|
|
Konu Araçları |
diabetik, etkiler, gözü, hastalığı, retinopati, şeker |
Şeker Hastalığı Gözü Nasıl Etkiler? (Diabetik Retinopati) |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şeker Hastalığı Gözü Nasıl Etkiler? (Diabetik Retinopati)Şeker Hastalığı Gözü Nasıl Etkiler? (Diabetik Retinopati) Şeker hastalığı,pankreas dokusundan salgılanan insülin hormonunun eksikliğine veya etkisizliğine bağlı kan şekerinin yükselmesine sebebiyet verdiği gibi, aynı zamanda bir küçük damar hastalığıdırTip1 diabet genelde 30 yaşından önce başlar insülin eksikliği mevcutturİnsülin enjeksiyonları gerekirTip2 diabet genelde 40 yaşından sonra görülür,vücutta insülin eksik veya kullanımında bozukluk vardırDiet,ağızdan alınan antidiabetik ilaçlar ve bazı hastalarda insülin enjeksiyonları gerektirirDiabetik retinopati, şekere hastalığına bağlı olarak gözün arka bölümünde ışığa hassas bir doku olan retina tabakasının(ağ tabaka) damarlarının etkilenmesi ile ortaya çıkan ve körlüğe sebebiyet veren bir durum olup, diabetin tek tedavi edilebilir komplikasyonudurGenelde iki göz de etkilenirHastalığın başlangıcında hastanın hiç şikayeti olmayabilir, bulgular zamanla ortaya çıkarHafif veya ağır, ancak muayene edilen diabetli bir hastada retinopatinin görülme oranı %40-45 civarındadırBu oran hastalığın süresi ile artış gösterebilir Erken safhada yakalanan hastaların tedavileri mümkündür Bu sebeple hastaların hiç bir şikayeti olmasa da yılda 1 kez retina muayeneleri olması gerekir Buluğ çağı,gebelik,katarakt ameliyatı,insüline yeni geçiş gibi dönemlerde muayene sıklaştırılmalıdırDiabetin sıkı kontrolü, gerektiğinde insüline geçiş, kan lipid ve kolesterolünün ve diğer dahili problemlerin kontrol altına alınması,sigarayı bırakmak hastalığın ilerlemesini yavaşlatır,ancak durdurmazBu sebeple kan şeker düzeyleri çok iyi kontrol edilse bile,retina muayeneleri ihmal edilmemelidirŞeker hastalarında kan şekerinin hızlı değişiklikleri ile geçici görme bulanıklıkları da gelişebilirKatarakt oluşumu da normal topluma göre daha sıktırGörme sinirinin küçük damarlarının tıkanması nadir görülen bir durum olup,optik nöropati adını alırBu yazıda diabetik retinopati üzerinde durulacaktır Diabetik retinopatinin evreleri nelerdir? 1-Zemin diabetik retinopati:Ağ tabaka damarlarının tıkanması ve duvarlarının bozulması ile küçük damar genişlemeleri(mikroanevrizma),kan elemanlarının retinaya sızması ile küçük retina içi kanamalar,sert eksuda adı verilen sarı birikintiler görülürRetinanın makula adı verilen en hassas bölgesi etkilenmedikçe görme yakınması olmaz(Resim1) 2-Makulopati:Zamanla makula bölgesi damarları etkilenince,bu bölgedeki damarların zedelenmesi ile, beslenme bozukluğu(iskemi),sıvı sızması(ödem),ve bu bölgeye yerleşen kanama ve eksudalar görmeyi etkilerHasta bulanık ve az görmeden yakınmaya başlar 3-Proliferatif diabetik retinopatiiğer bulgulardan daha az görülürBeslenme bozukluğuna(iskemi) cevap olarak retina bazı sinyaller ve kimyasal maddeler oluşturur ve istenmeyen yerlerde yeni damarlar gelişirBu yeni damarlar göz içine yoğun kanamaya(vitreus hemorajisi),etraflarında gelişen ve gözün içini dolduran yumurta akı kıvamındaki jele(vitreus) doğru uzanan bantların yaptığı çekinti ile retinanın yerinden kabarmasına(dekolman),göz tansiyonunun yükselmesine(glokom) sebebiyet verirBu gelişmeler ise körlükle sonuçlanır(Resim2) Retina anjiografisi nedir,nasıl uygulanır? Retina anjiografisi,flöresein adı verilen bir boyanın 5cc kadar kol toplardamarlarından birine verilmesi, 8-10 saniye içinde göze ulaşan boyanın gösterdiği retina damarsal sisteminin fotoğraflanması esasına dayanırRetina hastalıklarının tanısı ve tedavi edilecek bölgelerin gösterilmesinde kullanılmaktadırDamarları açma özelliği yokturRadyoopak madde kullanılmazİşlem sırasında bazı hastalarda geçici bulantı olabilirİşlemden sonra 2 gün kadar hastanın cilt rengi sararır, idrar rengi koyulaşırÇok nadir olarak boya allerji yapabilirAğır karaciğer ve böbrek hastalarında, hamilelerde kullanımı önerilmez(Resim3) Nasıl tedavi ediyoruz?Laser ışık koagülasyonu nasıl uygulanır? Hastanın yakınması olmadan göz hekimine başvurması çok önemlidirErken evrede LASER ışık koagülasyonu ile,tedavi edilen hastaların %80-90 civarındaki bir gurubunda körlüğü engellemek mümkündürTedavinin etkinliği ve yöntemleri, yaklaşık 40 yıllık çalışmalarla ortaya konulmuşturTedavide, artık yerleşmiş olan bu prensipleri uyguluyoruzTedavi için gözün üzerine bir kontakt lens yerleştirilirLaser ışığı bu lens vasıtası ile tedavi edilecek bölgelere ulaştırılarak yanıklar oluştururİşlem genelde tolere edilebilir,ancak bazı durumlarda ağrı duyulabilirBu sebeple ağrı kesici bir tablet alınması uygundurLASER tedavisinin amacı, görmeyi hastanın başvurduğu düzeyde tutmaya çalışmaktırAncak işlemden sonra bir miktar görme azalması olabilirse de,ileride görülecek daha şiddetli görme azlığının engellenmesi açısından bu kabul edilebilirİşlemden hemen sonra görme yakınmaları artabilir, ancak bir süre sonra eski düzeye dönerLaserin uygulandığı bölgeye göre merkezi veyaçevresel görme,karanlık-aydınlık uyumunda,renk görmede etkilenmeler gelişebilirLaser tedavisi tıkanmış olan küçük damarları açamaz, sadece sızıntı(ödem) bölgelerine ve yeni gelişen damarlara etki edebilir Laserin başarısı,hastanın erken başvurusu ile doğru orantılıdır(Resim4) Vitrektomi ameliyatı nedir? Tedavi için geç kalmış ve bazen laser tedavisine rağmen ilerleme gösteren hastalarda,gözün içine 1 mm den ince özel alelerle girilerek uygulanan bir cerrahidirÇoğunlukla proliferatif safhanın komplikasyonları sebebi ile uygulanırGöz içi sıvısı(vitreus) içindeki kanamaların ve çekinti yapan bantların temizlenmesi ve retinanın tekrar eski anatomik yapısına kavuşması hedeflenirTemizlenen göz içi sıvısı yerine seum fizyolojik veya başka bir sıvı ile göz içi doldurulurBu tedavi için de bir süre olup, başarısı yine zamanlamaya bağlıdırAmeliyatın anatomik başarısı,belirlenen bu hedeflere ulaşmaktır,fonksiyonel başarıya,yani erişilecek görme düzeyine gelince bir sinir dokusu olan ve yenilenmeyen retinada elde edilebilecek görme düzeyi ancak ameliyattan sonra belirlenebilirAmeliyat sırasında gözün içine hava,gaz,silikon gibi TAMPON MADDELER verilmesi gerekebilirBu maddeler içinde silikonun tekrar geri alınması söz konusudurDiğerleri kendiliklerinden emilirAmeliyatın en sık görülen yan etkisi katarakt gelişimini hızlandırmasıdıryeniden kanama da gelişebilirBu gibi durumlarda yeniden cerrahi gerekebilir(Resim5) Yeni gelişmeler Usulüne uygun ve doğru zamanlanmış yukarıda bahsedilen tedaviler ve hastanın dahili problemlerinin kontrole alınması ile, diabetik retinopati sebebi ile gelişen körlük oranları %5 e düşmüştürAncak en keskin gören nokta olan makula bölgesindeki sıvı birikimi(ödem) ve eksudalarda görmeyi daha iyi korumak için çalışmalara devam edilmektedirBu amaçla, tartışmalı olmakla beraber, göz içine dışarıdan kortikosteroid enjeksiyonları denenmektedirBu tedavilerin bir süresi olduğundan enjeksiyonların tekrarı gerekebilirYan etkileri en sık göz içi basıncının yükselebilmesi(her hastada yükselmez),katarakt,nadiren enfeksiyondurRetinanın yeni damar oluşturan sinyalleri ortaya çıkarmaması ve damar sağlamlığını koruması için de, bu işlemde rolü olan bir faktöre karşı geliştirilen anti VEGF adını alan bir gurup yeni ilacın göz içine verilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadırAyrıca ağızdan alınan bazı ilaçlarla bu sinyalleri engellemek için yapılan çalışmalar da vardırTüm bu çalışmaların amacı, görmeyi daha iyi hale getirmektir Kaynak: Türk Oftalmoloji Derneği |
|