|  | Lokomotif Nedir? |  | 
|  06-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Lokomotif Nedir?Lokomotif Nedir - Lokomotif Çeşitleri Lokomotif, raylar üstünde bir vagon dizisini çekmede kullanılan buharla ya da bir motorlamakinedir  Fransızca’daki locomotif sözünden türemiştir   Demiryolu sistemleri, 16  yüzyılda kurulmuş, ama vagonlar 1 kadar insan gücüyle çekilmiş, 1804’te, Wales bölgesi’nin (İngiltere) güney kesiminde, Richard Trevithick bir buharlı lokomotif geliştirmiştir  Bu lokomotif dökme demirden yapılma bazı maden ocağı raylarını kırmışsa da, vagonların çekilmesinde buhar gücünden yararlanılabileceğini, bacadan çıkan egzoz buharının ateşi canlandırmak için kullanılması yoluyla buhar üretiminin hızlandırılabileceğini ve düzgün yüzeyli raylar üstünde yeralan düzgün yüzeyli tekerleklerin tahrik gücünü iletebileceğini kanıtlamış, o tarihten sonra lokomotifler sürekli geliştirilmiştir  Buharlı lokomotifler Buharlı lokomotif, güçlü ve yalın bir makinedir  Bir silindire giren buhar, genleşerek, pistonuSilindirin dönüş hareketi sırasında bir kapak açılarak, genleşmiş buharın buradan dışarı çıkmasın Pistonun hareketi, mekanik bağlantılar aracılığı lokomotifin ana tahrik tekerleğini Trevithick lokomotifinin yapımını izleyen 25yıl içinde, kömür taşınan demiryollarında, sınırlı sayıda buharlı lokomotif başarıyla kullanıldı  Bunda, Napolyon savaşlarının sonlarına doğru, yem fiyatlarındaki bu yükselişin de önemli etkisi oldu  Dökme demirde yapılan Ievha yollar, buharlı lokomotifin ağırlığını çekecek güçte olmadıklarından, vagon tekerleklerini ne oturduğu L kesitli bu yolların yerini kısa bir süre sonra düz yüzeyli raylar ve flanşlı tekerlekler aldı  George Stephenson, 1814’te kendinden önceki tasarımcıların deneyimlerinden yararlanarak, düz yüzeyi raylar üstünde hareket eden lokomotifler yapmaya aşladı  Daha önceki lokomotiflerin aşağı yukarı tümünde, silindirler dikey durumda yerleştiriliyor ve kısmen kazanın içine daldırılıyordu  Stephenson ve Losh, 1815te tahrik gücünü pistondan ana tahrik tekerleğine dişli çarklarla iletmek yerine, ana tahrik tekerlekleri üs önde bulunan kranklar aracılığıyla, doğrudan doğruya silindirlerden iletme düşüncesinin patentini aldılar  Tahrik gücünü dişli çarklarla ileten düzenek, özellikle büyük dişlerde aşınma ortaya çıktığında, sarsıntılı bir harekete neden oluyordu  Gücü doğrudan silindirden ileten mekanizma, daha yalın olduğundan, tasarımcılara daha geniş bir serbestlik sağladı  Lokomotif kazanları da, eskiden yalın bir boru biçimindeyken, önce dönüşlü bir boru biçimine, sonra da birçok borunun bir arada bulunduğu ve böylece daha geniş bir ısıtma yüzeyi sağladığı borulu biçime dönüş  Bu son biçimde, bir dizi boru, ocağın yandığı yanda ulunan benzer bir plakaya bağlanmıştı  Silindirlerden gelen egzoz buharı, borulardan geçip dumanın çıktığı uçtan bacaya giderken bir patlamaya neden oluyor, öylece, lokomotifin hareket olduğu sırada ateşi canlı tutuyordu  Lokomotif olduğu yerde dururken de, bir örük kullanılıyordu  Liverpool and Manchester Şirketi'nin muhasebecisi Henry Booth, 1827’de, daha ileri bir gelişme olan çokborulu kazanın patentini aldı  Stephenson da bu buluşu, Rocket adlı lokomotifinde kullandı (ama önce, bakır boruların bağlandığı uç plakalarındaki bağlantı bileziklerinin su sızdırmaması için, oldukça uzun denemeler yapması gerekmişti)  1830’dan sonra buharlı lokomotif, günümüzde bilinen biçimini aldı  Silindirler, dumanın çıktığı uca ya yatay, ya da hafifçe eğik durumda yerleştiriliyor, ateşçinin yeriyse, ocağın yandığı uçta yeralıyordu  Silindirlerin ve dingillerin kazana bağlı olmaktan ya da kazanın tam altına yerleştirilmekten çıkmasıyla birlikte, çeşitli parçaları bir arada tutacak bir çerçevenin yapılması gerekti  ilk kez İngiliz lokomotiflerinde kullanılan çubuk çerçeve, çok geçmeden ABD’de de uygulandı ve dövme demir yapımından, dökme çelik yapımına geçildi  Silindirler, çerçevenin dışına monte ediliyordu  İngiltere’deyse, çubuk çerçevenin yerini plaka çerçeve aldı  Bunda, silindirler çerçevenin içinde yeralıyor ve çerçeveler için yaylı süspansiyonlar (sarmal ya da yaprak biçimli), dingilleri tutmak içinse dingil yatakları (yağlanmış yatak)bulunuyordu  1860’tan sonra çeliğin kazan yapımında kullanılma a başlanmasıyla, daha yüksek basınçlarda çalışma olanağı bulundu  19  yy sonuna doğru, 12 bar basınç, lokomotiflerde yaygınlaştı; bileşik lokomotiflerdeyse, 3,8 bar basınç kullanılmaya başlandı  Bu basınç, bu har çağında 17,2 bara çıktı  1890 yıllarında ekspres lokomotiflerinin silindirleri, 51 cm çapında ve 66cm strokunda yapıldı  Daha sonraları ABD gibi ülkelerde silindir çapı 81 cm ye yükseldi ve hem lokomotifler, hem de vagonlar daha büyük yapılmaya başlandı  İlk lokomotifçilerde, akstan güç alarak çalışan pompalar vardı  Ne var ki, bunlar, yalnızca motor işlerken çalışıyordu  1859’da enjektör bulundu  Kazandan gelen ,buhar (ya da daha sonraları egzoz buharı), koni biçimli iri memeden (difüzör)fışkırarak, suyu, daha yüksek bir b asınçta bulunan kazana dolduruyordu  Bir çekvalf (tek önde çalışan vana), buharı, kazanın içinde tutuyordu  Kuru buhar, ya kazanın tepesinden alınıp delikli bir boru içinde ya da kazanın tepesindeki bir noktadan alınıp buhar damı içinde toplanıyordu  Bu kuru buhar, daha sonra bir regülatöre aktarılıyor ve regülatör, kuru buharın dağıtımını denetliyordu  Buharlı lokomotiflerde ortaya çıkan en önemli gelişme, aşırı ısıtmanın kullanılmaya başlanması oldu  Bir gaz borusu aracılığıyla buharı önce ocağa, daha sonra da kazanın ön ucundaki bir toplayıcıya taşıyan eğimli boru, Wilhelm Schmidt tarafından bulundu ve başka mühendisler tarafından da kullanıldı  Yakıtta, özellikle de suda elde edilen tasarruf, hemen kendini gösterdi  Sözgelimi, 12 bar basınçta ve 188 °C sıcaklıkta ‘doymuş” buhar üretiliyordu; bu buhar, 93 C daha ısıtılarak, silindirlerde hızla genleşiyordu  Böylece, 20  yüzyılda lokomotifler, %15 gibi kısa kesme zamanlarında bile yüksek hızlarda çalışabilecek hale geldi  Çelik tekerlekler, fiberglas kazan kaplamaları, uzun adımlı piston supapları, dolaysız buhar geçitleri ve aşırı ısıtma gibi gelişmeler, buharlı lokomotif uygulamasının son aşamasına katkıda bulundu  Kazandan gelen buhar, başka amaçlarla da kullanılıyordu  Çekiş gücünü artırma amacıyla, akıtma yerine, 1887’de sürtünme kuvvetini artıran buharla “kumlanma” kullanılmaya başlandı  Ana frenler, makineden el de edilen bir vakumla ya da bir buhar pompasının sağ ladığı basınçlı havayla çalıştırıldı  Ayrıca, borularla vagonlara taşınan buharla ısıtma sağlanıyor ve buharlı dinamolardan (jeneratör) elektrik ışığı elde ediliyordu  Sınıflandırma Buharlı lokomotifler, tekerleklerinin sayısına göre sınıflandırılır  Manevra istasyonlarında kullanılan küçük lokomotiflerin dışında, bütün modern buharlı lokomotiflerin ön tekerlekleri, bir mille, bojiye ya da vagon şasisine bağlanır  Bu tekerlekler, lokomotifin virajları almasını sağlar  Arkadaki tekerleklerse, ocağın ağırlığının taşınmasına yardım eder  ABD’de standart lokomotifler, yıllar boyu 4-4-0 tipindeydi; yani 4 tane ön tekerlekleri ve 4 tahrik tekerlekleri vardı; arka t yoktu  Ayrılık Savaşı’nda kullanılan General adlı ünlü lokomotif de bu türdendi   Daha sonra, Mikado tipi 2-8-2 sınıfından yük lokomotifi ortaya çıktı  Avrupa’daysa, sınıflandırma yapmak için, tekerleklerin yerine, dingillerin sayısı belirtilir ve tahrik tekerleklere sayı yerine harf verilir  Böylece, sözgelimi ABD’nde 2-6-2 sınıfından bir lokomotif, Almanya’da 1D1 diye sınıflandırılır  Büyük buharlı lokomotifler eklemlidir  Bunlarda, iki grup tahrik tekerleği ve silindir, aynı kazandan beslenir  Lokomotifin virajları dönmesi için, tahrik tekerleği grupları bir eklemle ayrılır  Buharlı lokomotifler oldukça dayanıklı ve güçlüdür  Ama artık yerlerini, elektrikli lokomotifler, özellikle de dizel lokomotifler almıştır  Isıl yitimler ve yakıtın bütünüyle yakılamaması nedeniyle, buharlı lokomotiflerin verimi, genellikle % 6’nın üstüne çıkamaz  Dizel lokomotifler Dizel lokomotifler çoğunlukla,dizel elektrik tahrikli lokomotiflerdir  Bunlarda bir dizel motoru,Bir dinamoyu çevirerek elektrik üretir; Bu elektrik tahrik tekerleklerini çeviren elektrik motorunu çalıştırmak için kullanılır  Hareket genellikle dişlinin çevrilmesiyle iletilir  İlk dizel lokomotif 1913teII  Dünya Savaşından sonraysa,demiryollarının elektriklenmesinin ekonomik olmadığı yerlerde,dizel lokomotifler bütünüyle buharlı lokomotiflerin yerini almıştır  Dizel lokomotifleri,elektriği kendileri ürettikler için tahrik motorları dalgalı değil, doğru akımlıdır   TCDD'de Diesel Lokomotif Serileri Kullanımda Olanlar 
 Elektrikli lokomotifler Elektrik gücüyle çalışan ilk lokomotif, 1834te yapıldı  Ama, ilk elektrikli lokomotifler, bataryaylaşarj edilmeleri gerekiyordu   Günümüzdeki elektrikli trenler, Kendi elektrik kaynaklarını kendileri taşımazlar; yani elektriği ya üstlerinde yeralan elektrik tellerinden ya da altlarında yeralan üçüncü bir raydan alırlar  TCDD kullanımda olan elektrikli lokomotifler 
  | 
|   | 
|  | 
|  |