Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gittin

Gittin

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gittin



Gittin Hikaye - Hikaye Örneği - Yaşamdan Hikayeler - Yalnızlık Hikayesi

Yapamadıklarımızdır en çok canımızı yakan 'Yapsaydık çok farklı hayatımız olurdu' dedirtenlerdir en çok pişman olduklarımız


:AJAH:

“Gittin Belki de bana gitmek için gelmiştin Ama hayır inanasım gelmiyor ne gidişine ne de bana gitmek için geldiğine Biz farklıydık demek istiyorum Ama herkes der onu biliyorum Ama gerçekten sen benim için farklıydın Sen pek çok şeyi değiştirendin benim hayatımda Mucizeydin sen hayatımda Pek çok şey paylaşmıştık çok kısa bir zamanda Çok olaylara göğüs germiştik Hiçbir şey eskitmemişti sevgimizi Ama şimdi sevgili tıkanıyorduk bir noktada Tüm sözler bitiyordu Keskin bir bıçak gibi dalıyordu sessizlik aramıza Uzadıkça uzuyordu sessiz anlar Aramıza kilometreler girdiğinde bile daha yakın oluyorduk yan yana durduğumuzdan En azından birbirimizi görmediğimizden kendimiz oluyorduk Ama yan yana geldiğimizde toplumun bize biçtiği kalıplar içine girmiş bir kukladan farksız oluyorduk Sana seni ne kadar çok sevdiğimi söyleyemiyordum Toplumun tepkisinden korkuyorduk Korka korka içimizde gizliden gizliye büyütüyorduk sevgiyi ama sonucu bir yere ulaşmıyordu Sonsuzda birleşen paralel doğrular gibiydik Sonsuzumuz ise kalplerimiz oluyordu Sadece kalplerde birleşiyorduk Ama görünürde sen de ben de çok ama çok farklı yerlerde yaşıyorduk Toplum sana iyi bir eş, iyi bir anne olma modeli çizmişti Toplum sana toplumsal hayat sahnesinde iyi bir eş rolünü vermişti Bana ise iyi bir baba olma rolünü biçmişti Sen kendi eşinle mutlu bir aile tablosu çizmeliydin Ben de kendi yuvamı koruyup gözetip onlarla mutlu yaşamalıydım Ama ben sadece senin yanında mutlu, huzurluyken nasıl olur da sensiz bir hayat kurardım Sensiz bir hayatı yaşamayı bırak, düşünmezdim bile ama kimi zaman hayat dizginleri bizim elimiz de olmuyor işte Seçimlerinde özgür değil mi insan? Peki, kim özgür ki? Ben şu yaşıma kadar özgür olan insan görmedim Kim özgürdü ki sen mi ben mi? Elimde olsa seninle çok farklı şartlar altında tanışmak isterdim Elimde olsa seni alıp kaçırmak isterdim Nereye mi? Bilmiyorum ki sen nereye istersen oraya giderdik Ama gidemezdik İkimizi de buraya bağlayan köklerimiz vardı Hem de bu kökler demir zincirlerden yapılmıştı Ne sen ne de ben kırabilirdik onları O zincirler ki seni ve beni eylemlerimizde kısıtlayanlardı Onlar ki bizim özgürlüğümüzü bir mahkumun özgürlüğüne çeviren İsyan mı ediyorum halime? Tabi ki hayır Ama keşke diyorum sen ve ben özgür olsak Keşke sen ve ben kendimiz olabilsek de söylesem sana, yere, göğe, herkese seni ne kadar çok sevdiğimi Dün kafamı dinlemek için seninle ilk buluştuğumuz kayalıklara gittim Onlara, denize, dağa, taşa haykırdım sevgimi Hepsi şaşırdı Ama hiçbiri ayıplamadı, kısıtlamadı, dışlamadı, eleştirmedi beni Ama bir soru sordular ki canımı çok yaktı


“Söyle sevgili ne sordular sana Ne söylediler de benim dahi kıyamadığım cana kıydılar? Ne söylediler de seni bu kadar üzdüler? Söyle ne olur Kızdılar de Lanetlediler de Ama ne yaptılar bunu söyle Üzme sen canını Ben hepsine ama hepsine karşı son damla kanıma kadar korurum seni Canımı istesinler vereyim onlara ama sen üzülme yeter bana Canın acımasın yeter ki


“Söylersem sende üzülürsün sevgili Ben senin üzülmene dayanamam Sen üzülme, kırılma, yanma ateşlerde Ben senin tüm acılarını çekerim senin yerine Yeter ki senin yüzünü gülerken göreyim Ben artık vazgeçmişim kendimden Ben üzülsem de olur


“İyi ama sen üzülürsen ben nasıl mutlu olurum? Nasıl güler yüzüm? Benim yüzüm ancak seni mutlu görünce güler Gerisi yalandan güler Sen söyle sevdiğim Söyle de çekilecek kederimiz varsa beraber çekelim Sen söyle de acıyacaksa canımız beraber acısın Ama ne olur söyle, susma Bir şeyler söyle Anlat içindekileri bana Dök tüm acılarını ki paylaşalım Paylaşalım ki dinsin yüreğindeki acı


“Söylesem de bir sonuca varmaz, dinmez yüreğimin kanayan yarası Seni üzmekten öteye geçmez sözlerim


“Söyle sevgili Yeter ki beni üzen sen ol Senin derdini paylaşmanın mutluluğu tüm üzüntümü alır götürür Seninle paylaştığım her acı, her talihsizlik gibi bu da yakmaz canımı Söyle hadi


“Öyleyse söylüyorum Dağ, taş, deniz, rüzgar hepsi teker teker, ayrı ayrı, usul usul, can acıtıcı, iç kanatıcı şekilde sordular Peki, bunun sonu ne?”








“Yine sustun sevgili Sırtını döndün gittin Biliyordum böyle olacağını Biliyordum gideceğini Ondandı söylememekte ki direnişim Ondandı tüm itirazlarım Ama olmadı Dayanamadım Senin gözlerine bakıp ne yalan söyleyebilirdim ne de senin ricanı geri çevirebilirdim Sonunu gördüğüm bir ölümü izlemek gibiydi gidişini görmek Seni kalbimin en güzel yerinde toprağa vermek çok acıydı sevgili Gitme diyemedim Dur seni seviyorum diyemedim Seni kendi mutsuzluğumda alıkoymak istemedim Toplumun senin canını acıtmasını istemedim Tuttum dilimi İlk defa dilim kendisi tutulmadı senin karşında ben tuttum Ben susturdum dilimi, içim, kalbimi Ama sen duyamayacak kadar uzaklaştığında artık ne gözyaşlarımı tutabiliyordum ne de kalbimi Kalbimden haykıran cümleler gözyaşlarımla karışıp dağa, taşa, havaya, rüzgara denize karışıyordu O deniz ki artık hırçındı oysa bir zamanlar bizim tutkumuzdu o deniz Ama her şey kırılıp parçalanmıştı Bir anda gök yarıldı Seninle ilk öpüştüğümüzde yağan yağmur gibi bir anda sağanak bastırdı Yavaşça yıkıldım yere artık ben de dağla, taşla, denizle, rüzgarla bir olmuştum Eğer sen giderken arkandan bakıp kalmasaydım Arkandan koşup seni tutsaydım sana sarılıp dur gitme seni seviyorum hiçbir şey umurumda değil benimle gel deseydim gelir miydin sevgili? Geldiğimiz yere doğanın içine dönmeye gelir miydin benimle? Benimle burada bu çok sevdiğimiz tepede benimle beraber doğaya tekrar karışır mıydın? Benimle ölüme gelir miydin? Biliyorum sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bunları Çünkü bu sözleri hiçbir zaman duymayacaksın sevgili Ama ne olurdu benimle gelsen? Bunun sonu ne olursa olsun seninle olsun deseydin sevgili Benim sevgilim olsaydın Bunlar sana son sözlerim elveda sevgili


“Arkamı dönüp gittiğimde sen görmedin içimdekileri Belki de gördün ama görmemezlikten geldin çünkü korkuyordun toplumdan Oysa ben senin için her şeyi göze alırdım Her şeye göğüs gererdim Seninle ölüme kadar giderdim Ama sen rüzgara, denize, dağa, taşa bile bir cevap verememişsin Bunun sonu ölüme de gitse beraber gideriz dememişsin İçim acıyarak arkamı döndüm Oradan ayrılırken ruhumu sana emanet ettim de gittim Oradan ayrılırken sadece ölü bir hayat taşıyordu ayaklarım Şimdi elimde senin çok sevdiğin ama bana hediye ettiğin hançerle son sözlerimi haykırıyorum dünyaya Biliyorum bu sözleri sen duymayacaksın Kimseler de duymayacak O yüzden bilmeyeceksin bunları Ama şunu bil ve hayatın boyunca emin ol ben seni her daim sevdim sevgili Ama galiba hiçbir zaman senin sevgilin olamadım Hatta şu anda ölüme kucak açarken bile kalbim senin için atmakta Seni çok seviyorum Elveda sevgili


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.