07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölüme Küsenler
Ölüme Küsenler Yazısı - Ölüme Küsenler Hasan Binbuğa - Hasan Binbuğa Yazıları
Belki de yanlış tahmin ediyor olabilirim ancak bu başlığı görenlerin içeriğine dalacağından kaygılıyım  olsun bu, yazmamamı gerektirmez Mutlaka ilgi duyan birileri olacaktır  başlıkta da değindiğim gibi, nedir ki bu küsmenin nedeni  küsüp küsmemenin hayatın uzayıp ya da kısalması adına geçerli bir etkisi var mı ? Yok
Peki yok diye, kişilerin ölüme küsmesinin boş bir uğraşı olduğunu kim söyleyebilir kimse  çünkü ölüme küsmek birçok anlamı içinde taşır Bu bir insana küsmek gibidir de aynı zamanda Yani küstüğümüz kişiler nazarımızda yeterli değere ulaşmış olanlardır Onlara küsüyorsak, bu halen içimizde onlara sarılma duygusunun varlığında gizlidir Burayı bırakıp esas meseleye; ölüme gelelim istiyorum  diyelim ki, içimizden biri ona küstü bu kim için ne anlam taşıyabilir Ve ölüm bunu anlayabilir mi  kimse için bir anlam taşımaz, ölüm de hiçbir zaman anlamaz
Öyleyse ne yapalım? Sizi bilmem ama ben kendi adıma bir küsme canlandırması yapmak istiyorum  Başlayalım  ben sana kırgınım, küskünüm, dargınım başımdan uzaklaş içimde sana karşı hafifletemediğim bir kin tohumu var Neden diye de sormayacaksın öyle mi  olsun; ben yine de konuşacağım; dinlediğini biliyorum! Ben sana kırgınım, çünkü hayattan bıktığımda, seni tek seçenek gördüğümde  ruhsal ızdıraplar ciğerlerimi ocak közü gibi kavurduğunda, yanımda olmadın
Halbuki gördüm seni, birilerinin ruhunu kabzetmeye aceleyle gidiyordun  yoluna çıktım, ama yüzüme bile bakmadın, senin vaktin var ben bir şey yapamam, kararı veren değil, uygulayanım dedin  o an için kızgınlıktan dolayı elinde olduğun halde bunu yapmadığını düşünüyordum  sonradan öğrendim ki sen de bir elçiymişsin  ama yine de sana küsüyorum   tamam tamam anladık ölüm de olsan ölmekten kurtulamazsın zira sen de sınırlarda giden bir görevlisin  ama benim acılarımı görmüyor musun neden bir çare bulmak, daha üst katlara iletmek için bir şeyler yapmıyorsun? yap, al bu bedenden ruhu  tabii yine kızdın, günahlarım daha fazlaysa geriye dönemeyeceğimi ve bundan pişman olacağımı söylemek istiyorsun
Seni anlıyorum, ama o zaman şu hayatta bana da bir mutluluk tablosu çiz de onunla uğraşayım   Bu kadar konuşmayı dinleyen ölüm, bana yaklaştığında yine de ondan çekindiğimi görünce, tebessüm ederek: vaktin gelmeden kendine zulmetme, yaşadığın hayat çekilmez ve yaşanmaz dahi olsa bunun çok kısa bir oyun olduğunu anla ve boş işlerle uğraşma dedi  içime de mutluluk hissi veren maneviyatı üfledikten sonra, gözden kayboldu  
Sonra kendi kendime yeniden düşündüğümde bunları şu ana kadar neden düşünmediğimi, halbuki ağır ağır ömür tarlamın işlenme vaktinin sonlarına geldiğini görmem gerekiyordu  ondan sonra ölüme küsmüyorum onun karşısına utanan biri olarak çıkmaktan, dolayısıyla da erken gelmesinden endişe ediyorum  sanki yaşadıkça sevaplarımın artacağı garantiymiş gibi  Bu yazı sadece bir fikirdir Her hangi birinin düşüncelerini hapsetmemektedir
Hasan Binbuğa
|
|
|