Prof. Dr. Sinsi
|
Ben En Çok Kuyruklu Yıldızı Sevdim
Ben En Çok Kuyruklu Yıldızı Sevdim - Şule Meryem Canpolat
Gece, kapıda oturuyorum, her yerde sık ağaçlıklar Bir yıldız tutuyorum, gökyüzü hep yıldız Seçmek ne kadar da zorlaşıyor bir sürü yıldız içinden, tek bir yıldızı O an hayallere dalıyorum, sevdiklerim geliyor bir bir aklıma Bir yıldızı andırıyor gözümde her biri Tutmaya çalışıyorum, tutamıyorum yıldızları Kuyruklu yıldıza takılıyor gözlerim, bir uçurtmayı andırıyor düşlerim Gerçekleşmesini her istediğimde inliyor ruhum, basılmış gibi kuyruğuna, her engelde Sancılara kalıyorum 
  
Dedemin gaz lambası bölüyor düşlerimi Alıyorum kendimi yıldızlardan, lambaya saçılıyor ümitlerim Sıcacık küçük bir alev, gökyüzündeki yıldızlardan daha gerçekçi geliyor o an Küçük mutluluklarımmış yanan, anlıyorum Çok uzaklarda aramadan güzellikleri, yakınımda olanları farkediyorum Seksenlik dedem dikiliyor karşıma, bir çınar gibi Sevinçleri kadar, yemyeşil gözleriyle ağlar gibi Lambayı tutan el onun eli Bir yıldız olup geceye kayıyorum Işık ararken ışık olmam gerektiğini anlatıyor karanlıklar Dedemle maziye akıyorum 
  
Bu harman bir sürü çocuğun oyununa eşlik etti Kimisi kızılderili olmayı, kimisi de kovboyluğu seçti bu oyunlarda Kimse sormadı bana hangi oyunda, hangi rolü seçtiğimi! Bilemedim ben de beyazı mı, karayı mı kendime biçtiğimi Denizi mi, adayı mı bu uzun yolda? Hiç kimse kendisi seçmedi belki de, rengi gibi rolünü de Harmanda kaldı sanki çocuksu umutlarım Terketmiyor beni iç yangınım İşte yalancı ata binen benim Elimde atımın hayali yuları, başımda arkadaşlarımın verdiği uzunca kuş tüyü Gidiyormuş gibi yapıyorum herkes gibi ben de Atım şaha kalkıyor, çığlıklarım yükseldikçe göğe At da ben de sakin değiliz Aslında ikimiz de birbirimizden deliyiz Baktıkça kendime, öylece kalıyorum 
  
Şimdi yeniden yıldızlarda aklım Hep birini sevmekten, açlıkta kalbim Baktıkça doyamadığım, doydukça acıktığım yıldızım, işte karşımda Kuyruğu ne uzun ne kısa Ah şu yıldızlar hepsi başıma bela Dökülürken, gece her biri ayrı ayrı göğüme Ne zaman birine umut beslesem, ay ikiye bölünüyor, bakışlarım yarıyor ne varsa, yıldızlar dökülüyor avuçlarıma Her birisi sönmüş oluyor elime düştüğünde Işığını yitiriyor, ben sınırsız sevdikçe Belki kaldıramıyor yıldızlar sevgimi, hoş göremiyorlar deliliğimi Bilemediklerimi topluyorum yerden Ansızın çıkıyorum, gecenin içinden Gündüz daha şaşkın yapıyor ba/kışlarımı Yabancılaşıyorum herşeye Hazanla dolu tüm mevsimlere Ne gündüz ne gece diyor bir ses taaa derinlerden Geçmek gerek diyorum ben de, mevsimlerden Yaz oluyorum, kış oluyorum, yanıyorum, üşüyorum Ben bunları neden yaşadığımı bir türlü anlamıyorum Yıldızım geliyor aklıma, sonsuzluğa kayıyorum 
  
Dedem akşamları gökyüzünü izletir, yıldızların isimlerini sayardı bize tek tek Şu samanyolu, şu çoban yıldızı, şu kuyruklu yıldız! Ben kuyruklu yıldızı sevdim en çok Kuyruğuna rağmen, bastıkça yürek inleten Sevdikçe, uykularımı bölen kuyruklu yıldızdı işte, benim yıldızım Belki o da tüm yıldızlar gibi bir yıldızdı Ama o benim yıldızımdı, bu yüzden özel, kuyruğuna rağmen güzeldi Sevdim, yıldızımın kayışını izledim sevdikçe Kalbimi hüzne boğan acılar terketmedi öyle ki, kuyruklu yıldız sadece benim deyip, sahiplendikçe Kendiyle savaşmanın adıydı aşk, kendi cephemde yenildim Sevdikçe büyüdü gözlerimde aşk, korkak kahramanlar büyüttüm düşlerimde Bir sabah ansızın terkedildim Ben en çok kuyruklu yıldızı sevdim 
  
Karanlığa alışmıştım bir yarasa ürkekliğinde Bazen çarparak taşlara, bazen yararak geceyi İklimim geceler boyu kış, kışlar boyu geceydi severken Kuyruklu yıldızım bunu hiç bilmedi O hep gökyüzünde olmayı sevdi, kuyruğuna basılmasını hiç istemedi O hep yalnızlığı seçti, yıldızlar içinde kuyruğundan başkasını istemedi Belki biraz farklıydı, hep biraz mağrur, biraz asiydi Ama yıldızdı o da işte, tüm yıldızlar içinde Işık olmaktı görevi sadece, gecenin derinliğinde Kuyruğunu topladı bir akşam, saklandı gecenin içinde Işığını sakladı her gece, göstermedi kimseye Herkes onu karanlık sandı Oysa o benim kuyruklu yıldızımdı Öyle ışık dolu, öyle derindi Ben sadece kuyruklu yıldızı sevdim, sevdikçe yerildim 
  
Zor olsa da karanlıktan sonra aydınlığa karışmak, gündüz bereketini esirgemedi Sevince böyle derinden, güneş ısıttı, yıldızı kayanların yüreklerini Gece aşkların ve acıların yatağı olsa da, gündüz yetişti, kalbi hastaların ahına Kapladı geceden kalan acıları Gece uzun ve yıldızlı olsa da, merhem olamayınca ışığı, gündüz sardı kalbi yaralıları Işıkların birisi yanıp, diğeri sönerken, hiç ses gelmedi kuyruklu yıldızdan Hiç renk vermedi kendi ısssızlığında Kimse bilmedi öldü mü, kaldı mı? Adı kuyruklu yıldız olmasa, herkes diyecek belki de, o hiç yaşadı mı? Bir hayaleti andırdı kuyruklu yıldız Gökyüzünü ağlattı gizli isyanı Yıldızlar içinde bir yıldızdı kuyruklu yıldız da oysa O hep gökyüzünün dışında kaldı Belki kendi seçmedi kuyruklu yıldız olmayı Kendine dolup bir gece, ansızın kaybolmayı Öyle bakakaldım yıldızıma Aşk şarkıları eşlik etti yalnızlığıma Ben kuyruklu yıldızı çok sevdim Sevdikçe yıldızımın söneceğini nerden bilirdim? 
  
Gece yol verdi gündüze Aşk, söz verdi, yüreklilere Yol yalnız devam etse de Aşkın hatırı için yaşamayı seçtim Ben kuyruklu yıldızı çok sevdim
Şule Meryem Canpolat
|