Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgili, serdar

Serdar Bilgili

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Serdar Bilgili









Serdar Bilgili, Kahramanmaraş'lı bir ailenin çocuğu olarak 1963 yılında İstanbul'da dünyaya geldi İlk ögretimini Ataköy İlkokulunda, orta ve lise ögretimlerini ise Robert Kolej'de tamamladı

Yüksek ögretimi için Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) giden Bilgili, Redlands Üniversitesi'nde (Redlands, California) İşletme dalında eğitim gördü ABD'deki eğitimini tamamladıktan sonra, 1983 yılında Viyana'da Birleşmiş Milletler'de bir sene staj yapti 1984 yılında Türkiye'ye dönüp iş hayatına atılan Bilgili'nin hali hazırda tekstil, inşaat ve turizm alanlarında faaliyet gösteren şirketleri bulunmaktadır

Serdar Bilgili'nin BJK'daki yöneticilik kariyeri ise 1992 yılında BJK Yönetim Kurulu'na seçilmesiyle başladı 1992-98 yılları arasında aralıksız olarak Süleyman Seba başkanlığındaki BJK Yönetim Kurullarında görev alan Bilgili, bu süre zarfında Genel Sekreterlik ve Basın Sözcülüğü görevlerinde bulundu


2000 Yilinda BJK Baskani Secilen Bilgili,2004 yilinda Görevinden Istifa etti



Aktif olarak fotografçılıkla ilgilenen Bilgili, bugüne kadar ABD'de iki, Türkiye'de iki olmak üzere toplam dört fotoğraf sergisi açtı Lise döneminde aktif olarak voleybol oynayan Bilgili şimdi ise boş zamanlarında tenis ve tae-bo sporlarını yapmaktadır

Evli olan Bilgili bir kız çocuk babasıdır


İngilizce ve Almanca bilmektedir









Serdar Bilgili İle Kısa Sohbet






Serdar’la 1974’ten sonra 7 yıl boyunca aynı sıraları paylaştım O zamanlar da öyle can ciğer kuzu sarmasıdeğildik ama, 81’de birlikte mezun olduğumuz liseden ayrılınca hepten kopuverdik
Ta ki yıllar sonra onu Beşiktaş Kulübü’nün yöneticiliğine soyunmuş olarak görünceye kadar Aynı dönemde ben de hasbelkader futbol yazarlığına kalkışınca onunla muhabbetimiz yeniden başlamış oldu
Nasıl başladığı da ilginçtir; o zamanlar yazdığım bir başka internet sitesinde onu bazı icraatlarından dolayı eleştiren bir yazım çıkmıştı Bir ortak arkadaşımız yazımı ona yollayınca okumuş, bana bir mail atarak özetle şöyle demişti: Hah! Bir sen eksiktin; sen de yüklen bakalım Serdar’a!”
Daha sonra birkaç vesileyle bir araya geldik ama genelde işlerinin yoğunluğu sebebiyle onu rahatsız etmemeye ve bulunduğu makamı yazılarıma malzeme avantajı yapmamaya özen gösterdim hep
Dünkü istifa haberini duyunca bir garip oldum; hem üzüldüm, hem sevindim
Üzüldüm çünkü genelde başarılı olarak gördüğüm bir arkadaşımın o koltukta oturuyor olmasından gurur duyuyordum; bu hazzım yarım kalmış oldu Ayrıca, Beşiktaş birkaç yıl gibi kısa bir sürede en çağdaş ve mali açıdan kendi ayakları üzerinde en rahat durabilen kulüp olabildiyse, bu Serdar’ın yönetimi sırasında ve sayesinde oldu diye düşünüyorum Elbette devraldığı 16 yıllık Seba bayrağının sağlamlığı ve tutumluluğunun Serdar’ın ve ekibinin başarıyı yakalamasında rolü büyüktü ama kabuk değiştirme işini (üstelik Türkiye’nin art arda krizlerden geçtiği dönemde) mali sarsıntılara ya da altından kalkılamayacak borçlara yol açmadan başarmasını takdir ediyordum Belli ki Serdar hem Beşiktaş’ı endüstriyel şovun vitrininde öne çıkarmıştı hem de Beşiktaş’ın kendi vitrinini daha pırıltılı hâle getirebilmişti
Öte yandan seviniyordum çünkü nihayet bir büyük kulüp başkanı bu garip küfür kıyamet içerisinde sürüp giden, bu bize has “futbolmania”nın tepesinde olmanın albenisine, koltuk sevdasına/esaretine yenik düşüp de sineye çekmemiş oluyordu futbolun bu iğrenç nankörlüğünü dahası arsızlığını ve her gün biraz daha azıtan terbiyesizliğini

İyi anımsıyorum; 3 sene evvel bir sohbetimizde aynen şunları söylemişti Serdar: “9 yıldan beri Beşiktaş’ta görev alıyorum ve son bir yıldır da başkanım; çok yoğun biçimde bu işe veriyorum kendimi ama bu koşuşturmaya değiyor çünkü hayatımın en onurlu dönemini yaşıyorum ve bu onurun bana bir ömür boyu yeteceğini biliyorum
Dün görüyordum ki, onuru, hâlâ hırsından öndeydi Serdar’ın
Uzun süredir de sesini duymamıştım; kendisine bir telefon açıp “hayırlı olsun” demek, duygularımızı karşılıklı olarak aktarmak istedim
Bugün kendisiyle yaptığım o kısa telefon görüşmesini aynen aşağıya aktarmayı bir ihtiyaç hissediyorum:
- Serdarcım, aldığın karar için çok üzüldüm ama yaptığını doğru ve yerinde buluyorum Daha önceki radikal kararların gibi bunu da yerinde buluyorum ama yazık oldu Senin için de, Türk Futbolu için de hayırlısı olsun
- Teşekkürler sevgili kardeşim Böyle icap ediyordu
- Biliyorum, bu anlamda bana pek ihtiyacın yok; dilediğin basın organına, dilediğin açıklamayı yapabilirsin ama seni desteklemek adına soruyorum: Benden istediğin bir şey, ntvmsnbc okuyucularına iletmemi istediğin bir mesaj falan var mı?
- Hissettiklerini, düşündüklerini yaz Tayfuncum Bir de şunu insanlar bilsin istiyorum Beşiktaş Kulübü Başkanlık koltuğu Türkiye’de neredeyse birçok bakanlık koltuğundan daha çok arzulanan bir koltuk ve daha 3 yılım varken ben bu muteber makamı bırakarak, bir yerde kendimi feda ederek, bu tarz çirkinliklerin önlenmesine bir nebze olsun faydası olmasını arzuluyorum Bunlar katlanılacak, sineye çekilecek türden çirkinlikler değil Üstelik de, öyle bazılarının yazdığı, çizdiği gibi “korktuğum için…” falan da gitmiyorum Hiçbir şeyden korktuğum yok, aksine daha yapacak çok iş vardı Ama onurumu da ayaklar altına aldırmam! Bana o yapılanları hak etmedim
- Anlıyorum ve sana gönülden katılıyorum Tekrar hayırlısı olsun Hoşça kal Yukarıdaki görüşme için Serdar’ı aramadan önce, aklımı bir şey kurcalıyordu: Son derbi maçındaki bir pozisyon geliyordu gözümün önüne Sergen’in 16 dakikada Fener ceza sahası önünde aldığı kafa pasından sonra, o nefis hareketle Thomas’ı ekarte edip Volkan’ı karşısında bulduğu pozisyon… Top o an Sergen’in ayağına iyi otursaydı ve gol olsaydı maçın skoru yine de 1-3 olur muydu? Ve skor farklı olsa, bugün Serdar’ın aldığı karar böyle mi olurdu diye düşünüyordum
Bunları kendisine soramadım bile… Soramayışımın sebebi, telefonla yakaladığımda kalabalık ve gürültülü bir yerde olması değildi
Serdar’ın ses tonuydu sordurmayan
Kararından emin, içi çok rahattı, konuşurken



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.