu kadar derinden sevince yürekler, melekler bir olup tebessümle inmeye meydan okuyunca sevenler, şeytanlar geri çekilmeye, and içti Bütün yeminlerin ötesinde, delice seven kullarını affetmeye rahman!, taa ezelden and içti 
İnandı melankolik kız saflığa dürüstlük gerektiren sınava ödün vermedi güzellikten Dünya, sonsuzluğa and içti 
Şule Meryem Canpolat
|
|
|