07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kaderin En Büyük Sürprizi
Kaderin En Büyük Sürprizi Yazısı - Kaderin En Büyük Sürprizi Ayşe Sönmez Bulut - Ayşe Sönmez Bulut Yazıları
Küçük çalıkuşu,memleketinden kilometrelerce uzağa gitti bir gün Merak ettiği o büyülü şehri gezdi boğazı en güzel görebileceği yerlere gitti Büyülendi her gün,her an biraz daha Martılar,vapurlar,mavilikler Hayran olmuştu hepsine Ama adını daha yeni duyduğu bir şey çıktı karşısına Yabancıydı,her şeyiyle ama küçük çalı kuşu yabancılığına aldırmadan bıraktı kendini duygularının rüzgarına,kader, ona öyle bir sürpriz yapmıştı ki dünyası değişti  
Tanımadığı ,bilmediği bu çiçek onu büyülemişti Aşık oluyordu,bu öyle bir aşk ki Bülbülün güle duyduğu aşktan daha büyük,daha güzeldi Çiçek Çengelköy ve Kandilli civarında yetişiyordu Bazen Nakkaştepe civarında da görülürdü
Bu güzel çiçek,kayıtsız kalamadı çalı kuşunun aşkına oda bıraktı kendini aşkın sıcacık kollarına Ama unuttukları bir şey vardı  Çiçek deniz havasına alışkındı,çalıkuşu ise gölünü özlemişti Çiçek kalkıp gidemezdi kuşla,kuşta kalamazdı deniz kıyısında kisininde yüreğine ateş düştü Düşünmemişlerdi böyle olacağını Aşkları büyüktü öyle mutluydular ki herkes imrenir olmuştu onlara El ele tutuşup gezemiyor,birlikte konuşamıyorlardı belki ama hissediyorlardı hemde aynı duyguyu 
Günler geçti,çalıkuşunun dönme vakti geldi İşte o an anladılar dünyalarının ayrı olduğunu Çözüm aradılar ama yoktu Ağladılar,en çok ağlayan Çalıkuşuydu Çiçek çok mağrur ve gururluydu Üzülse de belli etmiyordu Küçük çalıkuşu veda etti yüreği kan ağlayarak sevdiğine Düştü yollara Göz yaşlarından nereye gittiğini görmüyordu Kanatlarını hissetmeyinceye kadar durmadan uçtu Bir ara kanatları tutmadı yere doğru düşmeye başladı Başka bir şehirdeydi Şöyle bir etrafına baktığında şehrin çok güzel olduğunu seçti ağlamaktan şişen gözleriyle Ve o an sevdiğini yanında istedi Ama yoktu,olamayacaktı da Son gücüyle tekrar havalandı Bir süre sonra gölünü gördü uzaktan Çok özlemişti ama mutlu olamadı Çok sevmişti çiçeği hem de çok Yuvasına girdiğinde çok halsiz ve bitkindi Yumdu gözlerini uyumasa da,çekti başına yorganını sesleri duymak istemedi,Çiçek kokularını da  
Çalıkuşu üç gün kafasını çıkarmadı kapıdan Üzerinden kamyon geçmiş gibi dökülüyordu her yeri Kolu kanadı kırılmıştı Çok sevdiği gölün kıyısına bile inmiyor,arkadaşlarının kendisini çağıran seslerini duymuyordu Hatta balkona çıkıp çiçeklerine su bile vermiyordu
Bir gün dayanamadı ,son gücünü toplayıp indi göl kıyısına Kanadını açamıyordu bile Önce bir ağaç dalına kondu,oradan da yarısına kadar suya batmış taşın üzerine Göl çok güzeldi,rengi gözünü alıyordu ama onun mutlu olacak hali yoktu Eğdi başını bir yudum su içmek istedi başaramadı Sudaki yansımasına baktı ,tüylerini görünce gözleri doldu Çok perişan görünüyordu Tekrar eğdi başın suya düştü bu kez Ağlıyordu ama düştüğü için değil,başını üstünde uçan martılar ona uzak şehri ve sevdiğini hatırlatmışlardı Bir martı geçti yanından uçmasını bilmiyor diye alay etti çalıkuşuyla Ama kuşun gözlerindeki hüznü görünce yanına geldi Ağladığını gördü ve kanadını uzattı ona Çalıkuşu zorda olsa tutundu martıya,başka çaresi yoktu Kıyıya çıktıklarında çalıkuşu hıçkırıyordu Martı gagasıyla su getirip içirdi Ve çalıkuşunu yaslayıp omzuna derdini sordu Ağlayacak bir omuz bulmanın huzuruyla anlattı her şeyi martıya Martı üzüldü 'Öyledir 'dedi' bizim şehir' 'Buralara benzemez Farklıdır her şey Aşklar ,sevgiler   Suyu bile farklı  Gölün suyuna bak,rahatca içebiliyoruz Ama denizin suyu içilmez Sen yapamazdın oralarda Hem güzelim güller dururken neden bir çiçek için üzüyorsun' Martı sözünü bitirdiğinde çalıkuşunun gözlerinin dolu dolu uzaklara daldığını gördü Halsizdi,acı dolu bir sesle konuşmaya başladı:' bülbüle sorulur mu neden güle aşıksın diye  Aşk bu Kader bana en büyük süprizini yaptı Evet ayrılık acısı yaksa da yaşadıklarımdan asla pişman değilim Bir kez daha gelsem dünyaya yine yaşamak isterim aynı şeyleri Ama çok acıtıyor'son sözleri bitince başını eğdi
Yine ağlıyordu Küçülmüştü sanki Bitkindi Martı yuvasına dönmesine yardım etti Çalıkuşu yine tek başınaydı Ama yüreğinde sevdiği vardı
Şimdi ne yapmalı çalıkuşu Söküp atmalı mı yüreğinden bu sevgiyi Yoksa kendi kendine yaşamalımıydı,her şeyi?Sevdiği çiçek onu kabul etse hiç düşünmez giderdi suyu tuzlu denizin kıyısına Ama çiçek istemedi asla onu Oysa seviyor gibiydi başlangıçta Tüyleri daha güzel,sesleri daha hoş pek çok kuş vardı Çengelköy sırtlarında 'Beni ne yapsın 'dedi ve ağladı hıçkıra hıçkıra Ömrünün bu en güzel ve en acı süprizine  
Ve anladı çalıkuşu,aşkın dili,dini,ırkı rengi olmaz derler ya aslında varmış Her canlı kendi dünyasında mutluymuş  Bu bir çalıkuşu olsa da  
Çalıkuşu,aldı boyayı fırçayı eline,geçti tuvalin başına hayatının en güzel tablosunu yapmaya Mona Liza gibi bir yanı hüzün ,bir yanı mutlu bir dünya çizdi Aşkı yüreğinde hep yaşadı Gördüğü her çiçek ona sevdiğinin kokusunu getirdi Hep sevgiyle andı adını Ve unutmadı ,kaderin en güzel sürprizini
Ayşe Sönmez Bulut
|
|
|