Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efsaneleri, hatay, hatayın, manzaralarıhatay, resimleri, tarihi, turistlik, yerler

Hatay Turistlik Yerler -Hatay Resimleri Manzaraları-Hatay Efsaneleri -Hatay'ın Tarihi

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hatay Turistlik Yerler -Hatay Resimleri Manzaraları-Hatay Efsaneleri -Hatay'ın Tarihi



Belen Güzelyayla (Soğukoluk)


Ulaşım: Belen İlçesi - Sarımazı mahallesi yol ayrımından itibaren 8 kilometrelik asfalt bir yol ile yeşilliğin ve ormanın hakim olduğu virajlı bir güzergahtan çıkılır Belen ve İskenderun'dan minibüslerle ulaşım mümkündür

Özellikleri: Güzelyayla'da yüzyıllardır yayla geleneği sürmektedir Alt yapı sorunları kısmen çözülmüş olan yaylanın denize yakın olması ilgiyi artırmaktadır İskenderun Körfezi'nin seyir terası durumunda; çam ağaçları, kır çiçekleri içerisine kurulmuş, eski ve yeni tip yapıları ile gezilmeye ve görülmeye değer, adına türküler ve şiirler yazılan yaşanası bir yayladır Kamp kurulup, piknik yapılarak, orman içinde kısa geziler yapılabilir

Konaklama - Yeme - İçme: Yaylada konaklama için pansiyon tipi evler, günlük yeme - içme üniteleri bulunmaktadır
İskenderun - Nergizlik Yaylası

Ulaşım: İskenderun'dan 14 km asfalt yolla ulaşılır Güzelyayla'ya 4 km uzaklığındadır

Özellikleri: Kısmen altyapı sorunu çözümlenmiş bir yayla köyüdür Basit köy evlerinin otantik yapısı yanında, ikinci konut yayla evlerinin de yapıldığı yaylada her türlü sebze ve meyve yetişmektedir

Konaklama-Yeme-İçme: Önceden rezervasyon yaptırılarak yayla evleri kiralanabilir
Samandağ - Teknepınarı (Batıayaz) Yaylası

Ulaşım: Antakya'dan 20 km asfalt, Samandağ ilçesinden 17 km stabilize yolla ulaşımı mümkünüdür

Özellikleri: Tarih ve doğanın içice olduğu bir yayla köyüdür Kamp ve piknik alanlarındaki buz gibi billur suları, Akdeniz Bölgesine has her türlü sebze ve meyvenin yetiştirilmesi, Ortadoğu ülkelerine yakınlığı nedeniyle, yerli ve Orta Doğu ülkelerinden gelen, ziyaretçilerin ilgi odağı durumundadır

Konaklama Yeme-İçme: Günübirlik yeme-içme üniteleri, kamp yerleri bulunmaktadır
Erzin - Kocadüz - Üçkoz - Bağrıaçık - Karıncalı Yaylaları


Ulaşım: Erzin'e 11 km asfalt, 8 km stabilize yolla gidilebilir Yaz aylarında Erzin ilçesinden günün her saatinde minibüslerle ulaşım mümkündür

Özellikleri: Erzin ve Osmaniye ilçesi insanlarının yaz aylarında yoğun olarak kullandığı çam ve köknar ağaçları arasında, doğal dokuya uygun tamamen ahşap basit yayla evlerinin bulunduğu yaylalar topluluğudur Birbirlerine yakın olan yaylalar, doğa yürüyüşü (trekking) yapmaya elverişlidir Yaylaların çevreleri tamamen çam, ardıç, köknar, kekik, papatya ve diğer kır çiçekleri ile kaplıdır

Konaklama-Yeme-İçme: Yayla evleri yöre halkı tarafından kullanılmaktadır Kamp kurmak isteyenler çadır ve temel ihtiyaç malzemelerini beraberinde getirmelidir
Dörtyol Topraktaş Yaylası

Ulaşım: Hatay'dan 18 kmlik stabilize yolla ulaşılır

Özellikleri: Orman ile iç içe olan Topaktaş yaylası tamamen çam, ardıç ve maki türü ağaçlarla kaplıdır Yörenin ahşap yayla mimarisine ve yer yer betonarme evlere rastlanan yaylaya, Dörtyol halkı yaz aylarında yoğun olarak gitmektedir

Konaklama - Yeme - İçme: Yayla evleri yöre halkı tarafından kullanılmaktadır Kamp kurmak isteyenler çadır ve temel ihtiyaç malzemelerini beraberinde getirmelidir
Dörtyol - Çökek Yaylası

Ulaşım: Yaylaya Dörtyol İlçesinden 8 kmlik stabilize yolla ulaşılmaktadır

Özellikleri: Çam ve meyva ağaçları içerisinde kurulmuş, temiz havası, bol suyu olan bu şirin yayla kamp kurmak, piknik yapmak, orman içi kısa gezintiler yapmak için ideal bir yayladır

Konaklama-Yeme-İçme: Yaylada yapı bulunmamaktadır Kamp yapacakların çadır ve temel ihtiyaç malzemelerini yanlarında getirmeleri gerekmektedir


Kırıkhan Delibekirli Köyü ve Çataloluk Yaylası

Ulaşım: Kırıkhan ilçesinden 3 kilometresi asfalt, 3'ü stabilize olan yolla Delibekirli Köyüne ulaşılır Çatatoluk yaylası Köye 7 km uzaklıktadır

Özellikleri: Delibekirli Köyü, Akdeniz Bölgesinin her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği bahçeler ve bağlar arasında kurulmuş şirin bir yayla köyüdür Delibekirli Köyü'nden 7 km stabilize yolla ulaşılan Çataloluk Yaylası, tamamen bakir durumdadır Asırlık (anıt) çınar ağaçlarının çevrelediği yayladan Kırıkhan ilçesinin içme suyu (Üngüzlü mevkiinden) temin edilmektedir Gezilmeye ve görülmeye değer bir yöredir

Konaklama - Yeme - İçme: Delibekirli köyünde günübirlik yeme - içme üniteleri, kır lokanta ve kahveleri hizmet vermektedir
Kırıkhan - Alan Yaylası

Ulaşım: Hatay - Kırıkhan - Gazi Antep kara yolunun, Kırıkhan ilçesinden itibaren 6 km sinden batıya (sola) dönülerek 2 km asfalt, 2 km stabilize yolla Aşağı Eşmişek Köyüne varılır Köyden sonra 8 km virajlı ve maki türü bitkilerle çevrili stabilize yolla Alan Yaylasına varılır Aynı zamanda İskenderun'a 40 kilometrelik stabilize yolla bağlıdır

Özellikleri: Çevresi tamamen çam ormanları ile kaplı çok geniş bir alana yayılmış yayla, yaz aylarında çiçeklerle kaplıdır Bir kaç yayla evi dışında tamamen bakir olan yayla, civar köylüler tarafından tarım alanı olarak değerlendirilmektedir İskenderun yolu üzerindeki Haymapınar, Değirmendere, Paşaoluk, Akarca ve Çamlıbel yaylaları, İskenderun ve civar köy halkı tarafından kullanılmaktadır

Konaklama-Yeme-İçme: Yayla evleri yöre halkı tarafından kullanılmaktadır Kamp kurmak isteyenler çadır ve temel ihtiyaç malzemelerini beraberinde getirmelidir
Belen İlçesi ve Atık Yaylası

Ulaşım: Köyün yolu Antakya - İskenderun yolunun 27 kilometresinden ayrılır

Özellikleri: Bugün ilçe olan Belen yaylası yüzyıllardır yayla olarak kullanılmaktadır İskenderun, Kırıkhan halkının rağbet ettiği meşhur Atık suyunun kaynağının bulunduğu Atık yaylası, Belen ilçesinin bir mahallesi durumundadır Çam, çınar ve meyve bahçeleri içerisinde bulunan yaylada kır kahveleri, bakkallar hizmet vermektedir Yerleşim alanlarına ve denize yakınlığı nedeni ile daha çok ilgi görmektedir

Konaklama - Yeme - İçme: Yaylada, konaklama tesisleri, günübirlik yeme - içme üniteleri mevcuttur




Alıntı Yaparak Cevapla

Hatay Turistlik Yerler -Hatay Resimleri Manzaraları-Hatay Efsaneleri -Hatay'ın Tarihi

Eski 06-26-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hatay Turistlik Yerler -Hatay Resimleri Manzaraları-Hatay Efsaneleri -Hatay'ın Tarihi



Hatay Turistlik Yerler-Antaya Resimleri


Antakya Kalesi ve Surları: MÖ 300 yıllarında İskender’in generallerinden Seleucos I Nikator tarafından kurulan Antakya Kalesi dünyanın önemli yapıları arasında yer alır Sırasıyla Seleucoslar, Romalılar, Bizanslılar, Haçlılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından kullanılarak zamanımıza kadar gelebilmiştir Sayısız depremler ve savaşlar sonucunda çok harap olmuştur
Bugün ayakta kalan duvarların büyük bir kısmı MS 6 yy’da Bizans İmparatoru Justinianus tarafından yapılmıştır Kale duvarları ; Asi Nehri’nin kenarından başlayarak Silpius Dağları arasında dolanıp, Küçükdalyan’da tekrar nehre kavuşmaktaydı Şimdi ancak Silpius Dağı üzerindeki kısımlar bulunmaktadır

StPierre Kilisesi:

Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde kente 2 Km uzaklıkta Habib Neccar Dağ’ı yakınındadır Doğal bir mağara olup, eklemelerle Kiliseye dönüştürülmüştür İsa’nın 12 havarisinden biri olan StPierre (Aziz Petros) Antakya’ya MS 29-40 tarihleri arasında gelmiş ve Hıristiyanlığı yaymaya çalışmış İlk dini toplantının yapıldığı bu kilisede cemaat ilk kez Hıristiyan adını almış Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir

Bu mağara MS XII-XIII yy’larda Haçlılar tarafından ön cephesine yapılan ilave inşaat ile gotik tarzda bir kilise şekline çevrilmiş mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde MS 4 ve 5 Yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır

Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük StPierre’nin heykeli, kutsal sayılan su, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmaktadır
Kilise, 1963 yılında Papa VI Paul tarafından Hıristiyanlar için Hac yeri ilan edilmiştir Her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesince burada bir ayin düzenlenmektedir



Haron (Charonion) Kabartması ;



St Pierre Kilisesinin 200 m kuzeyinde bulunan kabartmalar, kayalara oyulmuş dev bir büstle dikkat çeker Büst başında örtü bulunan tamamlanmayan bir kadın portresini andırmaktadır Kabartmalar I Yüzyılda Antiochus zamanında bir veba salgını sırasında yapılmıştır

Demirkapı :

St Pierre Kilisesi yakınından geçen Hacıkürüş Deresinden akan şiddetli selleri kontrol altına alabilmek için Habib Neccar Dağı ile Haçdağı’nı birbirinden ayıran derin ve dar vadi üzerinde yüksek ve sağlam bir duvar yapılmıştır Şehir kapılarından biri de (Demirkapı) aynı zamanda sur görevi yapan bu duvar üzerindedir St Pierre Kilisesi yanından Demirkapı’ya gidilebilmektedir

Ortodoks Kilisesi (Aziz Piyer ve Aziz Paul Kilisesi) :



Antakya’da Hürriyet Caddesi’nde bulunan Kilisenin yapımına 1860’lı yıllarda başlanmış, ancak 1872 depreminde büyük hasar görmüş, tekrar başlayan yapım çalışmaları 1900 yılında tamamlanmıştır

SU KANALLARI :


Seleukos ve Roma dönemlerinde Harbiye çağlayanlarından Antakya’ya su getirmek için yapılan 10 km uzunluğundaki kanalların ve köGoogle Page Rankingülerin kalıntılarını bugün de görmek mümkündür
Bunların en belirgin bölümleri Harbiye-Antakya arasındaki kalıntılar ile Antakya’da Devlet Hastanesi yakınlarında bulunan “Memekli KöGoogle Page Rankingü”dür

ÇEŞMELER :

Antakya içinde yer yer bazı binaların bitişiğinde ya da duvarlarına yapışık olarak yapılmış eski taş çeşmelere rastlanır Bunlardan bir kısmı 19 yüzyıldan kalmıştır Büyük bir kısmı ise 20 yüzyıl başlarında yapılmıştır ve “Zugaybe Çeşmesi” adıyla anılırlar Suyu 1 Dünya Savaşı yıllarında Dursunlu Köyü yakınlarından imece usulü ile getirilen bu çeşmeler şahıslar tarafından yaptırılmıştır hemen hepsi halen kullanılır Bu çeşmelerin suyu yumuşak içimli soğuktur

Harbiye (Daphne)

Hatay’ın çağlayanlar bölgesi olan Harbiye, 6 km’lik bir yolla Antakya’ya bağlanır Şelaleleri ile çok serin olduğundan yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği bir mesire yeridir Platonun güneyinden fışkıran kaynaklar, çeşitli şelaleleri meydana getirdikten sonra Asi Nehrine karışırlar Bu şelalelerin Antik çağdaki isimleri Kastalia, Pallas ve Saramanna’dır

Harbiye’de yapılan arkeolojik araştırmalardan anlaşılacağı üzere, kazı neticesinde elde edilen buluntulardan MÖ 4500-3000 tarihinden itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir
Hellenistik ve Roma devrinde zengin halk kesimi, Antik çağda da bir mesire yeri olarak kullanılabilmesi için büyük malikaneler ve villalar yaptırmışlardır Makedonya Kralı büyük İskender’in generallerinden I Seleucus Nikator Antakya’yı kurarken burayı da imar etmeyi ihmal etmemiştir

Asıl gelişme Helenistik devri krallarından Antiochus Epiphanos zamanında olmuştur Bu devirde Apollon mabedi inşaa edilmiştir Roma çağında ilk önce İmparator Pompeus imara başlamış daha sonra diğer imparatorlar tarafından hamamlar, büyük villalar inşaa edilmiştir

Antik çağda bütün Yakındoğu’da Apollo adına düzenlenen yarışlar ve oyunlarla ün kazanan bu yer 1268’de Memlukluların eline geçtikten sonra bir daha eski parlak dönemine erişememiştir


Çevlik (Seleukeia Pieria) : Antakya’nın 35 km batısında, Musa Dağı’nın güne-yinde kurulmuş antik şehirdir Bu bölgede ilk iskan MÖ 4500 yıllarına kadar iner Bütün dünyaca bilinen tarihi Seleukoslarla başlar Büyük İskender’in ölümünden sonra generalleri arasında paylaşılan ve burayı da içine alan topraklar generallerin-den Seleucus’a kalır Seleukoslar merkezleri Babil olmasına rağmen buradan Akdeniz’e hükmetmek istiyorlardı Bunun güçlü-ğünü anlayan İmparator önce burayı devletinin başkenti yapmayı düşün dü Ancak her an denizden saldırıya uğraması mümkün ve savunması güç olan bu şehri başkent yap-maktan vazgeçerek Antakya’ya yöneldi
Roma egemenliğine geçtiğinde de önemi daha da artmıştır Daha sonra Bizans hakimiyetine geçmiştir Bu dönemde liman eski önemini kaybetmiştir

Seleukeia Pieria şehri aşağı ve yukarı şehir olmak üzere iki kısımdan kurulmuştur Yukarı şehir deniz seviyesinden 300 metredir Burada büyük malikaneler, mabetler ve resmi binalar bulunmaktadır Aşağı şehir liman ve çevresinde kurulmuştur Aynı zamanda burada büyük bir hamam ve küçük bir tiyatro bulunmaktadır

Şehrin ÇARŞI’ı ve EL-MİNA ismini taşıyan iki kapısı bulunmaktadır Şehrin tamamı bir surla çevrilidir
Dor Mabedi :

Tümüyle beyaz mermerden yapılan mabedin kalıtları Kapısuyu Köyü’ne giden yolun 2 km’sinde bulunur

Bir zamanlar Seleukeia kentinin merkezinde yer almış, kral mabedi olarak tüm şehri görecek şekilde inşaa edilmiştir Tapınaktan geriye sütun parçaları, başlıklar mermer altlıklar, büyük temel taşları kalmıştır
Titus Vespasianus Tüneli : Seleukeia Pieria antik kentininin aşağı şehir kısmında bulanan tünel İÖ I yüzyılda yapılmıştır
Samandağ en canlı günlerinde dağlardan inerek yaşamı tehdit eden sel ve taşkınlarla baş etmek durumundaydı Nitekim akıntıların sürüklediği toprak limanı kullanılmaz duruma getirmişti Bunun üzerine Roma imparatoru Vespasianus şehrin etrafını dolanacak, böylece akıntıların yönünü değiştirecek bir tünelin yapımını emretti İnşaat İS 69 da başladı, İS 81 yılında halefi ve oğlu Titus tarafından bitirildi Tümüyle dağ içine oyulan tünel 1380 m uzunluğunda, 7 m yüksekliğinde, 6 m genişliğindedir Tünelin her iki ucunda Vespasianus’a ait kitabe bulunmaktadır


Kaya Mezarı ve Beşikli Mağara:
Titus tünelininin yakınındadır Yolu tünelin girişinden ayrılır Geniş alana yayılan mezarlık, kayalık yamaçlara oyularak yapılmıştır Mezarlarda Romalılara ait 12 adet Kral mezarı bulunmuştur Kral ailesine ait mezarların yanı sıra halka ait olanlarda vardır Nekrepolun hemen yukarısında o dönemde resmi daire olarak kullanılan çalışma odalarının kalıntıları mevcuttur

Aççana (Alalah) Hitit Saray Harebesi : Antakya - Reyhanlı Karayolunun 22 Km’sinde yolun sağında yer almaktadır MÖ 19 ve 15 yüzyıllara ait iki saray kalıntısı mevcuttur Aççana Höyüğü Antik (Alalah) şehrinin kalıntısıdır İlk iskan MÖ 3400 yılında başlamıştır Mısırlılar, Mitaniler, Mezopatomya devletleri ve Etiler gibi kavimlerinin de yerleşim alanı olarak kullandığı 17 yerleşme tabakası mevcuttur 4 7 tabakalarında büyük saraylar vardır En eski saray 7 Tabakalarda Babil Kralı Hammurabi ile çağdaş Yamhat ve Hitit Prensi Yarım-Lim tarafından inşaa edilmiş olanıdır Bu saray MÖ 18 Yüzyıla aittir

MÖ 15 yüzyıla ait 4 tabaka sarayı bu sarayın hemen bitişiğindedir Kral Nigme- Pa’ya Aittir Saraylar taş temeller üzerine kerpiçle inşaa edilmiş olup daireler bir iç avlunun etrafında sıralanan mekanlar dizini halindedir

İssos Harabeleri :
Erzin ilçesi sınırları içinde Adana yolu ile deniz arasında Seleukos döneminden Epiphania kentine ait olan ve “İssos Harabeleri” olarak bilinen su kemerlerinin kalıntılarıdır

Danaahmetli KöGoogle Page Rankingüsü : Kırıkhan Ovasında, Karasu Nehri üzerinde 6 gözlü bir taş köGoogle Page Rankingüdür KöGoogle Page Rankingünün 16 yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır

DemirköGoogle Page Rankingü: Antakya-Reyhanlı yolunun 20 Kilometresinde aynı adla anılan köyde, Asi Nehri üzerinde bulunan bu taş köGoogle Page Rankingü yıkılan Antakya köGoogle Page Rankingüsünün bir benzeridir Ortaçağda bu köGoogle Page Rankingü bölgenin en önemli geçitlerinden ve Antakya’nın savunmasında büyük rol oynayan yerlerden biriydi

KöGoogle Page Rankingünün iki ucunda da kuleler ve kapılar vardı Osmanlı döneminde burada derbent teşkilatı vardı ve geçiş ücretliydi Kuleler 1837 yılında depremde yıkılmıştır KöGoogle Page Rankingü halen sağlamdır


Kızlar Sarayı (Kasr El Banet) : Reyhanlı-Halep asfaltı üzerinde (tampon bölgede) bulunmaktadır Bu sarayın bölgeyi kontrol altında tutan bir merkez olduğu ve Bizans devrine ait olduğu sanılmaktadır Saray girişine iki taraflı kesme iri blok taşlardan oluşan bir geçitten girilmektedir Giriş kısmı yıkılmıştır Orta kısmında yüksek kare planlı bir kule bulunmaktadır Kule yıkılmaya yüz tutmuştur Kulenin kuzey tarafında çeşitli oda kalıntılarına rastlanılmıştır Bu odalarının sarayı koruyan askerler tarafından kullanıldığı düşünülmektedir Kulenin doğu tarafında nişler içerisine yerleştirilmiş 8 adet sonradan tahrip edilmiş mezar kısımları ile su deposu alanı mevcuttur Bu kısmın örtü sisteminin düz dam olduğu taşlar üzerindeki ahşap atıl deliklerinden anlaşılmaktadır Kulenin güney tarafında kilise kalıntısına rastlanmıştır

Kızlar Sarayının bütününde malzeme olarak kesme büyük blok taşlar kullanılmıştır Ayrıca mezarlık kapısı girişinde bir Latin haçı ile rozet motifi yer almaktadır Kilisenin güney cephesindeki kapı üzerinde alçak kabartma halinde akanthos yaprağı motifi vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.