|
|
Konu Araçları |
aşıklar, hakkında, venedik, şehri |
Venedik Aşıklar şehri / Venedik Aşıklar şehri hakkında |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Venedik Aşıklar şehri / Venedik Aşıklar şehri hakkındaVenedik Aşıklar şehri Yılda 12 milyon turist çeken Venedik gerçekten eşsiz bir yerleşim Adriyatikin kuzey sahillerinde yarım ay biçimli lagündeki takım adalarda ilk kalıcı yerleşimler, saldırılardan kaçanlar tarafından 6 yüzyılda kurulmuş Yaklaşık 697 yılında bağımsız askeri birlik kuran topluluk yönetici olarak kendi dükünü de atamış, ama Bizans yönetiminden bağımsızlığını kazanması vakit almış Papa ve Bizans İmparatorunun itirazlarına rağmen İslam dünyası ile de ticarete başlayıp bir de İskenderiyeden kaçırdıkları İncil yazarı Aziz Markosun naaşını öne çıkararak dini sembollerini de Bizanstan koparmış Bugün dünyanın bir çok diline yerleşmiş olan Arsenal ya da Arsenale, Venedikin denizlerdeki gücünü arttıran tersanesinin adıydı Osmanlılar Akdenizde kuvvetlendikçe ve keşiflerle yeni deniz yollarının ve rotalarının öne çıkmasıyla Doğu ticareti önem kaybedince Venedikin altın çağı da sona erdi Arsenale demişken, Vaktiniz yeterli ise adanın Doğu taraflarına, Castello denilen bölgesine ister yürüyerek isterseniz deniz otobüsleri, hadi biz deniz minibüsü(!) diyelim, ile gidebilirsiniz Bu bölgede Venedikin sokaklarını darlaştıran binalardan sonra sizi şaşırtabilecek bir ferahlık, yeşil alan, heykelleri ve bir mini sarayı barındıran parkta tur atabilir, hala başka bölgelere göç etmemiş Venedikliler ve Venedikte çalışmak için gelmiş yabancıların yerleştiği konutların arasında dolanabilir, ve tabii Arsenalenin kapısını görebilir, donanma tarihi müzesi Museo Storica Navalei gezebilirsiniz Çevredeki hangarları, binaları da sabırla gözden geçirmenizi öneririm, çünkü yakın zamanlarda kullanılmış olan gerçek gemiler sergilenmekte Venedikin çekim merkezi bölgelerine geçmeden önce Arsenal demişken dünyanın en eski modern sanat bienali olan La Biennale di Veneziayı da hatırlatmalıyım Tek sayılı yıllarda Haziran-Eylül arasında, pek çok ülkeden katılımla açılan etkinlik bildiğim kadarıyla Venedik Film Festivali gibi organizasyonların da çatısını oluşturmakta Kuşbakışı Venedik aslında İtalya gibi bir çizmeyi de andırmıyor değil Büyük Kanal tren garının da olduğu Santa Croreden başlayıp San Marco Meydanına ulaşamadan tekrar denizle buluşuyor Deniz seviyesinden 1 metre yüksekteki merkezi bölge, çökeltiye çakılmış sayısız çam kazıkla desteklenen 118 adacık üzerinde insanlık tarihinin en ilginç yerleşimlerinden birine ev sahipliği yapmaya devam ediyor Venedik denince anlaşılan ana ada 6 ayrı bölgeye ayrılmış, San Marco en bilineni Çoğunlukla tur grupları da adanın tren istasyonu da olan Santa Croreye ulaşmalarına rağmen oradan deniz yoluyla San Marcoya getiriliyor, turlarına buradan başlıyorlar Piazza San Marco, yani San Marco Meydanı üç tarafı revakla süslü, bir ucunda San Marco Bazilikası ile Venedik tarihi boyunca yaşamın merkezi olmuş Meydanda, Bazilikanın karşısında Campanile di San Marco kulesi asansörle 100 metre yüksekten Venediki izleme fırsatı sunuyor Ama bence vakit ve para kaybetmeye değmez çünkü bina yoğunluğu nedeniyle kanallar hiç görünmüyor, yukardan herhangi bir şehre bakmış gibi oluyor, Venedikin suyun üstünde olduğu hissini yaşayamıyorsunuz Bazilika bir zamanlar Avrupanın en önde gelen iç mekanlarından birine sahipken daha ilerki çağlarda yapılan katedral ve bazilikaların görkemi arttıkça önemi azalmaya başlamış Kabaca 10 dakikada gezebileceğiniz Bazilikaya girmek ise güneş altında 20 dakikadan birkaç saate vakit alabilir Bu nedenle Visit Saint Mark's Basilica - adresinden ziyaret gününüzü ve kişi sayısını belirterek rezervasyon yapabilir, rezervasyon numarası ile hiç beklemeden ayrı kapıdan girebilirsiniz Fazlasıyla turist çeken İtalyada müzeden kiliseye pek çok yer için İnternetten veya İngilizce dahil pek çok dilde hizmet veren çağrı merkezlerinden bazen ekstra ücretle yer ayırtmak mümkün Bazilikanın içinde Hazine gibi bölümler pek etkileyici değil diyebilirim, ama Bazilika girişindeki kuyruk aslında Museo Marciano için olabilir, ki müze şehrin en önemli tarihi varlıklarından San Marco atlarına ev sahipliği yapıyor 1204 yılında o zamanki adıyla Konstantinopolisten savaş ganimeti olarak taşınan atlar aslında bizim bugünkü topraklarımıza da zamanında Roma ya da Antik Yunanistanda dökülmüş bronz şahaserlerdir Yaklaşık 2200 yıllık bu eser antik çağlardan kalma tek yanyana 4 at anlamına gelen quadriga örneği imiş Müzede atların dışında bazı mozaikleri görebilir, bazilikanın tavan süslemelerini yakından izleyebilir, ardından dışarı çıkarak San Marco meydanını yukardan görebilir, Bazilikanın önündeki aynı atların kopyasına bu sefer daha yaklaşabilirsiniz İçerden çıktığınızda ise San Marco Bazilikasıda dönüp tekrar tekrar bakarsınız Beş farklı kubbesi ile gerçekten göz alıcı bir zarafete sahip olduğundan meydanın farklı noktalarından izlemeye doyamayacağınız bir eser Palazzo Duccale yani Dükler Sarayı iç avlusunun güzel görüntüsü ile bir zamanların görkemli günlerini hala yaşatıyor Venedikin diğer önemli ziyaret noktası da 9 yüzyıl boyunca imparatorluğun yönetildiği Palazzo Duccale yani Dükler Sarayıdır Avlunun sağ tarafındaki merdivenlerle çıktığınız ikinci kattan sarayın içine girilir, merdivenler hemen iki yöne ayrılır, vaktiniz varsa düz yolu tercih etmeyip sağa kıvrılmanızı öneririm, böylece daha fazla yer görmüş olursunuz Hafızam beni yanıltmıyorsa bu şekilde ceza mahkemeleri, hapishaneler ve suçluların belki de son kez gün ışığü görerek saraydan zindan tarafına geçtiği meşhur Ahlar KöGoogle Page Rankingüsü Ponte Dei Sospiriden geçebilirsiniz Sarayın bazı odalarında birkaç dilde açıklama panosu bulunsa da anlatımlı turlardan birine katılmak da hoş olacaktır Özel toplantıların yapıldığı Onlar Konseyi gibi odalardan yavaş yavaş tüm Venedik erkeklerin toplandığı tartışma ve seçimlere ev sahipliği yapan Büyük Konsey Salonuna geçerken tarihi de bir nebze olsun okumuş olursunuz San Marco Bazilikasının ön cephesi Dükler Sarayına girerken aldığım sıradan bilet bana Venedikteki diğer başlıca müzelerden üçüne daha girme imkanı sunuyordu San Marco Meydanında Bazilikanın karşısında, ilerde, gözden kaçması kolay bir girişi olan Museo Correr aynı zamanda Museo Archeologicoya da ev sahipliği yapıyor, Venedik tarihinin pek çok sanat eseri Correrde görülebilir Dükler Sarayının bir penceresinden karşıda minicik San Giorgio Maggiore, sağ tarafta ise Lido Adasının ucu Kombine bilet ile girebileceğiniz müzelerden bazıları da Venedikin eski zengin şahsiyetlerinin bazılarının tarihi evlerinde, örneğin benim ziyaret edemediğim Ca Rezzonica gerek Büyük Kanala bakan pencerelerinin manzarası gerek Murano camlarından avizeleriyle balo salonu, gerek sanat koleksiyonu ile önemli bir uğrak noktası Turist kaynayan dar Venedik sokaklarında vaktiniz varsa böyle binaları, müzeleri ziyaret etme fırsatını kaçırmayarak, vaktiniz yoksa dış süslemelere bakarak Batıya doğru yürüyebilir, eğer oradan başlamadıysanız tren istasyonuna yaklaşabilir, görülecek yerler azalınca deniz minibüsü demeyi uygun gördüğüm vaperottalardan birine atlayarak Büyük Kanal üstünden tekrar San Marco Meydanının güzelliklerine dönebilirsiniz Ya da bilet fiyatını doğru ödeyerek Venedikin diğer adalarına geçebilir, Lido, Burano ve Murano adalarına da gidebilirsiniz Yüzmek isteyenlerin Lidoya gittiğini, Muranonun cam işçiliği atölyelerinin dikkat çektiğini duymuş olduğumu aktarmanın ötesine geçemeyeceğim Öte yandan Venedik ana adaya en yakın olan, sürekli dikkatinizi çekmiş olabilecek minik adacık San Giorgio Maggioreye de vaporetta hatlarından doğru olana binerek, ki sanırım 82 numara idi, gidebilir, aynı isimli kilise görülebilir, yanındaki kuleye asansörle çıkılarak Venedik ana adası izlenebilir Ve tabii gondolllar Gondolcuların hepsinin şarkı söyleyebildiğini, ya da söylemek isteyeceğini sanmayın Bu bile bir pazarlık konusu olabiliyor, hatta iki yerine dört kişi gondol paylaşmayı düşündüğünüzde gondolcunun fiyat arttırabildiğini görüp de şaşırmayın, süre de bir başka pazarlık konusu ve genelde anlaştığınız süreden 5 dakika az dolaşmayı kabullenmek gerekebiliyor Vaporettalar ile etkileyici büyük kanalı gezmek daha çok erkeklerin ilgisini çekerken güzel gondollarla Venedikin daracık su yollarında, gondolcunun akrobatik hareketleri, el ve ayak yordamıyla binaların farklı yüzlerini görmek de kadınların Venedike gittim demesi için olmazsa olmazlardan biri oluyor denebilir |
|