Prof. Dr. Sinsi
|
Namaz Kılmamanın Zararı Nedir?
CEVAP Birçok zararı vardır Seyyid Abdülhakim efendi hazretleri buyurdu ki:
Namaz kılmayan, her şeyden önce bütün müminlere zulmetmiş olur; çünkü her namazda (Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin) demekle bütün müminlere dua ediliyor Namaz kılmayan, her gün beş vakit namazda sünnetlerle beraber 21 kere tekrarlanan bu duadan Müslümanları mahrum bırakıyor Kıyamette bütün müminler bu haklarını namaz kılmayanlardan alacaktır
Namaza gevşeklik gösteren, kıymetini bilmeyip hafif tutan birçok cezaya uğrar:
Ömründen hayır ve menfaat görmez Çeşitli hastalık, aşağılık, hakaret ve zilletler içerisinde hayat sürer Salihlerden saygı görmediği gibi, çeşitli mahrumiyet ve sıkıntılara maruz kalır Sıhhatinden hayır ve menfaat görmez Genelde kötü yerlerde çalışanlar, namaz kılmayan veya namaza gevşeklik gösterenlerdir Zahmetli, yorucu ve ağır işlerde çalışanlar da çoğunlukla bunlardır Namazı doğru kılan, hem salihlerin yanında, hem de, arkadaşları ve akrabaları arasında saygı ve itibar sahibidir
Namaz kılanda yaratılışındaki güzellikten başka bir güzellik ve cemal vardır ki, namaz kılmayan ne kadar güzelleşmeye, süslenmeye çalışsa da, her gün yıkansa da, yeni elbiseler giyse de, yine bu güzellik ve cemale kavuşamaz Güzel kokular sürünse de, kendisinde hâsıl olan tiksindirici kokuyu, hissedenlerden gizleyemez
Namaz kılanın yüzü güzel olur, uzun zaman yıkanmasa da, günlerce çamaşır değiştirmese de, vücut, elbise ve çamaşırları pis kokmaz Namaz kılmayan, sık sık yıkanıp çamaşır değiştirse de, o nezafete, o zarafete sahip olamaz Günde defalarca sadaka verse, yetimleri sevindirse, yedirip giydirse, günlerce Kur'an okusa, her yıl hacca gitse, buna benzer ibadet ve iyilik yapsa da sevap alamaz Allahü teâlâ, o vakitleri namaza mahsus kıldığından bu vakitleri namazda geçirmek gerekir Bu vakitleri Allahü teâlânın tayin ettiği şekilden çıkarmak yani bozmak zulmünde bulunduğu için namaz kılmayanın her işinden, hayır ve bereket kalkar, duası da makbul olmaz
Namaz kılan Ya Rabbi dediği zaman, Allahü teâlâ, (Lebbeyk = söyle yapılsın) buyurur Namaz kılmayana lebbeyk, işittim demez Ancak namazı doğru kılan hayır ve berekete ve rahmete vesile olur Namazda, Hazret-i Âdem’den itibaren bütün müminlerin ve bütün mahlûkatın hakları vardır Namaz terk edilince, Hakkın rahmeti, örtülü kalır Rahmetin gelmesine kesilmesine sebep olduğundan bütün mahlûkat namazı terk edene buğzeder Müslümanların dualarının bereketinden mahrum kalır Ölse, mezarı yanından geçen bir Müslümanın okuduğu Fatihadan gerektiği kadar faydalanamaz Allahü teâlâ böylelerini, ulûhiyet makamında özel hizmet sayılan namaza almadığından, bu önemli hizmetten kovulmuş olur Bu hizmet için verilecek olan faydalardan mahrum kalır
Namaz kılmayan, görünüşü bozularak yatağa düşer Üstünü başını, yatağını, yorganını ve diğer şeylerini pisleterek berbat eder Öyle olur ki, en yakınları, çocukları, hanımı, ana ve babası da ölümünden nefret eder Hiç kimseden saygı göremez Bu kimse büyük bir padişah da olsa, yine ölüm zamanında nefret edilen bir şekilde ölür
Namaz kılmayanın ölümünde, gözlerinde korku alametleri, telaş ve hüzün eserleri, gözünü göğe dikme işaretleri görünür Gözlerinin rengi değişir Yukarıya veya aşağıya doğru dikilir ki, bakmak mümkün değildir Burun delikleri kurur Kuş tüyü yatakta, süslü odada ve sarayda bin bir ihtişam ve debdebe içerisinde bulunsa da, yine zelil ve aşağı olur
Namaz kılmamakla iman zayıflar Bu kimsenin namaza saygısı olmadığından melekler, ölüler ve diğer yaratıklar da ona saygı göstermez
Namaz kılmayan ölürken saçı sakalı karışır Namaz kılanın ise ölümünde de hayattaki durumu bozulmaz, canlı gibi kalır Onun ölümünü gören, ölümünden haberdar değilse, uyuduğunu zanneder
Namaz kılmayan ne kadar çok yemek yese de, yine açlık ızdırabı dinmez Gittikçe şiddetlenir, dayanılmaz bir hâl alır Ne kadar fazla ve iyi yemekler yedirilse, bu acı, bu ağrı, bu sızı dindirilemez Bu ızdırap teskin olunamaz Hep açlıkla acı çeker Açlık bir orantı halinde yükselir, artar Nihayet kıvrana kıvrana can verir; çünkü namazı terk etmek büyük günahtır Cezası da o nispette büyük olur
Namaz kılan, güler yüzlü, parlak venurani yüzlü olur Sevinç ve neşe alametleri yüzünde ve gözlerinde aşikâr olur Kendi kusurlarını ve Hak teâlânın lütuf ve ihsanını görür de, alnından terler dökülür, burnunun delikleri sulanır Kulak altları ve burun delikleri hafif bir şekilde terler Güzel bir şekilde kokar Renginde latif bir güzellik olur Etrafa güzel kokular yayılır En lezzetli ve en nefis yemekler yemiş gibi tok ve kanmış olarak vefat eder
İbadetler imandan parça değildir Yani inandığı halde bir ibadeti yapmayan veya bir haramı işleyen kâfir olmaz Ancak namazda sözbirliği olmadı Hanbeli’de bir namazı özürsüz terk eden kâfir olduğundan öldürülür Yıkanmaz, kefene sarılmaz, namazı kılınmaz ve Müslümanların kabristanına konulmaz Ayağına ip bağlanır, murdar bir it gibi, bir çukur kazıp içine konur Üzerine toprak atılır Üzerine kabir alameti de yapılmaz Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak öldürülür Hanefi’de namaza başlayıncaya kadar dövülüp hapse atılır Namaz kılmamak imansız ölmeye, namaz kılmak ise iki cihan saadetine sebep olur
Namaz ve dindarlık
Sual: Namaz kılmadan da, hayır hasenat yaparak dindar olmak mümkün değil midir?
CEVAP
Sermaye olmadan kâr etmek nasıl mümkün değilse, namaz kılmadan da dindar olmak mümkün değildir Namaz kılmayanın hayır hasenatına sevab verilmez Peygamber efendimiz, (Namaz kılmayanın ibadetlerine sevap verilmez) buyuruyor (Ebu Nuaym)
Namaz, dinin direğidir Namaz kılan dinini doğrultmuş olur Namaz kılmayanın dini yıkılır Namazları, müstehab zamanlarında ve şartlarına ve edeplerine uygun olarak, mümkünse cemaatle kılmalı Muhammed Masum hazretleri, (Bunlardan biri yapılmazsa, yas tutulsa yeridir) buyuruyor Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir mümin, namaz kılmaya başlayınca, Cennet kapıları açılır Rabbiyle arasındaki perdeler kalkar Bu hâl, namaz bitinceye kadar devam eder ) [Taberani]
|