06-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kore Savaşı
KORE SAVAŞI
(25 Haziran 1950)
İkinci Dünya Savaşından sonra Kore'nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasını kabul eden Müttefik Devletler, Japonları Kore'den çıkarmak için 8 Eylül 1945'de Kore'ye asker çıkardılar Fakat işe müdahale eden Sovyet Rusya 38 Enlem dairesini tabii sınır olarak kabul edince Kuzey ve Güney Kore Devletleri teşekkül etti
25 Haziran 1950'de Kuzey Koreliler, Güney Kore'ye hücum ederek işgale başladılar Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, Kızıl Kore'nin bu saldırısını güvenliğin bozulması olarak vasıflandırdı Ve üye devletleri saldırıyı püskürtmek üzere yardıma çağırdı Elli üç millet prensip itibariyle Kore'ye yardımı kabul etti Fakat yalnız on altı üye devletin kuvvetleri Kore Cumhuriyeti ordularıyla birlikte, Birleşmiş Milletlerin komutası altında saldıranlar ile çarpışmak üzere asker gönderdiler
Aradan birkaç ay geçmeden Çin askeri birliklerinin Birleşmiş Milletler kuvvetlerine karşı savaşa girdiği görüldü
1950'de başlayan Kore savaşı 1953'e kadar devam etti 1953 yılında yapılan mütareke ile Kore'de silahlı çarpışma sona erdi
Birleşmiş Milletler üyelerinden olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti barışın devamına yardım için 4500 kişilik, 141 Alaydan teşekkül eden Tugayı Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında Kore'ye gönderdi Kore savaş alanında diğer on beş ulusun erleriyle omuz omuza savaşan Türk askeri, kahraman bir ulusun, kahraman evlatları olduklarını cihana bir daha gösterdiler




Ordumuzun Yüzlerce Şehit Verdiği,Kore Savaşının En Zorlu Sahnelerinden Biri Kunuri Savaşı ve Resimler

.jpg)
Ünlü Kunuri muharebesi üç gün üç gece aralıksız sürdü Türk Tugayı Kunuri’de altı Çin tümeni tarafından çevrilmiştir Dört tarafı çevrilen bir birliğin kurtulduğunu tarih yazmıyor Tugay Komutanı General Tahsin Yazıcı’nın: “Çemberi yardık, cepheye ekmek gönderin, görev verin ” Telsiz bildirisi, dünya basınında ve radyolarında büyük yankı yapmıştı Ayrıca Türk ordusu Sunchon Boğazı’nı koruyarak B M Ordusu’nu imha olmaktan kurtarmıştır Her tarafı sarılmış olan bir birlik düşmanın içinden büyük bir soğukkanlılık ve sükunetle hareket etmiş , ses çıkarmamak için erler ayakkabılarını çıkarıp ellerine almış ve süngülerinin parlamaması için de eldivenlerini süngülerine geçirmişlerdir Çetin muharebeler esnasında General Yazıcı “SON ER, SON KURŞUN” emrini verir ve Türk askeri bütün varlığını ortaya koyar B M ve Türk ordusu derin bir boğaza girdiğinde, düşmanın havan ve bazuka ateşleriyle durmak mecburiyetinde kalır Askerler vasıtalardan atlayarak sarp yamaçlara doğru saldırır Daracık boğaz , top tüfek sesleri, birbirine karışan türlü lisan gürültüleriyle inlemektedir Bir kamyon üstüne oturan bir havan mermisinin infilâkıyla vasıtanın havaya fırlayan parçaları arasına insan uzuvları da karışmaktadır Çok çetin geçen mücadelenin ardından zaferi Moskova radyosu veriyor ve Amerikalılara “bu defa sizi Türkler kurtardı” diyordu

Sosori şehrinde madalya töreni için Tugayımıza gelen 8 Ordu Komutanı General WALKER uzun konuşmasına şöyle başlar:
“Kahraman Türk evlatları: Size şahsım, ordum ve Amerikan milleti adına teşekkür etmek için gelmiş bulunuyorum Görevinizi fedakârane bir şekilde yaptınız Eğer sizin düşmanı durdurmak için kahramanca çarpışmanız ve mukavemetiniz olmasaydı, ordum kuşatılarak çok zor durumlara düşecek, belki de imha edilecekti…”
.jpg)
Türk askeri bu defa Kumyangjang-ni’de kahramanlık yazacaktı Türk askerinin ALLAH ALLAH nidaları bu defa burada duyulacaktı 26 Ocak’ta karşıdaki ordunun Kunuri’deki düşman olduğu anlaşıldığında, Türk askerini arkadaşlarının intikamını alma hırsı saracak ve bu hırsla düşmanın üzerine atılacaktı Mermisi bittiğinde süngüsüyle Kore’de Türk tarihine bir kahramanlık destanını daha hediye edecekti Zafer yine Türk askerinindi Türk ordusunu bütün B M ordusu komutanları kutluyor ve madalyalarla göğüslerini kabartıyorlardı General Mac Arthur “Sizleri görmekten memnunum Japonya’da siz Türklere herkes kahraman diyor Kunuri’de 8 Orduyu kurtaran, KUMYANGJ-Nİ de düşmanı mağlup ve perişan eden Türkler, kahramanlar kahramanıdır; Türk Tugayı için yok yoktur ”diyordu
.jpg)
Türk askeri Kore’de sadece savaşmıyordu Koreli muhtaç ve yetimlere de elinden gelen yardımı yapıyordu İşte o günleri Yüzbaşı Nazım Özoğul şöyle anlatıyor; “Takriben 20 yaşında bir Koreli kadının üstü başı parça parça olmuş Edep yeri kan içinde Yırtılan elbisesinden memeleri dışarıya sarkmış Yüzü gözü çizikler içinde bu çiziklerden akan kan boynundan göğsüne sızmış Sol kolu ve bacağı kan içinde Saçları darmadağınık Gözleri yuvalarından fırlamış Odanın içindeki eşyalar darmadağınık Hemen kapının yanında soluna yıkılmış, yanında takriben iki yaşında bir çocuk ölü annesinin üzerine kapanmış, memelerini emiyor” diyor Türk askeri işte bu şekilde bulduğu yetimleri Seul’de kurduğu Ankara okulu ve yetimhanesinde muhafaza ediyor ve onlarla ilgileniyordu
Düşman yenilgiye doymuyor bu defada Wegas’ta Türk askerinin karşısına çıkıyordu Artık düşman son kozunu oynamaya başlamıştır ama karşısında yenilmez bir ordu vardır O muharebede bulunan Astsubay Osman Eken şöyle anlatıyor ; “Mayıs ayında gece zifiri karanlık, yağmur çiseliyor, zaman zaman atılan aydınlatma mermileriyle ortalık gündüz gibi oluyor; düşen mermilerin meydana getirdiği toz ve duman bulutu içinde içi yaralı,inleyen insanlarla şehit ve ölülerle dolan irtibat hendeklerinde meydan savaşının izlenimini veren mahşeri bir tablo, bir karış boş yer bulunmayan bir tepede düşmanın görebildiğimiz yerde, yine cesetlerin üzerlerine mevziler yaparak cesetlere basa basa yürüyorduk Makinalı tüfeklerimizin önü cesetlerle dolu önümüzü göremiyoruz, tepeyi yine de savunmaya çalışıyoruz…” 28 Mayıs 1953’de başlayan muharebe tam 26 saat göğüs göğüse aralıksız sürer ve Wegas 16 defa el değiştir 26 saatte Türk askeri 147 şehit verirken , düşman 4000 zayiat vermiştir
.jpg)
Bu muharebenin sonunda başaramayacağını anlayan düşman ordusu 27 Temmuz 1953’de Panmunjon’da ateşkes anlaşmasını imzalar Kore Savaşı’nda Türk Ordusu’nun kaybı 724 şehit olarak açıklanmıştır Ruhları Şad Olsun  
|
|
|