Prof. Dr. Sinsi
|
Seninle Bir Dakika Ya Da Bir Ömür
Seninle Bir Dakika Ya da Bir Ömür yazısı - Şule Meryem Canpolat yazıları
artılar, havada ekmek yakalama telaşında Vapurdaki kadın neşeyle bakıyor kuşlara Her ekmek parçasında bir derdini atıyor kadın, sanki gökyüzüne Ya martılar! Değmeyin telaşlarına Yakaladıkları her ekmekte, kazanmış edasıyla bakışlarına Doydukça karınları, neşeyle kaçışları yok mu hele? Doyana kadar, vapurun peşinden uçuşları en çok da Yüreklere dokunuyor, anlık sevinçleri Kendilerine sunulmuş nimetleri, sabırla bekleyişleri 
Vapurdaki kadın umut dolu Martılarla yeniden öğreniyor uçmayı Kaçırdıklarına aldırmadan, yaşamayı İşte denize veriyor kadın da ekmekler gibi, tüm acılarını Denizdeki canlılar kadar seviniyor kadın, kaçırdıklarının kazandıkları olduğuna 
  
"Seninle Bir İstanbul sabahında birlikte soluyoruz baharı Marttan kalma, serin havayı Güneş terketmiyor yine de bizi Özlemlerden ve iç çekişlerden ibaret yüreğimizi Sen biraz yorgunsun geceden Ben heyecanlar ve özlemler biriktirmişim, yolumun sana çıkmasını dilediğim trenden 
İşte vakit öğle Aramızda mesafe yok artık seninle Güneş şimdi tam tepemizde Mutluluklarımız zirvesinde hayatın Martılar kadar şeniz ikimiz de Tüm sıcaklığına rağmen kalbimizin, içimizi serinletiyor, dost sevgimiz Sen biraz erken yol almışsın acılardan Ben tüm yolların sonunda Sen geç kalmışsın aslında Ben yolların başında Sensizliğe çıkmasın diye yollar, sana dalıyorum Yanındayken bir dakikalığına, beraber bir ömre kayıyorum Uzatıyorum hayalimde dakikaları Kısa anlardan, ömürlük mutluluklar çıkarıyorum 
Vakit ikindi Sana saydığım her yıl, zamanda dakikalar gibi Şimdi sonuna geldik kavuşmaların Beraber geçirdiğimiz, mutlu dakikaların Güneşin batışı kadar yakın şimdi ayrılık Daha bırakmadan elimi sen, yüreğimi kaplıyor kızıllık Şimdi mutluluk kadar derinden yaşıyoruz hüznü Daha bir sarıyoruz birbirimizi Bu son sarılışımız oluyor akşamın bağrında Karanlık, henüz varmadan sabaha 
Gün bitiyor sevgili Akşamla yüreğimize çekiliyoruz bir anda Sen sabaha hasret, acele ediyorsun ışığa erişmek için Ben akşamın kızıllığında sarhoş Seçemiyorum bile akşamın rengini Her yanım sevginle dolmuş Seninle bir dakika, bir ömür gibi kaplıyor ruhumu Farkı kalmıyor zamanların kısa ya da uzunluğunun" 
  
Vapurda martıları izleyen kadın Her yanında akşamdan kalma bir sancı Ayrılığın hüznü sinmiş avuçlarına Elindeki ekmek parçalarıyla, can olmaya çalışıyor kuşlara Hüznü silkeliyorlar hep beraber usulca Martılar ağzını kocaman açınca, ekmeğin lezzeti yarışıyor damaklarda Şimdi, kadınla martılar dost olmuş birbirine Zaman, sonsuzluğa akmakta 
Kadın martılarla yeniden doğuyor mutluluğa Özgürlüğü soluyor, beraber uçmak için mutlu yarınlara Bir martının kanadından yeniden keşfediyor hayatı Tutundukça, ilmek ilmek işliyor ayrılıkları Yeniden anlıyor kadın, kavuşmaların güzelliğini Bir dakika için bile olsa, bir ömür beklemeyi 
Sevgiliyle bir dakika ya da bir ömür Farkı kalmıyor sevince Daha bir başka oluyor sevmeler Özlemleri içinde büyütünce Tadı ömre yayılıyor anlık kavuşmaların Farkı kalmıyor, beraberliğin ya da ayrılıkların Hep yanındaymış gibi sevgili, sonsuzluğa akıyor zamanlar Onunla anlamlılaşıyor, O'nsuz geçen dakikalar 
  "Sevgili! seninle bir dakika ya da bir ömür Ruhumu şenlendiriyor yokluğunda, gülüşün Hüznü seninle seviyorum ilk defa Sıkıca sarılmak için hayata"  
Kadın, vapur ve martılar Hepsi ayrı gibi sanılan, ortak hayatlar Deniz masmavi yine, insanlarda telaş Sadece anılar yavaşlatıyor, bu hızlı akışı Kadın adamdan ayrı Adamda hüznün ve sevincin anlamlı kırıntıları Kadın adama aşık Adamda yeniden kavuşmaların sancısı Kadın ve adam ayrı ama yanyana bakıyorlar martılara Kadın ve adam kanat çırpıyor yarınlara Dost martılar görüyor sadece adamı Sevdiklerini beklerken adamlar ve kadınlar, sessizce vapuru kaplayan izdihamı Vapur artık daha kalabalık, sanıldığından Dakikalar daha uzun sanki, sevgiliye varıldığından Hüzünler bile anlamlı şimdi, yağmur olup yerlere düşerken 
Martılar sevinçle ayrılıyor vapurdan Umduğunu bulmanın ferahlığı okunuyor o masum bakışlarından Adam duyuyor bu teşekkürü sadece Kadın da adam kadar bir bilmece Sır oluyor, birbirine aşkla yananların bedenleri Sonsuzluğa erişiyor, sevgiyle bakanların yürekleri Sadece vapur, adam ve martılar biliyor bu sırrı 
Kadın gökyüzünden bakıyor son bir kez El sallıyor martılara usulca Bir veda şarkısı fısıldanıyor sessizce Rüzgarın şiddeti eşlik ediyor, sevinçle gelen hüzne 
Sevgiliyle bir ömür ya da bir dakika Zaman hızlıca aynı noktaya akmakta İşte sevgili Aynı yerden gülümsüyor yine Güzellikler, yaşanmayı beklemekte İşte hayat devam ediyor yine Martılar sarıyor hüzne bulanan yürekleri, sevgiyle 
Kadın gülümsüyor Adam, süzülüyor ince bir tül gibi sonsuzluğun içinden Adam, kadını sarıyor sessizce Gece sabaha erince 
Şule Meryem Canpolat
|