Prof. Dr. Sinsi
|
Erklik


Erklik
Eski Türkler'in düşüncesinde,şeytan kavramının karşılığı Erklig idi "Erk" sözcüğü, Türk şivelerinde bugün de kullanılır ve ;kudret-güç; anlamına gelir Erklig kelimesindeki -lig (-lıg, -lig, -lug, -lüg) eki bir yapım eki olup, herhangi bir özelliği kendinde bulundurma anlamı taşır ve günümüzde -li (-lı, -li, -lu, -lü) şeklinde kullanılır Dolayısıyla Erklig kelimesi erkli, güçlü, kudretli anlamına gelir Erklig'den bazen "Erklig Kan""Kan" kelimesi, bugün "Han" olarak kulandığımız ve kıral anlamına gelen sözcüğün eski söyleniş biçimidir Erklig kelimesi, güçlü-kudretli-kuvveti anlamında bir sıfat olarak Eski Türkçe metinlerde de yer alır Günümüz Altay Türkleri'nin açıklamasına göre de Erlik sözcüğü (günümüz Altaylılar'ı Erklig'e, Erlik derler) ;kuvvetli-güçlü; anlamına gelir diye bahsedilir ki buradaki
Erklig, yer altındaki kötü ruhlar topluluğunun başıdır Günümüz Altay Türkleri Kara Nemeler'in yani Kötü Ruhlar'ın başkanına Erlik, Saha (Yakut) Türkleri ise Arsan Dolay adını verirler Erklig'in başında bulunduğu bu kötü ruhlar toplumu, insanlara her türlü hastalığı, her türlü kötülüğü ve ölümü getirir Bu kötü ruhlar, korkunç biçimli yaratıklardır Erklig, Eski Uygurca metinlerde Erklig Kan yani;Güçlü Han, Kudretli Han ; olarak anılır
Adını yakınlarında bulunduğu Altın Göl'den (Abakan'da) alan Altın Köl Yazıtları'nda Erklig, şöyle anılır:
"Bizni erklig adırtı " (bizi erklig ayırdı)
Altın Köl Yazıtları, birer mezartaşı oldukları için, buradaki ifadeden Erklig'in ölümle ilgili bir varlık olduğu ve insanları yaşamdan ayırdığı anlaşılmaktadır Ölen kişi, Erklig Kan'ın tagtın (dağdaki ya da kuzeydeki) makamına götürülüp Tamu'ya (cehennem) veya Uçmag'a (cennet) yollanıyordu
Yer altı ve ölümle ilgili bir varlık olan Erklig Kan'a verilen erklig sanı, aynı zamanda Çolpan (Venüs) yıldızına da aitti Türkler'de Çolpan (Venüs); savaş, silah, zırh, ordu gibi askeri kavramların ve ölüm cezasının simgesiydi Bir Türkçe metinde Erklig Kan, Çolpan ve yağız yer ile birlikte sayılmaktadır
Eski Türk inancında ruhların/ruhsal varlıkların çoğu, gök ile yer arasında döndükleri için hem göksel yüzleriyle, hem de yer altındaki yüzleriyle gözükürlerdi Yer altında dönmeğe başlayan göksel cisimler yani yir altınkılar (yer altındakiler), Erklig Kan ordusunu (Erklig Kan süsin)
oluşturarak kıyınçılar, ölütçiler (kıyıcılar, öldürücüler) olmaktaydılar Bunlar, yek denilen ve kısmen insani, kısmen de hayvani yüzlerle betimlenen kötü ruhlarla eş tutulurdu Yek ikonografisine benzeyen yarı insan yarı hayvan yüzler, Orta Asya göçebelerinin dikili taşlarında ve maskelerinde de görülür Bu eserlerin Budizmden daha eski olmasından, Eski Orta Asya Türkleri'nde görülen Yek ikonografisinin göçebe sanatı maskelerinden geliştiği anlaşılmaktadır
BaşkurtT ürkleri'nin Gök Tanrı'ya inandıklarını belirttikten sonra, biri ölümü yöneten on iki ruhun varlığına inandıklarını da söyler Bu ölümü yöneten ruh, Erklig'in Başkurt çeşitlemesi olabilir
Günümüz Türk boylarından şamanist inançta olanlarında Erklig inancı ve onun çeşitli versiyonları vardır Ama bu inançların, Eski Türkler'deki Erklig Kan ile bire bir örtüşüp örtüşmediğini bilmiyoruz Ancak şu söylenebilir ki, Altay ve Sibirya Türkleri'nin dış etkiler (Budizm, Maniheizm gibi dinler, İran mitolojisi vs) altında kalmasına bağlı olarak Erklig inancı bu topluluklarda doğal olarak değişime uğramıştır Minusinsk civarında yaşan Türkler Erklig Kan'a İrle Kan - İl Kan, Buryat Moğolları Erlen Kan, Altay Türkleri de Erlik Han adını verirler Ayrıca Yakut (Saha) Türkleri'nin inançlarındaki Arsan Dolay'ın, Erklig Kan'ın Yakut versiyonu olduğunu söyleyebiliriz Yakutlar, yer altının hükümdarı olarak ifade ettikleri Arsan Dolay'ın bir boğanın sırtında olduğunu düşünürler
Altay mitolojisine göre Erlik,Ülgen = Gök Tanrı tarafından yaratılmıştır Tamu'nun (=cehennem) üzerindeki bir yerde, aşağı dünyanın dokuzuncu katında oturur Burada demir damlı bir sarayı, gümüşten bir tahtı vardır; sarayı kara demirdendir Erlik, dokuz tabakadan oluşan yer altında kara bir güneş yaratmış, bu kara güneşin ışığıyla orasını aydınlatmıştır Şaman dualarında Erlik, kendisinden çok korkulan bir varlık olarak ele alınır
Erlik, her türlü hastalığı göndererek insanlardan kurbanlar ister İstediği kurban verilmezse musallat olduğu oba ya da aileye ölüm ve felâket ruhlarını gönderir Öldürdüğü kişilerin canlarını yakalayıp yer altındaki karanlık dünyasına götürür, kendisine köle yapar Altaylı Türkler, özellikle hastalıkların kol gezdiği dönemlerde Erlik'ten çok korkarlar, kurbanlar vererek onu sakinleştirmeğe çalışırlar
Erlik sağlam gövdeli, atletik yapılı yaşlı bir varlık olarak düşünülür Gözleri, kaşları kara renklidir Çatal sakalı dizlerine değin uzanmıştır Yaban domuzunun azı dişlerine benzeyen bıyığı kulakları üzerine yerleşmiştir Kara ve kıvırcık saçlıdır Çenesi tokmağa, boynuzları ağaç köklerine benzer Kana benzer parlak yüzlü Erlik'in, kara demirden kılıcı ve kalkanı vardır Bineği kara at ya da kara boğadır (belki de öküz) Erklig Kan, Eski Uygur sanatında boğa ya da öküze binmiş olarak tasvir edilmiştir ki bunu, Osmanlı kozmolojisindeki dünyanın öküz üstünde durduğunu
anlatan efsane ile aynı köke bağlamak mümkündür
Erklig'in Türk halk düşüncesindeki ve Türk sanatındaki yeri ve etkileri düşünülenin (daha doğrusu düşünülemeyenin; çünkü bu konuda bilginlerimiz yeterli ölçüde araştırma yapmamışlardır) ötesindedir Aşağıdaki ''Öteki Kötü Ruhlar'' kısmında ele alınan kötü ruhlar ya doğrudan Erlik'in taifesindendirler ya da islami niteliklere büründürülmeğe çalışılmışlardır Bu kötü varlıklara günümüzde özellikle Anadolu ve Altaylar'da inanılmaktadır Tabi ki birkaçında ad değişikliği söz konusudur ama varlıkların işlevleri temelde aynıdır
Erklig'in Türk sanatındaki etkileri de önemlidir Türk sanatındaki cin ve şeytan tasvirleri, köklerini Erlik'ten alırlar Özellikle Uygur duvar resimlerinde görülen bu tasvirler Topkapı Sarayı Kütüphanesi'ndeki Muhammed Siyah Kalem'in minyatürlerinde oldukça belirgindir
ERLİK'İN OĞULLARI ve KIZLARI
Erlik'in dokuz oğlu, dokuz da kızı vardır Dokuz oğlu, adlarıyla birlikte şunlardır:
Karaş
Mattır
Şıngay
Kömür Kan
Badış Biy
Yabaş
Temir Kan
Uçar Kan
Kerey Kan
Altay şamanizmine göre Erlik'in oğulları yer altına inen şamana yol gösterirler Erlik ve oğulları için zayıf ve hasta hayvanlar kurban edilir Çünkü Altaylılar'ın inançlarına göre Erlik, kötü (zayıf ve sakat) kurbanlardan hoşlanır Erlik'e asla at kurban edilmez Ayrıca, Erlik'i simgeleyen şeyler ve tasvirler yapmak yasaktır Erlik Han'ın oğulları babaları gibi kötü değildir Bunlar, kötü ruhlardan insanları korurlar Babaları için yapılan kurban törenlerinde hazır bulunurlar ve töreni yöneten kamın Erlik Han'ın yanına gitmesine öncülük ederler Yeryüzündeki görevlerinden ayrı olarak Erlik'in oğulları yer altındaki gölleri, ırmakları, denizleri yönetirler  
Erlik'in kızları, kam (=din adamı) Gök Tanrı'ya (=Ülgen'e) kurban vermek için göğe çıkarken, kamı yataklarına çağırıp yolundan alıkoymağa çalışırlar Kam, işini unutup Erlik'in kızlarının cilvelerine kanarsa başka ruhlarca cezalandırılır ve Tanrı'nın kurbanı kabul etmesi işi de tehlikeye düşer Erlik'in kızlarından yalnızca ikisinin adı bilinir: sekiz gözlü Kiştey Ana ile Erke Solton
|