Prof. Dr. Sinsi
|
En Mutlu Kim
En Mutlu Kim Yazısı - En Mutlu Kim Ayşe Sönmez Bulut - Ayşe Sönmez Bulut Yazıları
Nuri henüz on yaşında, meraklı, düşünen, yorumlayan, zekâsı gözlerinden fışkıran bir çocuktu Araştırmayı çok severdi Aklına takılan bir şey oldu mu cevabını bulmadan huzuru bulmazdı Bazen çevresindekileri bıktırırdı Hele anne ve babası işten yorgun eve geldiklerinde Nuri'nin bitmek bilmeyen sorularıyla karşılaşmamak için dua ederleri Onun bu durumunu yalnız öğretmeni destekliyor, ileride iyi bir yere geleceğini düşünüyordu
Okul tatile girmişti Nuri'nin bütün yaptığı belgeseller izlemek ve bilgisayarda araştırma yapmaktı Ama son günlerde bir şey takılmıştı aklına Bu çok farklı bir konuydu 'mutluluk' Ne demekti? Kimler mutlu, kimler mutsuz? Mutluluk yalnızca insanlara özgü bir duygu mu? Araştırmaya karar verdi Mutluluğun ne olduğunu öğrendi ama kimler gerçekten mutlu, bir türlü bulamıyordu Babasına, annesine sordu Onlar ' Zor bir konu olduğunu, bu konuda uzun gözlemler yapması gerektiğini' söylediler
Gördüğü herkese mutlu mu, değil mi diye bakar oldu Bir gün yüzme kursuna giderken evin bahçesinde anne kedi ve yavrularını gördü o kadar mutluydular ki dakikalarca izlemekten kendini alamadı Hatta kursu kaçırdı onları izlerken Anne sabırla yavrularının oyunları izlerken yavrular annelerinin yanında olmasının verdiği güvenle koşturup duruyorlardı Uzaklaştıklarında anne sesleniyor, yavrular koşup geliyordu Hatta zaman zaman oyunlarına anne de katılıyordu Biraz sonra kendilerine yemek getiren site görevlisini görünce koşup ayaklarına sürtündüler Önlerine konan yiyecekleri oyunlar içinde hep birlikte yediler
Nuri günlerce gözlemledi onları Anne hiç yavrularını bırakıp çalışmaya gitmiyor Ara da sıra da onlara kuş, fare gibi şeyler getiriyor, onlara avcılık gibi bir şeyler öğretmeye çalışıyordu Yavrular dershaneye, kurslara gitmiyor, gelecek kaygısı çekmeden bütün gün oynuyorlardı Nuri sonun da kararını verdi: En mutlu kedilerdi
Akşam anne ve babasına gerekçeleriyle birlikte kedilerin bu dünyada en mutlu varlıklar olduğunu anlattı Ailesi doğruluğuna pek inanmasalar da bu yorgunlukla bir de onunla uğraşmamak için kabul eder göründüler Annesi yemek hazırlarken babası yine de bir şeyler söylemek gereğini düşünüp, 'Biz mutlu değil miyiz? Seni seviyoruz, annen beni, ben anneni seviyorum' dese de, Nuri aklından geçenleri söylemeden 'Hayır' anlamında başını sallamakla geçiştirdi babasının sözlerini Çünkü kediler daha mutluydu gelecek kaygısı çekmeden, faturaları ödemek için didinmeden yaşayıp gidiyorlardı
Bir başka gün, parka gitmek için evden çıkıyordu ki televizyonda bir belgesel programı ilişti gözüne Gitmekten vazgeçip oturdu hemen yerine Gözleri rengârenk balıklara takıldı Bazı tehlikeler beklese de onları öyle mutlu öyle özgürdüler ki Nuri'nin fikri değişti 'Sanırım balıklar daha mutlu' dedi kendi kendine Hayranlıkla izledi belgeseli Bir şey öğrendi o an: Balıkların sinir sistemlerinin çok zayıf olduğuydu bu  'Öyleyse acı çekmiyorlardır' diye düşündü Kesin kararını verdi kimin en mutlu olduğuna dair Hele güler yüzlü yunusların, şarkı söyleyerek yüzmelerine bayıldı Nuri
Hafta sonu ailesi onu yakınlardaki bir çiftliğe kahvaltıya götürdü Nuri çok sevinmişti Derdi kahvaltı değil oradaki hayvanları izlemekti Balıklardan daha mutlu hayvan var mı diye düşünerek, yerinde görüp incelemenin hevesiyle heyecanlanmıştı Çiftliğe vardıklarında Nuri ailesinden ayrılıp hayvanları izlemeye başladı Bir inek, yanında yavrusu, annenin gözlerinde gurur, yavrunun gözlerinde güven, mutlu görünüyorlardı Tavuk ve civcivleri çok güzellerdi, ne çok eğleniyorlardı Hayvanlar çoğaldıkça aklı karışıyordu At ve taylar, koyun ve kuzular, kazlar, ördekler, ağaçlarda öten kuşlar hepsi çok mutlu görünüyordu Peki, ama en mutlu hangisiydi?
Hayvanlarla bir sonuca ulaşamayan Nuri, bu kez insanlara yöneldi Çiftlikte pek çok insan vardı Görevliler, kahvaltıya gelenler, çiftliğin sahipleri  Şimdi sıra onları izlemeye gelmişti Karşı masada oturanların yüzleri asıktı, mutlu olamazlar diye düşündü Bir diğer masadaki çocuk durmadan ağlıyordu Görevliler oradan oraya koşturuyorlardı Bir müşteri garsona bağırdı, geç kaldığı için 'Ne kadar zor kimin gerçekten mutlu olduğunu, bulmak ' diye düşündü
Kendi ailesini incelemeye başladı geri dönüş yolunda Ailesi birbiri seven, saygılı, sağlıklı yaşayıp gidiyorlardı Ama soluk almadan çalışmaları, bunu da Nuri için yaptıklarını söylemeleri akıl karıştırıyordu Durmadan çalışmak  Nuri'yi yine Nuri'nin iyiliği için yalnız bırakmaları doğru değil gibi gelse de ne yapabilirdi
Ailesini inceledikçe onların hep bir telaş, koşuşturma içinde olduklarını, asla ellerindekiyle yetinmediklerini, elde ettikleri hiçbir şeyden mutlu olmadıklarını, hep daha fazlasını istediklerini görüyordu Sevgileri bile bitmeyen telaşlar içinde, bitmeyen işlerin arasına sıkıştırılıyordu Yüreklerini, zaman zaman kin, nefret, kıskançlık bürüyordu Mutlu olmak için pek çok nedenleri varken onlar mutsuzluktan yana kullanıyorlardı seçimlerini 'Çok şükür sağlıklıyım ' demek yerine, gözüm neden yeşil değil, boyum neden kısa gibi şeyleri dert ediniyorlardı İşte bu yüzden insanlar mutlu olamazlar sonucuna varmıştı Düşünmekten yorgun düşmüş, uyku bastırmıştı 'İnsanlarda bu iştah oldukça mutlu olamazlar ' dedi gözleri kapanmadan hemen önce ve ekledi 'Mutlu olmak için ya deli olmak gerek ya da düşmanı olmayan bir hayvan ' Sonucu bulmuştu Derin bir uykuya daldı
Ayşe Sönmez Bulut
|