Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1332, 1406, biyografisi, haldun, hayatı, ibni, kimdir

İbn-i Haldun (1332 - 1406) hayatı,İbn-i Haldun (1332 - 1406) kimdir,biyografisi

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-i Haldun (1332 - 1406) hayatı,İbn-i Haldun (1332 - 1406) kimdir,biyografisi



İbn-i Haldun (1332 - 1406) hayatı,İbn-i Haldun (1332 - 1406) kimdir,biyografisi

14 yüzyılın büyük Arap tarihçisi İbn Haldun Doğu'da ve Batı'da ilk tarih filozofu, hatta bazen sosyolojinin habercisi olarak tanınmıştır Arapça'dan Latince'ye eserlerin çevrilmesi hareketi zayıfladığı için ibn Haldun'un düşünceleri Avrupa'ya oldukça geç, 19 yüzyıl ortasında girdi Fırtınalı hayatını Umumi tarihine ek olarak yazdığı kısımdan öğreniyoruz Tunus'ta 1332'de (H 732) doğan İbn Haldun Hadramut'tan İspanya'ya göçmüş çok eski bir aileden geliyordu 12 yüzyılda İspanya'nın Üçüncü Ferdinand tarafından zaptından sonra İbn Haldun'un ailesi Tunus'a sığındı ve filozof Kuzey Afrika'nın bu en önemli şehrinde doğdu


İbn Haldun Ebu' Abdullah M al-Ansari'den ders aldı Erkenden bilginlerin meclisine girdi Bir seyahatte Fas Emiri Ebu İnan'ın veziri oldu Kendisini kıskanan memurların iftiraları yüzünden hapsedildi Bu emirin ölümünden sonra yerine geçen, onu serbest bıraktı ve ona umumi katipliğini verdi Fakat bu da uzun sürmedi ve kabilelerin isyanı üzerine emir, iktidarı kaybetti Memleketin siyasal hayatından rahatsız olan İbn Haldun Endülüs'e gitmek için izin aldı O zaman onu Gırnata emiri Abdullah b Ahmer'in sarayında görüyoruz (1364) Gırnata, İspanya'da İslam devletinin son sığınağıydı Tarihçi İbn al-Hatib orada vezirdi İbn Haldun, orada tarihi çalışmaları için en elverişli ortamı buldu Abdulah onu Kastil kralına elçi olarak gönderdi İbn Haldun ile İbn Hatib arasında içten rekabet birinciyi Gırnata'dan ayrılmaya ve Becaye emiri Abu Abdullah'ın devletini kabule mecbur etti Bu memlekette vezir oldu Becaye ile Constantin arasındaki gerginliklerin halli ile uğraştı ve siyasi hayatın devamlı huzursuzluğu onu yeniden memleketi bırakmaya ve Telemsan'da bilimsel çalışmaları için yerleşmeye zorladı Fakat siyasal hırsı ve yönetme yeteneğinden faydalanmak için çağıranların çokluğu onu tekrar faal hayata soktu Telemsan sultanı Ebu Hamu onu sınırlarını koruyan kabilelerin başkanı tayin etti O sırda İbn Haldun'un askerlik görevinde görüyoruz: Bu ona sahra halkını tanıma ve göçebeler hakkında derin tetkikler yapma imkanını verdi Tarih felsefesinin önemli bir kısmını bu tecrübelerden çıkaracaktır


Tunus'ta Beni Hafs, Cezayir'de Beni Abd-el-Vaad, Fas'ta Beni Merini hanedanları vardı Fakat gerçekte her şehirde ayrı bir hükümet olup sahra da hiçbir güce bağlı değildi Hanedanlar arasında savaş, şehirlerin güvensizliği, kervanlar ve köylerin kabileler tarafından yağma edilmesi onları istikrarlı bir hayatta bırakmıyordu İbn Haldun Kuzey Afrika'dan yeise düştü ve Endülüs'e dönmek istedi Fakat Gırnata emirinin iyi karşılamasına rağmen onun hakkında Ebu Hamu'nun casusudur şeklinde yapılan dedikodular onu yeniden Ebu Hamu'yu aramaya mecbur etti 47 yaşındaydı Devamlı okumaları ve siyasi tecrübeleri ile büyük bir bilgi biriktirmişti Bundan sonra siyasi hayatı bırakmaya ve kendi deyimiyle "yeni bir bilim"i yazmaya karar verdi Bu suretle Umumi Tarihi'nin başı olan Mukaddime'yi (Prolegomenes) yazdı ve onu kütüphanesinde tamamlamak için Tunus'a yerleşti Tunus sultanı bu önemli eseri yazılmasıyla çok ilgilendi Eserini sultana ithaf etti ve yazma nüshayı kütüphaneye verdi Ve İbn Haldun hacca gitti Dönüşünde hayranlıkla karşılandığı Mısır'a yerleşti El-Ezher'de ders verdi ve Kadi-ül-Kudat (kadıların kadısı) tayin edildi Bazı hoşnutsuzluklara rağmen hukuki reformlar yaptı ve küçük bir aralıktan sonra yeniden aynı işe tayin edilerek ölümüne kadar kaldı Timurlenk Bayezit'i yendikten sonra Mısır'ı zapta kalkmıştı Melik Nasır tehlikeyi atlatmak için İbn Haldun'u Şam'a elçi olarak gönderdi Gerçekten bu görev Mısır'ı istiladan kurtardı


İbn Haldun büyük Arap tarihçilerinden En önemli eseri de Mukaddime'dir Orada onu modern tarih filozoflarına ve sosyologlara yaklaştıran bir tarih kuramı yaptı Mukaddime önce Paris'te Quatremere tarafından, Kahire'de (Bulak) Mustafa Fethi tarafından bastırıldı İlk çeviriler, Türkiye'de Pirizade, Cevdet Paşa tarafından yapıldı 18 yüzyıla kadar Batı, bu filozofu tanımıyordu 19 yüzyıl başında Sylvestre de Sacy onun önemini gördü Garcin de Tassy İbn Haldun'un eserinden birkaç bölümü çevirdi Quatremere eseri Prolegomenes adıyla yayınlamıştı Özet halinde Fransızca'ya çevirdi Fakat bitiremedi İlk defa tam çevirisini Baron de Slane yaptı (1862-1886) O zamandan beri batı memleketlerinde İbn Haldun'dan çok bahsedilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.