06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hasret Kaldım ...
Hasretliklerle ömür geçer Her zaman birilerine hasret kalmaktan geri kalmazsın Gün olur ailene, memleketine ve sevdiğine hep hasret kalırsın Yitip giden bir türkü olur bu çoğu zaman,dilden dile yayılır Hasret türküleri böyle yazılır
Ben de gecenin bir vaktinde sigaramı içime çekerken çocukluğuma,gençliğime hasret kaldım Yürüdüğüm yollara,okuduğum okullara hasret kaldım Salıncakta sallanmaya,bilyelerimle oynamaya,topla sabahtan akşama kadar oynamaya hasret kaldım
Şimdi zaman pervasızca tüketirken beni yüreğime hasret kaldım Her zaman ah işitip vah dinleyip mutsuz olmaktan sıkıldım Onca şeye hasret kalırken geldiğim yola baktım Meğer tüm geçmişime hasret kalmışım Gün oldu kimse anlamadı beni,anlayanlar da ikinci gün sırt döndüler bana Ben beni yalnız bırakan arkadaşlarıma,dostlarıma hasret kaldım
Severken,sevilirken kırılmasın,üzülmesin diye çırpınırken hep kırıldım,üzüldüm Ben kırılmamaya,üzülmemeye hasret kaldım Mutsuzlukla çebeleşirken mutluluğu kaçırdım Ben kaçırdığım mutluluğuma hasret kaldım
Dün sevmiştim,sevilmiştim Her sevgim karşışında zaman hoyratça davrandı bana Ben tüketilen sevgilerime hasret kaldım
Zaman ayrılmayı gerektiriyordu Ve ayrıldık ta Şimdi kaybettiklerime hasret kaldım
Kimseyi gözü yaşlı koymak istemezdim,hiçbir zaman istemedim de Ama ayrılmak zorundaydık Ben beni büyüten anneme-babama hasret kaldım
Aynı yollarda yürümüştük,aynı tastan içmiştik,aynı tabakta yemiştik Onlarla da ayrıldık bu hoyrat zamanda,ben kardeşlerime hasret kaldım
Sevgiye muhtaçken;bir sevgiliye dikildi kollarım ve bacaklarım Ve zaman durdu sanki,kıpırdayamadı ondan sonra bedenim Ve böyle geçer zannettim,oysa ki sevgisiz geçecek günler kapımdaydı Ben gecemi gündüz ettiğim sevdiğime hasret kaldım
İçinde yaşarken anlayamazsınız yaşadığınız yerin havasını suyunu Ve acımadan tüketirsiniz sanki bi daha yaşanmayacak diye Bir gün olur ayrılırsınız doğduğuz yerden Ben memleketime hasret kaldım
Tüm özlemler banaydı sanki Allah beni özlemler ile sınıyordu Her nefes alışım beni hasret bırakıyordu geride bıraktıklarıma
Artık anlıyorum defterimin kabarık olduğunu Nerden başlayacağımı bilemeden hergün yeni bir şeylere hasret bırakılmak zorunda kalıyordum
Zaman tünelinden geçip durdurmak istersin zamanı;ama nafile Zaman darbe üstüne darbe getirmekle meşguldü,ve ben tükeniyordum
Özlem ateşim perçinleştikçe ben de yaşlanıyordum Ve gittikçe bu tünel benim sonumu getirecekti kimbilir Kimbilir insan doğarken bunları da kabullenmiş olacaktı Ama kimse istemezdi,hasretle yoğrulacak hayatı Gözlerinde akan yaşın bile kıymeti kalmayacaktı Üzülmek faydasızdı Çünkü ben bu yola çıkarken tüm gemilerimi yakmıştım Hasret benim kaderim olmuştu Buna alışmak zor da olsa katlanacaktım
Şimdi yitip giden her şey gözlerimin önüne geliyor Ve ben tükeniyorum an be an Tüketiyorum kalan ömrümü,geride kalan ömrümü tükettiğim gibi Sevdalarımı tükettiğim gibi Aramak boşuna sevinçleri,mutlulukları Ne ben çocuğum,ne de dünya aynı dünya Tüm sonları gördüm,şu an kendi sonumu görüyorum
Açmış kollarını gel gel diye bağırıyor ve koşuyorum ben de o yana Bakalım nereye gidecek bu vedalaşmalarım
alıntı
|
|
|