|
|
Konu Araçları |
bilgiler, hakkında, kekemeliğin, kekemelik, nedenleri, tedavi, yöntemleri |
kekemelik tedavi yöntemleri, kekemelik hakkında bilgiler, Kekemeliğin nedenleri, |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
kekemelik tedavi yöntemleri, kekemelik hakkında bilgiler, Kekemeliğin nedenleri,kekemelik tedavi yöntemleri, kekemelik hakkında bilgiler, Kekemeliğin nedenleri, Çocuklarda okul öncesi dönemde kekmelik Konuşma, kişinin kendisi ve çevresiyle dengeli ve sağlıklı iletişim kurmasını ve sürdürmesini sağlayan geleneksel sembollerin yer aldığı tümü bedensel tepkiye dayanan bir iletişim örüntüsüdür Sağlıklı konuşabilmenin temelinde zihinsel etkinliğin yanında kişinin anatomik ve psikolojik olarak ta sağlıklı olması gerekir Konuşma sırasında birçok organ eşgüdüm içerisinde çalışmaktadır Konuşma sesinin çıkarılmasında rol alan organlar, akciğerler (pulmones), soluk borusu (trachea), yutak (pharynx), sert damak (platum durum), yumuşak damak (platum molle), küçük dil (uvula), dil (lingua), altçene (mandibularis), üst çene (maxillaris), dişler(dentes), ağız boşluğu (cavum aris), burun boşluğu (cavum nasi) ve dudaklardır Kısaca konuşma birçok organın hazır bulunuşluk düzeyine gelip, eşgüdüm içerisinde çalışmasıdır Bunun yanında konuşma bozukluklarından da bahsedelim Kişinin yaş ve gelişim düzeyinden beklenen psikomotor beceriyi gösterememesi durumu olarak tanımlanabilir Okul öncesi dönemde karşılaşılan en önemli konuşma bozukluklarından biriside kekemeliktir Kekemelik, kişinin yaşına, lehçesine ve fiziksel özelliklerine göre çıkartması beklenen sesleri çıkaramaması, konuşmanın akıcılığında ve zamanlama örüntüsündeki bozukluk, gereksiz duraksamalar, nefes düzensizlikleri olarak tanımlanabilir Üç türlü kekemelikten bahsedebiliriz Bunlar; ?Kronik kekemelik ?Tonik kekemelik ?Diğer kekemelikler Kronik kekemelikte harf ya da heceler sürekli olarak yinelenir Tonik kekemelikte ses devamlı olarak kesilir, kişi düzensiz nefes alışı nedeniyle konuşmakta güçlük çeker Diğer kekemeliklere örnek olarak ise palialik (konuşulan kelimeyle ilgisi olmayan harf ya da hecelerin gereksiz tekrarı) ve atonik kekemelik örnek verilebilir(sesin aniden kesilmesi durumu) Kekemelik daha çok ilk çocukluk dönemine denk gelen 2?4 yaşları arasında sık rastlanan durumlardan biridir İlk çocukluk döneminde başlayan kekemelik yaş ilerledikçe gerekli önlemler alınmazsa artmakta, ergenlik döneminde daha fazla artmakta ve 18?20 yaşlarında giderek hafiflemektedi r Kekemelik okul öncesi dönemde meydana gelen bir durum olarak düşünüldüğünde okul öncesi öğretmenlerine, anne ve babaya yetersizliğin saptanmasında ve gerekli önlemlerin alınması konusunda büyük sorumluluk düşmektedir Kekemeliği erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülmekte ve kızlara oranla daha ağır geçirilen bir süreç olarak nitelendirebilir Kekeme olan kişiler konuşmanın tümünde kekelemezler Kekeme olan bireyler bazen hiç kekelemeden konuşma yetisini gerçekleştirebilirler Bu durumda kekemeliğin sürekli olduğundan bahsetmek yanlış olur Kekemeliğin ruhsal durumla ilgili olduğunu da vurgulamadan geçmek mümkün olmaz Yapılan araştırmalara bakıldığında kekemeliğin anatomik bozukluklardan çok psikolojik bozukluklar ve ruhsal durumla ilgili olduğu gözlemlenmiştir Ruhsal açıdan örneklersek; Gergin bir ortamda bulunan birey kendini huzursuz hissettiği için konuşmada kesiklik, gereksiz tekrarlara ve duraklamalara yer vermektedir Bu durumda açıklıyor ki kekemelik ruhsal açıdan düşünüldüğünde çok sık rastlanan bir durum haline gelebilmekte Kekemeliğin başlıca nedenleri arasında; Travmatik yaşantılar ve korkular ?Yangın, deprem vBulletin felaketler ?Ani patlamalar ?Trafik ve çeşitli ev kazaları ?Hayvan fobisi ?Ani ve şiddetli sese maruz kalma ?Şiddete maruz kalma Kayıp ve ayrılık ?Ölüm sonucunda aileden birinin kaybı ?Boşanma nedeniyle anne ve babanın ayrılması ?Çocuğun sevdiklerinden ve bağlı olduğu ortamdan ayrılması Aile içi sorunlar ?Evdeki kavga ve çeşitli şiddet olayları ?Çocuğa uygulanan şiddet Hatalı anne ve baba tutumları ?Aşağılayıcı aile tutumları ?Aşırı koruyucu aile tutumları ?Baskıcı aile tutumları Bu durumda anne, baba ve öğretmenin yapması gerekenler arasında çocuğun bulunduğu ortamı daha rahat ve çocuğun kendini ifade edebilir hale getirilmesini sağlamalı, çocuğun öz güvenin korunması amacı ile çocuğa karşı tutarlı davranış sergilemeli, aşılayıcı tutum sergilemekten kaçınmalı, çocuğu zorlamamalı, çocuğa karşı yanlış davranışlardan kaçınmalı ve çocuğu travmatik durumlara maruz bırakılmamalıdır Fakat tüm bunların yanında bir psikiyatrist ya da psikoterapistt en muhakkak yardım alınmalı ve çocuğun bu durumu en hafif şekilde geçirmesi sağlanmalıdır |
|