Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - Turizmi |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - TurizmiTurizm Amaçlı Sportif Etkinlikler Avcılık: İlimiz av ve yaban hayatı anlamında da çeşitlilik ve zenginlik göstermektedir Özellikle Merkez, Devrek, Gökçebey ve Karadeniz Ereğli civarında bulunan orman alanlarında ayı, domuz kurt, tilki, porsuk- çakal- dağ keçisi, sincap, karaca, tavşan, gibi yaban hayvanları ve yaban ördeği, yaban güvercini, çulluk, bakal gibi kuş türleri avlanmaktadır Akarsularda sazan, alabalık, karabalık ve mercan, denizde ise istavrit, hamsi, mezgit, palamut, barbunya gibi balıklar avlanmaktadır Yaban hayatına yönelik avlanma daha çok hobi ya da boş zaman faaliyeti olarak yapılmakta iken, denizlerde yapılan avlanma ise ticari amaçlı olarak gerçekleştirilmektedir Bisiklet Turları: Ereğli çevresinde bisikletli doğa gezileri düzenlenmektedir Ereğli-Armutçuk Gökçeler yönünde hem bisiklet gezisi için uygun eğime sahip yol hem de yol güzergahı boyunca tarihsel değerleri ve doğal güzellikleri görme ve izleme olanağı bulunmaktadır Olta Balıkçılığı : Başta Karadeniz olmak üzere, Ulutan Baraj Gölü, Kızılcapınar Baraj Gölü ile Filyos Irmağı, Devrek Çayı, Gülüç Çayı ve Alaplı Çayı olta balıkçılarının rağbet ettiği başlıca yerlerdir Ayrıca Bostandüzü, Ilıksu mevkiilerinde bulunan dereler de olta balıkçılığı yapılmaktadır Dağ Doğa Yürüyüşü: Alaplı’da Bacaklı Yayla, Bölüklü Yayla ve Kız Kulağı Yaylası, Merkezde Göldağı, Esenlik, Beycuma Yayla Mevkii, Devrek’de Bostandüzü, Dirgine Vadisi ve Yedigöller, Gökçebey’de Pamukdüzü Mevkii dağ doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin en fazla ilgi gösterdiği noktalardır Ayrıca, Harmankaya, Güneşli ve Değirmenağzı şelalelerinin bulunduğu doğal güzergah da, trekking amaçlı gezilerde ilk akla gelen yerlerdir NE YENİR? Yöre mutfağı ağırlıklı olarak unlu (buğday ve mısır unu) mamullerden yapılan yemek türlerinden oluşmaktadır Su böreği, kabaklı börek, bazlama, cizleme, gözleme, kömeç ekmeği, pide türleri, tarhana çorbası, uğmaç çorbası, göce çorbası, malayı yöresel yemekler arasında sayabiliriz Ereğli pidesi ve Osmanlı çileği, Çaycuma yoğurdu, Devrek çöreği ve simdi ile Zonguldak ormanlarında yetişen kuzu kestanesi yörenin adıyla özdeşleşmiş yiyecekleridir NE ALINIR? Devrek Bastonu, elpek bezi, madenci heykelcikleri tercih edilen hediyelik eşyalardır YAPMADAN DÖNME Zonguldak-Kozlu karayolu üzerindeki Uzunmehmet adına yapılmış anıtı görmeden, Yaklaşık 4 km’lik bir trekking gezisi sonucu ulaşılan bir doğa harikası olan Harmankaya Şelalelerini görmeden, Devrek ilçesi, Bostandüzü Orman Dinlenme yerinde mola verip doğa fotoğrafı çekmeden, Ereğli ilçesindeki dinsel ve mitolojik özelliklerinden dolayı rağbet gören Cehennemağzı Mağaralarını gezmeden, Ereğli Müzesini gezmeden…Dönmeyin |
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - Turizmi |
06-26-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - TurizmiZonguldak Ereğli Müzesi Halil Paşa Konağının Tarihçesi Zemin + 3 katlı, orta sofalı plan tipinde ve kargir olan yapı, 19 yüzyıl sonlarına doğru kentin ileri gelenlerinden Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmış ve antik spoli malzemelerden de yararlanılarak ilgi çekici hale getirilmiştir Bir dönem ortaokul ve Kız Meslek Lisesi olarak da kullanılan yapı, 1988 yılında Kültür Bakanlığı'na tahsis edilmiş ve 1989 yılında başlanan restorasyonu 1998 Mart ayında bitirilmiştir 1988 yılı Eylül ayından itibaren Atatürk Kültür Merkezi'nde faaliyetlerini sürdüren Ereğli Müze Müdürlüğü, 1731998 tarihinde restorasyonu tamamlanan Halil Paşa Konağı'na taşınmıştır Teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanan binanın zemin katı idarî bölüm olarak kullanılmaktadır Müzenin birinci katında, Ereğli ve çevresinde toplanan Grek, Roma, Bizans dönemlerini yansıtan mermer mezar stelleri, pişmiş toprak amphoralar, figürlü mermer sütun başlıkları, cam kaplar ve takılar, çeşitli madeni eserler ve pişmiş topraktan yapılmış kaplar, kandiller, dokuma ağırlıkları ve figürinlerden oluşan arkeolojik eserler ile Lidya, Grek, Roma, Bizans, Abbasi, Emevi, Sasani, Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri koleksiyonlarından oluşan eserler teşhir edilmektedir İkinci katta çeşitli erkek ve kadın giysileri ile yöreye özgü bir dokuma olan "Elpek" kumaşı ve ipliği, dokuma aletleri, mendil, bohça, örtü gibi dokuma türleri, silahlar, takılar, mühürler tütünle ilgili eşyalar, tespih, saat, mutfak eşyaları, ölçü ve tartı aletleri ve yazma eserlerden oluşan yöresel etnografik eserler sergilenmektedir Üçüncü kat, dönemine uygun döşenmiş müze-ev olarak düzenlenmiştir Müze bahçesinde ise, çeşitli dönemlere ait lahitler, sütun başlıkları, sütun kaideleri, sütunlar, yazıtlı bir taş, mimarî parçalar ve bir anıt mezardan oluşan taş eserler sergilenmektedir |
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - Turizmi |
06-26-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - TurizmiPlajlar 80 km'lik kıyı şeridi boyunca çok sayıda doğal plaj ve kumsal bulunmaktadır Doğu yönünden itibaren Sazköy, Filyos, Türkali, Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk, Karadeniz Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman mevkiileri yaz boyunca yöre halkının akın ettiği kumsallardır Zonguldak doğal kaynaklar, güzellikler açısından oldukça zengin bir ildir Karadeniz kıyısı boyunca uzanan koyları, kumsalları, her biri ayrı bir doğa harikası olan mağaraları, dört mevsim yeşil kalabilen bitki örtüsü ve orman içi dinlenme alanları, turizm anlamında değerlendirilebilecek doğal kaynaklardır Doğuda Sazköy'den batıda Akçakoca'ya kadar uzanan 80 km'lik kıyı şeridinde yer alan, pek çok doğal plaj ve kumsal, yöre halkının yaz aylarında günübirlik kullandığı belli başlı mekanlardır Bunlardan Hisarönü, Türkali, Göbü, Kapuz, Değirmenağzı, Ilıksu, Erdemir, Ereğli Belediye, Alaplı Kocaman kıyılarıdır Şelaleler Merkez Kokaksu mevkisinde bulunan Harmankaya, Kozlu Beldesinde Değirmenağzı KdzEreğli'li de Güneşli Şelaleleri ilin en önemli şelaleleri olup, önemli trekking parkurlarıdır Gökgöl Mağarası Yeri Zonguldak-Ankara karayolunun, Zonguldak çıkışında 4 kmde Üzülmez bölgesinde hemen yol üzerinde bulunmaktadır Mağaradan çıkan su, Üzülmez deresine boşalmaktadır Özellikleri Mağara girişi geniş ve yüksek olup, büyük bir fosil ağızla kaya blokları arasından girilmektedir Buradan 250 m sonra bir sifona ulaşılır Sifon 10 m uzunlukta olmasına rağmen, özellikle yaz sonunda çekilen sular sonrası yürünerek geçilebilir Sifondan geçilerek yeraltı deresine gelinmektedir Sel sularının getirdiği sarı bir çamurla kaplı olan zeminde yer yer su birikintileri bulunmaktadır Buradan sonra mağara son derece zengin ve güzel oluşumlar arasından suyun gelişi yönünde 2 kol halinde devam eder 3200 m uzunluğundaki mağara kavisler çizerek ilerlemektedirNehir ve içerideki göller yürünerek rahatça geçilebilirken büyük yağışlarda ani su baskını olmaktadır Bu tehlike nedeniyle mağaraya yaz ve sonbahar aylarında girmek uygundur Cehennemağzı Mağarası Kdz Ereğlisinin eskiden Ayazma, şimdilerde İnönü Mahallesi bölgesindedir Bu mağaralar antik çağda yerleşim ve ibadet alanı olarak kullanılmıştır İlgili mağaralar volkano-klastik kayaçlar içersinde gelişmiştir Mağaraların ikisinde göl bulunmaktadır Cehennem Mağaralarının mitolojideki öneminin yanı sıra, arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkan zemin mozaiği, sütun, sütun başlığı, lahitler ve kandil yuvası gibi kalıntılar, bu mağaraların Hıristiyanlığın bölgede yasak olduğu yıllarda Hıristiyan gizli ibadet merkezi olarak kullanılması açısından da önemli bir yer olduğunu göstermektedir Kızılelma Mağarası Yeri Zonguldak ili, Gelik bölgesinde Ayiçi köyünde, Kızılelma semtinde bulunan mağaraya vasıta ile rahatlıkla ulaşılabilmektedir Özellikleri Aydın deresi ile Büyük Ay Deresinin suları aktif olan düden ağzından batmaktadır Mağaraya yukarıda bulunan 30x10 m boyutlu fosil ağızdan girilip, 100 m sonra suya rastlamaktadır Mağara, su ile beraber yatay olarak ilerlemektedir ilk 100 metreden sonra 400 m sürünülerek ilerlenebilmektedir 400 mnin sonunda 10 m,'lik bir sifon vardır Bu sifon sonbahar aylarında geçilebilmektedir Mağarada galeri sifondan sonra çok büyük boyutlara ulaşmaktadır Temelde tek bir aktif galeri halinde devam eden mağaranın 3200 metresinde, 80 m yüksekliğinde ve dibinde bulunan gölü aydınlatacak derecede büyük bir baca bulunmaktadır Buradan göllerle üç kilometre daha ilerleyen mağara, 2 sifonla sonlanmaktadır Batan suyun iki kilometre sonra Cumayanı Mağarasından çıktığı saptanmıştır Yeraltı sisteminin (Kızılelma- Cumayanı) toplam uzunluğu 10 kmyi bulan Mağara, 12 kmlik Pınargözü Mağarasından sonra Türkiye'nin ikinci uzun mağara sistemi unvanını taşımaktadır İnağzı Mağarası Yeri Zonguldak ilinde, şehir içinde bir mağaradır ve Kilimli yolunun 15 kmsinde deniz kıyısında bulunmaktadır Özellikleri Toplam uzunluğu 800 m olan mağaraya denize bakan fosil ağızla girilmektedir 50 mden itibaren bir insanın ancak sığabileceği bir delikten sonra yer yer yeraltı deresi ile devam eder 400 mde sifon vardır ve suların çekildiği dönemde yürünerek geçilebilmektedir Buradan itibaren 400 m daha ilerleyip sifonla sonlanmaktadır Cumayanı Mağarası Yeri Zonguldak, Çatalağzı İlçesi Çatalağzı ilçesinin üç kilometre uzaklığındaki Cumayanı mahallesinde bulunur Özellikleri Kızılelma-Cumayanı yeraltı su sisteminin boşalım ağzını oluşturur Dışarı birçok ağızla açılmaktadır Suyun çıktığı ağızdan 100 mlik sulu bir galeri ile, ya da yukarıdaki fosil kuru ağızdan 75 m yürünerek salona gelinmektedir Salon yeraltı deresi üzerinde bir köGoogle Page Rankingü fonksiyonu gören ve olağan üstü güzelliğe sahip Traverten ile başlamaktadır Yüksekliği 60 m ve uzunluğu 70 m olan salonun tabanı kalın bir kum tabakasıyla kapalıdır ve sifonla sonlanmaktadır Travertenden sola suyun gelişi yönünde ilerlendiğinde Kızılelma mağarası yönündeki sifona ulaşılır Bu galeride bot gereklidir Yağışlı dönemlerde ya da ani fazla yağış olduğunda çok kısa süre içinde su baskını olduğundan, yaşam tehlikesi oluşmaktadır Sofular Mağarası Zonguldak - Çaycuma karayolu üzerindedir ve Sofular köyünden sonra yer alır Uzunluğu 15 km olup pre-historik özellikler taşır Fotoğrafcılar için ideal bir çalışma yeridir Solondaki küçük odanın tavanındaki oluşum, tek kelime ile harikadır Bu salon, mağaranın küçük bir modelidir Erçek Mağarası Zonguldak - Ankara karayolu üzerinde ve Zonguldak'tan 5 km uzaklıktadır Mağaranın tümü keşfedilmemiştir Soğuk suyu ile sportif bir mağaradır Çayırköy Mağarası Eski Zonguldak - Çaycuma Karayolu üzerinde, Çayırköy'den 3 km uzaklıktadır Uzunluğu 1500 mt civarında olup, aktif bir mağaradır İçindeki gölcüklerde bot gezintisi yapabilirsiniz Ilıksu Mağarası Zonguldak - Ereğli Karayolu üzerinde, ılıksu mevkiindedir Toplam uzunluğu 800 mt olup Mağaraya girişten hemen sonra travertenlerle karşılaşırsınızMağara boyunca ilerlemek için travertenleri tırmanmak ve çelik merdiven kullanmak gerekir |
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - Turizmi |
06-26-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zonguldak - Zonguldak Hakkında - Tarihi - Resimleri - TurizmiZonguldak Tarihi Orta Anadolu'nun hemen hemen tümünde egemen olan Hitit İmparatorluğu, Ege Göç Kavimleri hareketi ile ortadan kalkarken, çoğunluğunu Frig boylarının oluşturduğu Bithin, Mariandyn ve Migdon adlı göç toplulukları yörenin ilk sakinleri olmuştur MÖ VI Yüzyılda Batı Anadolu'da başlayan kolonizasyon süreci ile birlikte, yörede de KdzEreğli (Herakleia Pontica), Hisarönü (Teion), Sesamos (Amasra) gibi yerlerde ticari iskeleler (emperion) kurulmuştur MÖ 334'e kadar Perslerin egemenliğinde kalan bölge, bu tarihten sonra Makedonyalıların eline geçmiş; ancak yöre halkının isyanı sonucu kısa bir süre bağımsız bir yönetime (Bithynia Krallığı) kavuşmuştur MÖ 27'de Roma İmparatorluğuna, 395 yılında ise imparatorluğun ikiye ayrılması sonucu Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğuna bağlanmıştır 1084 yılında Anadolu Selçuklu Devleti komutanlarından Emir Karatekin tarafından ele geçirilen Zonguldak ve yöresi, Anadolu Selçuklu Devleti ile Büyük Selçuklu Devleti arasındaki sürtüşme nedeniyle, önce Bizanslılar, sonra da Danışmendlilerce işgal edilir Ancak Anadolu Selçuklu Devleti kısa bir süre sonra toparlanarak, yöreyi yeniden ele geçirir (1186) IV Haçlı Seferi'nden sonra Bizanslılar dağılma, Anadolu Selçuklu Devleti ise çöküş sürecini yaşadığından, bölgenin kıyı şeridi Cenevizlilerce alınır; iç kesimlerde ise Candaroğulları gelişir Osmanlı İmparatorluğunun gelişme döneminde Padişah I Murat bölge topraklarını Osmanlı sınırına katmak istemiş, ancak halk buna karşı çıkarak Candaroğullarının yanında yer almıştır Bunun üzerine Osmanlılar Cenevizlilerle anlaşarak, 1380'de KdzEreğli'yi, 1392'de de Zonguldak ve çevresini kendi topraklarına katmış, kıyı şeridindeki ticari yaşam ise yine Cenevizlilere bırakılmıştır 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet'in Amasra'yı almasıyla birlikte yöredeki Hıristiyan bezirganlar İstanbul'a göç etmiş; yöre Osmanlıların ilgisini çekmeyince de, 1654 yılında Kazak korsanlarca, daha sonra da korsanlara karşı halkı korumak amacıyla bölgeye gelen yeniçerilerce yağmalanmıştır Yörenin ekonomik ve ticari önemini yitirmesi ve devletin yeterince sahip çıkmaması sonucu, eşkıyalar ve ayanların baskısı halkı göçe zorlamıştır 1829 yılında taşkömürünün bulunmasıyla yeniden önem kazanan bölgede 1848'de ilk kömür ocakları kurulmuş; 19 yüzyılın sonuna doğru İngiliz, Fransız, Belçika, Rus şirketleri taşkömürü üretimi yapmak üzere yöreye akın etmiştir Yöredeki şirketlerin haklarını korumak ve üretimi artırmak bahanesiyle Fransız askerleri önce Zonguldak'ı, ardından da KdzEreğli'yi işgal etmiş (1919); ancak, Zonguldak ve çevresinde oluşturulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine bağlı milis güçlerinin karşı koymasıyla 18061920'de KdzEreğli'den, 21061920'de ise Zonguldak'tan çekilmek zorunda kalmışlardır Zonguldak, 1 Nisan 1924 tarihinde, Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il olma unvanını kazanmıştır Zonguldak Yöresel Yemekleri Yöre mutfağında ağırlık unlu (buğday ve mısır unu) mamullerden yapılan yemek türlerindedir Zonguldak ormanlarında belki dünyanın en lezzetli kestanesi "kuzu kestanesi" yetişmekte olup, mevsiminde toplanan kestane suda haşlanarak "tuzlama" bütün olarak fırında kavrulmasıyla "kavşak", çizilerek ateşte pişirilmesiyle kebap (kömme) biçiminde değerlendirildiği gibi kurutularak da saklanır Ülkemizde sadece KdzEreğli'de yetişen Osmanlı Çileği, orman altı bitki örtüsü içinde yer alan dağ çiçeği, kızılcık (kiren), kuşburnu, böğürtlen, fesleğen, nane, defne, karayemiş, ahlat yöre mutfağında değişik kullanma biçimlerinde değerlendirilmektedir Uğmaç Çorbası Malzemesi 6 kaşık un, 2 su bardağı kaynatılmış süt, 1 su bardağı su, tuz Yapılışı Un iki bardak su ile iyice ovulur Tel tel dökülmesi sağlanır Bir bardak su, bir miktar tuz atılarak kaynatılır Kaynamakta olan suya un karıştırılarak atılır, pişinceye kadar kaynatılır İçine süt ilave edilir, tuzu kontrol edilir Servis sıcak yapılır İstenirse, üzerine nane serilebilir Cevizli Dolma Malzemesi 250 gr ceviz, 2 su bardağı bulgur, 1 adet büyük baş soğan, tuz, karabiber, kimyon, maydanoz 1 fincan sıvı yağ, yatırım ekmek kaşığı salça Yapılışı Rendelenmiş soğan, yağda pembeleşinceye kadar kavrulur, salça konur Yatırım su bardağı su konularak kaynatılır Kaynamış olan bu harç, bulgurun üzerine dökülür ve kabarması beklenir İçine dökülmüş ceviz, tuz, baharat ve maydanoz konulup karıştırılır Yaprak Sarma Malzemesi 300 gr Kıyma (koyun ve dana eti karışık) 15 su bardağı pirinç, 1 adet büyük baş soğan, tuz, karabiber, maydanoz, dere otu, yeteri kadar margarin 2 adet domates ya da 1 çorba kaşığı salça, taze ya da salamura üzüm yaprağı Yapılışı Soğan, domates (kabukları soyulmuş), dereotu, maydanoz küçük küçük doğranır (kıyılır), içine kıyma,pirinç,tuz, karabiber ve yarım çay bardağı sıvı yağ konur karıştırılır Elde edilen dolma içi üzüm yaprağına sarılır Sarılan dolmaları, sarmaların parmak inceliğinde ve küçük olmasına özen gösterilir Tencereye ya da güvece yerleştirilen sarmaların üzerine harcan suyu ve margarin konularak orta ateşte pişirilir Pişen sarmaların üzerine sarımsaklı yoğurt, yağda kızdırılan sos (salça, kırmızı biber) gezdirilerek sıcak servis yapılır Malay Ocakta kaynamakta olan su tenceresine yavaş yavaş mısır unu katılır ve sürekli karıştırılır Elde edilen katı bulamaç yayvan kaplara kaşıkla küçük parçalar halinde dökülür Üzerine süt şeker, 8toz şeker) dövülmüş ceviz kızdırılmış tereyağ ya da pekmez dökülerek tatlı malay; kıkırdak, dövülmüş ceviz, tereyağlı; küçük parçalar halinde doğranmış kavrulmuş kazciğeri, kaz yağı dökülür Yörede ceviz bol olduğundan geçmişte cevizden elde edilen yağ ile tafta (yağı çıkarılan ezilmiş dövülmüş ceviz kırıkları) malayın üstüne dökülür ULAŞIM Karayolu: Zonguldak otobüs terminali kente 1 km uzaklıkta olup, ulaşım taksi, dolmuş ya da belediye otobüsleriyle sağlanmaktadır Denizyolu: Zonguldak limanından, yalnızca Mayıs-Eylül aylarında İstanbul-Hopa arasında yolcu taşımacılığı yapan feribot seferleri düzenlenmektedir Ayrıca Ankara - Zonguldak arası yolcu ve yük olarak Demir Yolu Taşımacılığı yapılmaktadır Demiryolu: Zonguldak garına ulaşım taksi, dolmuş ya da belediye otobüsleri sağlanmakta olup, kent merkezine uzaklığı yaklaşık 1 km' dir |
|