|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
beraber, olmak, sÂdiklarla, salih |
![]() |
SÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmak / sÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmak |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() SÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmak / sÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmakSÂLİH VE SÂDIKLARLA BERÂBER OLMAK - Osman Nûri Topbaş ![]() ![]() ![]() ![]() Gönül erleri olan sâlih ve ârifler de kalblerindeki muhabbet aşk ve vecdlerini sohbetlerine taşırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hususta Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede şöyle buyurur: "Ey îmân edenler! Allâh'tan ittikâ edin ve sâdıklarla berâber olun!" (et-Tevbe 119) Hâllerdeki sirâyet yukarıda temâs edilmiş olduğu üzere muhabbet ve ünsiyet nisbetinde gerçekleşir ![]() ![]() Nitekim Bâyezîd-i Bistâmî'ye mürâcaat eden bir derviş: "-Beni Allâh'a yaklaştıracak bir amel tavsıye et ![]() "-Allâh'ın velî kullarını sev! Sev ki onlar da seni sevsinler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünmelidir ki günah ve mâsıyet yolundaki bir insan bu kalbî bağlılığın güzel tesirleriyle belki telâfîsi mümkün olmayan pek çok mânevî kayıptan kurtulabilir ![]() ![]() Râbıta muhabbetin şiddetiyle kalbî duyuş ve hissedişte yüksek bir mânevî hat vücûda getirir ![]() ![]() Ünsiyetle takviye edilen muhabbet sonunda o hâle gelir ki seven sevdiğinin varlığında âdetâ yok olur ![]() "Denize kavuşan bir nehirde nehirlik biter girdiği denizin bir parçası olur ![]() ![]() ![]() Hazret-i Mevlânâ devamla bu aynîleşme ve ifnâ hâlindeki hâlet-i rûhiyeyi de şöyle beyân eder: "Aşk geldi kan gibi damarlarıma derime doldu ![]() ![]() ![]() ![]() Tasavvufta "fenâfillâh" ve "bekâbillâh" denilen keyfiyet budur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Mevlânâ'nın dilinde: "Altın ne oluyor can ne oluyor ![]() ![]() ![]() ![]() Yine birgün gönüller sultanı Fahr-i Kâinât Efendimizin rahatsızlandığını duyan Hazret-i Sıddîk üzüntüden kendisi de yatağa düşmüştü ![]() Bu aynîleşme sebebiyledir ki Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de: "-Ebû Bekir bendendir ben de ondanım ![]() ![]() ![]() İmâm Buhârî bu hususta şöyle der: "Ebû Bekir Sıddîk Hazretleri Rasûlullâh'ın rûhâniyet cihetiyle yıkanma ve temizlenme yerlerinde bile Allâh Rasûlü'nün mübârek sûretleriyle mânevî tecessümünden ayrılamadığını kendilerine arz etti ![]() Hazret-i Ebû Bekr'in bu hâli karşısında Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de ölüm döşeğinde iken: "Bütün kapılar kapansın; yalnız Ebû Bekr'inki kalsın!" iltifâtıyla karşılıklı kalbî akımı ne güzel ifâde buyurmuşlardır ![]() Şeyh Sâdî-i Şîrâzî de hallerdeki sirâyet husûsiyetini şöyle ifâde eder: "Ashâb-ı Kehf'in köpeği sâdıklarla berâber olduğu için büyük bir şeref kazandı ![]() ![]() ![]() Yine Şeyh Sâdî; sâlih ve sâdıklarla ünsiyet netîcesinde meydana gelen "aynîleşme"yi "Gülistan" adlı eserinde temsîlî bir şekilde şöyle hikâye eder: "Bir kişi hamama gider ![]() ![]() ![]() -A mübârek! Senin güzel kokunla mest oldum ![]() Kil ona cevâben şöyle der: -Ben misk de amber de değilim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yâ Rabbî! Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile ashâb-ı kirâm arasındaki sohbetlerden kalblerimize bir hâl in'ikâs etmesini nasîb eyle! Bizleri sâlihler cemaatiyle birlikte haşreyle! Âmin! ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
SÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmak / sÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmak |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() SÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmak / sÂlİh ve sÂdiklarla berÂber olmakSÂLİH VE SÂDIKLARLA BERÂBER OLMAK - Osman Nûri Topbaş ![]() ![]() ![]() ![]() Kalb içinde bulunduğu vasatın rengine şekline ve âhengine bürünür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hakîkat göz önünde tutulduğunda mânevî terakkî için Allâh'ın sâlih kullarıyla berâber olup onların tesir dâiresi içinde yaşamanın lüzûm ve ehemmiyeti net bir şekilde ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() Ayrıca "sahâbî" ve "sohbet" kelimelerinin aynı kökten geliyor olması da câlib-i dikkattir ![]() ![]() "-Sanki başımızın üzerinde bir kuş var ![]() ![]() ![]() Ashâb-ı Kirâmın mâzileri itibâriyle çorak topraklara benzeyen gönül âlemleri Allâh Rasûlü'nün sohbet meclisindeki mânevî iklimin rahmet ve bereket sağanaklarıyla yoğruldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O insanlar Allâh Rasûlü'nün şahsiyetini ve yüce ahlâkını gittikleri her yere taşıdılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbâdet vecdi içinde geçen bütün sohbetler Allâh Rasûlü'nün sohbetlerinden bir akistir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kalbî hayâtın muhâfazası için gâfil ve fâsıklarla ünsiyetten şiddetle sakınmalıdır ![]() ![]() Şeyh Ubeydullâh Ahrâr -kuddise sirruh-bu hususta yârânına şöyle nasîhat eder: "-Ağyâr ve bîgânelerle sohbet etmek kalbe fütûr rûha dağınıklık ve gönle perişanlık verir ![]() ![]() "-Hele bir bakın meclisimde yabancı biri var mı?" dedi ![]() Araştırdılar kimseyi bulamadılar ![]() "-Hele iyi araştırın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bir gün Hâce Ubeydullâh Ahrâr Hazretleri huzûruna gelen yakınlarından birine: "-Senden yabancılık kokusu geliyor ![]() "-Gâlibâ sen yabancı birinin elbisesini giymişsin ![]() O kimse hayretle: "-Evet öyle ![]() ![]() Bunun zıddı bir misâl de Yusuf -aleyhisselâm- ile babası Yâkûb -aleyhisselâm- arasında vâkî olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Mânevî hâllerin eşyâya bile sirâyet etmesi karşısında eşyâdan daha hassas olduğunda şüphe bulunmayan insan kalbini ne denli titizlikle muhâfaza etmek gerektiği ortadadır ![]() "Halkın amel ve ahlâkından cansız varlıklar bile in'ikâs alır ![]() ![]() ![]() Bu hâlin zıddı olarak Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Arafat'la Müzdelife arasındaki Vâdi-i Muhassır mevkiinden hızlı olarak geçmişlerdir ![]() "-Yâ Rasûlallâh! Ne hâl oldu ki burada süratlendiniz?" diye sorunca Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: "-Cenâb-ı Hak bu mekânda zâlim Ebrehe ordusunu kahretti ![]() ![]() ![]() "Bu mekânda Cenâb-ı Hak Semûd Kavmi'ni helâk etti ![]() ![]() ![]() Ashâb: "-Yâ Rasûlallâh! Kırbalarımıza su doldurduk ve bu sudan hamur yaptık ![]() "-Suları boşaltın ve hamurları dökün!" emrini vermiştir ![]() Bu ve benzeri hâdiseler hâllerin cemâdâta (cansız varlıklara) dahî sirâyet ve in'ikâsını gösteren tipik birer misâldir ![]() |
![]() |
![]() |
|