Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mirati, ozanlarımız

Ozanlarımız - Mirati

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ozanlarımız - Mirati



Mirati

Zincir kar eylemez bizlere sofi!
Bin can ile bir canana bağlıyız
Anlayıp bilmişiz emri marufi
Ol bakii adil han’a bağlıyız

Seçmedik yarımız ağyarımızdan,
Kimse vakıf değil esrarımızdan
Dönmedik Mirati ikrarımızdan
Hacı Bektaş Pir Sultana bağlıyız



XIX uncu asrın en kuvvetli saz şairlerinden biri olan Kalecikli, Mirati hakkında bu gün maalesef elimizde hüccet sayılabilecek bir vesika yoktur Gerçi son zamanlarda yazılan edebiyat tarihlerinde Miratinin adı geçmekte ve bilhassa S Nüzhet Bektaşi şairleri eserinde şairden bir nebze bahsetmektedir Fakat bu kayıtların hiç birisi Miratinin hayatı etrafında tatminkar bir cevap ihtiva edebilmekten uzaktır Kültürü, felsefesi ve üstün şairiyeti ile büyük bir kıymet olan Miratinin bu derece meçhul kalması edebiyat dünyamız için bir zarar olmaktan ziyade bu işle uğraşanların lehine bir hareket olmasa gerektir

Bu endişe ile çalışırken her müdakkikin uğradığı müşkilattan ben de vareste kalamamış ve müsbet bir netice temin edememiş bulunmaktayım Şu farkla ki bu gün Miratinin hayatı hakkında elde ettiğim malumat S Nüzhetin verdiğinden daha etraflı olmak itibarile şair hakkında bir fikir edinebilmeğe kafidir

Miratinin hayatını tenvire kafi malumatı şu tarzda elde etmiş olmaktayım:
Çok değerli başmüddeiumumi Kalecikli B İlhami Sarıcı, vaki istirhamım üzerine bizzat tetkikatta bulunmuş ve bana en esaslı malumatı temin edebilmiştir Muhterem dostumun müracaat ettiği zevat arasında Miratinin torunu B Ali Şevkı da bulunmaktadır
Bundan başka B İlhami Sarıcıya gelen A Gülaçtı imzalı mektup yine B Ali Şevki ve B H Şakirin rivayetlerine müsteniden bir hayli malumatı itiva eylemektedir Bu mektup ve rivayetlere göre: Miratinin asıl adı Mehmettir; Mirati mahlasını Vasi Şeyh tekkesine hizmeti esnasında almıştır Şöyle ki vasi şeyh tekkesine intisabında “sazı eline almış, birkaç beyit söyledikten sonra şeyh tarafından müsaade olmuş Haydi senin ismin Mirati olsun; sazına saz, sözüne söz uymasın denilmiş ve tarihi malum olmayan bir zamanda çıkmış gitmiş” Kalecikli A Gülaçtı

Miratinin babası ve ecdadı hakkında bir kayde tesadüf edilememişsede anasının adı Fatma olduğu bildirilmektedir Miratinin ne zaman doğduğu ve hangi tarihte vefat ettiği bu gün için benim de meçhülümdür Yalnız 1285 de Türabi Ali baba dededen nasip aldığına ve ustam Aşık Hasanın babası Aşık Kemali ile müşaere ettiğine ve yine ustamın kanaatine göre Mirati, Kalecikte kendi lakaplarına izafe edilen Çanşah mahallesinde doğmuş, tahminen 1225 ve 1300 arasında yaşamıştır

Miratinin temiz giyinir, uzunca boylu, geniş omuzlu, sarı sakallı, iri gözlü olduğu, kardeşi Çanşah imamına benzediği söylenmektedir

Şairin tahsil derecesi hususunda elimizde sağlam bir vesika yoksada S Nüzhetin Bektaşi şairleri eserinde söylediğine ve halk rivayetlerine nazaran Mirati icazetli hocalardandır Manzumalarının bilhassa kültürel değeri bunu teyit eylemektedir Kalecikten gelen mektuba göre de Mirati Kalecik Müftüsü veli zadeden Arabi okumuş, icazet almadan “At kuyruğundan bir saz uydurarak medresede çalışmaya başlamış hocası görmüş ve medreseden kovmuş, sonra vasi şeyh tekkesine hademe olarak girmiş, birkaç ay sonra sazı sözü artırmış” Kalecikli A Gülaçtı

Bu rivayeti kaydı ihtiyatla telakki etmek lazımdır Mirati müftü veli zadeden icazet almamış dahi olsa medreseden uzaklaştırılması tahsilini ikmaline hiç bir mani teşkil etmez Fazla olarak Miratinin icazetnameli olduğunu sadece B Nüzhet değil pek çok kimseler rivayet eylemektedir Biz şuna kaniiz ki Mirati muasırleri dertli ve zehniden gerek tahsil gerek şairiyet itibarile daha üstündür; Dertli gibi Mirati sözlerinde lisan hatası yapmaktan sarfınazar imale ve zihafa bile düşmemiştir

Netice itibarile Mirati aşık ve Bektaşi edebiyatının, kültürünü temsil edecek ve divan edebiyatı müntesiplerile boy ölçebilecek nisbette ilim yapmış bir şairdir

Miratinin aşıklığa niçin ve nasıl başladığına gelince bu hususta elde ettiğimiz malumat şudur:
Mirati, Kaleciklilerin bildirildiğine göre saza sekiz yaşında başlamış ve saz çalmayı kendisine yegane oyun ve eğlence telakki etmiştir Aşık usullerinde kimlerden istifade ettiğini henüz tesbit edemediğimiz şair pek küçük yaşta sazına hakimiyet temin etmiş ve bu vadide çok genç iken büyük bir şöhret yapmıştır Şair saz ve sözde arzu ettiği inkişafa mazhar olduğu bir sırada Kaleciklilerin aleyhinde yaptıkları dedikoduya kızarak sazını omuzuna almış ve Babalığa kadar yükselmiştir Vekur, ciddi ve karşısındakileri hiç bir şey söylemeden kendine bend ve manyatize edebilecek bir vasfı haiz olan şair gerek fasıllarında, gerekse tekmil muaşeretinde herkesin hürmet ve takdirini kazanmış ve namını her tarafa yayabilmiştir Bir kaç defa da Kastamonuyu ziyaret eden Mirati, muhitte saz ve söz meraklılarının olduğu kadar Kemali ve Meydaninin büyük takdirini mucip olmuştur O zaman genç bulunan İshak zade Fevzi Fusuli aşıkan nam mecmuasında Miratiyi (Aleviyülmezhep bir şair idi) diye tavsif etmektedir

Mirati ilk defa Kastamonu tarikiyle İstanbul'a gitmiş ve Mehmet Ali Paşanın himayesi altında uzun bir zaman İstanbul da kalmış, bilhassa Tavuk pazarında tekellümündeki fesahat ve kudret ile şöhret almıştır Mirati Anadolunun bir çok yerlerinde dahi aynı derecede takdir edilmiş ve sevilmiştir Şu hadise Miratinin vekar ve şöhretine de kuvvetli bir delildir Mirati bir gün Çankırıda Kemali ile fasıl yaparken araya Tosyalı Mirati isminde biri girmiş ve demiş ki
- Sen de Mirati, ben de Mirati Faslı bırak ta seninle şu Miratiliği ayırt edelim
Mirati:
- Baş üstüne buyur meydan senin, ayak senin Cevabını vermiş
Kalecikli sazla Tosyalı elindeki deynekle müşaareye başlamışlar Neticede Tosyalı mat olmuş ve kahveden uzaklaştırılmış; Aşıklıktan başka sanatı olmayan Mirati, hayatının sonuna kadar Bektaşi bir saz şairi olarak kalmış ve henüz tesbit edemediğimiz bir tarihte İstanbul da vefat ederek Tavuk pazarı civarına defnedilmiştir Sazı bir müddet Asmalı meyhanesinde hatıra olarak muhafaza edilmişse de yangında yanmıştır
Miratinin edebi hüviyetine gelince şair, evvelce bilmünasebe söylediğimiz gibi Bektaşi edebiyatında olsun Aşık tarzında olsun tarihe maledilebilecek bir kıymettir O, kuvvetli dimağının ve zengin kültürünün gölgesi altında duyuşlar ile bize rakipsiz bir çok eserler bırakmıştır

Fakat esef edilebilecek bir hadisedir ki bu çok kıymetli şairin matbuat aleminde çok mahdut şiirleri neşrolunabilmiştir Ben de bütün çalışma ve çabalamama rağmen Miratinin ancak “19” parçasını temin edebilmiş olmaktayım Bu parçalar kısmen hususi kütüphanelerde ve marak sahiplerinin ellerindeki mecmualarda diğerleri de başka vilayetlerde yazılmış ve tarafımdan ya istinsah veya satın alınmış cönklerde mukayettir Bana Kalecikler yalnız iki parça verebilmişlerdir Miratinin Ankara ve Çankırı köylerinde halkın ezberinde pek çok parçaları varsa da benim için şimdilik bu havalide tetkikat yapmağa imkan yoktur Olsa dahi bu derleme vazifesi benden ziyade Kalecik münevverlerine düşer ki böyle bir kıymeti ihmal etmek Milli Harsiyatımızdan ziyade muhit ve hemşehrilik namına karlı bir hareket değildir

Ben burada elimden geldiği kadar milli ve mesleki vazifemi yapmak istediğimi zannetmekteyim Bu etüdü yapmaktan yegane maksadım henüz takdir ve tesbit edilmemiş bir kıymeti tebarüz ettirebilmektir Ortada bir noksan varsa hepimize ait olmak lazımdır

İhsan Ozanoğlu
XIX uncu asır saz şairlerinden Kalecikli Mirati
Kastamonu 1940



Eserlerinden bazıları:

-1-
Amenna dedik biz ıkrareyledik
Erenler bezminde laşekcesine
Bağ ı hakikatta yetiştik, bittik,
Buyaldık her gülden çiçekçesine;

Söylesem kelamım gelmez tahrire;
Ikrar verdik, iman ettik bir pire
Nutk ı derunumuz sığmoz tefsire
Er evladı eriz laşekçesine

Vücud i mutlaktır heryerde iyan;
Körler zannederler-didarı nihan
Elhakku ezharu mineşşemsiken
Sofi inadeder eşekcesine

Mirati sözlerin canlı muamma;
Arif olanlara olur hüveyda,
Elsiziz, belsiziz, dilsiziz emma
Gezeriz alemde erkekcesine

-2-
Noktanın sırrına vakıf olalı
Zikr ü fikrim oldu bai bismillah
Vücudum allemelasma bileli
Heryüzden göründü semme vebhullah

Kaf u nundan hitap edince ehad
Ehadden var oldu ol nur i Ahmet
Şeriat ahkamın sürdü ced beced;
Nazildir şanında “kul kefa billah”

Mirati bendendir ey nur i cemil
Taatim kalildir ısyanım kesir
Mücrimler hakkında buyurdu celil:
Geldi “La taknetu min rahmetillah”

-3-
Ey şahi risalet, sultan ı kevneyn!
Buyruldu şanına “Levlake levlak
Ey nur i nebüvvet ceddülhaseneyn
Senin için var oldu zemin ü eflak

Sen şahlar şahısın, şehinşahısın;
Tarikat burcunun mehru mahısın
Nice mücrimlerin sen penahısın
Münkir olan seni edemez idrak

Vasıflar vasfeder ali zatini,
Nakşederler daim hup sıfatını
Dur etme babından bu Miratını
Değildir rahında zerrece şekkak

-4-
Zahit bize ol feyyaz ı mutlaktan
Mevid i didarı aşk olmuştu peyk
Vad i akdeste Musaye haktan
Erişti hitabı “Fahla’ naleyk

Temenni kıldıkta aşık rahmana,
Nağmesi erişir heft asümana
Batın dıyarına guy i canana
Aksetti saday ı lebbeyke lebbeyk

Hızırdan nuş eden ab i hayatı
Dareynde bulur elbette necatı
Bibasarlar görmez eşki Mirati!
Hezaran söylesen “Etabu ileyk

-5-
On sekiz bin alem icad olmadan
Lamekan elinde ilmettim tahsil
Mefhari kainat bünyad olmadan
Bana irşad oldu o sırr ı kandil

Vermeden ademin ism ü resmini,
Anasırdan halketmeden cismini,
Ol demde okudum rezzak ismini
Kısmeti hak kıldı rızkımı tahvil

Mirati zatinle rahata düştüm
Zatimi zat bilip anda buluştum
Bir hitap erişti Layakıl düştüm
O demde lebbeyk çağırdı cibril -6-
Ne hikmet arifler salus gözüne
Daim hor görünür mütekerrihtir
Arifler nazırdır kendi özüne
Niyyetine göre müteşebbihtir,

Zahida taş atma aşıkanlara
Kavlinde, filinde sadıkanlara,
Emri nehyi tarıf etme anlara,
Anlar her umurda mütenebbihtir

Mirati görene gör neler vardır?
Ol yarı görmeyen daim ağyardır
Zahirde itikaf kuru dıvardır;
Aşıklar cemale müteveccihtir

-7-
Sefine i ömrüm girdab ı gamde
Lengerendaz yatar havasın bekler
Mecnuni aşk olan guh i sitemde
Başında aşiyan mevlasın bekler

Şimdi bir tutarlar altunu pulu,
Şeker ile şab’ı har ile gülü
Karga ile bir görürler bülbülü,
Serçe de ankanıu yuvasın bekler

Ne hikmet pirlerden olmadı himmet
İlahi feth olsun babi mürüvvet
Herkes maksuduna erdi selamet
Mirati mevlanın rızasın bekler

-8-
Dünyalıktan halim sorar bazısı
Bizde sim yerine emraz bulunur
Böyle imiş alnımızın yazısı
Elde santur, keman ya saz bulunur

Sanma ki Aşıklar beyhude gezer
Eloğlu ariftir adamı sezer
Harabat ehliyiz bizde sim ü zer
Ne kışın bulunur, ne yaz bulunur

Mirati kıssadan hıssadır pendim;
Şimdi bir kimseye inanma kendim
Fikirsizlik benim kendi efendim
Zamanede adam pek az bulunur

-9-
Zincir kar eylemez bizlere sofi!
Bin can ile bir canana bağlıyız
Anlayıp bilmişiz emri marufi
Ol bakii adil han’a bağlıyız

Lamekandan fi mekana gelmişiz;
Her bir sıfat ile mükim olmuşuz
Noktai sır kafu nunu bilmişiz,
“Küllü men aleyha fan” a bağlıyız

Seçmedik yarımız ağyarımızdan,
Kimse vakıf değil esrarımızdan
Dönmedik Mirati ikrarımızdan
Hacı Bektaş Pir Sultana bağlıyız





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.