07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yağmurun Temizlediği
Yağmurun Temizlediği Yazısı - Yağmurun Temizlediği İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları
Bugün yürüyeyim, işlerimi halledeceğim noktalar birbirinden uzak değil nasılsa, diye düşündüm Son görüşmemi de yapıp dışarı çıktığımda yağmur fena hızlanmıştı Şemsiyem yok, taksi yok, şapkam yok  Belli ki tabana kuvvet yol alacağım, beklemenin bir anlamı yok  
Bugünlerde sahnede anlattığım yıllar öncesine ait bir yağmurlu akşam anısı var  Cepte para yok bir akşam, gök delinmiş sanki  İşten eve gecenin bir vakti yürümek gerekti Nasıl da uzun bir mesafeydi O yolu yürürken tek bir cümle geçmişti aklımdan Yıllar boyunca da hep o cümleye tutundum: “Bir gün bütün bunların hepsi anlatılacak bir anı olacak ”
Neredeyse her şeyi o gün bugündür “anlatılası” bir hikâye gibi yaşamak küçük bir teselli oyunu oldu benim için  
Bir alışkanlık belki de  
***
Bu öğleden sonra yağmurda yürüye yürüye yolumu yarıladım Saçlarım, montum, ayağımdaki bez spor ayakkabılar sırılsıklam oldu  
Önce “gözlerim” oyunu oynadım  
Gözlerim  “Gözlerim neler görüyor?” Sıkışmış trafik yüzünden sinirlenmiş bir adam, arabasını penceresinin önüne park ettiği için ambulans şoförüne sinirle bağıran çok yaşlı kadın, arkamda telefonla konuşup kocasına “Yıldız’a uğra, eşyaları al” diyen teyze, önümde “Ben de burada diş tedavisi olduydum, kanal tedavisi“ diye sohbet ederek kol kola yürüyen bir çift  Şemsiyenin altındaki kestaneci, motoru devrilmiş kurye, tezgâhına naylon geçirmiş simitçi, sokak köpeğini seven “hadi ama kendine bir yer bul sevgilim, çok ıslanmışsın” diyen sosyetik kadın  Gözlerimin gördükleri
Peki “kulaklarım  ” Kulaklarım neler duyuyor? Ana caddede korna sesi, Ihlamur Sitesi’ne girdiğimde sessizlikte şarkı söyleyen yağmur, caddeye çıktığımda tekrar korna sesi ve korna sesi ve korna sesi  
Ve “Burnum”  Burnum ne kokular alıyor? 
Yağmur ve çamur kokuyor  Kıvrıla kıvrıla kestane kokusu geliyor  Yağmur değmiş Çingene kadının çiçeklerine, sümbül ıslak ıslak kokuyor  Offf  Tazecik çörekler çıkmış fırından, pastanenin kapısından çıkıp ta bana bana ulaşıyor  Bakkalın önünden geçiyorum deterjan kokuyor  Benzin ve çöp kokuyor  Sonra yine bir başa kestaneci  İşte kıvırcık, soğan, turp satan amca  O da sırılsıklam olmuş  Mis gibi maydanoz kokuyor
***
Ellerim, burnum, ayaklarım buz gibi olmuştu içeri girdiğimde Sıcaktan uyuştular önce  
Mutfağa bıraktım sokaktan aldığım kıvırcık, turp ve yeşil soğanı Raflara dizili küçük baharatlarıma, tezgâhtaki zeytinyağı şişesine, belime sarılan kızıma baktım sonra huzurla “Kimsesin işte hiç kimse  Bak zeytinyağı şişesi, bak bir ilkokul çocuğu ellerinde  Çarpım cetvelinde yedileri ezbelermek en büyük sorunu şimdi  ” tam gülümserken, tam  
Tolga gidiyormuş buralardan Bir arkadaşım daha kaçıyor bu şehirden Kiracı mayıstan önce çıkamam diyormuş anneme  Ucuzluk başlamış pek çok yerde, evin eksikleri için liste yapmışlar Kardeşimin oğlu Can tuvalete gitmek istemiyormuş  Beşiktaş UEFA’da Portekiz Braga ile eşleşmiş Ogün Samast terör örgütüne üye olmaktan tahliye edilmiş  
Odama giriyorum  Tek derdim çarpım cetvelinde yedileri ezberlemek ve Zübeyde öğretmene sürpriz yapabilmek olsun isterdim Ve yağmurun zihnimde temizledikleri biraz daha yeni yıkanmış bir avlu gibi kalabilseydi  
İclal Aydın
|
|
|