Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebiyatı, rus

Rus Edebiyatı

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rus Edebiyatı




Rus Edebiyatı
  • Klâsik Dönem Rus Edebiyatı
Kantemir (1708-1744) ve Lomonosov (1711-1765) şiir türünde, Krilov (1768-1844) fabl türünde, Fonvizin (1744-1792) de komedya türünde bu akımı Rusya'da temsil etmişlerdir
  • Romantik Dönem Rus Edebiyatı
Hemen hemen her edebî türde eser vermiş olan Puşkin (1799-1837), en önemli romantik Rus sanatçısıdır Puşkin, romantizmi (coşumculuk) Rus halkının yaşamından yerel renkler alarak zenginleştirmiştir Ayrıca canlandırdığı kişilikleri eleştirel bir tutumla vermesi; insanın bencilliğini, çıkarcılığını, insan ile toplum arasındaki ilişkiyi anlatması nedeniyle gerçekçiliğin hazırlayıcısı sayılmıştır En ünlü eserleri Bahçesaray Çeşmesi, Çingeneler, Yüzbaşının Kızı, Maça Kızı'dır
  • Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı
Realizm akımı Fransız edebiyatından sonra en önemli sanatçılarını Rus edebiyatından yetiştirmiştir
Nikoloi Gogol (1809-1852) özellikle yergi üslûbuyla toplumunun kokuşmuş, bozulmuş yöntemlerini eliştirmiştir Müfettiş adlı oyunu ve Ölü Canlar adlı romanı ünlüdür
Fiodor Mihayloviç Dostoyevski (1822-1881) ise toplumdan çok, birey olarak insanın ruh dünyasını hem tabiî hem de sosyal çevresi içinde en ince ayrıntılarına kadar sergiler Psikolojik tahlilleri oldukça başarılıdır Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Ölü Bir Evden Anılar en ünlü romanlarıdır
Bir başka önemli realist yazar Lev Nikoleyeviç Tolstoy (1828-1910), özellikle köylülerin dünyasını yazmıştır Başlıca romanları: Harp ve Sulh, Anna Karenina, Hacı Murat
Anton Çehov (1860-1904) daha çok hikâye ve tiyatro türlerinden ürün vermiştir Hikâye türünde "Çehov tarzı hikâye" denilen bir çığır açmıştır Bu tarz hikâyede giriş, gelişme, sonuç gibi kronolojik bir düzenlemeye itibar edilmiz; bir anı, bir durumu, ortamı, hayatın bir kesitini, olayların en çarpıcı yanını etkili bir şekilde vermeyi amaçlar Üslûpta şiirsellik ve deneme türünü andıran bir anlatımı vardır "Olay" yerine "durum" ögesine ağırlık verilir Hikâyelerinden seçmeler 4 cilt hâlinde MEB'da yayımlanmıştı En önemli oyunlari ise Vişne Bahçesi, Vanya Dayı ve Martı'dır
Diğer önemli Rus realist yazarlar arasında İvan Turgenyev (1818-1883) ve Maksim
Gorki (1868-1936) sayılabilir
  • 20 Yüzyıl Rus Edebiyatı
Fütürüzmin Rus edebiyatındaki önemli temsilcisi Mayakovski (1893-1930) olmuştur Şiirde Pasternak (1890-1960); hikâye ve romanda ise Zoşçenko (1895-1958), Şolohov (1905) ve Soljenitsin (1918) önde gelen sanatçılar arasında yer alırlar

ORKESTRA ŞEFİ HAKKINDA
Lokantada elektrikten hava kızıla döndü
Koltuklara kadınların yumuşaklığı yayılmıştı
Ortaya birdenbire incinmiş orkestra şefi fırlıyarak
Müzisyenlere ağlama emri verdi
İri bir som balığı parçasını
sakalına tatlı tatlı götürenin
boru yağlı suratına
bir avuç madeni gözyaşı fırlattı
Hıçkırıklar arasında altın dişlerinden
çığlığa basmağa vakit bulamadan,
oradakiler trombonların, zurnaların hırpalamasıyla
üstüne basarak geçtiler
Sonuncu, kapıya varmadan,
yanağı sos tabağında ölünce
orkestra şefi büsbütün çıldırdı,
müzisyenlere hayvanlar gibi ulumalarını emretti
Sonra sarhoş bir gövdenin dişleri arasına,
boruyu bakırdan bir simit gibi soktu;
üflüyor, göbeğin içinde
hıçkırıkların çılgınca uğuldamasını dinliyordu
Ertesi sabah patron öfkesinden aç acına,
hesabını kesmeye gelince
orkestra şefi mosmor olmuş
avizenin üstünde sallanıp daha da çok morarıyordu

VLADİMİR MAYAKOVSKİ
(Çeviren: Nihal Layaza Talay)


Rus Edebiyatı, 11 yüzyılda Rusların Hıristiyanlık'ı benimsemesinden sonra yazı­lan yapıtlarla başlar Doğu Slav toplulukları ilk kez 10 yüzyılın hemen başında Kiev'de merkezi bir yönetim altında bir araya gelmiş­lerdi Aynı yüzyılın sonlarında Kiev prensi tarafından benimsenen Hıristiyanlık'ın halkın arasında yayılmasıyla okuryazarlık gelişebil­me olanağı buldu Bu yeni dinle birlikte Rusya'ya Yunanca ya da Slavca dinsel yapıtlar girdi Yunanca'dan çeviriler yapdmaya başlandı
Rus edebiyatı 11 yüzyıldan 13 yüzyıl sonlarına kadar uzanan bu ilk döneminde dinin ve dinsel konuların etkisi altında kaldı ve sınırları dince belirlendi Bu dönemde Hıristiyan dünyasının Bizans ve Roma mer­kezleri arasında ikiye ayrılması ve Rusya'nın Katolik batıya karşı Ortodoks Bizans'ın ya­nında yer alması da onu Latin dünyasından ve kültüründen kopardı
11 ve 12 yüzyıllarda dinsel yapıtların yanı sıra başka konuları işleyen yapıtlar da yazıl­maya başlandı Bu tür yapıtlara "İskendername"ler, bir Yahudi tarihçinin "Kudüs'ün Yı­kım Tarihi" adlı yapıtı ile "Kahraman Diogenes'in Yaptıkları" adlı Bizans romanının çevi­risi örnek olarak gösterilebilir
11 yüzyılın ortalarında çeviri ya da uyarla­maların yanında özgün Rus edebiyatının da ilk ürünleri ortaya çıkmaya başladı Rus manastır başrahiplerinin yaşamöyküleri bu alandaki ilk önemli adımlardı Mağaralar Manastırı'nın başrahibi Feodosius'un yaşa­mıyla, öldürülen kardeş prensler "Boris ve Gleb'in Yaşamı" bunların ilk örnekleridir Ayrıca aynı yüzyılın ilk yıllarında yazılmaya başlanan vakayinameler bu dönemin önemli yapıtlarıdır 12 yüzyılda rahip Nestor tarafın­dan derlendiği varsayılan "Geçmiş Yılların Öyküsü" adlı vakayiname bu türün en ilginç örneğidir
O dönemlerde gelişmekte olan bu yazılı edebiyatın yanında sözlü edebiyat da oldukça zengindi Köylü ozanlarca söylenen kahra­manlık destanları çok yaygındı Bu destanlar­dan yazıya aktarılan "İgor Alayı Destanı" günümüze kadar ulaşmıştır Destanda Novgorod Severski Prensi İgor Svyatoslaviç'in Kıp-çaklar'a karşı düzenlediği ve yenilgiyle biten seferi anlatılır
13 yüzyılda Tatar istilasından sonra bölge­sel konuları işleyen yapıtlar yazılmaya başlan­dı Bunlardan, Moğollar'ı 14 yüzyılda yenil­giye uğratan Prens Dimitri Donskoy'u öven Zadonşeina adlı yapıt sürmekte olan destan geleneğinin örneklerindendir Ayrıca, 14 yüzyılda dönemin savaşlarını ve merkezi yö­netim kurma çabalarını anlatan "Mamay Boz­gunu" ile Konstantinopolis'in (bugün İstan­bul) Osmanlılar'ca aîınması ve Bizans'ın yıkıl­ması nedeniyle kaleme alınmış olan "Çargrad' ın Alınışı" dönemin ilgi çeken yapıtlarıdır
15 yüzyılın sonlarında Rusya'nın Tatar istilasından kurtulmasıyla başlayan dönemde Moskova siyasal ve kültürel yaşamın merkezi durumuna geldi ve kültürel yaşamda yeniden bir canlanma başladı 16 yüzyılda ilk matbaa kuruldu ve ilk olarak Apostol adlı kitap basıldı Bu dönemde Moskova Prensliği'nin siyasal varlığını öne çıkartan yazılar ile dinsel propaganda kitapçıkları egemen durumdaydı 15 yüzyılın sonunda yazılmış olan, İran ve Hindistan'ı gezen bir tüccarın anlattıkların­dan oluşan "Üç Denizde Yolculuk" adlı gezi kitabı Rus edebiyatında siyasal ve dinsel çevrelerin etkisinden uzak ilk yapıtlarından biridir
17 yüzyılın başında bu kez de İsveç ve Polonya ordularının işgaline uğrayan Rusya yeniden bir kültürel gerileme sürecine girdi Ama bu dönemin ardından dindışı öğelerle sözlü halk geleneği öğeleri edebiyata girmeye başladı Artık dinsel konuların yanı sıra gül­mece ve yergi yapıtları da yazılıyordu 17 yüzyılın ortalarında başpapaz Avvakum Pet-roviç'in kaleme aldığı ve Rus edebiyatının ilk düzyazı yapıtlarından biri olan Hayatım basıl­dı Bu sıralarda Moskova'da ilk tiyatro dene­meleri de başlamıştı

Batı Avrupa'nın Etkisi
Çar I Petro'nun 18 yüzyılda gerçekleştirdiği reformlar eskinin dışa kapalı, dindar Rusya' sında köklü değişimlere yol açtı Bu reform­lar sonucu kültür üzerindeki dinsel baskılar önemli ölçüde kalktı Rus soylular ve aydınlar kendilerine tümüyle yabancı Batı Avrupa kültürüyle tanışma olanağı buldular Modern Rus edebiyatı da bu reformlardan sonra 18 yüzyılda Klasikçilik ile birlikte başladı Rus yergi ede­biyatının kurucusu ve dindışı şiirin ilk örnek­lerini veren Antioh Dmitriyeviç Kantemir; ilk büyük dil reformcusu, şair ve bilim adamı Mihail Vasilyeviç Lomonosov; masallar ve yergiler yazan ve yazarlığı meslek olarak seçen ilk Rus soylusu olan, ilk Rus trajedisi Horev'in yazarı Aleksandr Petroviç Sumarokov; geliştirdiği vurgulu hece dizisiyle Rus şiirini yeniden biçimlendiren şair ve filozof Vasili Kirilloviç Trediakovski edebiyattaki bu gelişmenin öncüleri oldular Rus Klasikçiliği' nin önde gelen bu adları batı edebiyatının büyük ölçüde etkisi altındaydılar Ayrıca özellikle 18 yüzyılın en dikkate değer ve özgün Rus şairi Gavrila Romanoviç Derjavin; soyluların kültür alanındaki özenticiliğini alaylı bir dille yeren oyun yazan Deniş İvanoviç Fonvizin dönemin önemli yazarlarındandılar
18 yüzyılın sonlannda Rusya'da köylü ayaklanmalan Rus edebiyatında siyasal ve duygusal temalan öne çıkardı Yazarlar yok­sulluk içindeki köylülerin yaşamına, Rusya'da yaygın olan toprak köleliğine ve yarattığı toplumsal ilişkilere ilgi duymaya başladılar Bunlardan, toprak sahiplerinin köylüleri ez­mesine karşı çıkan ve toplumsal yergileriyle adını duyuran Nikolay İvanoviç Novikov ile Rus edebiyatında devrimci geleneği başlatan Aleksandr Nikolayeviç Radişçev yazdıklarından ötürü II Katerina tarafından Sibirya'ya sürülmüşlerdi Radişçev "Petersburg'dan Moskova'ya Bir Seyahat" (1790) adlı yapıtın­da düşsel bir yolculuk çerçevesinde toplumsal adaletsizlik, yoksulluk ve vahşet örneklerini yansıtmıştı
18 yüzyılın sonlarında Klasikçilik'in aşıl­makta olduğunun ilk işaretlerini duygulu ta­rihsel destanlanyla ünlenen Mihail M Keras-kov verdi Avrupa'nın Romantizm öncesi dönemiyle çakışan bu yeni duygusal edebiya­tın önde gelen temsilcisi olan tarihçi ve yazar Nikolay M Karamzin, kilise Slavca'sını yazı dilinden çıkararak konuşma diline dayanan daha yalın bir edebi üslup yarattı Şiiri duygunun anlatımı olarak kabul ederek Klasikçi­lik'in aklı ve kuralı öne çıkarmasını eleştirdi Karamzin'in ünlü "Zavallı Liza" (1792) adlı öyküsü duygusal yaklaşımın ilk örneklerin­dendir Bu akımın bir başka ünlü adı da şair ve çevirmen Vasili Jukovski'ydi Eski Yunan, İran ve Hint destanlarından Rusça'ya başarılı çeviriler yapan Jukovski, Alman ve İngiliz edebi akımlarının etkisinde çok güzel yapıtlar kaleme almıştır Jukovski, ağıt türünde duy­gulu ve ezgili şiirler yazan şair Konstantin Ni­kolayeviç Batyuşkov'la birlikte Puşkin'in ön­cülü sayılır

Puşkin ve Sonrası
19 yüzyılda Rus edebiyatı en parlak dönemi­ni yaşamıştır Bu dönemin en büyük adı, Rus ve dünya edebiyatının önemli kilometre taşlarından biri ve tam anlamıyla ilk klasik Rus yazarı olan Aleksandr Sergeyeviç Puşkin'dir Avrupa'daki Ro­mantizm hareketinin Rus edebiyatına girme­sini sağlayarak özgün bir Rus Romantizmi yaratan Puşkin, Yevgeni Onegin (1833) adlı ro­manıyla Rus Gerçekçilik Akımı'nı da başlatmış­tır Puşkin'in ölümü üzerine yazdığı şiirle tanı­nan ve gene onun gibi genç yaşta bir düelloda ölen bir başka Romantik Rus şairi de Mihail Lermontov'dur Puşkin'in ardılı ve Rus edebi­yatının en önemli şairlerinden biri olan Ler­montov, Zamanımızın Bir Kahramanı (1840) adlı romanı ile kendinden sonraki Rus yazarlar üzerinde derin bir etki yaratmıştır Rus edebiyatında felsefi şiirleriyle ünlü Yevgeni Abramoviç Baratinski ve köy yaşamını betimleyen şiirleriyle tanınan Aleksey Vasiliyeviç Koltsov bu dönemin şiir alanında son temsilcile­ridir
19 yüzyılın ortalarına gelindiğinde Rus edebiyatında Gogol'dan başlayarak roman birincil yeri almaya başladı Rus edebiyatı dünya ölçeğinde en önemli yapıtlarını roman türünde vermiştir Romanın böylesi bir geliş­me göstermesinde 1825'te çara karşı girişilen başarısız ayaklanmanın ardından gelen baskı ve teröre dayanan yönetimin de etkisi vardır Sansür toplumsal sorunların açıkça tartışılma­sına izin vermiyordu Bu nedenle de reform sorunları, zararsız kabul edilen ve denetim­den kolayca geçebilen edebi yapıtlarda yer alabiliyordu Böylece tüm düşünsel etkinlik roman türünde yoğunlaştı
Rus edebiyatında toplumsal konular baş­langıcından beri önemli bir yer tutmuştur Rus romanında ele alınan siyasal reform sorunu da bu geleneğe bağlı olarak toplumsal bir içerik taşır Yazarlar yapıtlarında küçük insanları, yoksulları, acı çekenleri, ezilenleri, binbir güçlük içinde yaşama mücadelesi ve­renleri ele almışlardır Rus romanındaki bir başka önemli konu da dinsel sorunlardır Birçok yazarın yapıtında dinsel ve toplumsal sorunları birbirinden ayırmak hemen hemen olanaksızdır
Nikolay Gogol 1836'da sahnelenen Müfettiş adlı oyunuyla adını duyurdu (bak gogol nikolay) Gogol'un yaşadığı dönemin yaşam tarzını, yönetimi ve yöneticileri, soyluları sergileyen yapıtları yalnızca Rus edebiyatını değil aynı zamanda Doğu Avrupa edebiyatın­daki kara gülmece anlayışını da etkiledi Başyapıtı sayılan Ölü Canlafâa (1842) Gogol Rusya'daki sertlik düzeninin ve toplumdaki adaletsizliğin doğurduğu acı gerçekleri yer yer gülünç bir anlatımla dile getirdi Kendinden sonra gelen yazarları büyük ölçüde etkileyen Gogol, Rus Gerçekçiliği'nin öncülerindendir
Gogol'un ardılı ve gerçek mirasçısı Fyodor Dostoyevski salt Rus edebiyatının değil dün­yanın en önemli yazarlarından biridir (bak dostoyevski Fyodor) Rus toplumundaki sı­radan insanı ele alan Dostoyevski sonraları toplumsal sorunlara yönelmiştir Dostoyevski yapıtlarında insanın iç dünyasının gizli kalmış yönlerini büyük bir ustalıkla yansıtmıştır 19 yüzyılın ortalarına doğru Rus aydınlar, Batıcı­lar ve Slavcılar olarak iki ana akım çevresinde kümelenmişti Avrupa'nın ilerici düşünceleri­ni Rusya'ya getirmeyi amaçlayan Batıcılar'a karşı Dostoyevski'nin de içinde olduğu Slavcı­lar Rus Ortodoks dinini, su katılmamış Rus yaşamını ve kültürünü yüceltiyorlardı Dosto-yevski'ye göre çağdaş insan eski insanlardan daha mutsuzdu, çünkü inancını yitirmişti Yazar Budala (1868-69), Suç ve Ceza (1866) ve Karamazov Kardeşler (1879-80) adlı yapıtlarında bu görüşlerini yansıtır
19 yüzyılın ortalarında Rusya'da edebiyat siyasal düşüncelerin egemen olduğu bir alana dönüşmüştü Dostoyevski gibi kilise ve çarlık yönetimi yandaşı yazarların karşısında aydın­lanmayı ve siyasal devrimi savunan yazarlar da vardı Bunlardan, çağdaş Rus edebiyat eleştirisinin temellerini atan Vissarion Gregoryeviç Belinski edebiyatın, henüz oluşma aşamasında bulunan Rus ulusunun gelişmiş bir uygar toplum durumuna gelmesine adım adım katkıda bulunması gerektiğini savunu­yordu İlerici düşüncelerin en güçlü savaşçıla­rından Aleksandr İvanoviç Herzen ise köylü­lüğü siyasal yaşamda birincil yere koyan, Rusya'ya özgü bir sosyalizm geliştirmeye ça­lışmaktaydı Herzen Rus düzyazısının en bü­yük yapıtlarından sayılan "Geçmişim ve Dü-şüncelerim"de (1861-67) yaşamını anlatmış­tır Genç Rus aydınları üzerinde Nasıl Yap­malı (1863) adlı yapıtıyla son derece etkili olan Nikolay Çernişevski de batılılaşmayı savunan sosyalist yazarlardandı Bu akımın içinde yer alan Nikolay Dobrolyubov ile Dimitri Pisarev etkileri daha sonraki kuşakla­ra ulaşan eleştirmenlerdi
Rus aydınlan içinde Batıcılık'ın önde gelen temsilcisi İvan Sergeyeviç Turgenyev'dir Rus edebiyatında Gerçekçilik Akımı'nın İvan Gonçarov ile birlikte en önemli temsilcilerin­den olan Turgenyev, kuşaklar arasındaki ça-tışmalan ele aldığı Babalar ve Oğullarda (1862) babalannın duyarlılığından uzaklaşan, şiir yerine doğa bilimlerini seçen, uyanık, nesnel, devrimci oğullan ya da bir başka deyişle yeni insanı betimlemiştir Ama Tur-genyev'in romanında yarattığı bu tip Rus aydınlannca kendilerinin kötü bir kopyası olarak kabul edilmiş ve yazar büyük bir tepkiyle karşılaşmıştır Rus Gerçekçiliği'nin öbür büyük temsilcisi Gonçarov ise Oblomov (1859) adlı romanındaki kahramanıyla yalnız­ca Rus edebiyatında değil, dünya edebiyatın­da da en başanlı tipleme örneklerinden birini yaratmıştır Oblomov adındaki bu genç ve cömert soylu, kararsızlığın ve aylaklığın örne­ğidir 19 yüzyıl Rus toplumunun gericiliğini, uyuşukluğunu ve boşluğunu dile getirdiği kadar, bütün dünyada bu tür insanı simgele­yen "Oblomovluk" terimi bu karakterden türetilmiştir Fırtına (1829) adlı oyunuyla geniş bir ilgi gören gerçekçi oyun yazarı Aleksandr Nikolayeviç Ostrovski ise oyunlarında, romanlarda ele alınmayan toplumsal tabakaları, tüccarları ve kentlileri betimlemiş­tir Bu dönemde yoksul köy çevrelerinin şairi Nikolay Alekseyeviç Nekrasov, halkçı İvan Saviç Nikitin ile ince ve duyarlı Fyodor İvanoviç Tyutçev gibi şairler de yetişmiştir
19 yüzyıl Rus edebiyatının en büyük isim­lerinden biri de Lev Tolstoy'dur Soylu bir aileden gelen kont Tolstoy başyapıtı Savaş ve Barış'ıa (1865-69) Napolyon Savaşları sırasında Rus­ya'nın genel bir görünümünü verirken insa­nın, zamanın, ölümsüz sanılan her şeyin küçüklüğünü, gelip geçiciliğini de anlatır Anna Karenina (1875-77) Tolstoy'un yaşama daha karamsar baktığı bir başka başyapıtıdır Yazar yaşlılığında yazdığı Diriliş'te (1899) ise din ve ahlak görüşlerini sergiler
19yüzyılın sonuna gelindiğinde Rus edebi­yatı dünya edebiyatı içinde özgün yerini almıştı 20 yüzyılın başlarını da kapsayan bu yıllarda Rusya'daki baskıcı çarlık yönetiminin doğurduğu karamsar hava edebiyata da yansı­dı Bu dönemin iki büyük yazarı, ün kazandı­ğı oyunları kadar öykü gibi güç bir edebi türün de en büyük ustalarından olan Anton Pavloviç Çehov ile 1917 Ekim Devrimi'nin hazırlanmasına yapıtlarıyla katkıda bulunan Maksim Gorki'dir Çehov yapıtlarında, için­de yaşadığı ortamın karamsarlığını yansıtır Yapıtlarında, beklenmedik büyük olaylar geçmez Doğalcılık ve Gerçekçilik akımları­nın Rus edebiyatında en önemli temsilcilerinden olan Gorki ise yapıtlarında toplumun en yoksul kesimlerini ele almıştır 20 yüzyılın başlarında Rusya'da gelişmeye başlayan sos­yalist hareket içinde de yer alan Gorki öykü ve romanların yanı sıra oyunlar da yazdı
20yüzyılın başlarında Rus şiiri uzun süren durgunluğundan sıyrılarak en parlak dönemi­ni yaşadı Sembolist (Simgeci) anlayışın ege­men olduğu bu dönemin şiirinde Vladimir Solovyov, Andrey Beli, Valeri Bryusov ve şiirin­de Toplumsal Gerçekçilik'e de yer veren Aleksandr Blok önde gelen adlardı Sembo­list anlayışa karşı olan bir başka şairler topluluğu da somutluğu ve kesinliği savunu­yordu Nikolay Gumilyov, Anna Ahmatova da bu akımın anılmaya değer şairleriydi

1917 Sonrası Rus Edebiyatı
Rus toplumunda siyasal, ekonomik, toplum­sal değişimi ve yepyeni bir toplum biçimlenmesini beraberinde getiren 1917 Ekim Devri­mi edebiyatı da derinden etkiledi Devrimin ilk yıllarında edebiyat alanında kendini duyu­ran akım Gelecekçilik'ti Vladimir Mayakovs-ki ve Velimir Hlebnikov geçmişin tüm edebi­yat değerlerini reddediyorlardı Bu iki şair edebiyat tekniklerinde devrimcilikle siyasal yaşamda devrimciliği uzlaştırmaya çalışıyor­lardı
Devrimin ilk yıllarında işçi sınıfı kültürü­nün gelişmesine olanak sağlayacak bir sanatın yaratılması amaçlandı Bu yıllarda o güne kadar görülmemiş bir sanatsal hareketlilik yaşanmaktaydı SSCB'nin değişik yörelerin­den ve toplumsal kesimlerinden gelen çok sayıda yeni şair ve yazar edebiyat dünyasına girdi Yapıtlarında ağırlıklı konu devrimden sonra çıkan iç savaştı İsaak Babel'in Kızıl Süvariler ı (1926), Aleksandr Fadeyev'in Par­tizanları (1927) bu tür yapıtların önde gelen-lerindendir Bu dönemde devrimci gelişmeye yakınlık duyan, ama onunla düşünsel olarak bütünleşmeyen Konstantin Fedin, Vsevolod İvanov, Boris Pilnyak, Leonid Leonov ve Aleksey Tolstoy gibi yazarlar devrimin en şaşırtıcı ve özgün yönlerini yakalayıp betimle­meye çalıştılar Nikolay Kuzmin, Mihail Ro-zanov, Leonid Andreyev, Dimitri Merejkovs-ki gibi yazarlarsa devrimin kitleselliğine ve maddeciliğine karşı bireyi önemseyen bir edebiyatı savunmaktaydılar
Lenin'in ölümünün ardından SSCB'de yö­netimi Stalin'in ele almasıyla birlikte öbür kültür alanlarında olduğu gibi edebiyatta da baskı ve denetim duyulmaya başlandı Yazarlar ve bağımsız edebiyat çevreleri önce Rus Proleter Yazarlar Birliği, daha sonra Sovyet Yazarlar Birliği içinde toplandılar Bu dönemde edebiyata Sosyalist Gerçekçilik ya da Toplumcu Gerçekçilik adıyla anılan akım egemendi Nikolay Os-trovski'nin Ve Çeliğe Su Verildi (1932-34), Fyodor Vasiliyeviç Gladkov'un Çimento (1925) adlı romanları bu akımın en tipik örnekleridir Mihail Şolohov'un iç savaşı ko­nu alan Ve Durgun Akardı Don (1928-40) adlı romanı ise ülkede oluşturulan bürokratik yönetimi örtük bir biçimde eleştirmekteydi Bu dönemin öbür yazarları ise, İlya Ehren­burg, Konstantin Simonov, Olga Berggolts ve Vera İnber'di
II Dünya Savaşı (1939-45) sırasında propa­ganda amacı güden savaş edebiyatının yanın­da, ulusal direnişte kişisel çabaların katkısını vurgulayan yapıtlar da kaleme alındı Simonov'un Günler ve Geceler (1944), Silah Arka­daşları (1952), İnsan Asker Doğmaz (1964) adlı romanları savaşı gerçekçi bir üslupla an­latan yapıtlardı Ayrıca Ahmatova, Nikolay Thinov, Aleksandr Tvardovski gibi şairler de savaş yıllarının kişisel ve ulusal acılarını dile getirdiler
Stalin'in ölümünden sonra edebiyatın üze­rindeki baskılar da hafiflemeye başladı Vera Panova'nın "Mevsimler" (1953), Ehrenburg' un Buzların Çözülüşü (1954) adlı romanları Rus edebiyatındaki yön değişikliğinin ilk be­lirtileriydi Bu arada daha önce suçlanan Babel gibi yazarlara onurları geri verilmiş, Anna Ahmatova gibi yazarlara yapıtlarını yayımlama hakkı yeniden tanınmıştı Vera Panova, Viktor Platonoviç Nekrasov, Yuri Pavloviç Kazakov gibi yazarlar ise kuşak çatışmalarını, ahlaksal sorunları konu edinen yapıtlar vermeye başladılar Ama 1958'de Doktor Jivago (1957) adlı romanıyla Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Boris Pasternak SSCB'de tepkiyle karşılanınca ödülü reddet­mek zorunda kaldı 1962'de Aleksandr Soljenitsin'in İvan Denisoviç'in Hayatında Bir Gün (1962) adını taşıyan ve Stalin dönemi toplama kamplarını anlatan romanı ülke dışında ya­yımlanınca edebiyata yönetimce gösterilen hoşgörü de sona erdi Bu dönemde SSCB'nin şiir alanındaki önemli adlan Yevgeni Yevtuşen-ko, Arşeni Tarkovski, İosif Brodski, Andrey Voznesenski ve Bella Ahmadulina'ydı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.