Dünyasal yaşamın sonsuz olmadığı kesindir ve ölüm korkusu olduğu sürece, ölüm sonrası |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dünyasal yaşamın sonsuz olmadığı kesindir ve ölüm korkusu olduğu sürece, ölüm sonrasıDünyasal yaşamın sonsuz olmadığı kesindir ve ölüm korkusu olduğu sürece, ölüm sonrasında yaşam umudu sürecektir ve acaba bilinçli ölmenin yolu var mıdır? Çoğunluğu Asya kıtasında olmak üzere milyonlarca insan ölüm sonrasına inanırlar fakat yaşamaya devam etmeyi de arzularlar Ama Materyalist Çağ?da da ölüm bir gerçektir ve aynı korkuya yol açmaktadır Ölümden söz etmek zor bir gerçektir Öncelikli neden temel olarak psikolojik ve kültüreldir Zira ölüm konusu tabudur Ölümü sıkça düşünmek bizi o gerçeğe daha da yakınlaştıracağı düşüncesiyle korku doğurur Ölümden söz ettirmeyi zorlaştıran diğer bir neden ise kökünün dilin niteliğine kadar uzanmasıdır Bu, ölümü bildiğimiz şeylerle kıyaslamamız anlamına gelir En yaygın benzetme ölümle uykunun kıyaslanmasıdır gibi Her zaman kendimize ?ölmek, uykuya dalmaya benzer? deriz Her ne olursa olsun, ölüm bir doğa konunudur ve hepimizin başından geçecektir Belki bu sizin ilk ölümünüzdür belki de yüzüncüdür Ölümü olabildiğince az korkutucu, rahatlatan, huzur veren ve yeni yaşama ilk adımı atmanızı sağlayan bir gerçek olarak düşünmeye çalışabilir miyiz? Cevap bazendir Ölümün korkunçluğu insandan insana değişir Bunca yıllık alışılmış ortamı, eşimizi, dostumuzu, çocuklarımızı ve en önemlisi bedenimizi bu dünyada bırakırız İyi ama herşeyi terkedersek neden doğuyoruz? Tabii ki evrimleşmek, bilgi alışverişinde bulunmak, ya da klasik cevap olarak da iyiyi kötüden ayırt edebilmek için Bu bir görüş Bizce ölüm iç karartan, göz yaşartan, ne zaman geleceği belli olmayan fakat mutlaka gerçekleşecek bir başlangıçtır Evet, başlangıç diyoruz çünkü ruh için ölüm yoktur, ruh dünyada doğar, ahirette ya da spatyomda tekrar doğar ve yine dünyada doğar Ruh bedeni terkeder ve başka bedenlerde yaşamaya devam eder Ölüm bir son değil, öte alem yaşamının başlangıcıdır Ama bunlar da birer inançtır? Ruhsal alanda çalışan hiç kimse yaşam ve ölüm konusunda kendisine özgün düşüncelerin ötesine geçemez Ciddi parapsikologların kabul ettiği gerçek ölüm ötesi olaylar çok nadirdir hatta bazılarına göre ölüm bir yana yaşam da bir istisnadır Çok az sayıdaki araştırmacı, yaşam sonrası için önerilen modellere inanır, çoğunluk ise yaşam sonrasını uygun bir yaklaşım biçimi olarak görür, iyi bir uzmanın kanıtlarla inançları karıştırmaması gereği bu noktada açık olarak karşımıza çıkar Parapsikologların çoğunluğunun bakış açısı basit, güvenli ve kuşkucudur Böyle olması da doğaldır çünkü ulaşılan sonuçlar kısmen taraflı, çoğu zaman da tümüyle bireyseldir Kamuoyu olan biteni duymuyor veya duyurulmamakta ama artık bilim dünyasında, ölümsüzlük peşinde koşan, ölümsüzlüğü arayan ve hatta yakaladığını iddia eden gruplar var Öte yandan, insan bedeninin ölmek için doğmadığı da iddia ediliyor; eğer ölümsüzlük fikri bilinçaltımızda yer alır ve hücrelerimize işlerse ölmeyebiliriz deniyor Aslında Batı dinleri cennetin yükselmiş bilincin diyarı olduğunu savunuyorlar Duygusal Sevinç doğu ve batı geleneklerin ortak fenomenidir Harvard University yöneticisi Lawrence E Sullivan batıdaki düşünce doğrultusunda cennetin sonsuz bir bayram ve eğlence yeri olduğunu iddia etmektedir Gökyüzü, Tanrı?nın sevgiyle ve barışla yıkanmış yüzü önüne çıkana kadar, ruhun yaşadığı yerdir Çoğu dünya dinlerinde ortak bir inanç var; Ölümden sonraki hayatın şartları dünyadaki davranışlara göre değişkendir Öbür dünyada yaşadıklarımız dünyadaki hayat tarzımızın bir sonucudur Doğuda kader deniyor batıda ise davranışlarımızın ahlaki neticeleri İkisi de hayatımızı iyi yaşamaya mecbur edici ?Visions Of The Afterdeath-Ölüm sonrası vizyonları? Proje: ?Institude For The Study Of Afterdeath (ISA)? Değişik kültürlerin ölüm sonrası inançları Lider: Sukie Miller Amaç: Amerikalıların ölüm üzerindeki tutumu için bir karşılaştırma olarak kullanıldı Cevaplar Hindistan?dan Sikhler?in, Brezilya?dan Guaraniler?in ve Nigerya?dan Yorubalar?ın inançlarıyla karşılaştırıldı Denek kitle: 60000 kişi * İstatistikler, katılımcıların, öbür dünyada neşenin, sevincin ve ışığın var olduğu görüşünde birleştiklerini gösteriyor * İnsanlar yaşlandıkça gelecek hakkında daha az iyimser oluyorlar Bu insanlar öbür dünyada sevincin ve huzurun var olmayacağını ve ölenle yaşayan arasında bir iletişim bulunmayacağına inanıyorlar * Kadınlar, daha çok ölüm sonrasının kötü değil, daha ılımlı olduğunu düşünürken, reearkarnasyona inanıyorlar * Erkekler ise, ölümden sonraki yaşamın varlığının bilimsel olarak kanıtlanması gereğine inandırılmışlar ve ayrıca ölümden sonra duyu olarak yalnız kalacaklarına inanıyorlar * Şimdilerde ise ölüm ve ölüm sonrasıyla ilgili sorular sormaya yeni bir tür ilgi var Batıda AIDS?den ölen genç bir nesil var Bunlar ani ölümler değil, sürüp giden hastalıklar İnsanların düşünmek için zamanları var, ölüme karşı gelmeliler ve hiddetlenmeliler * İstatistiklerden de anlaşılacağı gibi öbür dünya hakkında pozitif bir ümit var * Modern insanlar dini kökenlerine olan güçlü bağlılıklarını kaybetmiş gibi görünüyorlar Bir çoğu kiliseye gitmeye önem verilmeyen bir ortamda büyümüş, diğerleri ise kiliseden vazgeçmişler Bu insanlar, ölünce İsa?ya gideceğini söyleyen ölüm döşeğindeki büyük annelerine inanmakta gittikce zorlanıyorlar * Modern batıda ölüm güncel yaşamın bir parçası değil, dini kurumlar tarafından organize edilen ve sisteme bağlanan dinsel bir olay olarak yaşanıyor Diğerlerinde ölüm kapılar arkasına saklanan bir şey değil, atmosfer ruhlarla dolu * Soykırım; Cases of Reincarnation from the Holocaust?un yazarı Rabbi Yonassan Gersom diyor ki: ?Musevi geleneğinin öğrettiği gibi her yaşam değerli ve kendi içinde önemlidir Bu yüzden ruh büyümeye devam ettiği gibi, özgürlük sonsuzlukta devam ediyor? * Doğu dinleri değişik bir yol izliyorlar San Jose State Üniversitesi?nde dinleri karşılaştıran Prof Kenneth Kramer?e göre, öbürdünya yolcusu bireysel yokolma fikrine bağlı olmamak için istiyor ve şöyle devam ediyor: ?Bu bizi yüksek bilince bağlanmakta ve bizi sadece bir insan olmaktan kurtaran ve ebedi yapan şeydir? * Cehenneme inanç azalmıştır ama cennete olan inanç aynı kalmıştır İnsanlar tanrının onlara kötü birşey yapabileceğine artık inanmıyorlar İyimserlik, ölümün çok güç ve acı dolu bir seyahat ile başladığını düşünen kültürlerle çatışıyor |
|