Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
döneminde, gömleği, hikmeti, olan, saray, yaşadıklarının, yusufun

Hz Yusufun 3 gömleği olan saray döneminde yaşadıklarının hikmeti nedir

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz Yusufun 3 gömleği olan saray döneminde yaşadıklarının hikmeti nedir



Yusuf’un ikinci gömleği, arkadan yırtılan iffet gömleği idi Maddi ve manevi güzelliklerin kendisinde cem olunduğu melek yüzlü Yusuf’un gençlik çağında kuşandığı bu gömlek; Mısır sosyetesinin en önde gelen kadınlarından birinin yaman fitnesine o güçlü iradesiyle direnirken arkadan yırtılan gömleğiydi ve Yusuf’un karşılaştığı çetin sınavdan başarıyla ve alnının akıyla çıkışını sembolize ediyordu


Ahlaki yozlaşmanın, çirkeflik ve iğrençliğin en aşağı seviyelerinde bulunan Mısır’ın en zengin ve en güzel kadınlarından birinin müptezel zina teklifiyle imtihan edilen Hz Yusuf’un başından geçen bu olayı, bu çirkin teklifi hikaye ederken Kur’an-ı Kerim’in kullandığı nezih uslup da ayrıca dikkat çekicidir


23 Derken, evinde kalmakta olduğu kadın, onun nefsinden murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak “Seni istiyorum, hadi gelsene!” dedi Yusuf: “Allah’a sığınırım! Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur Doğrusu zalimler hiç iflah olmazlar” dedi


Çocuk yaşında Mısır’a gelen Yusuf, Mısır Azizinin evinde son derece iyi şartlarda beslenmiş, büyümüş, olgunluk çağına erişmişti Allah’ın lutfu ile gerek fizik güzelliği gerekse ahlaki güzelliği bakımından insanlık tarihinde eşine rastlanmayacak bir mevkide idi İşte tam bu noktada Rabbi onu çetin bir sınavdan geçirmeyi murad eylemişti Delikanlılık çağını yaşayan bir genç için en zor imtihanlarından biri, belki de başarılması en güç olanı, cinsel arzu ve istekleri tahrik edilerek sınanmaktı Hz Yusuf’un karşı karşıya kaldığı zina fitnesi de bu türden zorlu bir sınavdı:


Yusuf (as), En Zorlu Sınavı Allah’a Sığınarak Aşıyor


Hz Yusuf’un Mısır’a geldiğinden beri sarayında yetişip kendisinden hep iyilik gördüğü ve hizmetinde, yardımında bulunduğu Mısır Azizinin ahlaken kendisi gibi olmayan şehvet tutkunu hanımı, sarayındaki bu güzel insan hakkında kötü düşünceler beslemeye başlamış, onu kendi şehevi arzularına alet etmek istemişti…


(Biz, adının Züleyha veya Rail olduğu söylenen ‘Azizin hanımı’ için Kur’ani ifadeyle hep “O / Kadın” diyeceğiz Yeri gelmişken, ayrıca “o/kadın” hakkında çeşitli kaynaklar ve –maalesef- bazı İslami kaynaklarda abartılarak anlatılan ve onu ‘zavallı, masum bir aşk tutkunu ve mağduru’ gibi takdim eden, ayet ve hadislerde asla söz edilmediği halde, onu “Yusuf’un aşkından gözleri kör olan, ihtiyarlayan, ama Yusuf’un bir duasıyla tekrar eski güzelliğine kavuşan, nihayet onunla evlenip muradına eren bir örnek aşık gibi kutsayan yaklaşımları yanlış ve son derece tehlikeli buluyoruz)


Evet, Kur’anın nezih ifadesiyle, o/kadın, Yusuf’un nefsinden murad almaya kalkmış ve bütün kapıları kitleyerek “haydi, gelsene” demiş ve yatağına davet etmişti… Belli ki, o/kadın kapıların sımsıkı kapatıldığı, kimseciklerin görmediği bir ortamda, böyle bir teklife hiçbir erkeğin “hayır” diyemeyeceğini düşünüyordu Böyle bir konumda böyle bir teklif’e “hayır” demek, gerçekten babayiğitlik isterdi, kararlık isterdi, çelik bir irade isterdi…


İşte bu sebeple, o kadının zina teklifine Hz Yusuf’un verdiği karşılık son derece önemli ve anlamlıdır: ‘Allah korusun! Ben böyle bir kötülükten Allah’a sığınırım Doğrusu o benim efendimdir, velinimetimdir, bana güzel bakmış, yer yurt ihsan etmiş; bana güzel bakmanızı söylemiştir Allah saklasın, onun iyiliğine karşı hiç böyle bir nankörlük olur mu ? Doğrusu zalimler iflah olmazlar Yani efendinin yatağına hainlik, iyiliğe karşı kötülük, ihsan ve ikram’a karşı nankörlük zulüm ve haksızlıktır Genel olarak zalimler felah bulmazlar, iflah olmazlar Şu halde biz senin dediğini yaparsak ikimizde zalimlerden oluruz ve asla iflah olmayız’




Elbette Hz Yusuf da insandı, gençti ve delikanlılık çağındaydı Bu teklif’e ‘evet’ dememesi için, Allah korkusundan başka bir engel de yoktu ortalıkta Fakat Yusuf Allah’tan korkup sakınan, haya eden, hem Allah’a hem de kullarına karşı sorumluluklarının bilincinde olan erdem timsali halis-muhlis bir insandı Rabbi olan Allah’a karşı da, kendisine çok iyi bakan efendisi Mısır Azizine karşı da nankörlük etmesi, ihanet etmesi beklenemezdi


24 Andolsun kadın onu arzulamıştı Eğer Rabbinin burhanını görüp (zinanın haramlığını) hatırlamasaydı Yusuf da onu arzulamıştı Ondan fuhşu ve fenalığı uzak tutalım diye böyle yaptık Çünkü o bizim ihlasa erdirilmiş kullarımızdan birisiydi


Kadın, onu tuzağına düşürmeye cidden niyet etmişti Maksadı Yusuf’un iffeti ve namuslu biri olup olmadığını denemek veya şaka yapmak değildi Evli bir kadın olmasına rağmen onu arzulamış ve onunla yatağa girmek istemişti Yusuf da neredeyse onu meyletmiş, gitmişti; insandı, erkekti, çünkü; doğası gereği o da onu arzulamıştı; ama Rabbinin burhanını / delilini gördü ve vazgeçti Yusuf, içindeki bu meyle rağmen ona aynı şekilde karşılık vermedi, vezirin hanımının isteğine ve teklifine uymadı Bu durumun, asla Yusuf’un erkeklik hissinin eksikliğinden veya gücünün zayıflığından kaynaklandığı sanılmamalıdır Durumu böyle olan iffetli olmasının birinin iffetli olmasının anlamı kalmazdı, zaten… Ortam öylesine uygundu ki, doğal şartların hükmünü icra edip, sonucun “o/kadın”ın isteği doğrultusunda meydana gelmesi için her şey tamam idi Allah korkusu ve saygısından başka hiçbir engel yoktu ortada ve her an, her fırsatta kendisine sığındığı Rabbi ona burhan’ını yani zinanın haramlığı hakkındaki ilahi hükmünü göstermiş, gözünün önüne getirmiş, hatırlatmıştıO, artık haramın çirkinliğini bütün çıplaklığı ile aynelyakin görüyordu





Kuşeyri, bu ayetin tefsirine ilişkin şöyle bir kıssa anlatıldığını nakleder: Züleyha, evinin bir köşesinde bulunan putun üzerini örtmüş (sonra ‘hadi’ demiş), fakat Yusuf as sormuştu “Şu yaptığın işin manası nedir?” Züleyha, “Puttan utanıyorum” deyince Yusuf, “Senin puttan utandığından ziyade ben Hak Teala’dan utanmaktayım” demişti Rabbinden ittika eden Yusuf, elbette büyük haya sahibi idi; her şeyden önce Allah’ın çizdiği sınırları çiğnemekten çekinmekte, haya etmekte idi Elbette haya sahibi olmayan takva sahibi de olamaz… Allah’tan korkup çekinmeyen kuldan da utanmaz, çekinmez Ahmet Rıfat merhum Tasvir-i Ahlak adlı eserinde “Utanmıyorsan dilediğini yap” nebevi hadisinden söz eder Allah’tan haya etmeyen kimden haya eder !?


Böylece, Hz Yusuf’un ikinci gömleği, sadece onun ismetini ve iffetini, namus ve haysiyetini kararlılıkla koruma çabasını simgelemekle kalmaz, aynı zamanda ihlas ve takva sahibi bir kul olan Yusuf’un hem Rabbine, hem efendisine sadakatini ve vefasını kanıtlayışının delili olur Ve onun Rabbinden haya etmek suretiyle, hem haram işleyip Rabbinin gazabına uğramaktan hem de efendisine ihanet etmekten kurtulması, günümüzün mümin genç öncüleri için çok güzel bir örneklik oluşturur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.