Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Yemek Tarifleri > Tatlı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kültürü, osmanlıda, tatlı

Osmanlı'da Tatlı Kültürü

Eski 06-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı'da Tatlı Kültürü



Osmanlıda Tatlılar - Osmanlıda Şerbetler - Meyveli Tatlılar - Hamur Tatlıları - Sütlü Tatlılar - Helvalar
Tatlılar ve şerbetler Osmanlı Mutfağında et ve pilav kadar önemli olup tatlısız bir Osmanlı sofrası düşünülemezdi Sıradan günlük yemeklerde bile mutlaka bir tatlı yenilir Ziyafetlerde özellikle ramazanda sofralar helva, lokma, kadayıf, verde, aşure, muhallebi, sütlaç, pelte, elmasiye, reçel, hoşaf, şerbet gibi çeşitli tatlılarla donatılırdı


Tatlı kültürü ve sevgisi Türklerde Arap etkisiyle Müslümanlık etkisiyle başladı ve hızla gelişti Bu yüzden Osmanlıların tatlı yeme alışkanlıklarında dinin etkisi büyük olmuştur


1539 tarihli sünnet şenliği, tam bir şekerleme cennetiydi Ziyafet Defteri’nde 58 çeşit tatlı adı geçiyor ve satın alınan malzeme kayıtlardan, toplam 850 kantar (47946kilo) şeker ile 140 kantar (7897kilo) bal harcandığı anlaşılıyor Her ne kadar bu şekerin bir miktarı şekerden bahçelerin, çiçeklerin, ağaçların, meyvelerin, kuşların, aslanların, develerin yapımı için harcandıysa da büyük bir bölümü tatlı yiyecekler için harcanmış


Ziyafetler için pişirilen tatlıların çoğu helva(15 çeşit) ve reçeldi (22 çeşit) Ayrıca, davetlilere düğünlerin geleneksel tatlısı zerde, meyve şekerlemeleri; sütlü tatlılardan muhallebi; hamur tatlılarından da lokma, “şeker börek”,”şeker boğaca” ve “şeker gurabiye” ikram edilmiş


Osmanlı sarayının tatlıları ve reçelleri, mutfağın Helvahane bölümünde ve onun bir yan birimi olan Reçelhane’de pişirilirdi

Helvahane’de her türlü helva, reçel, meyveli şekerleme, murabba, palude, şurup ve şerbet yanı sıra; hekim başının nezaretinde, hem padişah ve yakınları, hem de sarayın hastanesinde tedavi görenler ve sarayda çalışanlar için gerekli tüm ilaçlar ve her derde deva mis kokulu macunlar da üretilirdi

Şeker, pahalı bir ürün olduğundan reçeller ve şerbetler, Osmanlı döneminin seçkin yiyecekleri ve ikramları arasında yer alırdı


TATLILARIN ANA MALZEMELERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI

HELVALAR

MEYVELİ TATLILAR: Reçeller, Hoşaflar, Şerbetler ve Paludeler

TAHILLI VE SÜTLÜ TATLILAR

HAMUR TATLILARI

MACUNLAR


TATLILAR, ŞERBETLER

Helva, “tatlı” anlamına gelen Arapça bir sözcüktür 18 Yüzyılın sonuna dek Osmanlıca yemek kitaplarında tüm tatlılar için “Hulviyyat” ya da “Haleviyyat” sözcüğü kullanılmıştır


HELVALAR

Adı Arapçadan da gelse Müslüman Türklerin tatlısıdır Yalnızca sarayın ve İstanbul’un değil, tüm İmparatorluğun, tüm toplumsal kesimlerin ve tüm zamanların tatlısı olan helva, ayrıca törensel bir anlam da taşırHelva toplantıları, zamanla töresel özelliklerini yitirmiş ve giderek varlıklı kentli erkeklerin, uzun kış gecelerinin bir eğlencesi haline gelmiştir

Günümüzde helva sohbetler artık tümüyle yok olmuştur Ancak hala devam eden bir adet de ölülerin ruhları için pişirilip dağıtılan helva geleneği; bu da helvanın törensel bir anlamı olduğunu anımsatmaktadır

Osmanlılar meyveleri, yaz-kış taze olarak öğün aralarında bolca tükettikleri gibi, tatlıcılıkta ve şekercilikte de çok kullanırlardı


REÇELLER, HOŞAFLAR,ŞERBETLER VE PALUDELER

İstanbul’da yetişen ya da Adana, Mardin, İzmir, Sakız gibi vilayetlerden gelen meyveler şerbet, reçel, şekerleme, ve hoşaf yapımında kullanılır Üretimi bol olan üzüm, erik ve kayısı gibi meyveler ise kış için kurutulurdu “Kak” ya da “gak” denilen bu kurtulmuş meyvelerden genellikle hoşaf yapılırdı

Ana maddesi buğday olan aşure, tahıllı tatlıların en önemlisidir Ayrıca helva gibi kutsal ve törensel bir anlam taşır Arapça bir sözcük olan Aşure veya Aşura , Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem’in onuncu gününe verilen addır Hz Ali’nin oğlu Hüseyin’in ailesi ve yakınlarıyla birlikte Kerbela’da şehit edildiği gün olan Muharrem’in 10’uncu günü, hem Şiiler hem Sünniler tarafından kutsal bir gün olarak kabul edilir ve o gün, ölülerin anısına aşure pişirilip dağıtılır


TAHILLI VE SÜTLÜ TATLILAR

Sarayda her yıl Muharrem’in yedinci ve sekizinci günü Helvacıbaşı nezaretinde hazırlıklar başlar; dokuzuncu gün kazanlar dolusu aşure pişirilir, Muharrem’in onuncu günü de, sabah erken saatlerden itibaren halka dağıtılırdı Aynı şekilde imaret ve tekkelerde de aşureler pişerdi Bazı tekkelerin o gün 50-60 kazan aşure dağıttıkları olurmuş


Diğer bir inanışa göre aşure, Nuh Peygamber’in gemisinin karaya oturduğu günün anısına pişirilirdi Bu inanışa göre, Muharrem ayında aşure pişirmek, halen uğur ve bereket sayılır Hangi inanca göre yapılırsa yapılsın, aşure pişirmek Osmanlı toplumunda olduğu gibi günümüzde de sürdürülen köklü bir gelenektir


Geleneksel aşurenin tarifi buğdaylı, baklagilli, şekerli ve bol kuru üzümlüdür Bu temel tarif büyük bir olasılıkla beş yüz yıl hiç değişmemiştir

Osmanlı mutfağının ikinci klasik tahıl tatlısı, pirinç, bal ve safranla pişirilen zerdedir Zerd, sarı anlamına gelen Farsça bir sözcük Yani zerde, adını renginden alan bir tatlı


Şölenlerin ve düğünlerin vazgeçilmez tatlısı olan zerde, bayramlarda, cuma akşamları ve ramazan gecelerinde imaretlerde de pişirilir ve pirinç pilavıyla birlikte yenilirdi Osmanlıların çok sevdiği bu zerde-pilav ikilisi, imaret ve şölen sofraları dışında, ulufe günlerinde yeniçerilere de dağıtılır, hatta 19 yüzyılın ortalarına dek seyyar satıcıları kazanlarla İstanbul sokaklarında satarlardı




alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.