Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çilenin, inkılabı, nimete, yusuf

çilenin Nimete Inkılâbı Hz. Yusuf (a.s)

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

çilenin Nimete Inkılâbı Hz. Yusuf (a.s)



ÇİLENİN NİMETE İNKILÂBI HZ YUSUF (AS)


“Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz Gerçekten, sana katımızdan bir zikir verdik” (Taha: 99 )

Yüce Allah (cc), Kur’an-ı Kerim’i bizlere bir hidayet rehberi olarak göndermiştir Bu Kur’an ki, Allah’a hakkıyla ibadet noktasında takva sahipleri için yol gösterme, öğüt ve doğruları görebilme penceresinde bir açıklamadır

“(Ey Muhammed) Sen hikmetle, güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et Çünkü Rabbin yolundan sapanları, en iyi bilen O’dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir” (Nahl: 125)

Kur’an-ı Kerim beyan, hikmet ve nasihat iklimini İlahi belagatın cezp ediciliği ile beş meyve ( İman, ibadet, muamelat, ahiret, ahlak ve kıssa) olarak inanan gönüllere sunar Peygamberler, Allah’a kulluğa teslim olmuş iman gönüllü, ahlak erleri yetiştirmek için gönderilmiştir ki, bu hikmete binaen Kur’an-ı Kerim’in yarıya yakını nice ders, ibret ve hakikatlere haiz peygamber kıssalarından müteşekkildir

Elif, Lam, Ra…

İlahi kelam şifre şifre kalbimize hakikat mesajlarını kodlarken, fıtrat bedeninin DNA’sı olan vahiy, Yusufi bir güzellikle bizi kuşatıyor Şifaya müştak sadrımıza Muhammedi merhemden sürerek elimizden tutuyor Bizi kıssaların en güzeline, bir hayatı tüm yönleriyle kader kaleminin rahmet, kudret, adalet, lütuf cephesinden ele alınmasına… Ken’an iline Yakup(as)’ın şefkat ocağına ***ürüyor

Elif, Lam, Ra…

Gözlerimize inen perde, kalbimizi saran karanlık “Bunlar apaçık Kitap’ın ayetleridir” dokunuşuyla aralanıyor Aklımız, İlahi kudreti idrak noktasında “Gerçekten biz akıl erdirirsiniz diye onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik” aydınlığıyla kendini buluyor Yoldaki adımlarımıza sebat, omuzlardaki sorumluluğumuza takat, İlahi gayeyi hakkıyla anlayanları gösterme dönemecinde “Biz bu Kur’anı Sana vahyetmemizle, en güzel kıssaları gerçek bir haber olarak Sana aktarıyoruz, oysa Sen (ve Sana yürekten bağlı ümmetin) daha önce, bundan haberi olmayanlardandın” (Yusuf: 3)

Bir aile, bir hayat… yaşantısı her cepheden göz önünde olan bir şahsiyet: Yusuf (as)

Hikmetin kendisine rüyada ulaştığı,

Çile tandırının daha bir çocukken yakıcılığıyla kendisini sardığı,

Kuyu karanlığının esir pazarına kendisiyle yol bulduğu,

Şeytani vesveselerin masiyet tuzağına Allah’ın imdadıyla düşüremediği,

Çirkin tekliflerden iffetli yüz çevirmenin zindan dehlizlerine düşürdüğü,

Sabırlı, izzetli bir direnişin nimetle taltif ettiği bir tablo: Yusuf (as)


Kur’anda bize haberi nüzul sebebiyle ilgili olarak birkaç sûreye yayılan Nuh, Hud, Şuayb (as)…yanı sıra çocukluk, gençlik, peygamberlik kareleri tek süreye nakşedilmiş bir sabır, edeb, velayet timsali: Yusuf (as)

Yusuf (as)’un kıssası imtihan dünyasındaki biz aciz ve muhtaç insanların tüm hastalık, dert, sıkıntı, zorluk ve sa’ylerine neşter, merhem, ilaç ve ışık olabilecek ayetleri taşır


“Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler vardır” (Yusuf: 7)

Yusuf (as)’un yolumuzu aydınlatan, hidayete ***üren, ahlaki önderlik açısından zirve olan; sabır, teslimiyet, tevekkül, ihlâs ve şükürle örülmüş hakikat yüklü hayatına üç rüya, üç gömlek, üç güzel yüz damgasını vurmaktadır Dilimizin hakikati Allah’ın lutfuyle kaleme sunduğu kadarıyla bu güzellikten nasiplenelim


Üç Rüya

Bir baba, bir peygamber… Yakup (as), on iki evladından Yusuf’u sevgi noktasında daha önde tutuyor İlahi nur, Hz Yakup’a bu güzel yüzlü ve güzel huylu çocuğun üstün ahlak, yüksek mevki ve peygamberlik ikramına erişeceğine dair aydınlık sunuyor Çocuk yaşta birinin göreceği türden olmayan bir rüyayla istikbale dair müjdelenen Yusuf (as), kıssanın hitamında rüyanın gerçekleşmesiyle Allah’a vuslat arzusunu duayla arz ediyor:


“Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat” ( Yusuf: 101)


Rüya, inanan için çoğunlukla bir ikaz ve müjde mesabesindedir Vahyin kırk altı cüzünden biri sayılan rüyaların sahih olanına itibar edilir ki, bunlar genellikle günün aydınlığı gibi gerçekleşir

Avf ibn-i Malik (ra) anlatıyor:

“Resulullah (sav) buyurdular ki: ‘Rüya üç kısımdır: Bir kısmı, âdemoğlunu üzmek için şeytandan olan korkulardır; bir kısmı kişinin uyanıkken kafasını meşgul eden şeylerdir Bunları uykusunda görür Bir kısım rüyalar da vardır ki, onlar peygamberliğin kırk altı cüzünden birini teşkil eder” ( Kütüb-ü Site, Rüya tabiri Bölümü, 1181 hadis)


“Andolsun ki, Allah Teâlâ, Resulün rüyasını hakk ile doğruladı…” (Fetih: 27)

Yusuf (as)’un hayatı için her biri bir devre teşkil eden rüyalar, Allah’u Teâlâ indinde sabır, sebat, çile… ikram, lütuf, nimet yolunu aydınlatan ve kalbi itminan yönüyle pekiştiren türdendir

Yusuf sûresinin mebdeinde İlahi kelamın hoşluğunda ilk rüyayı dinliyor ve hikmet mektebinin müderrisi Yakup(as)’un fesahatli izahıyla tabirine vakıf oluyoruz:


“O vakit ki, Yusuf babasına: ‘Ey babacığım! Muhakkak ki ben, rüyamda on bir yıldız, güneş ve ayı gördüm Gördüm ki, onlar bana secde ediyorlar’ dedi ( Babası) Ey oğulcuğum! Rüyanı kardeşlerine haber verme! Sonra senin için hilede bulunurlar Şüphe yok ki, şeytan insan için apaçık bir düşmandır Ve böylece Rabbin seni seçkin kılacak ve sana hadise(hikmeti zahir olmayan)lerin tevilini öğretecek ve nimetini senin ve Yakup hanedanı üzerine tamamlayacak… dedi” ( Yusuf: 4-6)


Hak- Batıl mücadelesi hiç hız kesmez, bu mücadelenin her cephesinde şeytan tetikte bekler Mümine verilen kıymet ve ikramı; eşsiz bir seçişin adayı iman erini, hased sahipleri sevmez, onun makamını, izzetli duruşunu, ahlaki yüceliğini haz edemez, ona meyleden gönülleri aldatmak ve imanına şüphe düşürmek için harekete geçerler Güçlerini birleştirip topluluklarını hile tezgâhının başında toplarlar Bu noktada öncü erlere, emir sahiplerine kulak vermek, onların nasihatlerini dinlemek, tavsiyelerine uymak böylesi tuzakları sonuçsuz bırakacaktır Çünkü iman bir gönül zenginliğidir O zenginliği kem gözlere tedbirsizce sunma bazı sıkıntıları doğurur Hikmetli bakış, sabırla diriliş, hidayet şerbetini çirkin desiseler peşinde olanlara hilmle sunma Allah’ın razılığını getirecek; imanın tadına varmak da kâinatın şerefini insana taç edecektir


Rüya, istikbalin misalini görmektir Rüya, remizler atlasıdır Her remiz(işaret), yarının hakikatine müjdedir Yıldızlar, güneş ve ayın secdesi şahsi yüceliğe ve yüksek makamlara erişmeğe işarettir Yarının hakikat ilmine vakıf bugünün Yusuf yüzlü çocuğu, insanları Allah’a kulluğa çağıran İslam tebliğcisi olacaktır


Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar Dedi ki: "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi; gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O'dur" ( Yusuf: 100)


İkinci rüya, dünyevi zahmetlerin neticesi olan zindan karanlığına bir çerağ olur Yusuf(as), nefsine kapılmış bir kadının çirkin arzularına meyletmeyip zindan çilesine ilahi razılıkla gün saymıştır Zincir şakırtılarının zulmün korkunç yüzünü resmettiği soğuk taş dehlizleri; zikir, manevi arınmışlık ve hikmet kitabını tefekkürle okumakla rahmet iklimine çevirmiş bir şahsiyet abidesidir, artık Hz Yusuf


Umutsuzluğun kalplerini sardığı, bezmişliğin takatlerini kestiği, zulmün nefeslerini sıktığı zindan yarenleri; bu babacan, hilm sahibi, vaktini ümit ziynetiyle süsleyen nebiyi sevmişlerdir Ona kulak vermekte, sözlerine değer vermekte, onun sohbetinde diz çökmekten hoşnutturlar Yusuf (as), onların kalbi darlıklarına, düşünsel zaaflarına ferahlık veren ve güç kazandıran güvenilir bir liman olmuştur


Zindanın geceyle eşdeğer sabahında iki zindan yareni ona koşar:

“…Biri: ‘Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm’ dedi Öbürü: ‘Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi’ dedi ‘Bunun yorumundan bize haber ver Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz” ( Yusuf: 36)


Kişinin ahlakıyla, davranışıyla ilişki ve ticaretiyle sair insanların güvenini kazanması, onların nazarında ‘emin’ sıfatıyla nitelemesi kadar kıymetli bir şey olabilir mi? Halka hakkı anlatmaya, kötülükleri izaleye, iyiliği ikameye namzet davetçilerin amelleri kalplerinin aynası olmalı değil midir? Şair, ne güzel demiş:

“ Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”


Muhammedi mirasa talip olanlar ‘eliyle, diliyle sair insanların emin’ olduğu bir ahlaka ulaşmalı ki darlıkta, zorlukta, sıkıntıda, manevi buhranda olanlar ona sadr-a şifa koşsunlar Zindan ehlinin dostluğunu kazanan Yusuf(as), böyle bir güven ortamını fırsat bulup öncelikli vazifesini eda ediyor Yani insanları Allah’a kulluğa davet çağrısını icra ediyor:


“Ey zindan arkadaşlarım! Birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı? Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir Hüküm, yalnızca Allah'ındır O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler” (Yusuf: 39, 40)


İkinci rüyanın semeresi, Allah’ın dinini tebliğ etme fırsatı olarak yeşeriyor Sıdk yolcusu İlahi razılığa kanat çırpan imkânları fırsat bilip bu fırsatları liyakatle, sistemli bir sunumla değerlendirmelidir Yardımı ise her an Allah’tan bilmek; acziyeti, takatin yetersizliğini, nimetin çabuklaşmasını O’na arz etmek iman pusulasına uymaktır Zaaflar ise her an gaflete düşürme çelmesi olur İbredeki hafif sapma, İlahi yardımı zaafın tamiri, istiğfarın lüzumu, tövbenin içtenliğinden sonraya erteleyebilir Mümin, böylesi hallerde iman ibresinin anlık zaaflara bağlı olarak çizgisel sapmasına yol açmamalıdır:


"Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek İşte hakkında fetva istemekte olduğunuz iş (artık) olup bitmiştir İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: ‘Efendinin katında beni hatırla’ Fakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı” (Yusuf: 41,42)

Allah’a emanet olunuz

İbrahim Dağılma



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.