Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
selametle

Selametle

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Selametle



Selametle ilgili hikaye - betimleme örneği - hikaye örneği - yaşamdan hikayeler

Kemal Yavuz Paracıkoğlu
Sahte bohçacı çetesiyle yaşanan olaydan sonra annem evde duramaz oldu, korkuyordu Seyitgaziye, ablamın yanına gidip orada kalmaya başladı Bir hafta, iki hafta? Zavallı babacığımla perişan olmuştuk

:AA:

Sahte bohçacı çetesiyle yaşanan olaydan sonra annem evde duramaz oldu, korkuyordu
Seyitgaziye, ablamın yanına gidip orada kalmaya başladı Bir hafta, iki hafta? Zavallı babacığımla perişan olmuştuk
Evde yalnız olduğum bir gün avluya kara çarşaflı, peçeli iki kadın girip doğruca bizim kapıya gelerek yumruklamaya başladılar
Hu! Komu!
Sahte bohçacı korkusu sardı her yanımı, bacaklarım titremeye başladı Hiç ses çıkarmadan çalıp çalıp gitmelerini bekledim
Onlar da zaten tıklattıkları kapıyı açan olmayınca geldikleri gibi gittiler
Babam geldiğinde, açmadığın iyi olmuş, dedi
Cuma günü akşamüzeri annem, Ablam ve kardeşim, üçü birden geldiler Ablamla annem gelir gelmez hummalı bir hazırlığa giriştiler Evi baştan aşağı temizleyip eşyaları özenle yerleştirdiler Babam da kolonya, ikramlık şeker, çikolata gibi şeyler alıp gelmişti

Emekli imam, oğluna ablamı istemeye geleceklermiş; hazırlıkların sebebi buydu

Cumartesi akşamı sadece emekli imam ile ailesi değil, en az on beş kişi geldi Dört erkek, üç çocuk ve geriye kalanların hepsi kara çarşaf ve peçe?

Geçen gün kapıyı tıklatıp beni korkutanlar da bu kara çarşaflılardan ikisi, ama hangisi Birbirlerinden ayırt edilir bir belirtileri yok ki; aynı yumurta ikizleri

Kara çarşaflıların hiç birisi babamla tokalaşmayı kabul etmiyor, adamcağız elini uzatıp uzatıp geri çekiyor Aynı şekilde adamlar da ne annemle, ne de ablamla tokalaşmıyor

Böyle bir aileye gelin gitmek istediği için, Esin ablamın gözümdeki bütün değeri sıfıra iniyor

Havadan sudan sohbet, kolonya, şeker ikramı filan derken imam efendi damdan düşer gibi niyetini pat diye söylüyor

Allahın emri peygamberin kavli?

Babamın savunma mekanizmaları düşmüş, kızı istiyor? Tutacak bir dal oluverse, kalkın gidin? diyecek ama?

O da kara çarşaflı kadınlardan ürkmüş görünüyor Bir cesaretle, kızımı gelin ettikten sonra böyle kapatacak mısınız? diye soruyor Sanırım, bir ümitle, kapatacağız,derlerse, kızım da kapanmayı kabul etmezse, kurtuluruz bu işten, diye düşünüyor olsa gerek
Emekli imam,haşa! diye atılıyor Kapatmayız, diyecek gibi, babamın ince hesabı tutmayacak galiba? Adam, sözünü sürdürüyor Bizde kadınlarımızı zorla kapatacak bir zulüm yoktur O, Allahın emridir!

Adamın ne demek istediğini ben anında anlıyorum, ama zavallı babacığım, kafası durmuş, bir şey anlamıyor Kapanması için bir baskı yapmayacak mısınız yani diye soruyor

Adam tekrar,haşa! diye atılıyor Ne haddimize?

Babam, ya sen evladım? diye sorarak damat adayına dönüyor Kızımın kapanmasını talep edecek misin?

Oğlan da babasını taklit ederek, haşa! diye başlıyor sözüne Allah ü tealanın emri ne ise o olur, onun emirleri karşısında bizim bir sözümüz olamaz

Babam bir şeyler anlar gibi oluyor Allah ne emrediyor bu konuda? diye sorunca da, hepimizi uzun bir vaaz dinlemek zorunda bırakıyor

Emekli imam, ilgili kuran ayetlerini hem Arapça, hem Türkçe olarak aktararak, Peygamberimizin hadislerinden bahsederek, ulemanın düşüncelerine atıfta bulunarak, anlatıyor habire?

Anlattığı aslında kısacık bir cümleden ibaret:Kurana göre kapanmak zorunludur

Anlattıkları bize göre değil; biz o kadar koyu birer Müslüman olamadık henüz İçimizde ibadete en düşkün olan annemin bile böyle bir şeye razı olabileceğini sanmam

Babam, kızının da çarşaflara bürünmesi için baskı göreceğini anlayabiliyor nihayet Esin ablama dönerek, sen ne diyorsun kızım? Allahın emri, peygamberin kavli ile istediler seni, verdim dersem, senin de kapanma gerekecekmiş bak? Razı mısın? diyor

Ablam, tam bir hayal kırıklığı yaşamakta; ama biz Şaban ile bunu hiç konuşmamıştık Bana böyle bir şeyden hiç bahsetmemişti,diye söylenmeye başlıyor Ben devlet memuruyum Devlet memuriyetinde çarşaf yok, yasak?

Emekli imam onun sözünü keserek, memuriyeti bırakırsın kızım,diyecek oluyor; bizim servetimiz yeterlidir, çalışmana gerek yoktur

Adam, resmen baltayı taşa vuruyor Ablama, bunlar söylenir mi hiç?
Ablam, Ne münasebet? diye bağırdığında son sözünü söylemiş oluyor, babama bu kadarı yeter Tamam işte, benim ablam bu!

Babam ortamın gerginleşmesine fırsat bırakmadan, biz, size cevap vermek için birkaç gün düşünmek istiyoruz, diyerek son noktayı koyuyor Bunun anlamı, ben size bu kızı nah veririm! demek Bunu emekli imamla oğlu da anlayarak kıçlarına baka baka gidiyorlar

O güne kadar, "Allahaısmarladık""iyi günler","hoşça kalın" gibi bir sürü veda sözcüğü duymuştum Bu defa ilk kez duyduğum bir veda sözcüğünü öğrenmiş oluyordum:
"Selametle!"
"Selametle!"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.