| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| biyografi, hayatıluc, irigaray, irigarayluc, kimdirluc, luc | 
|  | Luc Irigaray-Luc Irigaray Kimdir-Luc Irigaray Hayatı-Luc Irigaray Biyografi |  | 
|  06-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Luc Irigaray-Luc Irigaray Kimdir-Luc Irigaray Hayatı-Luc Irigaray BiyografiLuc Irigaray-Luc Irigaray Kimdir-Luc Irigaray Hayatı-Luc Irigaray Biyografi Luc Irigaray Kimdir? Çağdaş Fransız feminist düşünürdür   "Parlern Est Pas Jamais Neutre" (Asla Yansız Olmayan Konuşma), "La Sexe linguistique" (Linguistik Cinsiyeti), "Sexes et Geneologies" (Cinsiyetler ve Soy kütükleri), "Je, tu, nous: Pour une Culture de la Diffarance" (Ben, Sen, Biz: Bir Farklılık Kültürüne Doğru) isimli eserleriyle ünlüdür   Felsefeye psikiyatri ya da psikoloji alanından gelen Irigaray çağın önemli kadın düşünürlerinin başında gelir  Derrida'nın metafiziğin  		zorunlu kıldığı bastırma ve marjinalleştirmelere dair açıklamasından  		ilham alan Irigaray tüm dikkatini kültür ta*rafından baskı altına  		alınana yöneltmiştir  O nitekim, kadının gerek metafizik ya da felsefede  		ve gerekse de kültürde dışlanmış ol*duğunu öne sürer  Kadın Batı'nın  		kültürel imarjinerinde var değildir  Batı kültürü Freud’un Totem ve  		Tabu’sunun baba katlin*den çok daha eski olan bir ana katli üzerine inşa  		edilmiştir   Buna göre, Irigaray öncelikle felsefe tarihinde unutulmuş olan kadını arar  O bu bağlamda, görme duyusundan, nesne bilgi*sinden uzaklaşan ve  		özü varlığın, formu gerçekliğin ölçüsü yapan Platon’dan başla*yarak,  		günümüze kadar olan bütün bir Batı felsefesi geleneğini eleştirir  Irigaray bu*nunla da kalmayıp, dildeki cinsel yönelimleri araştırmıştır  Kadının fallik olan dilde temsil edilmediğini öne süren filozofa göre,  		iletişimde bulunmak ve başkalarıyla ilişki kurabilmek, yani sosyal  		olabilmek için ka*dınlar ya erkeklerin dilini konuşmak ya da kendi  		dillerini yaratmak zorundadırlar  Ge*leneğin kendisini eksik bir Gestalt,  		erkek öznenin uçuk, akıldışı, hiçbir zaman tam olamayan bir yansıması  		olarak gördüğünü söylediği kadının dilde temsil edilmediğini tekrar  		tekrar ifade eden Irigaray, özgül kadınca söylemin eski/yeni sözlerini  		egemen düzenin çeşitli şekillerde yıkıldığı köşe taşla*rına  		yerleştirmeye çalışmıştır  Buna göre, o kadın cinsel organının biçimiyle  		ilgili bambaşka yapılar ortaya atarak psikanalizin fallüsüyle alay  		etmiş, erkek düşüncesinin kadın için aynada oluşturduğu imgeyi  		parçalamaya veya boşaltmaya kalkışmıştır   Irigaray aynı şeyin kadının sosyal statüsü için de geçerli olduğunu dile getirdikten sonra, kadının erkeğin, erkeğin de kadının yerinde hiçbir zaman olamayacağı bir fark*lılık etiği geliştirmiştir  Bir cinsel  		farklılık etiğinin kadın jeneolojileriyle olan bağlarını yeniden kurması  		gerektiğini savunan Irigaray’a göre, kadının jeneolojisini yeniden inşa  		etmek veya canlandırmak, bastırılmış kadını desteklemek, ona bir ifade  		imkanı kazandırmak, kendine özgü kültürünü iade etmektir  O kadınların  		son yıllarda kazan*dıkları hakların büyük bir bölümünün onla*rın erkek  		postuna bürünmelerine izin veren haklar 9lduğunu iddia eder  Ona göre,  		eşit haklara sahip olma ve hukuk düzeninin ta*rafsız olduğu mitosuna  		karşı, farklılık, ilk olarak haklarda kadınlar için ayrılık  		yapıl*masıyla aşikar hale getirilmelidir  Zira bu durumda yapılan klasik  		hukukun erkek ,damgalı şekli karşısında kadınları eşitliğe zorlamak  		olacaktır  İkinci olarak da, cinsle*rin hukukta ilk kez kendilerini  		göstermeleri gerekmektedir  alıntı | 
|   | 
|  | 
|  |