Amerikan Edebiyatı |
06-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Amerikan EdebiyatıAmerikan Edebiyatı
Mark Twain (1835-1910), Tom Sawyer'in Maceraları (1876), Missisippi'de Hayat (1833) gibi eserlerinde daha çok mizahî bir uslûbu benimsemiştir O'henry (1862-1910) ise küçük hikâye türünde büyük bir üne sahiptir Olaylarda sürpriz unsuruna ve yalın bir anlatıma önem verir Jack London (1876-1916), Vahşetin Çağrısı (1903), Uçurum Halkı (1903) ve Martin Eden (1909) gibi romanlarının konularını daha çok kendi yaşantılarından ya da çevresinden almıştır John Steinbeck (1902-1968), toplumcu gerçekçi bir Amerikan yazarıdır Yoksul ve sömürülmüş kitlelerin, işçilerin sorunlarına, bireysel ve sosyal dünyalarına eğilmiştir Daha çok California çevresine yer vermiştir Başlıca romanları şunlardır: Kenar Mahalle (1935), Farelere ve İnsanlara Dair (1937), Gazap Üzümleri (1939), Sardalya Sokağı (1945) Ernest Hemingway (1898-1961) de ezilen yığınların sorunları, adalet, baskıyla boyun eğmeme gibi konuların yanında uluslararası savaşların kötülüğü, tabiatın güzelliği ve yaşama sevinci temalarına ağırlık vermiştir Başlıca romanları: Bahar Selleri (1926), Güneş Gene Doğar (1926), Silâhlara Veda (1929), Çanlar Kimin İçin Çalıyor (1940), İhtiyar Adam ve Deniz (1953) Şiir türünde ise en önemli Amerikan şairlerinden biri olan Ezra Pound (1885-1972) tüm dünya milletlerinin kültürlerinden yararlanma yoluna gitmiş ve imgecilik (imajizm) akımının öncüleri arasında yer almıştır Ayrıca I Dünya Savaşı yıllarında faşizmi desteklemesiyle ünlüdür GÖZLER Efendimiz dinlen artık, yorgunuz yorgun, Duyalım biraz da rüzgârın parmaklarını Üstümüzü örten şu durgun Şu kurşun gibi ağır kapaklarda Dinlen artık kardeş, gün ağırıyor bak dışarda! Soldukça soluyor sarı ışık Eridikçe eriyor mum Salıver bizi, dışarda en tatlı renkler, Yosun yeşili, çiçek renkleri, Ağacın altı serinlik Salıver bizi, tükeniriz yoksa Akıp duran tekdüzeliğinde Kara kuru baskıların Ak kâğıt üzerinde Salıver bizi, biri var ki Bir gülüşünün verdiğini vermez sana Yıllanmış bilgisi tüm okuduklarının Ona bakalım ona |
|