06-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Uslamlama Nedir?
Uslamlama Nedir?
(Os İstidlâl, Muhâkeme, Fikrü nazar, Kıyâsı aklî, Huccet, Kıyâs, Nazar, İstidlâli tâhlilî, Delil, Fikir; Fr Raisénnement, Al Vernunftschluss, İng Reasoning, İt Ragionamento) Ussal yargıların mantıksal dizimi  Usavurma da denir
Çıkarsama ve bunun anlamdaşı olan Çıkarım deyimleriyle de yakın anlamlıdır Bilinen önermelerden bilinmeyen önermeleri çıkarmayı dilegetirir, eşdeyişle belli bir takım önermelerden mantıksal ilerlemelerle sonuç çıkarmaktır Örneğin buğdayın besleyici olduğunu ve ekmeğin buğdaydan yapıldığını biliriz, doğru olduklarını bildiğimiz bu önermelerden "ekmek besleyicidir" sonucunu çıkarırız; bu, bir uslamlamadır Bu yüzden uslamlamaya us yürütme (Akıl yürütme) de denir Mantık, bu uslamlama bilimidir Bir önermenin doğru olup olmadığı, mantığın işi değil, o önermenin ilgili olduğu bilimin işidir Mantık, bir önermenin doğru olup olmadığını bilemez, sadece "A önermesi doğruysa B önermesi de doğru olmalıdır" der, uslamlama da budur Aristoteles'in tasım öğretisi böylesine bir uslamlamadır Uslamlama, tümdengelim ve tümevarım yöntemiyle yapılır Uslamlamak (muhakeme etmek), ussal bir işlemdir Bu yüzden us, uslamlama yetisi olarak de tanımlanmıştır Örneğin Fransız düşünürü Descartes (1596-1650), felsefesini, uslamlamayla kurmuştur
Descartes'a göre bir düşünceyi meydana getiren daha önceki bir düşüncedir Öyleyse düşünce zincirinin arasına yanlış bir düşünce karıştırmaksızın sırayı titizlikle kovalayarak gerçeğe varılabilir Uslamlamanın büyük değeri yeni bilgiler vermesi, bilgilenme sürecinin kuram ve varsayım gibi yüksek bilimlerini oluşturmasıdır Tümdengelen uslamlamalarda çıkarılan sonuç kesindir, tümevaran uslamlamalarda olasılı ya da yanlış olabilir Alman idealisti Hegel, uslamlama'yı Al Schluss deyimiyle dile getirmiştir, bu, aynı zamanda tasımı anlamına da gelir Nitekim Hegel'in Mantık'ını Fransızcaya çeviren Georges Noel (Paris 1897), Hegel'in bu deyiminin karşılığı olarak, uslamlama ya da tasım (Fr Raisonnement ou syllogisme) deyimini kullanmıştır Hegel, uslamlamayı küçümser ve "keyfe göre konulan önermelerden keyfe göre sonuçlar çıkarma" olarak tanımlar, bunun yerine diyalektik yöntem'i koyar Hegel'e göre sonuç çıkarma, keyfe göre ve rastlantısal değil, kesin ve zorunlu olmalıdır ki bunu da ancak diyalektik yöntem sağlar Hegel nasıl uslamlamayı diyalektik yönteme oturtmuşsa, Descartes ve onun izleyicisi Spinoza da geometrik yönteme oturtmuşlardı Descartes ve Spinoza'ya göre de felsefe, rastgele uslamlamalarla değil, geometrik yöntem'le kesin ve zorunlu sonuçlar çıkarmalıdır Ne var ki uslamlama, bilimsel kullanımında, hiç de keyfe göre ve rastlantısal sonuçlar vermez İnsanlar ölümlüyse ve Sokrates de bir insansa, Sokrates'in de ölümlü olacağı kesin ve zorunludur
|
|
|