Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
geldi, lazım, takıntım, yenmem

Takıntım Geldi, Yenmem Lazım

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Takıntım Geldi, Yenmem Lazım



Takıntım Geldi


Kimi günde 25 kez ellerini yıkar, kimi evden her çıkışında 7 kez geri dönüp kapıyı kilitleyip kilitlemediğine bakar, kimi de evindeki koltukların simetrisinin ikide bir bozulmasından rahatsız olur Bu anormal davranışlar ciddiye alınacak kadar önemli bir rahatsızlıkÇünkü takıntılar insan hayatını çekilmez bir hale getirebilir Az ya da çok hemen hepimiz kafamıza birçok şeyi takar, sorun eder, saatlerce, hatta günlerce o konuyu düşünürüz Sonra da “Hiçbir şey kafaya takmaya gelmez” der ve geçer gideriz Peki ya geçip gidemeyenler…
Bilimsel araştırmalar obsesif kompülsif bozukluk denilen “takıntı” hastalığının beyindeki serotonin bozukluklarından kaynaklandığını ortaya çıkardı Özellikle de çocuklukta beyne yazılmış yanlış senaryolar ileriki yaşamda takıntı haline gelebiliyor Beynin bu davetsiz misafirleri olan takıntıda insanın aklına bir düşünce, bir hayal gelir, oturur ve bir türlü oradan kalkmaz Kafa bozuk plak gibi takılır kalır aynı yerde “Takıntılar” kitabının yazarı Uzman Doktor Oğuz Tan’a göre, takıntı, depresyon gibi üzüntü ya da sıkıntı sonucu ortaya çıkabilecek bir hastalık değil İnsanlar takıntılarının mantıksız olduğunun farkındalar; ama bir türlü kafalarından atamıyorlar Hatta bazı takıntılar ters tepebiliyor Sürekli elini yıkayan kişi temizlenmediğini düşünüyor ve hiç yıkamıyor ya da namazı yanlış kıldığını zanneden kişi namazı bırakabiliyor Bazıları da ‘Kapıyı kilitledim mi?’ sorusunu düşünüp durmak yerine evinden hiç dışarı çıkamıyor
Tikler, takıntıya akraba bir hastalık ve tamamen çocukluk çağında başlıyor Tikler kaslardaki irade dışı hareketlerdir Hareket ve ses tikleri olmak üzere ikiye ayrılır Etrafımızdaki her 8 çocuktan birinde tik bulunuyor… Erkek çocuklarda kızlara oranla üç kat daha fazla tik görülür Tikli çocuklar göz kırparlar, burun kıvırırlar, dudaklarını oynatırlar, kaşlarını kaldırırlar, yüz buruştururlar hatta aniden kafa atarlar Omuz silkme, parmaklarla oynama, ayakları da gayri ihtiyari sallayabilirler Bunların yanında sürekli burun çeken, sürekli öksüren, boğaz temizleyen, ıslık çalan ve kuş sesi çıkaran çocuklar da bu gruba girer Ergenlik sonunda tiklerin büyük kısmı geçebilir; ancak bu çocukların yarıya yakını bu kez takıntı hastası olur
Kleptomani olarak bilinen bu kişiler çalma dürtüsüne engel olamazlar Soygun planı yapmaz Kişi çalar; ama maddi değeri olduğu için ya da intikam almak için çalmaz Hatta bazı çaldıklarını sonradan götürüp yerine koyar Nitekim çoğu sonunda utanç, suçluluk ve vicdan azabı duyar
Tan’a göre takıntının iki tür tedavisi var İlaç ve psikoterapi tedavisi Her iki yöntemi ayrı olarak deneyen hastaların yarıya yakınında belirgin bir düzelme görülüyor Ancak her iki yöntemi birlikte uygulayan kişi yüzde doksan takıntısından kurtulabilir Tedavisi yıllarca sürebilir ve çeşitli vesilelerle tekrar nüksedebilir Psikoterapide bir takıntı hastasına söylenen tek şey “Sürekli takıntının üzerine git” uyarısıdır Mesela yünlü bir beze dokunamayan bir kişinin bu takıntısından kaçmak yerine yavaş yavaş dokunmaya alışması gerekir

En sık görülen takıntı çeşitleri

Aşk / sevgi takıntıları: Sevgilisinden ayrılan birinin sevdiğini unutamaması, sürekli takıntı haline getirdiği için başka biriyle evlenmeyi düşünememesi
Temizlik takıntıları: Pislik, mikrop, idrar gibi maddelerin bulaşmasından korkma
Şüphe takıntıları: Kapıyı kapattığından, fişi çektiğinden, namazı doğru kıldığından vs emin olamama
Hastalık takıntıları: Ölümcül hastalıklara yakalandığı hissinden kurtulamama
Düzen ve simetri takıntıları: Eşyaların düzenli ve simetrik olmamasından aşırı rahatsızlık duyma Eğrileri düzeltme, çizgileri eşitleme vs
Saldırganlık takıntıları: “Çocuğumu camdan atar mıyım? Kadınlara saldırır mıyım?” gibi çevredekilere zarar vermekten korkma
Cinsel takıntılar: Olmadık zamanlarda akla erotik görüntülerin gelmesi
Dinî takıntılar: Allah’a küfretme, Şüphe üzerine namaz ve abdestleri sürekli tekrarlama İnançlı olduğu hâlde Allah’ın varlığını sorgulama, yasak şeyleri yapar mıyım korkusu yaşama…
Metafizik takıntılar: ‘Ben ben miyim? Ruh nerede? İnsanlar hayal mi gerçek mi?’ gibi sorulardan kurtulamama
Büyüsel takıntılar: Tehlikeden kaçınmak için tahtaya vurmak, kurşun döktürmek gibi
Biriktirme takıntıları: Hiçbir eski eşyayı atamama, dışarıda ne bulursa değerli sayma ve eve alıp getirme Bu kişilerin evleri adeta birer çöp ev olur

Takıntıya akraba hastalıklar
Tikler, çirkinlik takıntısı, hastalık hastalığı, kıl koparma hastalığı, zayıflama hastalığı, kumarbazlık, hırsızlık hastalığı, kundakçılık hastalığı, alışveriş hastalığı, seks bağımlılığı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.