Prof. Dr. Sinsi
|
Dualarla Tedavi
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hummâ'ya ve bütün ağrılara karşı şu duayı okumamızı öğretmişti: "Bismillahi'l-Kebiri eûzü billâhi'l-Azimi min külli ırkın na'arın ve min şerri harri'n nâr " "Ulu Allah'ın adıyla, kanla kabaran her bir damardan ve ateş harâretinin şerrinden büyük Allah'a sığınırım " ( KÜTÜB-İ SİTTE /3996)
Hz Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir hastaya geldiği veya kendisine bir hasta getirildiği zaman şu duayı okurdu: "Ey insanların Rabbi, acıyı gider, şifa ver, sen Şafisin Senin şifandan başka şifa yoktur Senden hiçbir hastalığı hariç tutmayan şifa istiyoruz " ( KÜTÜB-İ SİTTE /3997)
Sabit İbnu Kays İbni Şemmâs radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ben hasta iken yanıma gelip şu duayı okudu: "Ey insanların Rabbi! Sabit İbni Kays İbni Şemmas'tan acıyı kaldır " Sonra (Medine'nin) Buthan (nam vadi)den toprak alarak bir kadehe koydu, üzerine su döküp nefes etti, sonra (su ile karışan bu toprağı) üstüme serpti " (KÜTÜB-İ SİTTE /3998)
Ebu Sâ'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm cinlerden ve insanın göz (değmes)inden (çeşitli dualar okuyarak) Allah'a sığınırdı Muavvizeteyn (Nas ve Felak sureleri) nazil olunca bu iki sureyi esas aldı, diğerlerini terk etti " ( KÜTÜB-İ SİTTE /3999)
Yine Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Cibril aleyhisselam Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına geldi ve: "Ey Muhammed, hasta mısın? diye sordu "Evet!" cevabını alınca, Cibril aleyhisselam şu duayı okudu: "Bismillahi erkîke, min külli dâin yü'zîke ve min şerri külli nefsin ev aynin hâdisin Allahu yeşfike, bismillahi erkîke (Seni Allah'ın adıyla, sana eza veren bütün hastalıklara karşı, bütün kötü nefis ve hasedci gözlere karşı sana okuyorum Allah sana şifa versin, ben Allah'ın adıyla sana dua ediyorum) "( KÜTÜB-İ SİTTE /4000)
Ebu'd-Derdâ radıyallahu anh'ın anlattığına göre, kendisine bir adam gelerek idrar tutukluğuna yakalandığını söyledi O da adama: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan şöyle söylediğini işittim" dedi: "Sizden kim hastalanırsa şu duayı okusun: "Rabbunâ'llahu'llezi fi's-semâî tekaddese ismüke, emrüke fi's-semâî ve'l-ardı kema rahmetike fi's-semâî fec'al rahmeteke fi'l-ardı Vegfir lenâ hûbenâ ve hatâyânâ Ente Rabbu't-tayyıbîn Enzil rahmeten min rahmetike ve şifâen min şifâike ala hâza'l vec'i fe yebreu (Ey huzuru semavatı dolduran Rabbim! Senin ismin mukaddestir Senin emrin arz ve semadadır, tıpkı Rahmetin semada olduğu gibi Arza da rahmetinden gönder ve bizim günahlarımızı ve hatalarımızı affet Sen (kötü söz ve fiillerden kaçınan) bütün iyi kimselerin Rabbisin Bu ağrıya, Rahmetinden bir rahmet, şifandan bir şifa indir, iyileşsin " (Ebu'd-Derda radıyallahu anh, adama) bu duayı okumasını emretti O da okudu ve iyileşti "( KÜTÜB-İ SİTTE /4001)
Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte olduğum bir ağrımı söyledim Bana: "Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!" buyurdu Dua şu idi: Üç kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru " "Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum" diyecektim Bunu birçok kereler yaptım Allah Teâla hazretleri benden hastalığı giderdi Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım " ( KÜTÜB-İ SİTTE /4002)
Hz Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Biz, (Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın çıkardığı askeri) bir seferdeydik Bir yerde konakladık Yanımıza bir cariye gelip: "Obamızın efendisi Selim'i bir zehirli soktu Onunla meşgul olacak erkekler de şu anda yoklar Sizde rukye yapan biri var mı?" dedi Bunun üzerine bizden rukye hususunda mahâretini bilmediğimiz bir adam kalkıp onunla gitti ve adama okuyuverdi Adam iyileşti Kendisine otuz koyun verdiler Bize sütünden içirdi Ona: "Yahu sen rukye bilir miydin?" dedik "Hayır, ben sadece Fatiha okuyarak rukye yaptım" dedi Biz kendisine "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a sormadan (bu verdiklerine) dokunma!" dedik Medine'ye gelince, durumu ona söyledik Aleyhissalatu vesselam "Fatiha'nın rukye olduğunu (tedavi maksadıyla okunacağını) sana kim söyledi? (verdikleri koyunları paylaşın, bana da bir hisse ayırın!" buyurdular "( KÜTÜB-İ SİTTE /4003)
Hz Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm (hastalığım sırasında) bana geçmiş olsun ziyaretine gelmişti Bana: "Seni, Cebrail'in bana getirdiği dua ile tedavi etmeyeyim mi?" buyurdular Ben: "Annem babam sana kurban olsun ey Allah'ın Resûlü! Evet!" dedim Okudular: "Bismillahi erkîke vallahu yeş ike min külli dâin fike min şerri'n-neffasâti fi'I-ukadi ve min şerri hâsidin izâ hased (Allah'ın adıyla sana okuyorum, sende olan her hastalığa karşı, düğümlere üfleyenlerin şerrine, hased ettikleri zaman hasedçilerin şerrine karşı Allah şifa versin (veya şifayı verecek olan Allah'tır) " Bunu üç sefer okudu "( KÜTÜB-İ SİTTE /7008)
Osman İbnu Ebi'I-As radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm beni, Taif'e vali tayin edince, namazda bana bir şey arız olmaya başladı Öyle ki, kıldığımı bilemez hale geldim Bu durumu kendimde görünce, hemen Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gittim (Beni görünce: "Bu gelen İbnu Ebi'l-As değil mi?" buyurdular Ben: "Evet! Ey Allah'ın Resûlü!" dedim "Niye geldin?" buyurdular "Ey Allah'ın Resûlü! Bana namazda bir hal arız oldu, ne kıldığımı bilmez, anlamaz hale geldim" dedim "Anlattığın şey şeytandır, onu bana yaklaştır!" buyurdular Bunun üzerine Resulullah'a yaklaştım (Diz çöküp) ayaklarımın üstüne oturdum Aleyhissalâtu vesselam mübarek elleriyle göğsüme vurup ağzımın içine tükürdüler Sonra: "Çık ey Allah'ın düşmanı!" dediler Bu muameleyi bana üç kere tekrar ettiler Sonunda: "Haydi işinin başına git!" buyurdular "
Ravi der ki: "Osman kasem ederek dedi ki: "Ömrüme yemin olsun ki ondan sonra şeytanın bana sokulduğunu hiç sanmam "(KÜTÜB-İ SİTTE /7017)
Ebu Leyla el-Ensarî radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında otururken, Efendimize bir bedevi geldi: "Hasta bir erkek kardeşim var" dedi Resülullah: "Kardeşinin hastalığı nedir?" diye sordu "Kardeşimde biraz delilik var!" dedi "Git onu bana getir!" buyurdular Adam gitti kardeşini getirdi Resûlullah önüne oturttu Fatiha-ı şerife Bakara suresinin başından ilk dört ayeti, ortalarından "Ve ila hüküm ilahün vahidün" Ayeti, Ayete'l-Kürsi, sonundan ise üç ayeti; Al-i İmrandan bir ayeti ki bunun "şehidallahu ennahula ilahe illa hu" ayetinin olduğunu zannediyorum-A'raf suresinden bir ayeti; "inne rabbikumüllezi halaga" ayeti; Mü'minün suresinden bir ayeti; "ve men yedea ma allahi ilahen ahare la ber hane lehu" ayeti; Cin suresinden bir ayeti, "Ve ennehu tuala ceddü rabbina mattehaza sahiibeten veleden" ayeti, Saffât suresinin başından on ayeti, Haşir suresinin sonundan üç ayeti; Kulhüvallahu Ahad suresi, Muavvizateyn surelerini okuyarak ona afsun yaptığını işittim Bunun üzerine bedevi ayağa kalktı Tamamen iyileşmişti " ( KÜTÜB-İ SİTTE /7018)
|