07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Pelerin
Pelerin Yazısı - Pelerin İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları
“Ben sana yemek yapayım, sen de bana güzel bir şey anlat” dedi
“Tamam Ama sen ne pişireceksin?”
“Makarna, ama en sevdiğinden ”
“O zaman şöyle yapalım Ben sana yeni bir hikâye anlatmayayım da sana çok sevdiğim eski bir filmi izleteyim Filmden sonra söyleyeceklerim anlatacağım hikâyeye sayılsın!”
“Anlaştık” dedi
“Anlaştık!” dedim
O taze makarna yaptı Tereyağlı, parmesan peynirli Önce yemek yedik Sonra ben panjurları kapadım Filmi hazırladım
“Çarpışma” başladı  
***
“O kadar kalabalık bir şehir ki birbirimize çarpınca karşılaşıyoruz” dedi kadın ilk sahnede  Sonra zenci polis memuru çalılar arasında bir delikanlı cesedi buldu  2006 yılında büyük bir sürpriz yaparak en iyi film ve en iyi senaryo Oscar’ı alan “Çarpışma” bir savcı ve karısı, zenci bir yönetmen ve karısı, İranlı bir bakkal ve ailesi, çaylak bir polis memuru ve ırkçı partneri, Meksikalı bir anahtarcı ve kızı, zenci iki araba hırsızı ve melez iki dedektifin birbirine karışan, çarpışan, buluşan hayatlarının 36 saatini anlatır  
Soluksuz izlenen şahane bir hikâyedir  
***
Silah seslerinden korktuğu için yatağın altından çıkmayan, babası gelmeden uyumayan o küçük kızı bir kez daha izlerken  Anahtarcılık yaparak yaşamının kazanan babasının “Küçükken beni koruyan bir peri vardı, bana beşinci yaş günümde bir pelerin vermişti O pelerin beni yaşamım boyunca bütün kurşunlardan, kazalardan ve kötü adamlardan korudu Bak büyüdüm baba bile oldum Ama kızım beş yaşına geldiğinde o pelerini ona vermeliydim unuttum Şimdi sana veriyorum Ama uyurken ve banyo yaparken bile çıkarmayacaksın onu” diyerek kızının üzerine o hayali pelerini taktığında  İlk kez izliyormuşum gibi ağladım bir daha  
İlk izlediğimde genç babanın şefkatine ağlamıştım  İkinci izleyişimde ise az sonra olacakları bilmenin kederiydi pıtır pıtır dökülenler  
***
Film devam ediyordu  
Arkadaşımın çıtı çıkmıyordu Mıhlanıp kalmıştı
Küçük kızın babasının arabası göründü sokağın köşesinde Ona doğru yönelen silahın namlusu ekranda belirdiğinde “Eyvah” dedi ellerini başına götürerek arkadaşım
Küçük kız babasını bekliyordu pencerede o sırada  Babasına uzanan silahı o da gördü  
“Anne” diye haykırdı  “Anne, babamın üzerinde onu koruyacak sihirli pelerini yok, bana vermişti anne, bana vermişti  ” İkimiz birden ağlıyorduk o anda
Küçük kız evden fırladı  Onu yakalamaya çalışan annesinin ellerinden kurtuldu ve babasına doğru koşmaya başladı   
Koştu, koştu, koştu   
Filmin sonrasında ne oldu derseniz 
***
Arkadaşıma dedim ki  
“İşte böyle biriciğim  Bazen sevmek sihirli bir pelerin sanki  
Bir geldi mi başına  (Ah bir gelsin başına )
Küçük çocuksun sen sanki! Üzerinde sihirli bir pelerin varmış da seni her şeyden, her kötülükten, her kurşundan koruyacakmış gibi  Buna da bütün kalbinle inanıyorsun üstelik! O sevgi öyle büyük ki, seni öyle sarıyor, öyle kavrıyor ki sen dokunulmaz, kurşun geçirmez, insanüstü oluyorsun sanki  
Ve üzerinde koruyucu pelerin olduğunu sanan küçük bir kız ya da erkek çocuğu gibi kurşunlara geldiğini gördüğün her sevdiğini korumak için önlerine atlıyorsun  
Çünkü inanıyorsun ki sen kurşun geçirmezsin!!  
Ama bir gün bir bakıyorsun  
Aslında sen de kanıyorsun  
Bak  Kar yağıyor  ”
İclal Aydın
|
|
|