Şehrin Adamı |
06-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehrin AdamıVizyona Giriş Tarihi 16062006 Türü Aksiyon Ülke ABD Süresi ve Yapım Yılı 96 dakika - 2006 Yönetmeni Mike Binder Oyuncular Ben Affleck Rebecca Romijn John Cleese Adam Goldberg Senaryo Mike Binder Müzik Larry Groupé Görüntü Yönetmeni Russ T Alsobrook Mutluluk başka yerde değil Şehrin Adamı, Hollywoodun menajerlik sektörünün hızlı tempolu ve büyük işler dönen dünyasında geçen sıradışı bir drama komedi Los Angelesın zirvedeki menajeri Jack Giamoro, görünüşte her şeye sahiptir: Başarılı bir kariyeri, parası ve Nina adında güzel bir karısı vardır Ama yine de bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir Bu yüzden, kendi duygularını keşfedebilmek için, kendini beğenmiş ve öfkeli Bay Primkinden günlük yazma dersleri almaya başlar Jackin günlük yazmaya başlaması, hayatını tekrar gözden geçirmesini sağlar ve bir dizi trajikomik anının su yüzüne çıkmasına yol açar Bu anılar perdeye eski bir aile albümünden solgun resimler şeklinde yansır Jack karısının onu kendisinin en önemli müşterisi olan sitcom yazarı Phil Balowla aldattığını öğrendiğinde mükemmel hayatı gerçek anlamda yerle bir olmaya başlar Daha da kötüsü, Jackin kişisel ve mesleki anlamda yıkılmasına yol açabilecek anılarıyla dolu günlüğü hırslı muhabir Barbi Ling tarafından çalınır Kazanmak için o kadar mücadele ettiği her şeyi geri alabilmek için yeniden savaş vermek zorunda kalan Jack, bunu yaparken nihayet aradığı içgörüyü kazanacak, kalıcı mutluluğu bulabilmenin yolunun aileden geçtiğini anlayacaktır The Upside of Anger filminin yönetmeni Mike Binderin yazıp yönettiği Şehrin Adamının başrollerini Oscarlı Ben Affleck (Jack Giamoro) ve aktris-manken Rebecca Romijn (Nina) paylaşıyor Filmin oyuncu kadrosunda yer alan diğer isimler ise şöyle: John Cleese (Bay Primkin), Adam Goldberg (Phil Balow), Bai Ling (Barbi Ling), Mike Binder, Gina Gershon, Howard Hesseman, Jerry OConnell, Kal Penn, Amber Valletta ve Damien Dante Wayans Para, güç ve ün, insanın aklını başından alır Şehrin Adamındaki aksiyon, ağırlıklı olarak Jack Giamoronun günlüğünün çalınması ve geri alınması etrafında dönüyor Binder, hikayeyi yönlendirirken Jackin günlüğünü hem bir anlatım aracı olarak kullanıyor, (Jack yazarken her günü izleyiciye okuyor), hem de karakterin varoluşuyla ilgili krizinin bir dengeleyicisi olarak Jack, günlüğündeki ilk bölümlerden birinde, Hayatımda kim olduğumu, bir evlilikte nasıl davranmam gerektiğini bilmediğim bir noktaya geldim ve bu beni korkutuyor diye yazıyor Affleck, Jackin günlük tutmanın yararı konusundaki düşüncesine katıldığını şu sözlerle ifade ediyor: Yazmanın bana çok faydası olduğunu düşünüyorum Günlük ya da terapi, bir şeyi dürüstçe bir kağıda dökmekten ya da yüksek sesle söylemekten ibaret Yazdığınız ya da anlattığınız şeyleri daha sahici kılıyor Bunları zihninizde sakladığınızda, bazen kendinize öyle olmadığını söyleyebilirsiniz Ama bir kez yazdınız mı, bir bakıma gerçek oluyor ve sizi onunla yüzleşmeye zorluyorlar Affleckin karakteri Jack Giamoro, kariyerine o kadar odaklanıyor ki hayatındaki diğer her şeyi, özellikle de evliliğini ihmal ediyor Affleck, Hollywooddaki çoğu insan için bunun gerçekten pek uzak olmadığını söylüyor: Hollywood pek çok insana gerçekten cazip geliyor Bir bakıma altın yüzüğü simgeliyor Para, güç ve ün insanların aklını fazlasıyla başından alıyor Bunun sonucu olarak, bence adeta bilinçaltı düzeyinde, gerçekten kim olduklarını unutarak kariyerlerini hayatlarının merkezi hâline getiriyor ve onu bir tür din ya da hırsa dönüştürüyorlar Filmde Jackin eşi Nina karakterini canlandıran Rebecca Romijn ise karakteriyle ilgili şunları söylüyor: Nina biraz sıkılıyor Muhtemelen eskiden çok çalışan bir kızdı ve hayallerinin erkeğiyle evlenmek için her şeyden vazgeçti Sonra kocasını aldatan ahlaksız bir kadın oldu (gülüyor), ama bunun sebebi kısmen Jackin onu alıp rafa kaldırması ve yeterince sık tozunu almaması; kısmen de muhtemelen Ninanın sıkıcı ve kocasının üstüne fazla düşen bir kadın hâline gelmesi Romijn izleyicilerin Şehrin Adamında hem mizahtan hem de ciddi mesajlardan yararlanacağını umduğunu da şu sözlerle dile getiriyor: Filmin insanların özdeşleşebileceğini umduğum bir gerçekliği var Gerçi bir çok insanın pek de aşina olmadığı Hollywood dünyasında geçiyor, ama çoğu insanın evliliklerinde yaşadıkları konuları ele alıyor Umarım ki insanlar bu karakterler ve onların evliliklerini yürütmek için verdikleri mücadeleyle özdeşleşirler Bunun haricinde, filmde çok komik şeyler de var |
|