![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaÖNEMLİDİR LÜTFEN OKUYUNUZ İlk mesaj olduğu için mesajda düzenleme yaparak bu konuyla ilgili bir sorunu çözmek istedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() saygılar ![]() Konuya Eklenmiş Olan Türk Büyükleri 1-Fatih Sultan Mehmed 2-Genç Osman 3-İsmet İnönü 4-Celal Bayar 5-Cemal Gürsel 6-Cevdet Sunay 7-Fahri Korutürk 8-Kenan Evren 9-Turgut Özal 10-Dede Korkut 11-Nasreddin Hoca 12-Yunus Emre 13-Katip Çelebi 14-Evliya Çelebi 15-Köroğlu 16-Bilge Kaan 17-Oğuz Han 18-Ulubatlı Hasan 19-Yıldırım Bayezid 20-Sultan II ![]() 21-Sultan Çelebi Mehmed 22-Mustafa Kemal Atatürk 23-Attila 24-Osman Gazi 25-Murad Hüdavendigar 26-Sultan II ![]() 27-Yavuz Sultan Selim 28-Kanuni Sultan Süleyman 29-Sultan II ![]() 30-Sultan III ![]() 31-Sultan III ![]() 32-Sultan I ![]() 33-Hasan Tahsin 34-Ahmet Yesevi 35-Enver Paşa 36-Rauf Denktaş 37-Nene Hatun 38-Babaros Hayreddin Paşa 39-Alparslan 40-Piri Reis 41-Sultan II ![]() 42-Mehmet Akif Ersoy 43-Karamanoğlu Mehmed Bey 44-Mareşal Fevzi Çakmak 45-Mimar Sinan 46-Cengiz Han 47-Ali Kuşçu 48-Oğuz Kaan 49-Bilge Tonyukuk 50-Yörük Ali Efe |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaFATİH SULTAN MEHMED HAN Fatih Sultan Mehmed 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İSTANBUL'UN FETHİ Fatih Sultan Mehmed padişah, olduktan sonra ilk iş olarak, devamlı ayaklanma çıkaran Karamanoğlu Beyliğine karşı sefere çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KIRIMIN FETHİ ve KARADENİZ Fatih Sultan Mehmed, Karadeniz'e de hakim olmak istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() OTLUKBELİ SAVAŞI Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DENİZLERDE DURUM İstanbul'un fethiyle ticaret yollarının hakimiyeti Osmanlılara geçmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İDARİ DÜZENLEMELER Fatih Sultan Mehmed, klasik manada Osmanlı devletinin idari kurucusu sayılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() FATİH'İN İNSAN HAKLARI AHİDNAMESİ Fatih Sultan Mehmed, Bosnayı fethettiği zaman Osmanlı devlet politikasının sonucu olarak bölge halkına dini serbestiyest getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaGenç Osman (1604 - 1622) ![]() Sultan Genç Osman, 3 Kasım 1604 yılında İstanbul'da dünyaya geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es'ad Efendinin ve Pertev Paşa'nın kızları ile evlendi ![]() ![]() ![]() Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tahtan indirilerek, Yedikule zindanlarında boğularak şehit edilen Sultan Genç Osman, babası Sultan Birinci Ahmed'in Sultanahmed Camii'nin yanındaki türbesine defnedildi ![]() ![]() İRAN İLİŞKİLERİ Sultan Genç Osman tahta çıktığı sırada Sadrazam Halil Paşa, İran seferindeydi ![]() ![]() ![]() ![]() İTALYA VE AKDENİZ SEFERİ Halil Paşa komutasındaki Osmanlı donanması 1620 yazında Akdeniz seferine çıktı ![]() ![]() ![]() LEHİSTAN SEFERİ Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında bir dostluk mevcuttu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Genç Osman, 1621 yılının Nisan ayında Lehistan Seferine çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YENİLİK HAREKETLERİ Sultan Genç Osman, Lehistan seferindeki başarısızlığının sebebi olarak askerin gayretsizliğini görüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Genç Osman; her şeyin farkındaydı, ancak tecrübesiz olması yüzünden istediği yenilikleri yapamıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Genç Osman'ın Haleb, Erzurum, Şam ve Mısır beylerbeylerine asker yazdırmak için gizli bir irade gönderdiğinin sarayda adamları olan yeniçeriler tarafından öğrenilmesi, bardağı taşıran son damla oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GENÇ OSMAN'IN ŞEHİT EDİLMESİ Padişah otağının Üsküdar'a kurulacağı günden bir gün önce Yeniçeriler Süleymaniye'de toplandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Genç Osman'ın naaşı, ertesi gün Sultanahmed Camii'nde kılınan cenaze namazında sonra Sultan Ahmed Camii'nde babasının türbesine defnedildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her Daldaİsmet İnönü 11 KASIM 1938 22 MAYIS 1950 1884 yılında İzmir'de doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1908'de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik'ten gelerek bastıran Hareket Ordusu'nda görev aldı ![]() 1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanı'nın bastırılması harekâtına katıldı ![]() ![]() ![]() ![]() 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs'ta İcra Vekilleri Heyeti'nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu ![]() Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnönü zaferleri, Ulusal Ordu'ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi ![]() Birinci İnönü Savaşı sonunda tuğgeneral rütbesine yükseldi ![]() Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz'dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi'ni temsil etti ![]() ![]() Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması'nı imzaladı ![]() Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükûmette Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği'ni üstlendi ![]() ![]() İnönü, Atatürk devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşıydı ![]() Atatürk'ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı ![]() ![]() 1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti'ye bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı ve 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü ![]() ![]() 1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamını sürdürdü ![]() ![]() 1916 yılında Mevhibe Hanım'la evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaCelal Bayar 1883 yılında Bursa'nın Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 12 Ocak 1920'de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne Saruhan Sancağı Milletvekili olarak katıldı ![]() ![]() Millî Mücadele sırasında Batı Anadolu'da etkinlik gösterdi ![]() ![]() ![]() Lozan Barış Konferansı'na danışman göreviyle katıldı ![]() ![]() 1924 yılında İş Bankası'nın kurulmasında önemli rol oynadı ![]() ![]() ![]() ![]() Çok partili siyasî yaşama geçilmesi üzerine 1946 yılında arkadaşları ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu ve başkanlığına getirildi ![]() ![]() 10 yıl boyunca sürdürdüğü bu görevden 27 Mayıs harekâtı ile 1960 yılında uzaklaştırıldı ![]() Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkum edildi ![]() Cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi ![]() ![]() 1903 yılında Reşide Hanım'la evlenen ve üç çocuğu olan Celal Bayar, 22 Ağustos 1986 gününde İstanbul'da vefat etti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaCemal Gürsel 1895 yılında Erzurum'da doğdu ![]() ![]() ![]() 1915-1917 yıllarında Topçu Subayı olarak Çanakkale Savaşlarına katıldı ![]() ![]() Türk Kurtuluş Savaşı'nın Batı cephesindeki bütün savaşlarına katıldı ![]() ![]() 1946 yılından başlayarak Orgenerallik rütbesi dahil çeşitli general rütbelerinde hizmet yaptı ![]() ![]() ![]() 27 Mayıs 1960 gününde gerçekleştirilen askeri müdahalenin lideri olarak kabul edildi ![]() ![]() ![]() ![]() 1927 yılında Melahat Hanım'la evlenen ve bir çocuğu olan Cemal Gürsel, 14 Eylül 1966 gününde vefat etti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaCevdet Sunay 1899 yılında Trabzon'da doğdu ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917 yılında subay adayı olarak eğitim kampına katıldı ![]() ![]() 1918 yılında Mısır'da İngilizlere esir düştü ![]() ![]() ![]() 1927 yılında Harp Okulu öğrenimini tamamladı ![]() ![]() ![]() ![]() 1966 yılında, bu görevinden ayrılarak Cumhurbaşkanlığı kontenjan senatörlüğüne seçildi ![]() ![]() ![]() 1929 yılında Atıfet Hanım'la evlenen ve üç çocuğu olan Cevdet Sunay 22 Mayıs 1982 gününde vefat etti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaFahri Korutürk 1903 yılında İstanbul'da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1936'da Montreux Boğazlar Konferansı'na askerî uzman olarak katıldı ![]() ![]() ![]() ![]() 1968 yılında Cumhuriyet Senatosu Üyesi oldu ![]() 1973 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce Türkiye Cumhuriyeti'nin altıncı Cumhurbaşkanı seçildi ![]() 1980 yılında, yedi yıllık hizmet süresi tamamlandığından Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldı ![]() 1944 yılında Emel Hanım'la evlenen ve üç çocuğu olan Fahri Korutürk, 12 Ekim 1987 gününde vefat etti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaKenan Evren 1918 yılında Manisa ilinin Alaşehir ilçesinde doğdu ![]() ![]() 1938 yılında Kara Harp Okulu'nu, 1949 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi ![]() ![]() Dokuzuncu Kore Türk Tugayı'nda, önce Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü, sonra Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulundu ![]() ![]() ![]() 7 Kasım 1982'de halk oyuna sunulan ve kabul olunan Anayasa ile, Türkiye'nin yedinci Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı ![]() ![]() 1944 yılında Sekine Hanım'la evlenen Kenan Evren üç çocuk babasıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaTurgut Özal 1927 yılında Malatya'da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1961-1962 yıllarında askerlik hizmetini, Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak yaptı ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulmasına katkıda bulundu ![]() ![]() Bir süre Başbakanlık Teknik Uzmanlar Kurulu Üyesi olarak çalıştı ve 1967-1971 yıllarında Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini yürüttü ![]() ![]() 1971-1973 yıllarında Dünya Bankası'nda danışman olarak görev yaptı ![]() ![]() ![]() 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra kurulan Hükümete ekonomik işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 31 Ekim 1989'da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin sekizinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 9 Kasım 1989 gününde bu görevine başladı ![]() 17 Nisan 1993 gününde geçirdiği bir rahatsızlık sonucu görevi sırasında vefat etti ![]() 1954'de Semra Hanım'la evlenen Turgut Özal'ın üç çocuğu bulunuyordu ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her Dalda![]() Dede Korkut Büyük Türk destanının yaratıcısı Dede Korkut'un kişiliği üzerinde bilgilerimiz yetersiz kalıyor ![]() ![]() Onun, IX ![]() ![]() Dede Korkut'un Türkler arasında, ağızdan ağıza, dilden dile dolaşan destan niteliğindeki hikâyeleri XV ![]() ![]() (Bayat Boyundan Korkut Ata derler bir er ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Korkut Ata Oğuz Kavminin her müşkülünü hallederdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Dede Korkut söylemiş: Lapa lapa karlar yağsa yaza kalmaz, yapağılı yeşil çimen güze kalmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Dede Korkut bir daha söylemiş: Sert yürürken cins bir ata nâmert yiğit binemez, binince binmese daha iyi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dede Korkut'un kitabında on iki destan var ![]() ![]() Dede Korkut, Oğuz Türklerini, onların inanışlarını, yaşayışlarını, gelenek ve göreneklerini, yiğitliklerini, sağlam karakteri ve ahlâkını, ruh enginliğini, saf, arı-duru bir Türkçe ile dile getirir ![]() ![]() Bamsı Böyrek Destanı'nda Bey Böyrek�in ardından yavuklusu Banu Çiçek şöyle seslenir ; Vay al duvağımın sahibi, Vay alnımın başımın umudu ![]() Vay şah yiğidim, şahbaz yiğidim, Doyuncaya dek yüzüne bakamadığım Han yiğit ![]() ![]() ![]() Göz açıp ta gördüğüm, Gönül ile sevdiğim, Bir yastığa baş koyduğum Yolunda öldüğüm, kurban olduğum Can yiğit ![]() ![]() ![]() Dede Korkut destanlarının kahramanları, iyiliği ve doğruluğu öğütler ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzyıllar boyu, heyecanla okunan bu eserdeki destanlar, Doğu ve Orta Anadolu'da, çeşitli varyantları ile yaşamıştır ![]() ![]() Millî Destanımızın ana kaynağı olan Dede Korkut Kitabı�nın bugün elde, biri Dresden'de, öteki Vatikan'da olmak üzere, iki yazma nüshası vardır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaNasreddin Hoca Türk esprisinin büyük zekâsı, tanınmış halk filozofumuz Nasreddin Hoca'yı, yalnız Türk toplumu değil, doğudan batıya her millet sever ![]() ![]() Tarihî kaynakların verdiği bilgilere göre, Nasreddin Hoca, Anadolu Selçukluları devrinde, 1206 yılında, bugün Eskişehir'e bağlı Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde doğmuştur ![]() ![]() ![]() Sivrihisar, o zamanlar Selçuklu devrinin küçük, fakat şirin bir kasabasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Nasreddin Hoca, Konya'da bir medreseye yerleşmiş ve öğrenimine başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nasreddin Hoca'nın Konya'da medrese öğrenimini tamamladıktan sonra, bir ara gölge kadılığı yaptığını görüyoruz ![]() ![]() ![]() Bir süre sonra kadılıktan ayrılan, üstadı, büyük bilgin Seyid Mahmud Hayranî'nin Akşehir'e yerleşmesiyle Konya'yı terk eden ve Akşehir'e göçen Nasreddin Hoca, artık kişiliğini bulmaya ve usta bir sosyolog gözüyle olaylara neşter vurmaya başlar ![]() Nasreddin Hoca'yı bundan sonra, Akşehir'de gösterişsiz yaşantısı içinde, dert çeken, uman, isteyen, efkârlanan, sonunda efkârını bir nüktede boğan bir halk adamı olarak görüyoruz ![]() Bir ziyafete yeni kürküyle gitmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün kürsüye çıkıp ta: (Ey ahali ne söyleyeceğimi biliyor musunuz?) diye sorduğunda, çevresindekilerden bazılarının "biliyoruz" bazılarının da "bilmiyoruz" cevabını vermeleri üzerine: (O halde bilenler bilmeyenlere öğretsin! ![]() Akşehir'deyken Moğol şehzadesi Keygatu ile aralarında geçen, sonraları yanlışlıkla Timur'a mal edilen olaylar, pek iyi bilinen fil hikâyeleri, Akşehir'de medrese hocalığı yaptığı günlerde tanınmış mollası İmad ve yanından hiç ayırmadığı sevgili eşeği Bozoğlan, Nasreddin Hoca'nın yaşantısında önemini her zaman korumuştur ![]() Eşeğinden düştüğü zaman gülenlere: (Ne gülüyorsunuz yahu, düşmeseydim zaten inecektim) deyişi, yitirdiği eşeğini türkü söyleye söyleye ararken, bunun nedenini soranlara: (Bir umudum şu dağın ardında, orada da bulamazsam, o zaman seyredin bendeki ağıtı ![]() ![]() ![]() ![]() Nasreddin Hoca, Akşehir'de evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştır ![]() ![]() Hani bir fıkrası vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nasreddin Hoca, yaşının seksene yaklaştığı bir sırada, 1284 yılında Akşehir'de ölmüş, mezarı üzerine altı sütuna oturan kubbeli bir türbe yaptırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Nasreddin Hoca'nın ölümü, onun yeniden doğumu olmuştur ![]() ![]() ![]() Akşehirliler, çok sevdikleri Nasreddin Hocaları için her yıl Temmuz ayında festivaller düzenler ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaYunus Emre ![]() Büyük halk şairi ve mutasavvıfı olan ve şiirleri Türk halkının yüzyıllar boyu mânevi besin kaynağı olan Yunus Emre�nin hayatı efsânelerle doludur ![]() ![]() ![]() __________________________________________________ _______________ Yunus�un ümmî yani hiç okumamış olduğu rivayeti meşhurdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yunus şiirleriyle, ilâhileriyle, efsâneleriyle Türk halkının yüzyıllarca hâfızasında yer etmiş, dilinde canlanmış, ruhunda yaşamış ve göz yaşlarında akmıştır ![]() Yunus Emre, büyük, engin ve içten bir halk şâiridir ![]() ![]() ![]() Yunus�ta derin bir tasavvuf kültürü görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Benim burda kararım yok, Ben burdan gitmeye geldim ![]() Bezirgâmım metaım çok Alana satmaya geldim ![]() Ben gelmedim dava için Benim işim sevgi için Dostun evi gönüllerdir Gönüller yapmaya geldim ![]() diyen, gönüller ikliminin güneşi, büyük âşık Yunus Emre için yazılanlar diziye gelmez, koca bir kütüphaneyi doldurur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Benim adım dertli dolap Suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş çalap Derdim vardır inilerim ![]() Suyum alçaktan çekerim, Dönüp yükseğe dökerim, Görün ben neler çekerim Derdim vardır inilerim ![]() Yunus Emre�nin yaşadığı devir, Anadolu'nun içine dönük, umutsuz, bezgin bir dönemidir ![]() ![]() ![]() Halk, gerçek mutluluğun ölümden sonra var olacağını, bu geçici dünyada, arı-duru bir gönülle Tanrıya yönelmeyi ![]() ![]() ![]() Dağlar ile taşlar ile Çağırayım Mevlâm seni Seherlerde kuşlar ile Çağırayım Mevlâm seni ![]() Mevlâsını, her yerde, her zaman çağıran Yunus, gençlik yıllarında büyük mutasavvıf Mevlâna Celâleddin'in sohbet meclislerine katılmış: Mevlâna Hüdavendigâr bize nazar kılalı Onun görklü nazarı gönlümüz aynasıdır, beytiyle himmet nazarının gönlüne ayna olduğunu söylemiştir ![]() Çeşitli söylentiler, Yunus Emre'nin yaşantısına renk katar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yunus, tam kırk yıl Taptuk Emre'nin Dergâhı'na odun taşımış ![]() ![]() ![]() Dirildik pınar olduk, İrkildik ırmak olduk, Aktık denize daldık, Taştık Elhamdülillâh ![]() Taptuğun tapusunda, Kul olduk kapısında, Yunus miskin çiğ idik Piştik Elhamdülillâh ![]() diyerek, diyar diyar dolaşmış, içinde yanan ateşin közüyle, şiirler söylemeğe başlamış ![]() Bundan sonra, Yunus'un gönlünde ilâhî aşk'tan başka bir şeye yer yoktur artık ![]() ![]() Artık Yunus yok, ortada aşk var, aşkın terennümleri var ![]() Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dün'ü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni ![]() ![]() ![]() Yunus Emre, Anadolu'da doğan, yine Anadolu'da batan bir tasavvuf güneşidir ![]() ![]() Yunus Emre�nin dili, Anadolu'nun öz dilidir ![]() Gönlüm düştü bu sevdaya Gel gör beni aşk neyledi Başımı verdim kavgaya Gel gör beni aşk neyledi ![]() Ben ağlarım yana yana Aşk boyadı beni kana Ne âkilim ne divâne Gel gör beni aşk neyledi ![]() Onun doyumsuz sevgisinde, tüm insanlığın sesini duyarsınız ![]() ![]() Adımız miskindir bizim Düşmanımız kindir bizim Biz kimseye kin tutmayız Kamu âlem birdir bize ![]() ![]() ![]() derken, insanları anlayış ve dayanışmaya, birliğe ve dirliğe davet eder ![]() ![]() Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım ![]() Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz ![]() Yunus Emre�nin bilinen iki eseri vardır ![]() ![]() ![]() Son araştırmalara göre, Yunus Emre, 1321 yılında, yetmiş yaşlarında olduğu halde, hayata gözlerini kapamıştır ![]() ![]() ![]() Erzurum�daki Tuzcu Köyü yakınında, Manisa�nın Salihli ve Kula kazaları arasındaki Emre Köyü�nde, Keçiborlu kasabası civarındaki bir köyde Yunus Emre�nin mezarı diye gösterilen yerler varsa da onun asıl mezarının seven ve sevilenlerin gönlü olduğu bir gerçektir ![]() UNESCO, 1971-1972 yılını bütün dünyada Yunus Emre Yılı olarak kabul etmiştir ![]() Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selâm olsun ![]() Bizim için hayır dua Kılanlara selâm olsun Ecel büke belimizi Söyletmeye dilimizi Hasta iken hâlimizi Soranlara selâm olsun Tenim ortaya açıla Yakasız gömlek biçile Bizi bir âsân vechile Yuyanlara selâm olsun Selâ verile kasdımıza Gider olduk dostumuza Namaz için üstümüze Duranlara selâm olsun ![]() Derviş Yunus söyler sözü Yaş dolmuştur iki gözü Bilmeyen ne bilsin bizi Bilenlere selâm olsun ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaKatip Çelebi Tarihte "bilgi hazinesi" büyük insanlar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâtip Çelebi'nin asıl adı Mustafa'dır ![]() ![]() ![]() Kâtip Çelebi, 1609 yılında İstanbul'da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halep çarşılarında kâtip kavuklu, ince, yirmi dört yaşlarında bir genç, cübbesinin eteklerini savurarak, dolaşıp duruyordu ![]() ![]() Talebe-i ulûmdandı kendisi, yani medrese mollasıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elindeki üç beş kuruşu kitaplara yatırması bundandı zaten ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Molla Mustafa, Halep Medresesi'ne döndüğü zaman kolu, koltuğu kitap dolu olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Molla Mustafa, bütün bunları tek tek yazardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'un eski kitapçılarını dolaşarak, nesi var nesi yoksa kitaba verir, satın alamadıklarını da defterine kaydeder ![]() ![]() ![]() Sorarlardı kendisini yeni yeni tanımış ve sevmeye başlamış olan sahaflar: "Kuzum Molla, yazan yazmış, ya sen ne diye bunların künyelerini çıkarırsın yeniden?" ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâtip Çelebi Efendi, gerçekten çelebi huylu ve efendi olduğu için, sadece bıyık altından gülerdi bu takılmalara ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim, geceler birbirini kovalayıp defterler birbiri üstüne yığıldıkta muazzam bir cilt meydana geldi ![]() ![]() ![]() Taş bir medrese odasında, mum ışığında göz nuru dökerek meydana getirdiği o koskoca eser Keşfüzzünûn, o zamana kadar bilinen ilimler hakkında yazılmış bütün eserleri özetleyen eşsiz bir kitap olmuştu ![]() Öyle ki, elden ele yazma kopyaları çıkarılarak çoğaltılan kitap, Batı dünyasında Hacı Kalfa diye anılan Hacı Halife'nin, yani Kâtip Çelebi'nin en değerli eserlerinden sayıldı ![]() Keşfüzzünûn, üç yüzden fazla fen ve bilim dalında yazılmış 1450 kitabın fihristini, ansiklopedik bir mahiyette sıralayan, bu eserler hakkında, kısa ve özlü bilgiler veren eşsiz bir bibliyografyadır ![]() ![]() Vaktiyle kendisine "Ne yaparsın bre Yeniçeri kâtibi?" diye takaza edenler daha sonra saçları sakallarına karışmış, kadılıklarda kalmış, ilim yolunda ilerleyebilmek için onun eserine başvurarak ancak orada gördükleri eserlerin asıllarını aramaya ve detaylarını öğrenmeye mecbur olmuş insanlar haline gelmişlerdi ![]() Hacı Kalfa, bildiği yabancı dillerde de eserlerinin tercümelerini, özetlerini meydana getirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeyhülislâm Yâhya, bu cevabı şüpheyle karşılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eskiler bu gibilere kırk ambar derler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O devirde birçok doğulu bilginler, dünyanın tepsi gibi düz veya sarı öküzün boynuzları üzerinde durduğunu savunurlarken, Kâtip Çelebi, Cihannümâ adlı eserinde, dünyanın yuvarlak olduğu ve güneşin çevresinde döndüğü inandırıcı bilgilerle ispat edilmektedir ![]() ![]() ![]() Kâtip Çelebi'nin Mîzânü'l-Hakk adlı eserinde çeşitli olaylar müspet bilimler süzgecinden geçtikten sonra yorumlanmakta ve sonuçlar çıkarılmaktadır ![]() Düstûru'l-Amel adlı eseri, devlet gidişatını eleştiren, doğru yolları gösteren bir başka eseridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâtip Çelebi, eserleri arasında tarihe büyük bir önem vermiş olmakla birlikte, tarihî olayları tam bir tarafsızlık içinde vermesini bilen bilginlerimizin başında gelir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaEvliya Çelebi Çoğu kendi ağzından derlenen bilgilere göre, Evliya Çelebi, 25 Mart 1611 tarihinde, İstanbul, Unkapanı�nda doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() Sesi de güzel olan Evliya Çelebi, 1630'da, bir Kadir Gecesi, Ayasofya Camii'nde mukabele okurken, Sultan IV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O günden sonra dört yıl süreyle sarayda padişah musahibi olarak kalmış, sonunda sipahiler zümresine katılarak, 1640 yılında meşhur seyahatlerine başlamıştı ![]() Kendi ifadesine göre, bir gece düşünde, Ahî Çelebi Camiine gitmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Şefkatli ulu Peygamber, onun her iki dileğini de yerine getirmiştir ![]() ![]() ![]() Evliya Çelebi, kendi anlattığına göre, daha 19 yaşındayken, İstanbul civarında, yürüyerek dolaşmadık yer bırakmamıştır ![]() ![]() ![]() Artık, Evliya Çelebi için bütün kapılar açılmıştır ![]() ![]() 1650 yılında, büyük saygı beslediği, aynı zamanda akrabası olan Melek Ahmed Paşa'nın sadrazam oluşu, daha sonra onun azledilerek Rumeli Beylerbeyliğine tayin edilişi ile birlikte gezmek, görmek imkânını bulmuş, gezileri Osmanlı Devleti sınırlarını da aşmıştır ![]() Kendisini (Seyyah-ı âlem ve nedim-i beni âdem Evliya-yı bî-riyâ) yani (Dünya gezgini, insanoğlunun dostu, riyâsız Evliya) diye takdim eden Evliya, gördüklerini tatlı üslûbu içinde, biraz da abartarak yazmış, seyahat edebiyatımıza ölümsüz bir eser kazandırmıştır ![]() Ziyaret ettiği yerlerin tarihçesi, eski eserleri, halkının yaşayış tarzı, folkloru, gelenekleri, giyimleri, sanatları, inançları, ne varsa seyahatnâmesinde dile getirilmekte, bu arada günlük, olaylar, bu olayların yorumu da yer almaktadır ![]() ![]() Evliya Çelebi'nin soyu, Kütahya'ya uzanır ![]() ![]() Evliya Çelebi 70 yılı aşkın bir hayat yaşamış ve bu ömrünün 50 yılını seyahatlerde geçirmiştir ![]() ![]() Gittiği başlıca yerler şunlardır: Anadolu, Rumeli, Suriye, Irak, Mısır, Girit, Hicaz, Macaristan, Transilvanya, Moldavya Potonya, Avusturya-Almanya, Hollanda, Bosna-Hersek, Dalmaçya, Güney Rusya, Kırım, Kafkasya ve İran ![]() Dolaştığı yerlerin âdetlerini, yaşayışlarını, çarşı-pazar bütün binalarını, ünlü kişilerini, tarihçelerini ve lisanlarını kendine has, samimî üslubuyla ve pek meraklı bir biçimde incelemiş olan Evliya Çelebi'nin zaman zaman hurafe, efsane ve mübalâğalara da geniş bir şekilde yer verdiği görülür ![]() ![]() Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, bu üslûp üzerine köy, kasaba, şehir devam eder, bazen at üstünde, bazen gemiyle, ülkeler aşılır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu büyük eser, başka milletlerin de dikkatini çekmiş, üzerinde birçok incelemeler yapılmış, 10 dan fazla yabancı dile çevrilmiştir ![]() Evliya Çelebi'nin ne zaman öldüğü, nerede gömülü olduğu belli değildir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|