Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
yürek

Yürek

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yürek



Yürek Yazısı - Yürek Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları

Bu yazıyı okuduktan sonra bir an için gözlerinizi kapatın lütfen Herhangi bir yorum yapmadan, bir sonuç çıkarmadan yahut sayfayı çevirmeden evvel yarım dakikalığına da olsa çekilin içinize, beyninizin derinliklerine Bir resim canlansın o an önünüzde Bir baba ve bir kız çocuğu düşünün Sarılmışlar birbirlerine Kenetlenmişler hüzünle, hüzünde İsyan gibi duruyor sözleri, oysa tepki gösterecek halleri kalmamış


Takatsizler, oysa gidecek daha çok yol var önlerinde Bodrum’da mayıs ayında sahte alkol içtikleri için yaşamlarını yitiren beş Rus vatandaşından birinin evinde yaşanıyor bugün bu sahne Mariya Şalyapina gencecik yaşta bu hayattan ayrıldı Gezmek, dinlenmek, eğlenmek için geldiği Türkiye’den tabutu döndü Rusya’ya İki kuruş kâr etme uğruna piyasaya sahte alkol, yani düpedüz likit zehir basan hayat tacirleri yüzünden


Basınımızda bu haber yer aldı almasına da nedense hep bir mesafe vardı Bazı gazeteciler salt bir “haber malzemesi” olarak baktı bu hadiseye Bazıları ise adeta kurbanları yargılar gibiydi Ve her zamanki gibi, suçlulara, bu korkunç hatayı işleyenlere odaklanmak yerine gene kadınlara odaklanıldı Onların fotoğrafları boy boy basıldı Geriye bir evlat bıraktı Mariya Eşi Dmitriy Pohomov çocuğunun yanında metin durmaya çalışsa da kızgınlığına, kırgınlığına mâni olamıyor “İlk başta bizim burada Rosturizm yetkilileri, sigorta şirketi ve hatta önemli suçları takip eden Rusya Soruşturma Komitesi harekete geçmişti Türkiye’de açılacak davanın detayları bana anlatıldı Gereken dilekçeleri doldurmam istendi Türkiye’de avukat tutularak dava açıldı Ama görüyorsunuz aradan 6 ay geçti ve Türkiye’den tık yok


Bundan sonra bir sonuç alınacağından da umudum kalmadı” Ardından ekliyor usulca Türkiye’den tek bir yetkilinin bile kendilerini aramadığını, başsağlığı dilemediğini, kimsenin bir kuru özür dahi olsun iletmediğini söylüyor “Sokakta biri ayağınıza bassa dönüp ‘pardon’ der değil mi? Bizim başımıza gelen trajedinin hukukunu bir tarafı bırakalım, ülkenize misafir gitmiş birini siz ailesine tabutta geri gönderiyorsunuz, sonra da ülkenizden tek bir yetkili telefon bile açıp ‘Başın sağolsun’ demiyor” Dört yaşında bir kız çocuğu var Rusya’da İsmi Sofi Bizlerden ufacık da olsa bir adım bekliyor, bir insanlık mesajı Umursadığımıza, yasını paylaştığımıza, matemine kayıtsız kalmadığımıza dair bir emare Haklı olarak bekliyor bunu Türkiye’nin Rusya Büyükelçiliği’nden, devlet yetkililerinden ve bizlerden, hepimizden “Annemizi bizden aldınız, özür bile dilemediniz” Sembollerin ne önemi var ki diyebilirsiniz? Özür dediğin ne gideni geri getirir, ne matemi azaltır Ne var ki hüznün de kederin de hafızası vardır Ve yaşanan acılara kayıtsız kalınması haksızlıkların anısını diri tutar Kanar o zaman yara, günbegün, senebesene, hiç kapanmadan


*

Türkiye bugünlerde başka türlü bir özür tartışmasının içinde Seneler sonra Dersim’i konuşuyoruz Nihayet Hem geç, hem geç değil Ne de olsa tarihimizin bu üzücü aşamasını yaşayanlardan hâlâ hayatta olanlar var Bugün bu konuda söylenen ve yazılan her şeye katılmayabilirsiniz; resmin bir de başka tarafı olduğuna inanabilirsiniz Her konuda olduğu gibi burada da elbette farklı fikirler çıkacaktır Ama bir şey var ki değişmiyor: Yaşanan acılardan dolayı özür dileyebilmek bir erdemdir Kişiler için de toplumlar için de Dört yaşındaki Sofi ya da Dersim’de yüreklerinin yarısını bırakan aileler, sülaleler, kuşaklar Birbirlerinden çok farklı gibi görünseler de iki hikâyenin ortak bir noktası var


Her ikisinde de taraflar tuttukları yasın, çektikleri acıların, döktükleri gözyaşlarının suya yazılmadığını görmeyi bekliyorlar Tanrı katında değil, insanlar arasında bir hakkaniyet arayışı Yarınların daha güzel olacağına inanabilmek için, her şeye rağmen umut etmek, edebilmek için Yas tutanlara başsağlığı göndermek, haksızlığa uğrayanlardan özür dileyebilmek, yapılan hataları konuşabilmek bizleri küçültmez, aksine olgunlaştırır


Bir insanın elemini hissetmek, bir başkasının acısını anlamaya mâni olmaz Aynı anda Kürtlerin de Türklerin de, Alevilerin de Sünnilerin de, Müslümanların da gayrimüslimlerin de tarihsel kederlerini

paylaşabilecek kadar hudutsuz olabilir vicdanımız Ne de olsa şu koskoca kâinat ve onun içinde eşref-i mahlukat olan insan, “ya bizdensin ya değil” ikilemleri üstüne kurulamayacak kadar zengin Ne de olsa yürek dediğin, düşünce kalıplarına sığmayacak kadar engin


Elif Şafak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.