Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beynin, gelişimi, hakkında, özellikleri

Beynin Gelişimi ve Özellikleri / Beynin Gelişimi ve Özellikleri hakkında

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beynin Gelişimi ve Özellikleri / Beynin Gelişimi ve Özellikleri hakkında



Beynin yapısı ve gelişimi üzerindeki çalışmalar çok gerilere gitmemektedir İlk çalışmalarda uzmanlar, hafıza kaybı, cücelik, felç gibi hastalıklardan ölen kişilerin beyinlerinden aldıkları kesitlerde incelemeler yapmışlar ve beynin hangi bölümlerinin hangi görevleri üstlendiklerini bulmuşlardır Çalışmalar, parçalanan hasta beynin, sağlıklı olanla karşılaştırılması esasına dayanmaktadır Özel laboratuvarların ve tekniklerin son yıllarda gelişmesiyle, beyin üzerinde somut deneyler yapılmaya başlanmış, zihinlerde çözümü bekleyen birçok sorunun cevabı verilmiştirİlk ipuçları, hastalıklı beyinlerin hastalıkları nedeniyle geçirdikleri ruhsal değişikliklerini gözlemleyerek elde edilmiştir

Beyin, merkezi sinir sisteminin en önemli bölümü olarak, kafatasının içinde saklı bulunur Böylelikle de dış koşullardan ve darbelerden korunmuş olurEvrimsel gelişimi itibariyle beynin en eski bölümü, diğer bölümler tarafından neredeyse tamamen örtülmüş olan ‘’ana beyin’’ dir

Her canlı türünün ortaya koyduğu, kendine özgü tepkileri mevcutturBu tepkiler canlıların gelişimi ile orantılı olarak karmaşıklaşır ve alternatiflerini doğururEn basiti; bir salyangozun antenlerine dokunduğumuz zaman, hayvanın derhal antenlerini içeri çekmesi, birkaç saniye sonra da eski konumuna getirmesidir Bunu her tekrarlayışımızda aynı tepkiyi verecektir; üretebileceği bir alternatifi olmayacaktırAynı deneyi gelişmişlik düzeyi daha üst sınıfta olan bir canlı üzerinde denediğimiz zaman, farklı sonuçlarla karşılaşmamız mümkündür İlkinde muhtemelen kendini korur,tekrarı halinde ise herhangi bir şekilde bizi etkisiz hale getirmeye çalışır ya da kendini oradan uzaklaştırır Bu durum salyangoz deneyinden çok farklı neticelerin ortaya çıkması olarak değerlendirilebilir

‘Davranış’ dediğimiz şey aslında, temelde programlanmış, yeme, içme, çiftleşme, kaçma ve uyku gibi özelliklerden meydana gelir İlkel canlılarda içgüdü olarak isimlendirilen davranışlar, belli işaretler yaratılmasıyla start alacak, tıpkı bilgisayar programı gibi otomatik davranışlar ortaya konacaktırİşte bu hoşlanılan ve hoşlanılmayan duygulardan oluşan değerler, o canlıda ‘’Temel bilinç alanı’’nın doğmasına neden olurHemen insanın aklına, ‘bu temel bilinç alanı, beynin neresinde yer alır?’ sorusu geliyor…

Evrimsel gelişim içinde yükselerek gelişen hayvanların beyinleri incelendiğinde, beynin evrimleşmesi ile birlikte ‘’eylemlere duyguları katma‘’ ilkesinin de artan oranda başarıldığı görülmektedirDuyguların işe karışmaları öylesine gelişmiştir ki, sonuçta duygular özelliklerini değiştirmiş ve geliştirmiştir ‘’Bilinç’’ haline gelen duygular, insanlarda, düşünmek, planlamak, kıyaslamak, fikir üretip geliştirmek, karar vermek, gözlemleyip sonuç çıkarmak gibi son derece karmaşık işlemlerin gerçekleştirilebilmesine yardımcı olur

Duygusal hayatımızın en eski kökü, koklama duyusuna dayanır ya da diğer bir deyişle kokuyu alıp inceleyen, koku lobudur Koku lobundan, duyguya yol açan eski merkezler gelişmeye başlayıp beyin sapının baş kısmını çevreleyecek kadar genişledi Kokuların büyük ölçüde hatırlatma gücüne sahip oldukları bilinirÖrneğin, bazı anahtar kokular, kişilerin çocukluğundaki birçok olayın yeniden hatırlanmasını sağlar Bundan başka beyindeki nöronlar arasında yeni bağlantıların kurulması ile oluşan beyin ağı, daha önceden depolanmış bilgilerle bağlantı kurulup yeni çıkarımların ortaya konmasını sağlar Birtakım yeni düşünce ve duyguların oluşması ve bunların farkına varmak da insanda benlik bilincinin hissedilmesi sonucunu doğurur

Beynin isimlendirilmiş bölümlerinin görev ve fonksiyonları hakkındaki bilgiler de şöyle:

Ensemizin arkasına denk gelen bölgede beynimizin, beyincik (küçük beyin) adı verilen bölümü yer alır Bütün istemli ve istemdışı (otomatik) kas hareketlerinin koordine edilmesinden sorumludur Motorik düzenleme ve denge merkezidirVücudun duruşu ile iskelet kaslarının kasılma derecesini düzenlerDuyu organlarından gelen tüm impulslar ve büyük beyinden gelen tüm emirler, beyincikte toplanırEmirleri ve impulslari koordine eden beyincik, sonucu kaslara iletir

Acı, sıcaklık ve belirli diğer duyusal değişiklikler (impulslar) talamus içersinde duyu olarak benlik kazanırGelen uyarıların ‘’iyi’’,’’kötü’’ olarak değerlendirilebilmesi için beyin korteks (dış beyin) inin ilgili merkezlerine iletilir Buraya ulaşan yüzlerce uyarı arasından hangisine konsantre olabileceğimizi saptarKorku ve sevinç duygularının algılanması da talamusta olmaktadır

Talamusun altında yer alan hipotalamus bölümü, vücut sıcaklığı, su dengesi, iştah, karbonhidrat ve ya𠤤¤¤bolizması, uyku, vücut ağırlığı ve heyecan mekanizmalarından sorumludurBu bölümde oluşacak en ufak aksaklık, direkt ölümle sonuçlanır

Hipotalamusun görevini yerine getirmedeki en büyük yardımcısı, hipofiz’dirHemen hemen tüm hormonal dengeyi yönetir Cinsel tavır ile cinsel davranışları belirler Ayrıca tiroid, sindirim organları ve cinsel organların çalışmalarını yönlendirir Stres reaksiyonlarının bir bölümünün yönetilmesi, etkilerinin saptanması ve gri beyin hücrelerine (korteks=dış beyin) yollanması da hipofizin görevleri arasındadır

Epifiz talamusun üst yüzeyinde, yuvarlak yapılı bir bezdir Beyin yarım kürelerinin arasında yer alırEpifiz salgısı yumurtalıkların işlevlerini ya doğrudan doğruya ya da hipofiz üzerindeki etkisi nedeniyle dolaylı olarak etkiler Bu salgı, yumurtalıkların çalışmasını durdurucu niteliktedir Ayrıca, insanın günlük yaşam ritmini ayarlar, gece ve gündüze, ışık değişimlerine karşı tepki gösterir

Üstten baktığımız zaman, beynin, ortasından derin bir yarıkla ikiye ayrılmış olduğunu görürüz Biri diğerinin simetrisi görünümündeki bu iki lob ‘’Corpus Callosum=Nasırlı cisim) adı verilen bir köGoogle Page Rankingü ile bağlanmıştır Beynin iki loblu yapısının izdüşümü, morfolojik yapıda da gözlenmektedir İki gözümüz, iki kulağımız, iki bacağımız ve kolumuz vardır Bunların bütün işlevlerini koordine eden iki ‘’hareketli’’ merkez vardır Yürümek, tutmak ve çiğnemek gibi hareketleri yönlendiren bu merkezlerin yanı sıra beyinde, kasların dokunma ve eklem yerlerinin şekil alma duyarlılıklarını yöneten iki de ‘’duyumsal’’ merkez bulunmaktadır Korteksimizde (Üst beyin) yine buna benzer biçimde iki görme ve işitme merkezimiz vardır İşitme merkezini ele alalım: Sağ ve sol lobda birer işitme merkezi bulunur İlginç bir nokta, gürültü ve müzik sağ yarım küredeki işitme merkezince daha iyi değerlendirilmekte, buna karşılık soldaki merkezde, konuşma, anlatma ve açıklama gibi vasıflar daha başarılı olarak algılanıp, gerçekleştirilmektedir Görme merkezimizde de bu asimetrik durum göze çarpmaktadır Soldaki merkez daha çok yazıları (kelime ve harfleri) değerlendirirken, beynin sağ yarım küresinde yer alan görme merkezi ise, figürler, formlar (biçimler) konusunda aktif olmaktadır

Bedenimizin sağ ve sol tarafındaki bazı organlar, beynin kendisine göre ters olan bölümü tarafından yönetilirler

‘’Temel Bilinç Alanı’ nın beyinde bir merkezi var mı?” sorusuna gelelim Beyinle ilgilenen bilim adamları, beyinde bu yönde bir merkezin olmadığı düşüncesindeler Pribram için hologram ile beynin işleyiş biçimi arasında benzerlik çok çarpıcı idi O, hatıraların, beynin içinde belirli bir bölgede yerleşik bulunamayacağı, hologram prensibine uygun şekilde homojen dağılarak snapslara yazılacağı görüşündeydi

İndiana Üniversitesinde bu kurama inanmayan ve öfkeyle karşı çıkan biyolog Paul Pietsch’nin deneyleri Pribramı doğrular nitelikteydi Deneylerinde semenderi denek olarak kullanan Pietsch, beyni çıkartılmış bir semenderin ölmediğini biliyordu Semender beyni dışarda olduğu süre içinde baygın yatıyor, ama beyni yerine konduktan sonra hemen normale dönebiliyordu Pietsch eğer semenderin beslenme davranışı beynimizin içindeki belirli herhangi bir merkezden yönetilmiyorsa,mantıksal olarak beynin yerleştirilme biçiminin hiçbir önemi olmayacağını düşünüyordu Eğer bir sorun yaratacaksa, Pribram’ın kuramının yanlış olduğu ortaya çıkacaktı Pietsch, semenderin beyninin sağ ve sol yarımkürelerinin yerlerini değiştirdi, ama büyük bir şaşkınlıkla semenderin normal beslenme davranışlarına kısa bir sürede döndüğünü gözlemledi Başka bir semenderin beynini baş aşağı yerleştirdi İyileşince onun da normal biçimde beslenmekte olduğunu gördü 700’e yakın deneğin beyinlerini dilimledi,fiskeledi,ameliyatla çeşitli bölümlerini aldı; ama sonuç hiç değişmedi Bu deneylerdeki bulgular, Pietsch’i Pribram’a inanmış hale getirdi

Bu yüzden, beynin birçok merkezinin yerini kesin olarak bilmek ve tanımlamak mümkün olamamaktadırBeyne gelen impulslar, enformasyonlar ve bilgiler, o bilgi türü için görevli merkezlerce algılanır Daha sonra snaptik bağlantılardan yararlanarak, bütün yüzeyine yayılır ve aynı anda değişik yerlerde saklanır

Beyin bir halogramdır Beynin işleyiş yasaları, tek boyutlu ve nedenselliğe dayalı bir mantıkla kavranılmayacak derece komplekstir Onu anlayabilmek için yeni sibernetik yasalara gerek duymaktayız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.