Hayat Geç Kalanları Affetmez / Ayşe Esendal

Hayat Geç Kalanları Affetmez / Ayşe Esendal
İki kolun kucaklayamayacağı denli büyük olan ağaç ,saç kadar ince bir kökten doğmuşturYedi katlı bir kule ,bir toprak yığını üzerinde yükselirBin fersahlık bir yolculukta bir adımla başlar
Lao-tzu

Dünya dönüyor,insanlar doğuyor ve her gün biraz daha yaşlanıyor ,önemli olan dünyada geçirmekte olduğumuz zamanı nasıl değerlendirdiğimizağaç niye yapraklarını döktüğünün belki farkında değil ama insan oğlu yaptıklarının farkına varabilir Neden mi? Çünkü bir bilince sahiptir ,bu onu canlı yapar ve isteklerine ,hedeflerine yön verebilirBilincini kontrol ettiği müddetçe egosuna yenik düşmeyerek doğru hedefler belirleyecek ve yanlış yollara dalmayacak ,anlamsız hırslara kapılmayacaktır

İnsanlar iki türlü yaşlanırlar ,ya derin bir uykuda ne istediğini bilmeden,bir hedef belirlemeden sadece başkalarının olmasını istedikleri gibi yaşayarak her an yaşlanıp ,her an ölmeye devam ederek ,yada ne yaparsa yapsın ,başına ne gelirse gelsin ,uyanık ,dikkatli ,ne istediğini bilerek hedef belirlemiş ,deneyimlerden ders alarak ,tüm yaşantısını uzun ama yavaş bir ölüm gibi yaşayarak …

Hedeflerini belirlememiş ,acıdan kaçarak hayatlarını yaşayanlar aslında acının karşısında uyuyanlardır,ama şunu unutmamak gerekir ki acıda uyuyanlar ,zevki karsısında da uyuklarlar Zihnimiz her zaman mutluluk ister ama, eğer farkında isek, mutluluk mümkündürAcıdan korkarsak ve yapmamız gerenleri yapmazsak ,hedef belirlemezsek bir bitki gibi yaşarız,sadece vücudumuz yaşlanır ve birçok mutluluk imkanını kaçırarak hayatımızı geçirmiş oluruzBu dışardan her an tehlike gelecekmişçesine kapıları hep kapalı tutmak gibi bir şeydir Bu yüzden arkadaşımız bile giremez ,hatta sevdiğimiz bile dışarıda kalmıştır neden?Acıdan kaçtığımız ,mutlu olmak için bedel ödemek istemediğimiz için…

Eğer bazı bedeller ödeyip ,hayatımızı anlamlı hale getirip olgunlaşmışsak o zaman hatalardan ders almasını öğrenip ,bunları tekrarlamayız Ancak bir kimse hedefsizce yaşlanmış ve böylece sadece yaşlı hale gelmiş ise , aynı hatayı defalarca tekrar eder dururHer gün yeni öfkeler ve kızgınlıklar içinde kavrulur…

Hayatın akışına kendisini bırakıp ,acılardan kaçarak Hedef belirlememiş her insan zarar verirO hayatta savrularak gidiyordur ve kontrolü kendi elinde değildirArzuları vardır yani tüketme istekleri ,ama onlar bunu hedef zannederler Her şeyi tüketirler ,sevgiyi ,aşkı ,güveni ,parayı ,onlar diğer insanlardan tüketerek farklı olmaya çalışırlarBu dünyada ya üretiyor hayatına acı ve zevki bir arada yaşayıp yaşlanıyoruzdur ,yada anestezi altında imiş gibi acıdan kaçarak ama mutluluğu da hissetmeyerek ,bilincimizi kapatıp yarı canlı bir hayat yaşayarak ömrümüzü tüketiyoruzdur
Peyami Safa bir toplantıda ,insanların isteğinin ,hayallerinin hayatlarında ne denli önemli olduklarını şöyle vurgular ‘kişinin isteği şahsiyetini ortaya koyar ‘
Nasıl? Diye sorduklarında ise şu karşılığı verir
‘Ne istediğinizi söyleyin ,ne olduğunuzu haber vereyim’
Bir darı tanesi mi istiyorsunuz ?Siz bir serçesiniz
Bir kuzumu istiyorsunuz ?Siz bir kurtsunuz
Bir zafermi istiyorsunuz?Siz bir kahramansınız


Hedeflerimizi belirlediğimiz an problemimiz de belirlemiş oluruz Her problemin içinde ise çözümü zaten mevcuttur,sadece yapmamız gereken amacımıza ulaşmak için gerekli olan çabayı vermektir Uğraşı olmayan zihin bozulur ,üretimde olmadığı için tüketmeye başlar ,hiçbir amaçları olmayan insanları düşünün sıkıntıdan dedikodu ,fitne ve bir o kadar boş işler ile uğraştıklarını hatırlayın …Hedeflerimiz olduğunda ve bunlar için bazı bedeller ödemeye başladığımızda acının da zevkin de farkında oluruz Sonsuza kadar mutluluk diye bir şey yoktur,aksi taktirde mutluluğun bir anlamı kalmayacaktır Hedeflerimiz olduğu sürece hayatımız daha anlamlı ve huzurlu bir hal alacaktır
Tomurcuk derdinde olmayan ağaç,odundur
NFKısakürek

Ayşe Esendal