06-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!
İnsanın televizyona karşı tepkisiz kalması mümkün değildir Çünkü insan harici ve dahili şartlarda oluşan dürtülere karşı daima tepki gösterir Işık gözlerine ulaşır, sesler kulaklarına gelir, kokular burnuna dolar, hava akımı tenine temas eder, ani sancılarla midesi kasılır, idrar mesanesini şişirir, cisimler diline dokunur, salgılar kan dolaşımına boşalır ve hatta düşünceler bile zaman zaman onu etkiler Her durumda bu dürtüler, algılamaları harekete dönüştüren sinir uçlarını güçlendirir
Televizyonun sosyal ve psikolojik etkilerinin son yıllarda sıklıkla eleştirildiğine tanık olduk Fakat bu tartışmalar televizyonun fizyolojik zararlarını göz ardı etmemize neden olmamalı Son yapılan araştırmalar televizyonun bedenimize yönelik zararlarının çok daha etkili ve kalıcı olduğunu ortaya koyuyor
Özellikle beyin üzerine yapılan araştırmalar bebeğin doğumundan ergenlik dönemine kadar geçen sürenin çok kritik bir dönem olduğu noktasında birleşiyor Araştırmalara göre bebekler nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresiyle doğar ve ilk üç yılda bu hücreleri destekleyecek ve besleyecek milyarlarca glia hücresi üretilir Sinir hücreleri, merkezi sinir sisteminin yaklaşık yarısını kaplar ve diğer yarısı da destek görevli hücrelerce doldurulur
Çünkü sinir hücreleri yüksek kapasiteli hücreler olmakla birlikte besin saklama ve oksijen sağlama faaliyetlerini yürütemezler ve bunlar sağlanmazsa çabucak ölürler Daha kötüsü, vücuttaki diğer hücrelerden farklı olarak, ölen bir sinir hücresinin yerine asla bir yenisi üretilmez Bunun anlamı, insan beyni bir yandan gelişirken bir yandan da sinir hücreleri ölmeye devam eder Bu gerçek tek bir sinir hücresinin bile korunması ve desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyar
Sinir hücreleri glia hücreleri üretildikten sonra dendrit ve akson denilen uzantılarla birbirleriyle bağlantılar kurar ve böylece beynin diğer bölgelerine uzanırlar Altı yaşında bir çocuğun beyni yetişkin birine göre üçte iki oranında daha küçük olmasına rağmen, sinir hücreleri arasındaki bağlantılar açısından on sekiz aylık bir bebek ya da bir yetişkine göre beş-yedi kat daha fazla bağlantıya sahiptir Gelişen İnsan Beyni Üzerinde Televizyonun Etkisi adlı kitabın yazarı Keith Buzzell’e göre, altı-yedi yaşlarında bir çocuğun beynindeki sinir hücreleri milyonlarca bağlantı yapabilecek bir kapasiteye sahiptir Bu gelişim potansiyeli, çocuk on-on bir yaşlarına geldiğinde sona erer ve çocuk bu bağlantıların % 80’ini kaybeder Eğer o yaşlara kadar çocukta bu sinir hücreleri arası bağlantılar geliştirilmemiş ise, artık geliştirilemez Kullanılmayan kapasiteler kaybedilmiş olur Sonrasında beyinde üretilen bir enzim, kötü bağlantıları tamamen eritip yok eder
Çocuk gelişirken aynı zamanda beyin de gelişme evrelerinden geçer Bu evreler ana beyinden, duygu beyine ve duygu beyinden, düşünce-felsefe beyine doğru yol alır Fakat bu yol alış sırasında bazı kritik dönemler söz konusudur Beyin gelişiminin normal bir seyir izlemesi için bu kritik dönemlerin icapları yerine gelmelidir Söz gelimi, dil becerisinin gelişmesi için çocuğun çevresindeki büyüklerin konuşmalarını işitmesi gerekir Belli bir yaşa kadar bu imkânı bulamamış bir çocuğun dil gelişimi ya çok güç ya da imkânsızdır
Araştırmada bahsi geçen ana beyin bedenin motor faaliyetlerinden, reflekslerden, vücut hareketlerini düzenlemekten sorumlu iken; fiziksel olarak ana beyni saran duygu beyin sevme, nefret etme gibi faaliyetlerden sorumludur Ayrıca samimi ilişki ve duygusal bağ kurmamızdan da duygu beyin sorumludur Düşünce-felsefe beyin ise, algılarımız, hislerimiz ve düşünce tarzlarımızı bir araya getirip düşünce ve davranışlarımıza yön verir Neocortex adı da verilen düşünce-felsefe beyin insanın en yeni ve en yüksek entelektüel biçimini temsil eder ve diğer iki beynin tamamından beş kez daha büyüktür
Beynin gelişimi sırasında sinir hücreleri arasındaki bağlantılar myelin adı verilen yağlı bir koruyucu örtü yoluyla sağlanır Hücreler arası bağlantılar ne kadar çok olursa, myelin eklenmesi de o kadar çok olur Myelinin yoğun ve kalın olması, sinir sinyallerinin bu bağlantılardan geçiş hızını artırır Dolayısıyla çocuğun gelişim sürecinde ihtiyaç duyduğu uyaranları alması hayati bir önem arz eder Örneğin, ana beynin gelişimi sırasında çocuklar tekrar eden ritmik hareketlere ihtiyaç duyarlar Bu noktadaki eksiklik, ana beynin sinir hücreleri arasındaki bağlantı bozukluğuna, o da çocuklarda dikkat ve odaklanma sorununa yol açar
Kısacası, sinir bağlantılarının gelişmesi tamamen sağlıklı bir şekilde uyarılmalarına bağlıdır Meselâ bir bebek yerde duran bir topu eline almaya çalışırken, onu dişlemeye çalışırken, atarken, hatta o toptan çıkan ses ya da kokuyu algılamaya çalışırken beynindeki sinir hücreleri kendi aralarında bağlantılar yaparlar Çocuk televizyon izlediğinde ise çok yönlü sinirsel uyarılma mahrumiyeti yaşar İşte bu nedenle, kendisiyle konuşulmayan, dokunulmayan ya da oynanmayan çocuğun beyin hacmi, normal çocuklara göre % 20-30 daha küçük kalır
Televizyonun fizikî açıdan yol açtığı tahribat elbette bunlarla sınırlı değildir Yapılan bazı araştırmalar televizyon izleyen çocukların daha yüksek oranda göz tembelliğine yakalandığını, bunun da okuma yeteneklerini olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur Yine uzun süreli televizyon izlemenin gözü çok fazla yorduğu ve gözün dinlenmesine izin vermeyerek performans düşüklüğü ve muhtemel görme kayıplarına yol açtığı bulunmuştur
Gerçekten televizyondaki bir çekimin ortalama 3,5 saniyeden fazla sürmediği dikkate alınırsa, bunun gözün aşırı çalışmasına sebep olduğu açıklığa kavuşur
Televizyonun fiziksel etkileri görüldüğü gibi son derece kapsamlı ve ciddidir Bu kötü etkilerin özellikle beynin esas gelişmesini kaydettiği çocukluk yıllarını kapsamaması için yetişkinler, yani anne babalar çocuklarının uzun süreli televizyon izlemeleri karşısında çok daha uyanık olmalıdırlar
|
|
|