Ozanlarımız - Meluli |
06-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ozanlarımız - MeluliMeluli Meluli O ahd-ü peymanımızı Unutma dilber unutma Geçen tatlı günümüzü Unutma dilber unutma Melulin adına kurban Zikri fikri sensin her han Senin için bu da bir şan Unutma dilber unutma 1892 - 14 Kasım 1989 Afşin’in Kötüre köyünde doğdu Asıl adı Karaca Erbil’dir 7-8 yaşlarında köyündeki bir hocadan Arapça okuma yazma öğrendi 10 yaşlarında Afşin’de Ermeni aile dostlarının yanına gönderildi 20 yaşlarına dek Ermeni okulunda eğitim gördü Arapça, Ermenice, matematik ve edebiyat dersleri aldı Şiir ve edebiyata ilgisi de daha çok bu dönemde gelişti Yöresindeki birçok aşığın yanı sıra, kaynaklara geçmiş başka aşıkların da şiirlerini öğrenerek kendini geliştirdi Varlıklı bir insan olan babasının haksızlıklarına dayanamayarak eşiyle birlikte köyünü terk etti Ortadoğu’nun çeşitli yerlerini dolaştı, değişik insanlarla ve aşıklarla tanıştı Aşık Meluli, şiirlerinde insan ve sevgi öğesini öne çıkardı Ancak politik taşlamalardan tasavvufa dek her konuyu ele aldı Birçok sanatçı tarafından bestelenen şiirlerinin bir bölümünü Latife mahlasıyla yazan Meluli’nin eserleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yer aldı Meluli’nin yaşamı ve şiirlerine ilişkin ayrıntılı bir araştırma, torunları Latife Özpolat ve Hamdullah Erbil tarafından »Melûli Divanı ve Aleviliğin, Tasavvufun, Bektaşiliğin Tarihçesi« (1992) adıyla yayımlandı Bekir Karadeniz 1900'den 2000'e Halk Şiiri Eserlerinden bazıları: 1 Ey gönül biz dostun devrişanıyız Dergah-ı alamız dost otağıdır Can teslim etmişiz koç kurbanıyız Gerdana çalınan dost bıçağıdır Cennete parasız zahide verdik Cehennem korkusunu gönülden sildik Huriyi gılmanı biz burda bulduk Bizim cennetimiz yar kucağıdır Okuduk Kur-an'da mana-ı hece Bize ders veremez dede ile hoca Muhammed miraca gidermiş gece Bizim miracımız Dost otağıdır Arapça bilmezsem Türkçe'dir sözüm Dosttan gayrısını hiç görmez gözüm Günde yüzbinkere sürerim yüzüm Hac'c el-ekberimiz Dost ayağıdır Söyletmeyin şu Meluli deliyi Nideyim ben gelip geçen nebiyi İsa gibi diri kalan ölüyü Sol lebinden akan Dost ırmağıdır 2 Söyle dilber suçum nedir Seni candan sevdiğim mi Seni Allah gibi bilip Sana gönül verdiğim mi Aşık oldum mah yüzüne Mailim ela gözüne Söylenen herbir sözüne Kanıp ta inandığım mı Bu sevda gele başına Kanlar karışa yaşına Gece gündüz ateşine Hiç durmayıp yandığım mı Va'dına vefavar gibi Safi lekesiz nur gibi Allah'a güvenir gibi Ben sana güvendiğim mi Meluliyem bahtım kara Ben düştüm garip diyarda Sen gibi gonca nigara Bu kadar bağlandığım mı 3 Güldürmedim nazlım bir gün ben seni Bundan sonra yürü gül yavaş yavaş Ya görürsün ya görmezsin sen beni Artık defterinden sil yavaş yavaş Yaprağım kurudu güllerim soldu Senin de ikbalin yüzüne güldü Kurtuldun kışımdan baharın geldi Açılsın bahçende gül yavaş yavaş Ümit yok görmeye bu gözler ile Gönlüme teselli bu sözler ile Tara zülüflerin mah yüzlerine Dökülsün gerdana tel yavaş yavaş Çoktan sönmüş idi sevgin aşikar Bunu bilmez mi sandın yoksa hoş nigar Beni böyle süründüren bir ikrar Bilmiyorsan sen de bil yavaş yavaş Yaptığın binayı yıkıp devirdin Şeytanlara uydun plan çevirdin Destan ettin ilden ile duyurdun Sevinip gülüyor el bana bana Zehirle yoğrulmuş vurduğun hançer Bundan kurtulmaya ne çarem mi var Çekerim bu derdi ölene kadar Bilmek istiyorsan gel yavaş yavaş Meluli kapında bendedir bende Gönlüm ayrılmıyor sendedir sende Meğerki bu ruhum çıka bedende O zaman ayrılır yol yavaş yavaş 4 Çok göresim geldi nazlı nigarım Niçin söylemiyor bilmem dillerin Bülbül gibi arttı ah-u figanım Niçin açılmıyor bilmem güllerin Talihim bozuktur ne deyim sana Tazeleme derdim yazıktır bana Yolun mu uğradı yoksa yabana Niçin tebdil olmuş bilmem hallerin Muhabbet neşesi gitmiş yüzünden Doyulmazken şive ile nazından Aşk pınarı sel olurken gözünden Niçin akmaz olmuş bilmem sellerin Aldanma bu güzel fani cihana Ecel camın içirirler her cana Sarılırken beyaz kollar gerdana Niçin kalkmaz olmuş bilmem kolların Bu fakir Meluli sana duacı Hayır görmem bundan ey başım tacı O güleç yüzlerin ne kadar acı Niçin zehir olmuş bilmem balların 5 O ahd-ü peymanımızı Unutma dilber unutma Geçen tatlı günümüzü Unutma dilber unutma Yüzün acise ölürüm Şaşırır deli olurdum Bu can senindir bilirdim Unutma dilber unutma İncittimse her ne kadar Aramızda bir ikrar var Görüp sevinmesin ağ yar Unutma dilber unutma İki gözüm ağlıyor kan Suçum çoktur bağışla sen Ecel gelir ölürsem ben Unutma dilber unutma Melulin adına kurban Zikri fikri sensin her han Senin için bu da bir şan Unutma dilber unutma 6 Bu dünyanın temelini Kurup yoğuran ben idim Hiç yokken Adem nesli Adem’i doğuran ben idim Yeşil kandil nuru benim Cennetteki huri benim Adem ata yari benim Şit’i doğuran benim Geçen peygamber bir, bir Hep benden aldı feyz-i- nur Musa’ya dahi dağ-ı Tur İsa’yı doğuran ben idim Ta ezelden nur-u kandil Fatıma anamızdır bil O yuttu iki gonca gül Hüseyni doğuarn ben idim Latife sanma be kardeş Rum'a geldi Hacı Bektaş Doğunca oğlu Timurtaş Onu doğuran ben idim 7 Ne hacıyız ne hocayız Ne falcı ne muskacıyız Bizler güruh-u naci'yiz Mahşer günü pevramız yok Kamil sözü kur'anımız Hikmet söyler irfanımız Hakikattir erkanımız Yalan yanlış foyamız yok Yasak bize buğz-i hasret Gönlümüz bir ilelebet Aramıza fitne fesat Sokan şeytan havamız yok Övünmeyiz aslımızla Sevişiriz dostumuzla Uğraşırız nefsimizle Kimse ile davamız yok Meluli'yim sözümüz bir Dostumuzla özümüz bir Yer içeriz nazımız bir Sen ben diye kavgamız yok 8 Mey İçtim sarhoşum bugün Tutamam dilim vallahi Pirimle çok hoşum bugün Unuttum ölüm vallahi Dünya tümden boş geliyor Pirim bana hoş geliyor Her sevdikçe cüş geliyor Severim Pirim vallahi Helal bana Pir lokması Hac'c-ı kabem meyhanesi Kelb rakibin ürümesi Kesemez yolum vallahi Varsın bana Pir darılsın Kolum boynuna sarılsın Çözülen Kollar kırılsın Çözemem kolum vallahi Girsem koynuna gömleksiz Uyusa da sevsem sessiz Uyansa dese edepsiz Çekemem elim vallahi Latife'm çok hayasızım Çok severim çok yüzsüzüm Ar namus yok habersizim Çalarım gülüm vallahi 9 Çok şükür açıldı bize bugün meydan-ı Gerbela Biz imamlar varisiyiz mirasımızdır bu bela Anın için başımıza yezitler açtı bin bela Acısın halimize o güzel mazlumlar şahı Çıktı göklere dayandı yetim mazlumların ahı Şekmetti işte felek göründü bize akıbet Çevirdi her yanımız tükenmez derd-i mihnet Yaralandı ciğerimiz kalmadı sabır ve takat Acısın halimize o güzel mazlumlar şahı Çıktı göklere dayandı yetim mazlumların ahı Bu ah u figanımıza yatan şehitler uyandı Ağladı gökte melekler ye's-i matem bağladı Bir biz değil bunu duyan tüm insanlar ağladı Acısın halimize o güzel mazlumlar şahı Çıktı göklere dayandı yetim mazlumlann ahı Meluli'yim bu ateşin dumanını gören yoktur Allahın rızası için bir teselli veren yoktur Acınıp halimize yetimleri soran yoktur Acısın halimize o güzel mazlumlar şahı Çıktı göklere dayandı yetim mazlumların ahı |
|