Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bahçeniz, bekiroğlu, nazan, öyle

Sizin Bir Bahçeniz Var Öyle Mi - Nazan Bekiroğlu

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sizin Bir Bahçeniz Var Öyle Mi - Nazan Bekiroğlu



nazan bekiroğlu köşe yazıları - sizin bir bahçeniz var öylemi yazısı - kentleşme hakkında yazı - eski zaman evleri ve bahçeleri hakkında yazı - nazan bekiroğlu sözleri
Sizin bir bahçeniz var öyle mi? Bahçe dediysem yer arsızı zamane müteahhitlerinin iki villa arasında göze göz, dişe diş bıraktığı üç metrelik koridordan söz etmiyorum ben Yüksek duvarların arkasına saklanmış eski zaman bahçelerinden bahsediyorum



Morun mor, salkımın salkım olduğu, onca çiçeğe ağaca rağmen toprak saksılarda sultan küpesi, sardunya ve karanfilin ihmal edilmediği, eflatun elbiseli genç annelerin tarhlarında dolaştığı eski zaman bahçelerinden


Siz o bahçede ağaçları yaprağından, dalından, endamından tanırsınız Sık dalların arasından geçen rüzgârın fısıltısına kulak verir, yağmurun kimi ışıklı, selli pullu, kimi bıkıp usanmadan günlerce yağdığını görürsünüz Mavi minelerin açtığı, toprağın terlemeye başladığı günlerde bir kilimi dut ağacının altına yayar, bir mavi çaydanı da o kilimin üzerinde ağırlarsınız Ara sıra bir kedi de geliyor olmalı bahçenize kim bilir belki bir köpeğiniz bile vardır Bu durumda kediniz tekir, köpeğiniz karabaş olmalı Pek geçinemeseler de olur Zaman zaman didişmelerinde ne beis var? Bir pençe darbesi, biraz tırmık izi Araları her zaman biraz limonî


Sizin bir bahçeniz varsa, mevsimleri de tanıyorsunuz demektir Sizin için mevsim, cep telefonlarının ekranındaki bir tarihten ibaret değildir sadece Baharı çiçeklerinden ağırlarsınız Elmalar beyaz çiçek açıyordur örneğin, ayvalar pembemsi Erikler hele, şubat rutubetinin üzerine ilk güneşte kar rengi Sizin için yaz, güç belâ biriktirilmiş iki kuruşla beş yıldızlı bir otelde çekilen çile değildir Bütün şehir, rutubetini toprağın alamadığı betonarme bir seranın içinde buram buram terlerken sizin bahçenizde havanın yapış yapış sıcağını toprak emer Derken güzü acı incirin kokusundan, nar dallarından seçer, yaprakların nasıl sarardığını, güllerin solduğunda bile güzel kaldığını kim bilir kaçıncı kez tecrübe edersiniz Kışın kar da yağar sizin bahçenize Kuru dallara dönmüş ağaçların beyaza büründüğünü eski bir yılbaşı kartından değil de bir bahçeden seyretmek, sahi ne güzeldir Portakal, mandalina ve turunç ağaçlarınız varsa, ki mutlaka olsun, onlar yaprak dökmez ve hatırladığım kadarıyla kar altında harikulâdedirler


Üzerinden rüzgâr geçerken ağaçlar o bahçede size konuşuyor olmalı Ne söylediklerini anlayamasanız da bir bilginin kendisi değil ama hissi doğar üzerinize ve bu çok değerli bir histir Çünkü size eğer anlayabilirseniz çok eski zamanlardan hikâye eder


Dünyanın henüz yaratıldığı devran kadar eski zamanlardır bunlar Irmakların kendilerine ayrılan yataklarda akmaya henüz başladığı, yağmur damlalarından ilkinin toprağa henüz düştüğü, ilk rüzgârın deniz üzerine ilk kırışığı, ilk köpüklü dalgayı henüz yaydığı, ilk kuşun kanat çırparak henüz havalandığı; ilk kurt yavrusunun ininde tembel tembel gerinip de ilk avının üzerine atılmayı annesinden daha öğrenmediği, buzul ülkelerinde yaşayan beyaz kürklü ayıların üşümediği, sıcak ormanlardaki renkli kuşların yanmadığı zamanlar kadar eski


Ve dahi bütün bu oluşun, adına insan denen varlığın bakışıyla anlam kazandığı ve o insanın da "evreni insan için, insanı ise kendisi için" Yaratan'a verdiği sözü hatırladığı, güneşin ilk kez doğduğu, ayın ilk kez battığı ilk dünya günündeki saf uyumu bozmadığı zamanlar kadar eski


Şimdi bunca hatırlamadan sonra sorumdaki safiyeti bağışlayın lütfen Tecahülüm bu kez arifane değil, ciddi:


Sizin bir bahçeniz var öyle mi?


Sendelediğinizde düşmemek için yaslanabileceğiniz ulu bir ağaç, sırrınızı karanlığına haykırabileceğiniz kör bir kuyu, dili sökülecek karıncalar, hatırlanacak bir Taht-ı Süleyman, selâmetini üzerinize serecek bir asma dalı, yanıp kavrulduğunuzda altında ıslanacağınız bir yağmur ve kıyamet yarın kopacak olsa bile ağacınızı dikebileceğiniz bir toprak parçası Ve dünyanın gecesini kemâle erdirmek üstünüze vazifeymiş gibi her defasında çarptığınız her duvardan sonra yaralarınızı sarabileceğiniz bir nar ağacının gölgesi de o bahçede mi?

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.