06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Masalların Tadı - Masal deyip geçmeyin
Her zaman "Bir varmış, bir yokmuş" ile başlayan ve içinde her zaman çocuk aklımızla yaşamak istediğimiz dünyaları yaşatan olgudur masallar Büyüdüğümüzde bile hala o tür dünyalarda yaşayan peri kızlarına ya da kahramanlarına özenir, çok sıkıldığımızda karışan işlerimizi düzenlemek için hep bir sihirli değneğimizin olmasını isteriz Hi  ç bir zaman olmayacağını bile bile
Aslına bakarsanız çocukların bile inandığı yoktur bu masallara Onlar da bilirler böyle bir sihirli değneğin olmadığını ve işe yaramayacağını Ama çocukların bunu bilmelerine rağmen hayal güçleri her seferinde daha bir güçlenir ve daha bir zenginleşir Masallarda dinledikleri ile gerçek dünyada yaşadıklarının aynı olmadığını anladıklarında gelişirler İç dünyaları ile dış dünyayı bunların üzerine yorumlayıp yaşamlarını kurmaya çalışırlar
İşte bu yüzden önemlidir masallar Bu önemleri de masalların çocuk dünyasındaki önemini bir kat daha arttırmaktadır Gelişen toplumların ileriye bırakacakları sağlam bireylerini yetiştirirken kullanılabilecek her detayı kullandıkları düşünülürse, masalların önemi daha bir ortaya çıkıyor
Bu konu ile ilgili masal babası Eflâtun Cem Güney diyor ki:
"Masal deyip geçmeyin! Her doğruluk bunların başından doğuyor  Her iyilik bunların yüreğinde tomurcuklanıyor  Her güzellik bunların gözlerinde tütüyor Daha da mertlik mi dedin, İnsanlık mı dedin, İnsanlık; ne ararsan var  Her gözün çırası, Her gönülün yaylası ve bir şiir dünyası bu masallar! Bir var ki, masalların tadı anlatılışındadır Yüzyılların işleye işleye geliştirdiği masal üslubu ile kaleme alınabilirse zevkine doyum olmaz Biz, karınca, kaderince bu çaba içindeyiz Az çok ağız tadıyla okuna bilinirse ne mutlu
Okudukça gönülleriniz gül olup açılsın, diliniz de bülbül olup şakısın  "
alıntı
|
|
|