Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1903, 1969, adorno, hayati, kimdir, theodor, wiesengrund

Theodor Wiesengrund Adorno (1903 - 1969) Theodor Wiesengrund Adorno hayati, kimdir

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Theodor Wiesengrund Adorno (1903 - 1969) Theodor Wiesengrund Adorno hayati, kimdir




Toplumbilim, ruhbilim ve müzikbilim alanlarında çalışmış, Frankfurt Okulu'nun "eleştirel kuramı”nın felsefi mimarlarından olan Alman düşünür Adorno, 11 Eylül 1903 yılında Almanya’da doğdu Sonraları tüm felsefece görüşlerine damgasını vuracak olan Kant'ın “Arı Usun Eleştirisi” adlı kitabını toplum eleştirmeni ve sinema kuramcısı Siegfried Kracauer'le birlikte I Dünya Savaşı'nın bitmesine yakın her cumartesi öğleden sonraları okumaya başladı Kracauer'in rehberliği Adorno'ya, bu kitabın yalnızca bir bilgikuramı kitabı olmadığını, aynı zamanda tinin tarihsel konumunun da okunabileceği kodlanmış bir metin olduğunu düşündürttü Annesinin ve kız kardeşinin etkileriyle müziğe karşı beslediği ilgiyi beste yapmaya dek vardıran düşünür, II Dünya Savaşı yıllarını ise California'da sürgünde geçirdi


Adorno, 1924'te Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nde Edmund Husserl üzerine yazdığı tezi tamamlayarak felsefe doktoru derecesini aldı Bir yıl sonra Alban Berg ile kompozisyon çalışmak ve Arnold Schoenberg etrafında toplanmış müzisyenlere, bestecilere katılmak için Viyana'ya gitti Viyana gezisinin Adorno üzerindeki etkisi çok kalıcı oldu; "yeni müziğin" hem önde gelen bir savunucusu oldu, hem de felsefece biçemi Schoenberg ile Berg'in "atonal" kompozisyon tekniklerinin izlerini hep taşıyacak hale geldi


Frankfurt'taki çalışmalarına dönen Adarno, Kierkegaard: Konstruktion des Asthelischen (Kierkegaard: Estetik Olanın Kuruluşu, 1933) adlı kitabıyla doçentlik sınavını verdi Bu güç kitapta üç konu daha bir öne çıkmaktadır: 1) Kierkegaard'da, öznellik kavramında olduğu gibi, varoluşsal öğeleri soyut kategorilere dönüştürmek yoluyla varoluşçuluğun somutlaşma arzusunun açığa çıkarılarak eleştirilmesi; 2) şeyleşmiş toplumsal dünyanın yani kişilerin üzerinde baskı kuran öznelliğin savlarına kayıtsız kalan kurumlar dünyasının bir okuması; 3) tanrıbilimsel düşüncelerin tarihsel ve maddi somutlaştırılmasının sağlanması girişimi


Adorno, Hitler Almanyası'ndan 1934'te kaçarak Oxford'a Merton College'a geldi Burada geçirdiği üç buçuk yıl içinde o zamanlar arkadaşı Max Horkheimer'in yönetimindeki Institut für Sozialforschung'un (Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü) dergisine makaleler yazdı; daha sonra 1956'da yayımlanacak Husserl üzerine bir kitap hazırladı II Dünya Savaşı yıllarını ABD'de geçiren düşünür bu sıralarda Horkheimer ile ortaklaşa Dialektik der Aufklarung (Aydınlanmanın Diyalektiği, 1947) adlı kitabı yazdı


Savaş sona erince Enstitü'yü yeniden kurmak için Frankfurt'a dönen Adorno izleyen yirmi yıl içinde müzik, edebiyat eleştirisi, toplumsal kuram ve felsefe üzerine çığır açıcı pek çok kitap ve makale yazdı Örneğin, 1957 tarihli "Sociology and Empirical Research" (Toplumbilim ve Deneysel Araştırma) adlı makalesi artık, 1960'larda Almanya'yı kasıp kavuran "olguculuk tartışması"nın başlatıcısı sayılmaktadır Adorno'nun iki önemli felsefe kitabı da bu dönemde yazılmıştır: Negative Dialektik (Olumsuzlayıcı Diyalektik, 1966) ile Asthetische Theorie (Estetik Kuram, 1970)


Adorno'nun felsefesi, içinde yaşadığı toplumsal dünya anlayışına gösterdiği bir tepki olarak okunabilir O, ileri Batı toplumlarının Marx'ın çözümlediği kapitalist üretim ilişkileriyle kurulmuş olduğundan asla kuşku duymamış, özellikle de Marx'ın fetişizmi ile kullanım değerinin değişim değerince baskı altına alındığı konusundaki görüşlerine tümüyle katılmıştır Adorno, ayrıca iktisadı biçimlendiren düzeneklerin aynısının sonuçta kültürel etkinlikleri de belirdiği düşüncesini de benimsedi Sermayenin, iktisadı ussallaştırmasının doğal sonucu tahakküm ve yoksulluk (kabaca söylenirse "adaletsizlik") olurken, kültürün ussallaştırılmasının sonucu yabancılaşma ve anlamsızlık (kabaca söylenirse "yoksayıcılık") olmaktadır


Avrupa'da faşizmin yükselmesinin ve işçi hareketlerinin çözülmesinin ardında yatan -ve daha sonraları Yahudi Soykırımı ile doruğuna ulaşan- nedenlere karşılık Adorno, modern dünyanın toplumsal ve iktisadi örgüsüne sinmiş gerçekten kayda değer ilerici eğilimlerin varlığından kuşku duymaya başladı Hatta modern toplumların ussallaştırılması tasarısının tamamlanmış olmaktan uzak olduğuna ve dolayısıyla içgüdüsel olarak ilerici toplumsal oluşumların gelişmeci kesimleri de içinde olmak Üzere Marx'ın tarih kuramının da egemen kapitalist üretimininkine benzer ussallaştırma yapıları talep ettiğine inanmaya başladı Adorno'ya göre modernliğin en köklü ikilemlerinin kökeninde usun ve ussallaştırmanın bu yapıları varsa, modernliğin bunalımı temelde "usun bunalımı" demektir Her şeyden önce gerekli olan da usun eleştirilerek tedavi edilmesidir


Adorno'nun modern usun bunalımının merkezinde yöntemin, çözümlemenin, sınıflandırmanın, evrenselliğin ve mantıksal dizgeliliğin her şeyden önce geldiği modern bilimsel usçuluğun olduğuna inancı tamdır Adorno, nesnelerden kökten bir biçimde bağımsız tanımlanan usun dağıldığını, bozulduğunu ileri sürer


“Aydınlanmanın Diyaletkiği”nde Adorno, ussallığın soy kütüğünü çıkarmayı amaçlar Aydınlanma, insanın korkularının ve umutlarının bulaştığı doğal dünyaya, söylenlere karşıdır Usun söylenden üstünlüğü varsayımı, böylelikle, usun insanbiçimci yansıtımlarından kurtuluşu haline gelir Us dünyayı öznel izdüşümlerden çok nesnel bir biçimde resmeder Adorno, bu abartılı us tablosunu hem biçim hem de içerik bakımından çelişkili bulur Ona göre söylen de us da insanlığın kendisini söylensel güçlerden kurtararak gereksinimlerini karşılamak ve tutkularını doyurmak için doğal dünya üzerinde denetim kurma savaşımı sonucu ortaya çıkmıştır Demek ki, aydınlanmış usun özerkliği varsayımı için gerekli biçimsel nitelikler, gerçekte insanın doğayla savaşımı içinde insanın soy kütüğü üzerinde temellenmektedir Aydınlanmış us nesnel değildir; doğayı denetim altında tutmak isteyen insanın tutkularının hizmetindedir Böylesi bir us insanın ayakta kalma güdüsünün somutlaşmasıyla, dolayısıyla ancak kendisi bir araç oldukça anlam kazanır


Adorno'nun felsefece duruşu ya da etkinliği, kendisini açıkça sanatsal modernliğin eylemlerine ve yazgısına bağlar; bu nedenle de iç tutarlığı eksiksizdir Adorno, felsefenin foyasını ortaya çıkarmak ister; usçuluğu ve anlama yetisini, bunların "özdeşi olmayan ötekisiyle" temellendirmek ister


6 Ağustos 1969’da ölen Adorno'nun diğer önemli yapıtları arasında Arnold Schoenberg'in atonal müziğini müzikal modernizmin en üst noktası olarak savunduğu Philosophie der neuen Musik (Yeni Müziğin Felsefesi, 1949); somut, bireysel deneyimin modern, burjuva toplumundaki yok oluşuna ilişkin düşüncelerini yansıtan yüz elli üç çarpıcı aforizmadan oluşan MinimaMoralia (1951); Husserl'e ilişkin, görüngübilimin kaçınılmaz soyutluğu ya da aradığı somutluğu yitirmeye yazgılı oluşu üzerinde duran ve "yoğun" bir okuma sonucu ortaya çıkan Zur Metakritik der Erkennistheorie Studien über Husserl und die phanomenologischen Antonomien (Bilgikuramının Üsteleştirisi: Husserl ile Görüngübilimsel Çatışkılar Üstüne incelemeler, 1956); Hegel üzerine denemelerden oluşan Drei Studien zu Hegel (Hegel Üstüne Üç Çalışma, 1963) ile Heidegger'in varoluşçuluğunu soyut ve tarihdışı olarak yorumladığı Jargon der Eigentlichkeit (Sahicilik Jargonu, 1964) sayılabilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.