![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaSULTAN ÜÇÜNCÜ MURAD (1574 - 1595) Babasi : Sultan Ikinci Selim Annesi : Afife Nur Banu Hatun Dogumu : 4 Temmuz 1546 Ölümü : 15-16 Ocak 1595 Saltanati : 1574 - 1595 Devlet Sinirlari : 19 ![]() ![]() HAYATI Sultan Üçüncü Murad 4 Temmuz 1546 günü Manisa'nin Bozdag yaylasinda dünyaya geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merhametli bir kisilige sahip olan Sultan Üçüncü Murad, Arapça ve Farsçayi çok iyi konusurdu ![]() ![]() ![]() Sehzadeligi sirasinda bulundugu Manisa'da devrin en degerli ulemasindan dersler aldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Içkiye ve eglence meclislerine düskün olan Sultan Üçüncü Murad, saltanati boyunca Istanbul'dan hiç çikmadi ve saraydaki kadinlarin etkisinde kaldi ![]() ![]() ![]() ![]() Sokullu Mehmed Pasa'nin agirligini hissettirdigi III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ingilizlerle de dostane iliskiler gelistirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erkek Çocuklari: Üçüncü Mehmed, Selim Bayezid, Mustafa, Osman, Cihangir, Abdullah, Abdurrahman, Abdullah, Hasan, Ahmed, Yakub, Alemsah, Yusuf, Hüseryin , Korkud, Ali, Ishak, Ömer, Alaüddin, Davud ![]() Kiz Çocuklari: Ayse Sultan, Fatma Sultan, Mihrimah Sultan, Fahriye Sultan ![]() LEHISTAN ILISKILERI Lehistan'in Fransiz Krali Henry, Sultan Ikinci Selim'in istegiyle diger Avrupali rakiplerini geride birakarak tahta geçmisti ![]() ![]() Fransizlarla Kanuni Sultan Süleyman döneminde baslayan iyi iliskiler zaten mevcuttu ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Üçüncü Murad'in istegi üzerine Erdel Beyi Bathary Lehistan'a kral oldu ![]() ![]() VENEDIKLE ILISKILER Sultan Üçüncü Murad döneminde Osmanli-Venedik iliskileri baris içinde devam ediyordu ![]() ![]() Gemideki 250 kadar Osmanli askeri öldürüldü, kadinlara tecavüz edildikten sonra denize atildi ![]() ![]() Osmanli Devleti'nin gücünden çekinen Venedik Senatosu sartlara uymak zorunda kaldi ve Amiral Emmo derhal asilarak Istanbul'a gönderildi ![]() ![]() Venedik Senatosu'na gönderilen ikinci bir ültimatomda söyle deniyordu: "Venedik korsanlari, bir daha Osmanli ahalisinin bulundugu hiçbir gemiye dokunmayacaklardir ![]() ![]() Venedik Senatosu, Sultan Üçüncü Murad'in kararliligini karsisinda Istanbul'a arka arkaya üç elçi gönderdi ve meseleleri baris yoluyla halletmeye çalisti ![]() INGILTERE ILE ILISKILER Osmanli-Ingiliz iliskileri ilk olarak ticari alanda basladi ![]() ![]() ![]() Ingiltere'nin gönderdigi ilk elçi William Harborne, 24 Nisan 1583'te huzura kabul edilmis ve padisaha hediyeler getirmisti ![]() ![]() ![]() Venedik ve Ceneviz haricindeki Kapitülasyonu olmayan devletlerin tüccari, Fransiz bayragiyla Osmanli limanlarina geliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() FAS'IN FETHI Osmanli Devleti Fas'a kadar olan tüm Kuzey Afrika'yi topraklarina katmisti ![]() ![]() ![]() 1578 yilinda Fas sultaninin da ricasi ile Fas'a giden Ramazan Pasa komutasinda ki Osmanli kuvvetleri Vadi-üs Sebil'de yapilan savasta Portekiz kuvvetlerini yendiler ve böylece Fas Sultanligi Osmanli himayesine alindi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaYavuz Sultan Selim Babası ![]() Annesi ![]() Dogumu : 10 Ekim 1470 Vefatı ![]() Saltanati : 1512 - 1520 (8) sene ![]() Yavuz Sultan Selim, uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli ve omuzları arası geniş yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü ve çatık kaşlı,uzun bıyıklı yigit bir padişah idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erkek çocuğu : Kanüni Sultan Süleyman ![]() Kız çocugu : Hatice Sultan, Fatma Sultan, Hafsa Sultan, Şah Sultan ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaHASAN TAHSİN ![]() Selanik'te doğan Hasan Tahsin'in asıl adı Osman Nevres'tir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15 Mayıs 1919'da İzmir'e giren Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarak işgallere karşı silahlı direnişi başlatan Hasan Tahsin, hemen oracıkta Yunanlılar tarafından şehit edildi ![]() ![]() ![]() 1919 Yılı 15 Mayıs'ında İzmir Limanını dolduran Yunan Donanmasının içinden karaya ayak basmak için sabırsızlanan Yunan Efzun alayını yaşlı gözlerle izleyen İzmirliler, tarihin en karagününü yaşıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu genç Selanik'ten İzmir'e göç etmiş , Recep oğlu Osman Nevres beyden başkası değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk-u Beşer Gazetesi'nin başyazarı vatanperver Hasan Tahsin takma isimli Osman Nevres ogüne kadar kalemiyle , eylemleriyle bu istila akıbetini göstermeye çalışmış bir gazeteciydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasan Tahsin şehit edildiğinde 31 yaşındaydı ![]() ![]() ![]() Bugün Konak Meydanı'nda bir elinde bayrağı diğer elinde Rovelveri ile anıtlaşan bu genç,TürkBasınının bir sembolü olarak tarihe gülümsüyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaAHMET YESEVÎ Büyük Türk Mutasavvıfı Ahmet Yesevî, Kazakistan'ın YESİ şehrinde, yaygın görüşe göre 1093 yılında doğmuş ve 1166 yılında ölmüştür ![]() ![]() Yesevî, Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilmesine rağmen TÜRKÇE'yi seçmiştir ![]() Yesevî, eski Türk inanışlarının kalıntılarını İslâmiyet ile uzlaştırmaya çalışan, İslâm'ı yeni kabul etmiş insanlara bu dinin sıcak, samimi, hoşgörülü, insan ve tanrı sevgisine dayalı gerçek yüzünü tanıtmıştır ![]() HİKMET adını verdiği dörtlüklerinde Yesevî; Benim hikmetlerim hadîs hazinesidir Kişi pay görmese, bil habistir Benim hikmetlerim süphanın fermanı Okuyup bilsen, hepsi Kur'an'ın anlamı demektedir ![]() Büyük Türk mutasavvıfı Ahmet Yesevî, Türk dünyasının yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden ve Türklüğün sembol isimlerinden biridir ![]() Ahmet Yesevî'nin Türk tasavvuf geleneğinin kurucusu olması ve kendisinden sonraki büyük mutasavvıflar, Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bektaş-ı Veli ve diğerleri üzerindeki etkisi, böylece Anadolu'nun bir Türk Yurdu haline gelmesindeki manevi rolü, İslamiyet'i dosdoğru anlayan ve anlatan, sade ve temiz üslubu, güzel Türkçe'mizin mimarlarından oluşu, insanlığın ihtiyacı olan yüksek değerleri daha o zamanlar dile getirdiği kardeşliğe, dostluğa, sevgi ve hoşgörüye dayalı düşünceleri bilinmektedir ![]() Türk'lerin İslâmiyeti anlama ve algılama noktasında YESEVÎ bir ekoldür ![]() ![]() ![]() Karahan'lı Hükümdarı Saltuk Buğra Kara Han'ın 950 yılında İslâmiyet'i resmî devlet dini olarak kabul etmesi, TÜRK dünyasının önemli bir dönüm noktasıdır ![]() ![]() "Pir-i Türkistan" Ahmet Yesevî, Güney Kazakistan'da, Çimkent şehrine 7 km ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yesevî, mürşidi Hemedanî'nin ölümünden sonra bir süre Buhara'da irşad postuna oturursa da, şeyhinin vaktiyle işaret ettiği şekilde YESÎ'ye döner ![]() ![]() Menkıbeye göre tekkesinin bahçesinde bir çilehane kazdırır ve ömrünü burada tamamlar ![]() ![]() Ahmet Yesevî'nin türbesini Sultan Timur'un yaptırdığı bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan sonra, Türkistan şehrindeki bu türbenin restorasyon çalışmaları Türkiye tarafından 1992 yılında başlatılmış ve 2 senede bitirilmesi ön görülmüşse de çalışmalar Temmuz 2000 e kadar sürmüş ve türbenin açılışı Ekim 2000 de Türkistan şehrinin 1500 ![]() ![]() Ahmet Yesevî, Anadolu'ya hiç gelmemiş olmasına rağmen Anadolu'da tanınmış ve sevilmiştir ![]() ![]() Anadolu'ya gitmediği bilinmesine rağmen Pülümür'ün Kangallı Köyü'nde Ahmet Yesevî�ye atfedilen bir türbe vardır ![]() ![]() Bundan başka, Baskil ilçesinin Tabanbükü Köyü'nde Ahmet Yesevî kolundan gelen Hasan Dede'nin mezarının bulunduğu biliniyor ![]() ![]() Şimdi, Yesevî ve Türk diline etkisinden söz etmek istiyorum ![]() Selçuklular, tarihimizin çok uzun bir dönemini doldurmuş, büyük bir devlettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu olumsuzluklar arasında Yesi'de bilinçli bir Türk ortaya çıkmış, Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilmesine rağmen Türkçe'yi seçmiştir ![]() Yesevî, İslâm tasavvufunu esas alan, bilim, edebiyat ve san'ata önem veren bir medrese kurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sevmiyorlar bilginler sizin Türkçe dilini Erenlerden işitsen açar gönül dilini Ayet - hadis anlamı Türkçe olsa duyarlar Anl***** erenler başı eğip uyarlar Miskin hafız Hoca Ahmet yedi atana rahmet Fars dilini bilir de sevip söyler Türkçe'yi Daha sonra, Cengiz'ler, Osmanlı'lar dönemlerinde Türkçe egemen olmuştur ![]() ![]() ![]() Burada, Ahmet Yesevî'nin ilme ve bilgiye verdiği önemi bir, iki Hikmet'i ile dile getirmek istiyorum: Ey dostlar, cahil ile yakın olup Bağrım yanıp, candan doyup öldüm ben işte ![]() Bir başka hikmetinde ise: Cahil ile geçen ömrüm nar sakar Cahil olsan cehennem ondan çekinir Cahil ile cehenneme doğru kılmayın sefer Cahiller içinde yaprak gibi soldum ben işte demektedir ![]() Şimdi de Yesevî'nin din anlayışını irdelemek istiyorum ![]() Tarih devirlerinde milletimiz bir çok dini kabul etmiştir ![]() ![]() ![]() Şamanizm, sadece Türklerin değil, Asya'nın birçok halklarının ortak inanç sistemidir ![]() ![]() Göktürk kitabelerinde, Atalarımızın, bir din anlayışı bulunduğu açıklaması vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinen bir gerçektir ki, bir toplumun kabul ettiği yeni bir din, eski inançları tümüyle ortadan kaldıramaz ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün, büyük çoğunluğu Müslüman olan Dünya Türklüğünün İslâmi anlayışında binlerce yıllık geçmişlerini görmekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() Ahmet Yesevî, eski Türk inanışlarının kalıntılarını İslâmiyet ile uzlaştırmaya çalışan ve dolayısı ile kitaplı dinin, yani İslâmın emirlerini tam yerine getiremeyen yeni Müslüman olmuş insanlara, İslâmın sıcak, samimi, hoşgörülü, insan ve Tanrı sevgisine dayalı, gerçek yüzünü tanıttı ![]() Ahmet Yesevî, içinde yaşadığı dönemin Türk toplumunun, bozkırlarda at koşturan yarı göçebe insanlar olduklarını, kadın - erkek, genç - ihtiyar, hareketli, kendi gelenek ve göreneklerini diri tutma yolunda başarılı ve mücadele ile geçen bir hayatın içinde olduklarını çok iyi biliyordu ![]() ![]() ![]() Nitekim, Yesevî Benim hikmetlerim hadis hazinesidir Kişi pay görmese, bil habistir Benim hikmetlerim Süphan'ın fermanı Okuyup bilsen, hepsi Kur'an'ın anlamı demektedir ![]() Hoca da öteki mutasavvuflar gibi, âlemi ve âlemde var olan herşeyi ilâhi aşkın eseri olarak gördüğü içindir ki, her şeyi gönülden sevmektedir ![]() ![]() ![]() Üstelik Aşk'sız kişi gerçek insan değildir ![]() Dertsiz insan insan değil, bunu anlayın Aşk'sız insan hayvan cinsi, bunu dinleyin Gönlünüzde Aşk olursa, bana ağlayın Ağlayanlara gerçek Aşk'ımı hediye eğledim ![]() Aşk'sızların hem canı yok, hem imânı, Resûlullah sözün dedim mânâ hani ![]() Diyen Yesevî 140 numaralı hikmetinde, ilâhi aşk hakkındaki görüşlerini, insanın samimi inancı ile bağlantılıyarak anlatır ![]() Aşk davasını bana kılma, sahte aşık, Aşık olsan, bağrın içinde göz kanı yok, Muhabbetin şevki ile can vermese, Boşa geçer ömrü onun, yalanı yok ![]() Aşk bağı sıkıntı çekip yeşertmesen, Hor görülse nefsini öldürmesen, "Allah" diyerek içe nuru doldurmasan, Vallah, billah sende aşkın eseri yok ![]() Hak zikrini can içinden çıkarmasan, Üçyüz altmış damarlarını kımıldatmasan, Dörtyüzkırkdört kemiklerini kul eylemesen, Yalancıdır Hakk'a aşık olduğu yok ![]() Rahatı bırakıp can sıkıntısını hoşlayanlar Seherlerde canını incitip çalışanlar, Hay-u heves, ben-benliği terk edenler, Gerçek aşıktır, asla onun yalanı yok ![]() Kul Hoca Ahmet, candan geçip yola gir, Ondan sonra erenlerin yolunu sor, Allah diyerek, Hakk'ın yolunda canını ver, Bu yollarda can vermesen, imkânı yok ![]() "İlâhi Aşk" Allah'dır ve bu Aşk'a düşen kişi, bencillik, gösteriş, iki yüzlülük, kişisel çıkar gibi küçük hesapları düşünmemek gerekir ![]() Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol, Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol, Mahşer günü dergâhına yakın ol, Ben - benlik güden kişilerden kaçtım ben işte ![]() Demektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yesevî, asıl kavgasını, sahte şeyhler ve mollalara karşı yapar ![]() "Talibim" deyip söylerler vallah, billah insafsız Namahreme bakarlar, gözlerinde yok insaf; Kişi malını yiyerler, çünkü gönülleri değil saf Arslan Baba'nın sözlerini işittiniz teberrük ![]() Zâkirim deyip ağlar, Çıkmaz gözünden yaşı; Gönüllerinde gamı yok, her an ağrıya başı; Oyun-hile kılarlar, malûm Hüda'ya işi, Arslan Baba'nın sözlerini işittiniz teberrük ![]() Gibi bir çok Hikmet söylemiştir ![]() Yesevî, ilim üzerinde çok durmuş, inananların aydın kişiler olduğunu, bunların bilgisizlikten ve bilgisizlerden kısaca cahillikten uzak durduklarını anlatmıştır ![]() ![]() ![]() İlim, iki inci, beden ve cana rehberdir Can âlimi Hazret'ine yakındır Muhabbetin şarabından içer Öyle âlim, gerçek âlim olur dostlarım, demiştir ![]() Özetle, Yesevî okulunun ana ilkelerini: Allahın varlığına ve tekliğine inanmak, Kur'ana uymak, İslâm'a dayalı yolda yürümek, İnsanın kendisini disipline etmesi, Belli zamanlarda benlik muhasebesi yapmak olarak özetliyebiliriz ![]() Ayrıca, Yesevî'liği kabul eden kişinin de : Hakk'ı bilmek, Kalbinde Allah ve İnsan sevgisi taşımak, Cömert olmak, Gerçekleri kabul etmek, Geçer ve doğru bilgili olmak, Kanaatkar olmak, Nefsine hakim olmak, Kendini bilmek, Gönül gözü ile görmek, Felsefeye yatkın olmak gibi hasletleri kendisinde toplaması gerekiyordu ![]() Dikkat edilirse, 1000 yıl önce yaşamış bir Türk düşünür, kendini bilmeyi, hurafelerden uzak durmayı, Tanrı'ya inanmayı, kendini geliştirmeye çalışmayı, özellikle hoşgörülü olmayı büyük bir açıklıkla ifade etmiştir ![]() Yazımı Ahmet Yesevî'nin büyük takipçisi YUNUS EMRE'nin Pirinden öğrendiğini veciz bir şekilde anlattığı dörtlükle bitirmek istiyorum ![]() Çalış, kazan, ye, yedir, Bir gönül ele getir Bin kâbe'den iyrektir, Bir gönül ziyareti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#35 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her Dalda![]() ENVER PAŞA İsmail Enver, 1881'de İstanbul'da Divanyolu'nda dünyaya geldi ![]() oğlunun etkisiyle Paşa ve Surre Emini olan Ahmet Bey'in oğludur ![]() ![]() Soğuk çeşme Askeri Rüştiyesinde öğrenim gördü ![]() ![]() Kurmay Yüzbaşı Enver, o zamanki Üçüncü Orduya tayin edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihat ve Terakki Cemiyetine katıldıktan sonra da, meşrutiyeti ilan ettirebilmek için girişilen harekette en önemli rollerden birini oynamıştı ![]() 1908 Meşrutiyetinin ilan edildiği günlerde Rumenlideki bazı subaylar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Enver Bey Makedonya Genel Müfettişliği, 1909 yılında da Berlin Ataşemiliteri olmuştu ![]() ![]() İşkodra Mutasarrıfı ve cephe komutanı olarak İtalyan saldırısına başarıyla karşı koyan Enver Paşa, 1912'de yarbay oldu ![]() 23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki tarafından düzenlenen Babıali baskınına katıldı ![]() ![]() ![]() Bu başarısından sonra Enver Bey'in hızlı yükselişi devam etti ![]() ![]() Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir süre sonra da Başkumandan Vekilliği yetkilerini de elinde topladı ![]() Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın bir suikasta kurban gitmesiyle 1914'te de Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı oldu ![]() ![]() Naciye Sultanla evlenip saraya, padişaha damat oluşu da bu döneme rastlar ![]() ![]() ![]() Enver Paşa, 1914 yılında Osmanlı Devletini I ![]() ![]() Ciddi ve tarafsız tarihçiler Osmanlı İmparatorluğunun Birinci dünya savaşına girmemesinin söz konusu olmadığını; Düvel-i Muazzama denilen (İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya ) tarafından daha savaş başlamadan Osmanlı İmparatorluğunun mutlaka bu savaşa sokulacağının kararlaştırıldığını yazarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Enver Paşa, Harbiye Nazırı olduktan sonra, ilk olarak mevcut üç orduya bir dördüncüsünü ekleyerek, uzun zamandır tasarladığı planın ilk bölümünü ortaya koymuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Enver Paşa'nın burda yatan bir gayesi de, Türk olmayan ama Türklere akraba millet ve unsurlarıda kadrosuna katarak güçlü bir ordu kurmak ve Kafkasya'yı Türkleştirmekti ![]() Şüphesiz ki, Enver Paşa'nın niyeti, Türkiye'nin bu savaş sonunda mağlup ve yıkılmış bir hale gelmesi değildi ![]() ![]() ![]() Enver Paşa'nın bir emeli de Rusya'nın mağlup edilmesiyle Kafkasya ve Türkistan'daki Türkleri de Osmanlı toplumuna katmaktı ![]() Belli bir süre ön hazırlıklar yapıldıktan sonra, Ahmet Cemal Paşa'nın da desteğiyle III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yirmi gün süren çatışmaların sonunda ortaya çıkan tablo Türkler için hiç de iç açıcı değildi ![]() ![]() ![]() ![]() Enver Paşa'nın hayallerini süsleyen İran, Hindistan, Turan ve Kafkasya'ya hakim olma düşünceleri o günün şartlarında gerçekleşemedi ![]() Almanlar safında Türkiye'yi harbe sokarken düşündüklerinin ilk kısmını, ağır yenilgi yüzünden gerçekleştirememişti ![]() ![]() Ancak Enver Paşa, İstanbul'a döndükten sonra gücünden bir şey kaybetmedi ![]() ![]() Rusya'nın Kafkas savaşının hemen arkasından Tebriz'i işgal etmesiyle, bir süre için askıya alınan dar anlamda Pan-Türkizm esas anlamında Turan ideali yeniden canlandı ![]() ![]() ![]() Artık Enver Paşa, Dış Türklerin manevi lideri ve yetkili kurtarıcısı konumundadır ![]() ![]() 1917 yılında patlak veren Bolşevik İhtilali, Pan-Türkizm emellerine davetiye çıkartacak ve Enver Paşa'ya bir kez daha mücadelenin yolu görünecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Enver Paşa, bu kez planlarını iyi yapıyor zamanlama hatasınyapmamak ve hissi davranmamak için Kafkaslara gitmeyerek, planlarını İstanbul'da hazırlamaya özen göstermiştir ![]() Enver Paşa, Bakü'yü dört, altı hafta içinde, Kafkasya'yı ise iki yıl zarfında ele geçirmeyi hesaplıyordu ![]() ![]() ![]() Ancak tam bütün hazırlıklar tamamlanıp iş Bakü'nün alınmasına geldiğinde, Enver Paşa büyük bir sürprizle karşılaştı ![]() ![]() Mondros Antlaşması'nın imzalanmasının ardından Almanya'ya geçen Enver Paşa ve arkadaşları, içlerinde bir ukde olarak kalan Büyük Turan Düşüncesinden vazgeçmeyerek çalışmalarını Almanya topraklarında yürütme kararını aldılar ![]() 1918-1920 yıllarını, hazırlıklarını tamamlayabilmek için harcayan Enver Paşa, 1920 yılında harekatına kaldığı yerden devam etmek üzere Rusya'ya gitmek isterken yakalanıp bir süre hapis yatacak, ancak sonunda arkadaşı Ahmet Cemal Paşa'nın yanına gelmeye muvaffak olacaktır ![]() İşte tam bu noktada Enver Paşa'nın düşünce yapısında bir değişiklik görülecek ve ünlü komutan, Rusya ile sıcak ilişkiler içine girecektir ![]() ![]() ![]() ![]() 1917 Bolşevik Devrimi ile devrim yılları içinde Enver Paşa'nın eylemleriyle ve fikirleriyle Ruslarla İngilizlere karşı mutabakata vararark Büyük turan devletini kurmak düşüncesi, şehit olduğu 1922 yılına kadar devam eden bir süreci kapsamaktadır ![]() Enver Paşa'nın bu yola girişi pek çok insanın kaderine hükmeden tarihi şartların zorunluluğundandır ![]() ![]() Nitekim genç Sovyet Devrimi, doğunun siyasi ufkunda çok ciddi şekilde değişikliğe uğrayarak, Bolşeviklerle Türkleri yan yana getirmiştir ![]() ![]() Ancak Enver Paşa'nın düşünce formasyonundaki köklü değişiklik Bakü Doğu Halkları Kongresi'nden sonra olur ![]() ![]() Bunlardan birincisi, Müslüman ve doğu ülkelerindeki anti-İngiliz hareketin özerk karakterine itibar etmek ve desteklemek, ikincisi, ihtilalin Müslüman ve Doğu ülkelerine zorla ihracı ve oralardaki demokratik unsurlarla işbirliği, üçüncüsü ise, İslam dünyasında Müslümanlar dışında faaliyet gösteren herhangi bir hükümet modelinin kabul edilmemesidir ![]() Kısa zamanda Sovyet Devriminin yapısıyla, dünya siyaseti içinde sömürülen halkların kimler olduğunu tespit eden Enver Paşa, Bakü Kurultayı'nda bu tespiti şöyle ortaya koyar: "Arkadaşlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kongre tebliğinin devamında Trablus ve Çanakkale savunmasıyla birlikte asıl savaşın Batılı emperyalist güçlerle, bu güçler karşısında yer alan Sovyetler ve Doğunun ezilen bütün halkları olduğunu belirten Enver Paşa'nın zihninde bir tek ideoloji ve ideal vardır oda Büyük Turan Devletini kurmaktır ![]() Özellikle Bakü Kurultayı'nda dünya siyaseti ve bu siyaset içinde İttihat Terakki ile Doğu halklarının yerinin ne olduğuna dair yaptığı değerlendirme; Turancılığın ne olduğu, daha sonraki politik faaliyetlerindeki milliyetçiliğin ne olduğu ve nasıl olması gerektiğine dair fevkalade bir dönüm noktasıdır ![]() Enver Paşa, ülkenin en yüksek askeri mercii konumunda yer alması sıfatıyla ve kurduğu ilişkilerle İslam-Doğu dünyasının bu yolda yeniden yapılanmasını sağlayarak katıldığı kongrede yeni açılan mücadele safhasında, kendilerini kongrede temsil etme yetkisini veren Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Mısır, Arabistan ve Hindistan İhtilal Cemiyetleri İttihadı'nın ortak fikir birliği içinde olduğunu açıklayacaktır ![]() ![]() Ancak genç Sovyet devletinin kısa zaman içinde Rus egemenliğine dayanan bir rejime dayanmasının ardından Moskova ile ittifak yolları ayrılan Enver Paşa için yeni bir strateji oluşmuştur ki bunun adı bilindiği gibi Büyük Turan Devletidir ![]() Bu düşüncesini 1922 yılında Afganistan Kralı Emanullah Han'a yazdığı mektupta şöyle dile getirecektir: "Rus idaresine son vererek, bizim gözetimimiz altında, Doğu Müslüman-Türk hükümetlerinin konfederasyonu gerçekleşecektir ![]() ![]() ![]() Bu projenin altındaki gerçek hedef ise, eski gücüne ulaşmış Türkiye sınırlarından Hindistan sınırlarına dayanan yeni Türk-Turan İmparatorluğu'nun çekirdeğini oluşturmaktı ![]() ![]() ![]() Enver Paşa, bu projenin gerçekleşmesi yolunda Sovyet devletiyle ittifaka girdiği dönemden başlamak üzere, projenin politik zeminini oluşturmak amacıyla daha başlangıçta Mesai Halk Fırkası adıyla bir teşkilat kurmuştu ![]() Programı olabildiğince radikal olan Mesai, o zamana kadar alışılmışın dışında idi ![]() ![]() Ancak bu programda daha da ilginç olan taraf, Enver Paşa'nın Federe Milliyetçiliği'nin teorik zeminini oluşturmaya yönelik ilk ciddi çabaya da girmiş olmasıdır ![]() Bu nedenle Enver Paşa, halkın Mustafa Kemal idaresinden daha radikal ve daha yenilikçi olduğunu unutmaması için devamlı olarak siyasi planının taslaklarını yaymaktaydı ![]() Enver Paşa, milliyetçiliği ilk kez politik boyutun yanında sosyo-ekonomik boyutuyla ele alır ![]() ![]() Ona göre, her şeyden önce savaşın özü, kapitalizm ve kapitalizmin ürünleri olan tekelci, tefeci ve çalışmadan kazananlardır ki, bunun dünya ölçeğindeki temsilcisi Doğu milletlerine topyekün taarruza geçen batı emperyalizmidir ![]() ![]() Bu nedenle Enver Paşa: "Müslüman milletlerin bağımsızlık davasının Pan-İslamizm şartlarından çok, Büyük Turan içinde yer alarak başarıya ulaşacağını düşünmektedir ![]() ![]() Enver Paşa, 4 Ekim 1921 günü yanında bir kaç güvendiği arkadaşı olduğu halde Buhara'ya giden Enver Paşa, orada Bolşevik Rusya'ya karşı ayaklanan Türkistanlıların arasına katıldı ![]() ![]() ![]() Tam on ay sürdü bu yaman mücadele ![]() ![]() ENVER PAŞA'NIN ŞEHADETİ Türk tarihinin zaman içindeki akış sürecinde yetişmiş ender kahramanlarımızdan biri olan Enver Paşa'nın şehadeti de hiç şüphesiz, nesillere örnek bir ulviyet ve yücelik taşır ![]() Bunun detaylarını; Paşanın Türkistan Savaşı'nda, başından sonuna kadar yanında bulunan Türkistanlı mücahit Abdullah Receb Baysun'un Türkistan Millî Hareketleri adlı kitabında şu şekilde açıkça görüyoruz ![]() Temmuz'un son günleri, karargâh Âbıdere köyünün şirin bağları arasında ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağustosun 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devletmend Beyin; bayram namazını beraber kılmak için, Paşayı arkadaşlarıyla beraber Havâlin civarında olan karargâhına davetini, Paşa memnuniyetle kabul etti ![]() 1922 Ağustosunun 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Enver Paşa ile beraber bayram namazını kılmak arzusuyla gelen kalabalık bir halkla birleşen bu grubu, askerleriyle Devletmend Bey karşıladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük bir cemaatla namaza duruldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çekilen bu yurt hasretinden kendine hiçbir pay ayırmadan, bunu hafifletecek hikâyeler anlatıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Size verecek bir bayram hediyesi bulamadım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memnuniyetle kabul ederek yanından çıktık ![]() ![]() ![]() Geleceği görmeyen insan aczi içinde; Paşanın bu bambaşka hâlini birbirimize de soruyor, iki ihtimal arasında dolaşıyorduk ![]() 1- Yurt ve aile hasretini kamçılayan bayramın gelişi ![]() ![]() ![]() 2- Millî Hareket'in son günlerdeki beklenmeyen olayları ![]() ![]() ![]() ![]() Arkadaşlarımızdan Nafi Bey, Paşanın istediği kâğıtları hemen kâtiplerden Ömer Efendiye yazdırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Karargâh derin bir sessizlik içinde ![]() ![]() Alışkanlığı üzerine erken kalkan Paşa, askerlerin geniş bir yerde toplanmalarını emretti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Faruk, Danyal, Boribetaş ve sair kumandanlar hep vazife başında ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruslar; bayram namazında baskın yaparak millî mücadele kumandanlarını, bilhassa Paşayı harpsiz esir etmeyi ve şu suretle gururlarına dokunan, tahammüllerini tüketen bu millî mücadele dâvasının ortadan kalkmasını tasarlamışlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateş her tarafı sardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok şiddetli olan bu ilerleyiş, düşmanı şaşırtıyor ![]() ![]() ![]() Atı ile ateş içinde koşan Paşanın; kalbine amansız bir kurşun giriyor ![]() Paşa; ALLAH! ![]() ![]() ![]() Ateşin şiddetinden yanına gidilemiyor ![]() ![]() ![]() ![]() - Ne? Enver Paşa mı? Enver Paşa mı? Şehit mi oldu? Eyvah! ![]() ![]() Artık Enver Paşa yok mu? diyerek kılıcını çekiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harp yavaşlıyor ![]() ![]() Enver Paşa; bu büyük kahramanın cesedi Rusların eline düştü diye, çok üzülüyoruz ![]() ![]() Ümit güneşimiz sönmüş, karanlıklar içinde kalmıştık ![]() ![]() Kaybolan, sade bir insan değil; milyonlarca Türkün ümidi, istiklâli, zaferi, tarihi idi ![]() Kendimizden geçmiş, şaşkın, bitkin bir hâldeyiz ![]() ![]() ![]() Çegen Tepesi'ne geçmek için, suyu çekilmiş olan dereye doğru inmeye başladık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çegen Tepesi'nin ayağında, Devletmend Bey'in köyünde toplanıldı ![]() ![]() Sabahleyin ihtiyar bir köy imamı geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Paşa'nın yerde yatan cesedini âdeta göz yaşlarımızla yıkadık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ceset, tabuta kondu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Paşa'nın ölüm acısına tahammül edemeyerek ateşin içine dalan Belcivan Kumandanı Devletmend Bey'in tabutu ile Paşa'nın tabutu yan yana ![]() ![]() ![]() Pınarı gölgeleyen iri ceviz ağacına yaklaşıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmam Efendi'nin yaptığı merasim esnasında birçok bayılanlar oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dinî merasim bitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cesedi toprağa, ruhu da kalplere gömülen Enver Paşa'nın mezarı Türkistan halkı için mukaddes bir ziyaretgâh oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Kumandanlardan Halil ve Paşa'nın özel hizmetlerinde bulunan Mirza Muhiddin Beyler de şehit Paşa'nın tabanca ve kanlı çamaşırlarını Afganistan'da bulunan Osman Hoca ve Sami Beylere gönderdiler ![]() ![]() ![]() Afganistan'da hususi murahhası olarak bulunan Bartınlı Muhiddin, Halil ve Mirza Muhiddin Beyler de, Paşanın çamaşırlarını ailesine vermek üzere İstanbul'a hareket ediyorlar ![]() KİŞİLİĞİ Enver Paşa hakkında yaşadığı dönemden bugüne kadar pek çok yorum yapılmış, her yönüyle inceden inceye işlenmiştir ![]() ![]() ![]() Enver Paşa için söylenebileceklerin başında, onun duygusal ve aceleci bir kişiliğe sahip olduğudur ![]() ![]() Gerek siyasi hesaplaşmalar nedeniyle, gerekse yeniden yapılanma çalışmaları amacıyla yapılan bu işlemde yaklaşık 2000 asker ordudan ayrılmıştı ![]() ![]() ![]() Zaten bunun içindir ki yorumcular Enver Paşa'yı Büyük Kumandan olmanın yanında, güçlü bir ordu teşkilatçısı olarak değerlendirirler ![]() ![]() Ancak Enver Paşa'nın fonksiyonu Türk dünyasında tam olarak anlaşılamamıştır ![]() ![]() Sosyologların da dediği gibi, eğer Enver Paşa olmasaydı, belki de Türk topluluklar hiçbir zaman baş kaldırma ve isyan etmeyi akıllarına getirmeyecekler, ilelebet baskı altında yaşamaya mahkum kalacaklardı ![]() ![]() ENVER PAŞA'NIN MUSTAFA KEMAL İLE GÖRÜŞMESİ Sarıkamış felaketinden sonra orduya katılıp görev almak için Sofya'dan gelen M ![]() "Biraz sonra Enver Paşa ile karşı karşıya bulunuyorduk ![]() ![]() * Biraz yoruldunuz ![]() * Yok, o kadar değil ![]() * Ne oldu? * Çarpıştık ![]() ![]() ![]() ![]() * Şimdi vaziyet nedir? * Çok iyidir! ![]() ![]() Enver'i daha fazla üzmek istemedim ![]() * Teşekkür ederim ![]() ![]() ![]() * Ha, bunun için belki Genelkurmayla görüşürseniz daha kati malumat alabilirsiniz ![]() * Pekiyi, o halde siz daha fazla rahatsız etmeyeyim ![]() ![]() ![]() ![]() ENVER PAŞA'NIN SARIKAMIŞ VASİYETİ Enver Paşa Sarıkamış'ta, "Hükümete" başlıklı bir vasiyet bırakmıştı ![]() Hükümete "Planım, Ruslara, hemen iki misli faik iki Kolordu ile arkalarına düşerek ricata mecbur etmek ve bu suretle XI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz harp ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer geride kalanlarıma yardım etmek isterseniz, refikam Sultan Efendi hazretlerinin muhassısatı kafi değildir ![]() ![]() ENVER PAŞA'DAN MUSTAFA KEMAL'E MEKTUP "Anadolu Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine: 16 Temmuz 1921 Moskova" Muhterem Paşam! Yusuf Kemal ve Rıza Nur Beyler Moskova'da iken, Berlin'den avdetimde gerek bunlara ve gerekse Ali Fuat Paşa biraderimize hariçteki mesaimizi ve size yazdığım mektupta ve gönderdiğim nizamnamede ve programla da izah ettiğim veçhile hariçteki tarzı mesainin memlekette bir fırkaya istinat etmesi lüzumunu bildirmiştim ![]() Bu sırada ise gerek Rus doktorları ve gerekse bizim doktorların muayenesi neticesinde veremin başlamış olduğu, Halil Paşa'nın memlekete gitmesi ve havası mutedil bir yerde oturması cümlece muvafık görülmüş, bu sebeple hareket etmişti ![]() ![]() Halbuki size yazdığım telgrafa rağmen Avrupa'da İttihat ve Terakki manevrası başladı diye üzerimize yükleniyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1- Memleketten çıkınca, ben Kafkasya'da kalmalarını İzzet Paşa Kabinesi vasıtasıyla temin etmiş olduğum kuvvetler yanına gitmek ve diğer arkadaşları hariçte bularak siyaseten çalışmak ve dahildeki arkadaşlar üzerine düşmanlarımızın hücumunu kısmen tahfif etmek için meclisi umumi kararıyla çıktıklarını biliyorsunuz ![]() 2- Ben Kırım'da kalıp Kafkasya'ya geçmeye uğraştım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halbuki son mahpusiyetim zamanında kararlaştırdığımız veçhile Moskova'ya başka tarikle gelen Cemal Paşa ve arkadaşları bu sırada Moskova'ya gelmiş olan Halil Paşa ile birlikte Anadolu'ya yapılacak yardımı temine çalışmışlardır ![]() ![]() Bu sırada Cemal paşa tarafından zatı alinize yazılan mektuba Mülazım İbrahim Efendi'nin vurudiyle gerek Halil'in ve gerekse Cemal Paşa'nın Anadolu hesabına bir şey yapmalarını emretmişsiniz ![]() ![]() 3 Ben geldiğim zaman Bekir Sami Bey rüfekasını buldum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ben hususi olarak Berlin'de hapishanede çalıştığımız Radek ve diğer rüesa ile işin bir an evvel halline çalıştım ![]() ![]() ![]() Maddi yardıma gelince; Bunda ne verirlerse alınmasını prensibinin takip edilmesinin muvafık olacağı, böylece Anadolu'nun Rusya'dan bir şeyler geliyor diye, kuvveyi maneviyyesinin artacağı ve Avrupa'da, Anadolu Bolşeviklerle anlaştı diye bizi daha kuvvetli ve mehip göreceğini bildiğiniz ilk maddi anlaşmaya çalıştım ![]() ![]() ![]() Şimdi bugün bu açıklıklara rağmen, siz karşımızda bir hasmımız varmış gibi hareket ediyorsunuz ![]() ![]() ![]() Beni eğer zatı alinize rakip telakki ediyorsanız, yanılıyorsunuz, bu aklımdan geçmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bak! Seni bütün arkadaşlarım n***** temin ederim ki, bizim hiçbir mevkide ve memuriyette gözümüz yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi, ben kemali hürmetle gözlerinden öper, Cenabı Hak'tan senin için yücelikler, İslam'a ve vatana nâfii büyük, büyük muvaffakiyetlere dilerim ![]() ENVER ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#36 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her Dalda![]() Rauf Denktaş (1924 - ![]() ![]() ![]() ![]() Rauf Raif Denktaş, 27 Ocak 1924 tarihinde Kıbrıs'ın Baf bölgesinde doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() Arnavutköy'de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi'nde yatılı okumaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingte Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1955'te terörist bir hüviyete bürünen Enonisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1958 yılında hükümetteki görevinden istifa etti ![]() ![]() ![]() ![]() 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile, 1960 antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın hazırlanmasında emeği geçti ![]() ![]() 1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca, Türkler de bu olayları protesto etti ![]() ![]() ![]() ![]() 16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı'na ayak bastı ![]() ![]() ![]() 1964 Londra Konferansından sonra Makaryos tarafından �istenmeyen adam� ilan edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı'na seçildi ![]() ![]() ![]() ![]() 13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüten Denktaş, anayasa uyarınca 1976'da yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi ![]() ![]() 22 ![]() ![]() ![]() ![]() 17 Nisan 2005'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan Denktaş, 24 Nisan'da görevi Mehmet Ali Talat'a devretti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#37 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her Dalda![]() NENE HATUN Erzurum'da doğdu ![]() ![]() ![]() Tarihimizde 93 Harbi olarak anılan 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalıştı ![]() ![]() ![]() ![]() 7 Kasım 1877 gününün gece yarısında, bölge halkından olan Osmanlı vatandaşı Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası'na doğru koşuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hemen yaralıların tedâvisine başlandı ![]() ![]() ![]() ![]() O'nun, vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar devam etti ![]() ![]() ![]() Savaştan sonra da Nene Hâtun, destan kahramanlarına yaraşır bir asâletle yaşadı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#38 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaBarbaros Hayreddin Paşa (1478 - 1546) Barbaros Hayreddin Paşa, 1478 yılı civarlarında Midilli'de doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() Barbaros Hayreddin Paşa, kardeşleri İlyas ve Oruç ile beraber birçok deniz savaşında bulundu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir çok zafer kazanan Barbaros, Avrupa'da nam saldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Barbaros Hayreddin Paşa, alim ve cesur bir komutandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#39 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaALPARSLAN Selçuklu Devleti hükümdarı, Türk milletinin en büyük kahramanlarından ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alparslan 27 Nisan 1064�te büyük bir törenle tahta çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() 1064 yılının sonuna doğru Alparslan, Bizans İmparatorluğu�nun üzerine yürüdü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1070 yılında Alparslan, Horasan ve Irak ordularının başında Azerbaycan�a girdi, sınırdaki kaleleri fethetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alparslan�ın Mısır Seferine çıktığını öğrenen Bizans İmparatoru Diogenes son bir hamle yapmayı düşündü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 26 Ağustos Cuma günü askerlerini toplayan Alparslan, atından inerek secdeye vardı ve; �Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözler orduyu coşturdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Alparslan savaştan sonra huzuruna getirilen imparatoru, hiç ümid etmediği şekilde affetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Alparslan, Malazgirt zaferinden sonra 1072 senesinde çok sayıda atlı ile Maveraünnehir�e doğru sefere çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Alparslan, saltanatı müddetince İslam dinine hizmet etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alparslan, büyük tarihi zaferlerinin yanısıra, medreseler kurmak, ilim adamlarına ve talebeye vakıf geliri ile maaşlar tahsis etmek, imar ve sulama tesisleri vücuda getirmek suretiyle de hizmetler yaptı ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#40 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaPİRİ REİS Türk gemilerinin Karadeniz, Ege ve Akdeniz'den baska Kizildeniz'i de bir Türk gölü haline getirdiklerini, Bati Hindistan kiyilarinda sancak dalgalandirdiklarini görmüstük ![]() Hint seferine çikan ünlü deniz kumandanlarindan biri de Piri Reistir ![]() ![]() ![]() Fakat, Hürmüz'ü kusatan Pirî Reis'in burasini ele geçirmeden kusatmayi kaldirmasi hos karsilanmadi ve azline sebep oldu ![]() Pirî Röis'in en önemli yani bir cografya ve kartografya bilgini olmasidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî Sultan Süleyman zamaninda Habesistan (Etyopya)'da Türk hâkimiyetine alinmistir ![]() ![]() ![]() Habesistan'in Hristiyan krali bir yil kadar sonra Portekizlilerin yardimi ile Türk hâkimiyetinden kurtulmak isteyince, özdemir Pasa 30 bin kisilik bir kuvvetle Habesistan fetihlerine basladi ![]() ![]() ![]() ![]() Habesistan beylerbeyligi 7 yil süren Özdemir Pasa, bir tropikal hastaliga yakalanarak öldü (1560) ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#41 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her Dalda2 ![]() ![]() Ikinci Abdülhamid Ìstanbul'da dogmustur ![]() ![]() ![]() Devrinin en kiymetli alimlerinde, çok iyi bir tahsil yapti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Padisahligi zamaninda yikilmak üzere olan devleti ayakta tutacak en iyi tedbir ne ise onlari hiç tereddüt etmeden yerine getirdi ve devletin yikilmasini tam 33 sene geciktirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Prens Bismark'a göre 100 gram aklin 90 grami Abdülhamid Han'da, 5 grami kendisinde, 5 grami da diger siyasîlerdedir ![]() En büyük talíhsizligi devleti en kötü sartlar altinda eline almis olmasidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siyasî ve diplomatik hadiselerin en cok oldugu devir süphesiz Abdülhamid Han devridir ![]() ![]() Tahta çiktiginda, amcasi Sultan Abdülaziz' in intihar edip etmedigini tesbit etmek icin bir mahkeme kurdurmus ve kurulan bu mahkemede; Hüseyin Avni, Mithat Pasa ve daha bazilarinin oldurttuklerini tesbit etmis, bunun uzerine Mithat Pasanin idam edilmesini, Gazi Osman Pasa ve Ahmed Cevdet Pasa gibi buyuk dahiler bile istemis olmalarina ragmen idam cezzasini muebbet hapse cevirmistir ![]() Yeryüzünün son bagimsiz Müslüman Türk Devletinin Hükümdari Íkinci Abdülhamid'e Cuma selâmliginda camiden çikarken atilan bombanin fitilini bir sahis degil, koca bir ehlisalip cephesi ateslemisti ![]() ![]() ![]() Abdülhamid neler yapmistir: Polis teskilâtini gelistirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tahttan indirildikten sonra Selãnik'e sürülmüs, bir çok iskenceler yapilmis ve Selânik'in düsman isgali altinda kalma ihtimali çikinca Ístanbul'a Beylerbeyi Sarayi'nda oturmaya mecbur ediÌmistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erkek çocuklari : Mehmed, Selim, Abdülkadir, Ahmed Nuri, Mehmed Burhaneddin, Abdürrahim, Ahmed Nureddin, Mehmed Ãbid, Ahmed ![]() Kiz çocuklari : Ulviye Sultan, Zekiye Sultan, Naime Sultan, Naile Sultan, Ayse Sultan, Refia Sultan, Sadiye Sultan ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#42 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaMEHMET AKİF ERSOY Türk, şair ![]() ![]() İstanbul'da doğdu, 27 Aralık 1936'da aynı kentte öldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ziraat Nezareti (Tarım Bakanlığı) emrinde geçen yirmi yıllık memuriyeti sırasında veteriner olarak dolaştığı Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da köylülerle yakın ilişkiler kurma olanağı buldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1913'te Mısır'a iki aylık bir gezi yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul Hükümeti Anadolu'daki direnişçileri yasa dışı ilan edince Sebillürreşad dergisi Kastamonu'da yayımlanmaya başladı ve Mehmed Âkif bu vilayette halkın kurtuluş hareketine katkısını hızlandıran çalışmalarını sürdürdü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mehmed Âkif'in 1911'de 38 yaşında iken yayımladığı ilk kitabı Safahat bağımsız bir edebi kişiliğin ürünüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağdaş İslamcılık, Batı burjuva uygarlığının temel değerlerinin İslam kaynaklarına uyarlı olarak yeniden gözden geçirilmesini, Batı'nın toplumsal ve düşünsel oluşumuyla özde bağdaşık, ama yerel özelliklerini koruyan güçlü bir toplum yapısına varmayı öngörür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mehmed Âkif geleneksel edebiyatın olduğu kadar, Batı kültürünün değerleriyle etkileşimi kabul eder, ancak Doğu'ya ya da Batı'ya öykülenmeye şiddetle karşı çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mehmed Âkif şiirinin yaşadığı dönemde ve sonrasında önemini sağlayan gerçekçi tutumudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YAPITLAR (başlıca): Safahat, 1911; Süleymaniye Kürsüsünde, 1911; Hakkın Sesleri, 1912; Fatih Kürsüsünde, 1913; Hatıralar, 1917; Âsım, 1919; Gölgeler, 1933 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#43 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaKARAMANOĞLU MEHMED BEY Karamanoğulları'nın ikinci beyi Kerimüddin Karaman'ın oğludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üzerine gönderilen Selçuklu ve Moğol kuvvetlerini, büyük bir yenilgiye uğratarak Konya'ya girdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İdareciliği sırasında, Türkçe'yi resmi dil olarak ilan eden fermanını yayınlamıştır ![]() "Bu günden sonra divanda, dergahta ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır" diyerek, Türk diline büyük bir hizmette bulunmuştur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#44 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaMAREŞAL MUSTAFA FEVZİ ÇAKMAK 1876'da İstanbul'da doğdu ![]() ![]() ![]() 11 Nisan 1899'da 3'üncü Ordunun Metroviçe'deki 18'inci Tümen Kurmayında görevlendirildi ![]() ![]() ![]() ![]() 15 Ocak 1911'de Genelkurmay 5'inci Şube Müdürü oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşında; 2'nci Kafkas Kolordusu Komutanı, Diyarbakır 2'nci Ordu Komutanı, Filistin Cephesinde 7'nci Ordu Komutanı olarak görev yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 10 Nisan 1950'de vefat etti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Büyükleri - Her Dalda |
![]() |
![]() |
#45 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Büyükleri - Her DaldaOğuz Kağan Binlerce yıllık tarihinde Yüce Türk Milletinin feyz kaynağı olan Türk (Oğuz) Töresine ad veren, büyük Türk Hakanı Oğuz Kağan'ın babası Kara Kağandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oğuz Kağan destanında anlatılan Oğuz Han, aynı zamanda Büyük Hun Türk İmparatorluğunun kurucusudur ![]() ![]() ![]() İlk teşkilatı orduyu kuran Oğuz Han, Onlar-Yüzler-Binler-Onbinler diye tasnif yapıp, kumandanlarınada, Onbaşı, Yüzbaşı, Binbaşı, Tümenbaşı diye de ünvanlar vermiştir, Orduda itaatı esas kılmış, itaat etmeyenlerin boynunu vurdurmuştur ![]() Daha sonra Oğuz Kağanın üç oğlu olmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben sizlere oldum Kağan Alalım yay ile kalkan Nişan olsun bize buyan Bozkurt olsun bize uran" Dedi ve Dünyanın dört bir yanına yarlığı yazdı, Elçilere verip gönderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük bir toy verir Oğuz Kağan ve Devleti oğulları arasında pay eder ![]() ![]() ![]() ![]() Oğuz Kağan Milletine hizmeti daima ön planda tutardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünde Oğuz Türk Töresini yaşayan ve yaşatan büyük devlet adamlarımız şükürler olsunki vardır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|